Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/753 E. 2022/289 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/753 Esas
KARAR NO : 2022/289

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/07/2012
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 01.12.2006 tarihinde imzalanan Hizmet Sözleşmesi ve müteakip yıllarda imzalanan sözleşme ve ek protokoller çerçevesinde yeni ihale yapılmaksızın fiyat artışı yapılmak sureti ile 30.04.2012 tarihine kadar davalıdan özel güvenlik hizmeti satın alındığını, davalı tarafından özel güvenlik görevlilerinin Mart, Nisan 2012 ücretlerinin sözleşmede yer alan sürede ödenmediğini, 2007-2011 yılları arasında özel güvenlik görevlilerine verilmesi gereken kazaklardan 5764 adedinin eksik teslim edildiğini, 2012 yılının ilk dört ayında 370 özel güvenlik görevlisinin denetlemesinin yapılmadığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sureti ile müvekkili bankanın zararına sebebiyet verdiğini, zarar ve cezai şart için davalının temerrüde düşürüldüğünü beyanla; müvekkili bankada firma mensubu olarak çalışan özel güvenlik görevlilerinin Mart ve Nisan 2012 ücretlerinin sözleşmede yer alan süre içinde ödenmemesi nedeni ile 14.11.2006 tarihli Hizmet Sözleşmesi’nin 24. maddesi ile 16.02.2009 tarihli Sözleşmenin 7.maddesinin b/6 paragrafı uyarınca cezai şart olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 980.000,00-TL., 2007-2011 yılları arasında özel güvenlik görevlilerine verilmesi gerekirken teslim edilmeyen ve davalı şirketin uhdesinde kalan 5764 adet kazak nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.868,30-TL., 14.11.2006 tarihli Sözleşmenin 20. ve 16.12.2009 tarihli Sözleşmenin 22.maddesi hükümleri uyarınca 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarındaki özel güvenlik görevilerine eksik kazak teslimine ilişkin ceza tutarı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 349,60-TL., 2012 yılı ilk dört ayında denetlemesi yapılmayan 370 özel güvenlik görevlisi nedeni ile müvekkili bankanın uğradığı zarar nedeni ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 6.782,10-TL. olmak üzere toplam 1.000.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
Müteakiben davacı vekili 23.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile ; dava dilekçesi ile Mart Nisan 2012 dönemi maaşları ve yemek paralarının geç ödenmesi nedeni ile 980.000,00-TL talepte bulunduklarını, bu taleplerinin bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda 2.989.441,79-TL daha arttırarak 3.969.441,72-TL’ye çıkarttıklarını beyanla; fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili bankanın firma mensubu olarak çalışan özel güvenlik görevlilerinin Mart ve Nisan 2012 ücretlerinin sözleşmede yer alan süre iç erisinde ödenmemiş olması nedeni ile 14.11.2006 tarihli Hizmet Sözleşmesinin 24. maddesi ile 16.02.2009 tarihli Sözleşmenin 7. maddesinin b/6 paragrafı uyarınca cezai şart olarak (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 3.969.441,79-TL., 2007-2011 yılları arasında özel güvenlik görevlilerine verilmesi gerekirken teslim edilmeyen ve davalı şirketin uhdesinde kalan 5764 adet kazak nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.868,30-TL., 14.11.2006 tarihli Sözleşmenin 20. ve 16.02.2009 tarihli Sözleşmenin 22. maddesi hükümleri uyarınca 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarındaki özel güvenlik görevlilerine eksik kazak teslimine ilişkin ceza tutarı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 349,60-TL., 2012 yılı ilk dört ayında denetlemesi yapılmayan 370 özel güvenlik görevlisi nedeni ile müvekkili bankanın uğramış olduğu zarar nedeni ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 6.782,10-TL. olmak üzere toplam 3.989.441,79-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin istihdam ettiği işçilere süresinden önce ücretlerinin ödendiğini, kayıtların davacı banka elinde bulunduğunu, işçilere daha önce yapılan fazla ödemelerin sözleşmenin geriye kalan iki aylık hizmet süresinde maaşlarından mahsup edildiğini, davacı banka görevlilerince iş müfettişleri tarafından düzenlenen tutanağın çarpıtılmış ve olmayan beyanların varmış gibi bildirildiğini, cezai şartın şartlarının bulunmadığını, hem de fahiş olduğunu, özel güvenlik görevlilerine eksik dağıtılan kazağın söz konusu olmadığını, denetimlerin tam olarak yapıldığını ve denetleme formlarının davacı bankaya teslim edildiğini beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davanın ve talebin hukuki dayanağı; taraflar arasında düzenlenen 16/02/2009 tarihli Sözleşme hükümleri, adı geçen sözleşmeye ek olarak yapılan 06/07/2009 tarihli Ek Protokol, 25/02/2010 Ek Protokol, 21/02/2011 tarihli Ek Sözleşme, 10/02/2012 Ek Sözleşme hükümleri ile cezai şart uygulandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 158. maddesinden ibarettir.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; taraflar arasında imzalanan 01.12.2006 tarihli sözleşme ve müteakip yıllarda imzalanan sözleşme ve ek protokoller çerçevesinde 30.04.2012 tarihine kadar davalıdan özel güvenlik hizmeti satın alındığını, davalı tarafça özel güvenlik görevlilerinin Mart, Nisan 2012 ücretlerinin sözleşmede yer alan sürede ödenmediğini, 2007-2011 yılları arasında özel güvenlik görevlilerine verilmesi gereken kazaklardan 5764 adedinin eksik teslim edildiğini, 2012 yılı ilk dört ayında 370 özel güvenlik görevlisinin denetiminin yapılmadığını, sözleşme ve ekleri kapsamında ihlal edilen sözleşme hükümleri sebebi ile cezai şart öngörüldüğünü beyanla; 3.989.441,79-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketçe istihdam edilen özel güvenlik görevlilerinin ücretlerinin süresi içerisinde ödendiğini, kayıtların davacı bankada olduğunu, daha önce yapılan fazla ödemeler sebebi ile son iki aylık hizmet süresinde maaşlardan mahsup yapıldığını, iş müfettişlerince düzenlenen tutanağın çarpıtıldığını, cezai şart koşullarının oluşmadığını, eksik kazak dağıtılmasının söz konusu olmadığını, denetimlerin tam olarak yapıldığını, denetim formlarının davacı bankaya teslim edildiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın tarafları arasında, özel güvenlik hizmeti alınması amacıyla 16/02/2009 tarihli Sözleşme başlıklı hizmet sözleşmesinin yapıldığı, adı geçen sözleşmenin Ek Protokol ve Ek Sözleşmeler ile birer yıl süre ile uzatıldığı, 30.04.2012 tarihinde sona erdirildiği konularında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar davalı tarafın sözleşme, ek sözleşmeler kapsamında özel güvenlik görevlisi olarak istihdam ettiği personele Mart, Nisan 2012 ücretlerinin süresinde ödenip ödemediği, 2007-2011 yılları arasında personele dağıtılması gereken kazaklardan eksik teslimat bulunup bulunmadığı varsa miktarı, 2012 yılı ilk dört ayında özel güvenlik görevlilerinden denetimi yapılmayan personel bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyaya sunulan 14.11.2016 tarihli 01.12.2006 başlangıç tarihli Sözleşme, bu sözleşmeye ek olarak yapılan 08.02.2007 tarihli Rehin Sözleşmesi, 25.12.2007 tarihli Ek Protokol, 19.08.2008 tarihli Ek Protokol, 25.09.2008 tarihli Ek Protokol, 29.12.2008 tarihli Ek Protokol, 16/02/2009 tarihli Sözleşme hükümleri, adı geçen sözleşmeye ek olarak yapılan 06/07/2009 tarihli Ek Protokol, 25/02/2010 Ek Protokol, 21/02/2011 tarihli Ek Sözleşme, 10/02/2012 Ek Sözleşmenin incelenmesinden; 16.02.2009 tarihli Sözleşme ile taraflar arasında davacı bankanın genel müdürlük birimleri, bölge başkanlıkları, şubeleri, özel işlem merkezleri, büroları, depo ve sosyal tesislerine ait hizmet binalarının gerek fiziksel, gerekse bu alanlarda gerçekleşen bankacılık faaliyetine konu enstrüman ve personeli ile sosyal faaliyetlerinin sektörün kabul etmiş olduğu normlar ve bankanın çalışma koşullarına uygun kesintisiz olarak güvenliğinin sağlanması amacıyla sözleşme yapıldığı, 16.02.2009 tarihli Sözleşmenin 7. maddesi ile hak ediş ödemelerinin yapılması usulünün düzenlendiği, personel aylıklarının ödenmesi gereken tarihte ödenmemesi halinde her geçen gün için %10 gecikme cezasının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 13/2. maddesine göre, davalı tarafın görev başında ki güvenlik görevlilerini denetlemekle yükümlü olduğu, sözleşmenin 20/6. maddesine göre, davalı firma tarafından personel hesaplarına yapılacak ödemelerin 3 gün içerisinde yapılacağının düzenlendiği, yapılmaması halinde her geçen gün için %10 gecikme cezasının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 22. maddesine göre, sözleşme ve eklerinin ihlali halinde tutanak düzenleneceği, buna rağmen hatanın düzeltilmemesi halinde ceza kesileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmeler ve ekleri ile kararlaştırılan cezai şartlar hukuki niteliği itibari ile 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158. maddesi ile düzenlenen ifaya ekli cezai şart niteliğindedir.
Mahkememizin 2012/399 Esas, 2017/99 karar sayılı ilamı ile davacının 2.148.413,45 TL cezai şart talep edebileceği, ancak bu tutarın, davalı firmanın ekonomik yönden mahvına sebep olabilecek düzeyde olduğu anlaşıldığından %30 indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile 1.503.889,42 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, mahkememiz ilamına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez de Bölge Adliye Mahkemesi ilamı taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1059 Esas, 2021/611 Karar sayılı ilamı ile “… Davalı taraf, Nisan 2012 dönemine ilişkin hak edişin 09.05.2012 tarihinde yatırıldığını, personel maaşlarının da süresi içerisinde 11.05.2012 tarihinde ödendiğini belirterek, bilirkişi kurulu raporlarına itirazda bulunmuş ise de, raporlarda davalının bu itirazını karşılamaya yönelik herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu durumda, Nisan 2012 yılı dönemine ilişkin hak edişin hangi tarihte davalı tarafa ödendiği ve bu aya ilişkin personel maaşlarının ne zaman yatırıldığı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. …’ şeklindeki gerekçe ile mahkememiz ilamının davalı yararına bozulmasına, taraf vekillerinin diğer tüm temyiz taleplerinin reddine verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda mahkememize ibraz edilen 18/03/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporundan Nisan 2012 dönemine ilişkin hakediş bedelinin davacı banka tarafından 09/05/2012 tarihinde davalı şirket hesabına ödendiği, davalı şirket banka hesabından ise 2012 Nisan ayına ilişkin personel maaşının 14/05/2012 tarihinde işçilere ödendiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca en geç 11/05/2012 tarihinde işçilere ödeme yapılması gerektiği halde davalının 14/05/2012 tarihinde ödeme yaparak 2 gün gecikmeye sebebiyet verdiği, davacının gecikme dönemine ilişkin olarak 12/05/2012 ve 13/05/2012 günleri için davalıdan ayrı ayrı 156.612,49-TL olmak üzere toplamda 313.224,98-TL cezai şart talep edebileceği anlaşılmış, ibraz edilen rapor mahkememizce hukuka uygun ve hüküm kurmak için yeterli görülmüştür.
Toplanan delillere, tüm dosya kapsamına, Yargıtay bozma ilamındaki gerekçe ile bozma ilamı ile taraflar lehine doğan usulü müktesap haklara istinaden Mart ve Nisan 2012 yılı hakedişlerini davalı yüklenici şirkete ödemiş olmasına rağmen, davalının bu dönemde çalıştırdığı personelin maaşlarını zamanında ödemediği, geç ödeme sebebi ile davacının 2012 yılı Mart ayı için 1.828.405,72-TL., 2012 yılı Nisan ayı için 313.224,98-TL olmak üzere toplamda 2.141.630,70-TL. cezai şart alacağının doğduğu, 2012 yılı ilk üç ayında yapılması gereken denetimlerden 370 adetinin yapmadığının tespit edildiği, davalının bu nedenle de 6.712,00-TL cezai şart ödemekle yükümlü olduğu, davacının eksik kazak teslim edildiğine dair iddiasını ispat edemediği, yemek bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle cezai şart istenebileceğine dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, diğer taraftan davalı firmanın bu ödemeleri “Ticket” olarak yaptığı, sonuç olarak davacının toplamda 2.148.342,70-TL cezai şart talep edebileceği, ancak bu tutarın, davalı firmanın ekonomik yönden mahvına sebep olabilecek düzeyde olduğu anlaşıldığından %30 indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile 1.503.839,89-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, ayrıca cezai şarttan indirim yapılmasını davacının önceden takdir etmesinin düşünülemeyeceği, cezai şarttan indirim yapılması tamamen hakimin takdirine ait olduğundan indirilen miktardan dolayı davacı taraf aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-1.503.839,89-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 102.727,30-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 85.434,40-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 96.964,78-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 10.570,00-TL (dava açılış masrafı, posta ve tebligat ile bilirkişi gideri olmak üzere) davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 4.877,98-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/04/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza