Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/801 E. 2022/668 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/801 Esas – 2022/668
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/801 Esas
KARAR NO : 2022/668

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KR.YZL.TARİHİ : 18/11/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 09.07.2019 tarihinde sözleşme akdedildiğini, meskul sözleşme gereği “Şırnak ili, Merkez İlçesi, 4. Bölge 2. Etap 986 adet konut ve 12 adet Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi”ne ait TOKİ’nin 12.06.2018 tarih ve E.78443 olur ile 26.10.2018 tarih ve E.134757 olurları referans alınarak Mukayeseli Keşfin Hazırlanması; müşavir firmaya ve Başkanlık Toplu Konut İdaresi Uygulama ve Teknik İşler Dairesine usulüne uygun onaylatılması işi ve ayrıca alınacak olurlar kapsamındaki bloklardaki ve vaziyet planındaki tüm mimari, statik, elektrik üst yapı / alt yapı ve mekanik tesisat değişikliklerinin mukayese işleme işinin yapılması için 160.000,00 TL bedelli sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin “işin bedeli ve ödeme şekli” başlıklı 3. maddesine göre %25’i mukayeseli keşfin müşavire teslim edilmesi ile %25’i müşavir onayından sonra, %25’i TOKİ uygulama şubesinin onayından sonra, %25’i ise TOKİ teknik işler şubesi onayından sonra ödeneceği hususu kararlaştırıldığını, müvekkili, sözleşmeden kaynaklanan tüm edim ve yükümlülüklerini tam ve eksiksiz ifa ederek 20/12/2019 tarihinde müşavire teslim ettiğini, bu teslimin ardından davalının projeleri TOKİ tarafından onaylanmadığından dolayı işlemler müşavir firmada bekletilmiş olup bu hususta müvekkilin hiçbir kusurunun olmadığını, akabinde, müvekkili hak etmiş olduğu işin toplam sözleşme bedelinin %25’ine isabet eden kısmı olan 40.000,00-TL + KDV için davalıya fatura tanzim ve tebliğ etmişse de haklı bir gerekçe olmaksızın müvekkili şirket baskı altına alınarak ödemelerin bu aşamada yapılamayacağı gerekçe gösterilerek fatura iptal ettirildiğini, gelinen aşamada, davalı şirketin projelerinin TOKİ tarafından onaylanmış olması sebebiyle müvekkil tarafından yapılan işin bedelinin ödenmesi için davalı şirkete …. yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilmiş ve bu ihtarname davalı şirkete 13/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı şirket tarafından hiçbir haklı gerekçe olmaksızın müvekkilinin hak etmiş olduğu işin bedelinin ödenmemesi üzerine Ankara Arabuluculuk Bürosu …. dosya numarası ile arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri olumsuz sonuçlandığını, tüm bu sebeplerle; sözleşmeden kaynaklanan tüm edim ve yükümlülüklerini tam ve eksiksiz ifa ederek sorumluluklarını yerine getiren müvekkilin bu işin ve ediminin karşılığında alması gereken 40.000,00-TL + KDV mukabili alacağının davalı tarafından temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf sözleşmeden kaynaklanan edimlerini gereği gibi ifa etmediğini, taraflar arasında imzalanan 09.07.2019 tarihli sözleşme uyarınca davacı taraf, müvekkili şirkete dava konusuna ilişkin olarak mukayeseli keşfin hazırlanması; müşavir firmaya ve T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Uygulama ve Teknik İşler Dairesine usulüne uygun onaylatılması işi ve ayrıca alınacak olurlar kapsamındaki bloklardaki ve vaziyet planındaki tüm mimari, statik, elektrik üst yapı / alt yapı ve mekanik tesisat değişikliklerinin mukayese işleme işinin yapılması işini yapacağını taahhüt ettiğini, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında e-posta aracılığıyla yapılan yazışmalarda da açıkça görülebileceği üzere muhatap firmaya sözleşme konusu işi tamamlaması için müteaddit kerele bildirim yapıldığını, bu yazışmaların sonuçsuz kalması üzerine ayrıca …yevmiye numarası ile işin ifası talepli ihtarname keşide edildiğini, ancak davacı taraf sözleşme çerçevesinde yapmayı taahhüt ettiği işlemleri yapmadığı gibi…. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme konusu işin müvekkili şirkete tam ve eksiksiz şekilde teslim edildiğini iddia etmişse de bu iddiası hilafı hakikat olduğunu, davacı edimini gereği gibi ifa etmemiş olup müvekkili şirketin sözleşme bedelini ödeme yükümlülüğü muaccel olmadığını, nitekim; ilgili projeye ait sadece vaziyet ve mimari asbuilt projeler geç onaylanmış olup elektrik, mekanik ve altyapı incelemeleri halen devam ettiğini, bu nedenle davacı tarafın dava dilekçesinde öne sürdüğü 40.000,00 TL tutarındaki haksız ve hukuksuz alacak talebinin reddi gerektiğini, dava konusu sözleşmenin bedelinin ödenmesinde sözleşmenin hukuki niteliği nedeniyle müvekkili şirket lehine ödemezlik def’inde bulunulduğunu, davacı tarafın sözleşme bedelinin %25’ine ilişkin olarak düzenlediği faturanın müvekkili şirketin davacı tarafa baskı yapması suretiyle davacı taraf tarafından iptal edildiği iddiası basiretli tacir kavramı ile bağdaşmayan, gayrihukuki, inandırıcılıktan uzak, soyut bir iddia olduğunu, davacı taraf davasını herhangi bir faturaya dayandırmadığını, tam aksine keşide ettiği faturayı iptal ettiğini beyan ettiğini, buna rağmen keşide edilmeyen bir fatura iin KDV talep edilmesi hukuken yersiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dava açılmadan önce arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
TOKİ yazı cevabı, … İnşaat Mimarlık Mühendislik Müşavirlik A.Ş.’nin yazı cevabı getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Müşavir firma olan … İnşaat Mimarlık, Mühendislik, Müşavirlik A.Ş.’ye yazılan müzekkereye verilen 21/06/2022 havale tarihli cevabi yazıda; “Şırnak ili, Merkez İlçesi, 4. Bölge 2. Etap 986 adet konut ve 12 adet Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi”ne ait mukayeseli keşif çalışmasının resmi olarak müşavirliklerine teslim edilmediği bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmasına göre taraflar arasındaki işin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, yerine getirilmiş ise ne kadarlık bölümünün yapıldığı, iş kapsamında keşide edilen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve neticeten davacının iddia ettiği alacağın hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti maksadıyla dosya bilirkişiye heyetine tevdi edilmiş, 11/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu, dava değerinin 47.200,00 TL olduğu, davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; dava konusu sözleşmeye ait ve dava konusu (40.000,00 TL+ KDV) talebe ilişkin hiçbir kayıt görülmediği, taraflar arasında imzalanan 09/07/2019 tarihli sözleşme ile davacının yüklenmiş olduğu edimlerden “mukayeseli keşfin müşavir firmaya sunulması” edimini yerine getirdiğine ilişkin dosya kapsamında belgeye rastlanmadığı, bununla birlikte … İnşaat Mimarlık Mühendislik Müşavirlik A.Ş.firmasının mahkemeye sunmuş olduğu 14/06/2022 tarihli yazısından ise mukayeseli keşif çalışmasının müşavirliklerine resmi olarak sunulmadığını belirttiği, bütün bu nedenlerle takdir mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan sözleşme gereğince alacak talebinde bulunamayacağı rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; taraflar arasında imzalanan 09/07/2019 tarihli sözleşme uyarınca davacının üzerine düşen edimleri yöntemine uygun bir şekilde ifa edip etmediği, etmiş ise iddia ettiği alacağa hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalı ile 09/07/2019 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını, sözleşmenin işin bedeli ve ödeme şekli başlıklı 3.maddesine göre bedelin %25’i mukayeseli keşfin müşavire teslim edilmesi ile %25’i müşavir onayından sonra, %25’i TOKİ uygulama şubesinin onayından sonra, %25’i ise TOKİ teknik işler şubesi onayından sonra ödeneceği hususunun kararlaştırıldığını, kendilerinin tüm edim ve yükümlülüklerini tam ve eksiksiz ifa ederek 20/12/2019 tarihinde mukayeseli keşfi müşavire teslim ettiklerini, bu kapsamda sözleşme bedelinin %25’ine isabet eden 40.000,00 TL+KDV’yi almaya hak kazandıklarını ancak davalının ödeme yapmaktan kaçındığını savunarak talep ettikleri alacağın hüküm altına alınmasını istemiş, davalı ise alacağın ödenmesi için gerekli koşulların oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesinde; “sözleşme bedelinin %25’i mukayeseli keşfin müşavire teslim edilmesi ile %25’i müşavir onayından sonra, %25’i TOKİ uygulama şubesinin onayından sonra, %25’i ise TOKİ teknik işler şubesi onayından sonra ödeneceği” kararlaştırılmıştır. Müşavir firmaya yazılan müzekkereye verilen 21/06/2022 havale tarihli cevabi yazıda; mukayeseli keşif çalışmasının resmi olarak teslim edilmediği belirtilmiş, yine mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde, bilirkişi heyetince tanzim edilen 11/09/2022 tarihli raporda; yapılan sözleşme kapsamındaki mukayeseli keşif çalışmasının müşavirliğe resmi olarak sunulmamış olması karşısında davacının alacak talebinde bulunamayacağı değerlendirilmiştir. Davacı vekili her ne kadar mukayeseli keşfin müşavir firmaya e-mail olarak gönderildiğini, hatta kendilerinden revize talep edildiğini, teslim söz konusu değilse revizenin ne şekilde istendiğinin açıklanamayacağını savunmuş ise de; davacının söz konusu teslimi yazılı delil ile ispat etmesinin gerekmesi karşısında bu açıklamalara itibar edilmesi mümkün olmamıştır. Davacının dayandığı e-mail yazışmalarının, 6100 Sayılı HMK’nın 199.maddesi anlamında belge olarak kabul edilebileceği ve bu kapsamda diğer takdiri delillere müracaat/itibar edilebileceği bir an için düşünülse bile davacının e-mail yazışmalarına ek olarak tanık dahil başkaca bir takdiri delile dayanmaması/sunmaması karşısında bu yönden de bir ispat sağlanamamıştır. Müşavir firma olan … İnşaat Mimarlık Mühendislik Müşavirlik A.Ş. davanın tarafları dışında üçüncü bir kişi olduğundan ve teslime dair üçüncü kişiye yemin verdirilmesi de mümkün bulunmadığından davacının davasını ispat edemediğine kanaat getirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 806,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 725,36 TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022