Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2023/273 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/742 Esas – 2023/273
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/742 Esas
KARAR NO : 2023/273

DAVA : Alacak ve Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
KR.YZL.TARİHİ : 09/06/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … A.Ş. ile … A.Ş. arasında, 05/06/2020 tarihli “…” sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin konusu, iş sahibi şirketin … Şantiyesindeki izolasyon işlerinin müvekkili şirket tarafından yapılmasından ibaret olduğunu, sözleşmenin 2. maddesi uyarınca da, işin süresi, sözleşmenin imza tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin ekinde (EK-03) yazılı iş programıyla da hangi ünitelerde hangi tarihlerde işe başlanacağı ve işin ne kadar sürede bitirileceği açıkça kararlaştırıldığını, taraflar arasında akdedilmiş olan bu sözleşme, 3 aylık iş süresi ve sözleşme ekinde yazılı iş planı göz önünde bulundurularak imza altına alındığını, sözleşmenin ekinde (EK-02) yazılı sabit birim fiyatlar, işin süresine göre belirlendiğini, bu kapsamda, iş için YÜKLENİCİ’nin ifa edeceği her türlü yükümlülüğün bedelinin Sözleşme Bedeli’ne dahil olduğunu, sözleşme bedelinin bu gibi bütün bedelleri telafi edecek şekilde belirlendiğini ve Sözleşme Fiyatlarının yüklenicinin işi yapması için gerekli her türlü maliyet ile tüm genel masrafları ve karı kapsayacak şekilde belirlendiği hüküm altına alındığını, hal böyle olmakla birlikte, davalı şirket, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğini, müvekkili şirkete işi yapabilmesi için zamanında ve eksiksiz olarak ünitelerin yer teslimini yapmadığını, temin etmesi gereken malzemeleri zamanında temin etmediğini, sözleşmede ve projelerde yer almayan izolasyon işi dışındaki bazı ek imalatların yapılması için müvekkili şirket tarafından yapımı tamamlanmış olan bir kısım izolasyon kaplamalarının sökülmesi talimatı vermiş, birçok defa iş durdurulmuş ve geciktirildiğini, sonuç olarak karşı taraf, işin gecikmesine kendi ihmal, kusur ve talimatları ile sebep olarak müvekkil şirketi zarara uğrattığını, karşı taraftan kaynaklı gecikmeler neticesinde, sözleşmede yazılı mevcut şartlarda işe devam etmesi müvekkili şirket açısından katlanılamaz hale geldiğinden, öncelikle yapımı tamamlanan işlerin hakedişlerinin kararlaştırılan birim fiyatlar üzerinden ödenmesi talep edildiğini, yer teslimi yapılmamış ve henüz yapımına başlanmamış işler açısından ise mevcut sözleşme şartları kapsamında işe devam edilemeyeceği davalı yana bildirilerek sözleşmenin uyarlanması veya yeni bir sözleşme akdedilmesi talep edildiğini, sözleşme konusu işin yapılacağı ünitelerin yer teslimi, davalı şirket tarafından geç, eksik, kademeli ve bölümler halinde yapıldığından iş, süresinde tamamlanamadığını, müvekkili şirket tarafından yapımı tamamlanan bir kısım işler, sözleşmede ve projelerde yer almayan, izolasyon işi dışındaki ek imalatlar için söktürülmüş, bu imalatlar başka şirketlere yaptırıldığını ve bu esnada müvekkili şirketçe yapılan işler tamamen durdurulduğunu, termik santral ünitelerinde, izolasyon işlerine başlanmadan önce tamamlanmış olması gereken işler ve testler, davalı şirket tarafından zamanında tamamlanmadığını, davalı şirket tarafından temin edilmesi kararlaştırılan malzemeler zamanında temin edilerek müvekkili şirkete teslim edilmediğinden, işe zamanında başlanamadığını beyanla, fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, yukarıda izah olunan olaylar ve mahkemece resen gözetilecek gerekçeler uyarınca müvekkili şirket tarafından yapımı tamamlanan işlerin tespiti ile, bu işlerin karşılığında ödenmesi gereken bedellerin tespitine ve bu kapsamda eksik ödenmiş bakiye alacağımızın şimdilik 1.000,00 TL’sinin, işin yapımının tamamlandığı tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine, … Ünitelerinde müvekkili şirkete yaptırılan sökme işlemleri için sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlara göre yapılması gereken ödemelerin tespiti ile fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla bakiye alacağın şimdilik 1.000,00 TL’sinin, söküm işlerinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, davalı şirketten kaynaklanan sebeplerle meydana gelen gecikmelerin tespiti ile müvekkil şirketin bu sebeple uğradığı zararların tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bunun şimdilik (200 TL işçi Ücretleri, 200 TL barınma, ısınma, yiyecek, ulaşım, nakliye, ekipman, kıyafet, teçhizat, malzeme vb. giderler, 200 TL …, Vergi, harç Vb. Masraflar, 200 TL piyasa koşullarında meydana gelen değişimlerden kaynaklanan zararlar ve 200 TL diğer masraf ve zararlar Olmak üzere) 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine, bu kapsamda: sözleşme konusu işe başlanmadan önce davalı tarafça temin edilmesi gereken taş yünü ve Alüminyum rulo malzemelerinin ne zaman temin edildiğinin tespiti ile, bu sebeple meydana gelen gecikmelerin tespit edilmesini, … Ünitelerinde yapımı tamamlanan izolasyon işlerinin, iş sahibi şirketin talimatı ile söktürüldüğünün ve sökülen bölümlerde başka şirketlerce projelerde yer almayan ek imalatlar yaptırıldığının (platform inşa edilmesi vb.) tespiti ile, bu işlerin hangi şirket(ler)e, hangi tarihlerde yaptırıldığının ve bu işlerin hangi tarihlerde tamamlandığının tespit edilerek bu sebeple işin durdurulduğu sürelerin ve meydana gelen gecikmelerin tespit edilmesini, izolasyon işlerinin yapımına başlanmadan önce tamamlanması gereken işlerin ve testlerin (elektrikli ısıtma hattı döşenmesi işi gibi) neler olduğunun tespiti ile bu işlerin: ilgili şirket(ler)e hangi tarihlerde verildiğinin, verilen işin yapımına hangi ünitelerde, hangi tarihlerde başlandığının, bu işlerin hangi ünitelerde, hangi tarihlerde tamamlandığının (veya tamamlanıp tamamlanmadığının), elektrik ısıtma hattı döşendikten sonra yapılması gereken testlerin hangi tarihlerde yapıldığının (veya yapılıp yapılmadığının) her bir ünite için ayrı ayrı tespiti ile, söz konusu ünitelerin müvekkil şirkete hangi tarihlerde teslim edildiğinin tespit edilmesini, bu tespitlerin yapılabilmesi için iş yerinde yapılacak keşif ve iş sahibi şirkete ait evrakların yanı sıra, işi yaptığı tespit edilecen şirket(ler)in de ticari kayıtlarının, ticari kayıtlarının dayanağı olan evrakların (hakediş evrakları, fatura vb.) ve muhasebe kayıtlarının incelenmesini, müvekkili şirketin işi tamamlamamış olması nedeniyle sağladığı tasarruflar düşülerek mahrum kalınan karının tespiti ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bunun şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine, müvekkili şirket tarafından, sözleşme konusu işin yapımında kullanılmak üzere kiralanmış iskelelerin iş sahibi şirket tarafından zapt edildiğinin tespiti ile bunların müvekkiline iadesine, iade tarihine kadar geçen süre zarfında müvekkili şirketin bu sebeple uğradığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bunun şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkiline ait iskele, makine, ekipman, teçhizat vb. malzemelerin iadesi mümkün olmayanlarının bedellerinin tespitine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla bunun şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı İyiniyetli taleplerine rağmen işine devam etmek istemediğini ve müvekkili şirkete sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, taraflar arasında 24.6.2020 tarihinde izolasyon işlerinin yapılmasına dair sözleşme akdedildikten sonra 7.7.2020 tarihinde yapılacak işle ilgili olarak kendisine yer teslimi yapıldığını, davacı şirket yüklendiği işin yapımına devam etmekteyken müvekkili şirkete ihtarname gönderdiğini ve işbu ihtarnamesinde 5 gün içerisinde yeni koşullarda yeni bir sözleşme akdedilmesini, aksi halde ise sözleşmeyi ihtarname tarihinden itibaren feshedeceğini müvekkili şirkete ihtar ettiğini, davacı yanın haksız ihtarına müvekkili şirket tarafından ihtarname yoluyla cevap verildiğini, işbu cevapta halen tamamlanmadığını, işlerin tamamlanmasını, süre uzatımı ile ilgili olarak varsa haklı talebinin iletilmesi halinde iyiniyet çerçevesinde bu talebin değerlendirilebileceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin fesih koşullarının oluşmaması sebebiyle sair taleplerinin kabul edilemeyeceği bildirildiğini, müvekkili şirketin iyiniyetli ihtar ve talebine rağmen davacı şirket işini yapmamakta direndiğini, süre uzatım veyahut sair konularda müzakere için dahi müvekkili şirket ile görüşmediğini, bu sebeple de yine iyiniyet çerçevesinde ve sözleşmeyi ayakta tutabilmek adına davacı şirkete yeniden ihtarname gönderildiğini ve iş eksikliklerini tamamlaması, aksi halde sözleşmesel cezaların tahakkuk ettirilmek zorunda kalınacağı bildirildiğini, müvekkili şirketin iyiniyetli tutumuna rağmen davacı şirket bu defa müvekkili şirkete sözleşmeyi 31.7.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshettiğini, bu tarihe kadar sadece boru köprüsünde çalışmanın tamamlanacağını ihtarname yoluyla bildirdiğini, davacı şirketin haksız ve iyiniyetten uzak feshinin kabul edilmediğini, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerinin devam ettiği, boru köprüsündeki çalışmayı dahi tamamlamaksızın sahadan çıkmış olduğunu, bu sebeple oluşan tüm zararın ve sözleşmesel hakların talep edileceği karşı yana bildirildiğini, netice itibariyle müvekkili şirketin tüm çabalarına rağmen davacı şirket sözleşmeye devam etmek istememiş, basiretli bir tacir olarak sözleşmesel yükümlülüklerini görmezden gelmek suretiyle işi yarıda bırakmış, sahayı terk ettiğini, sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, davacının feshe dair gerekçeleri gerçek dışı olup taraflar arasında akdedildiğini, sözleşmenin davacı tarafından feshi için geçerli hukuki koşullar oluşmadığını, zira asıl olan sözleşmenin ayakta tutulması olduğunu, davacı şirkete 7.7.2020 tarihinde yer teslimi yapıldığını, davacıya hakediş ödemeleri yapıldığını, dava dilekçesi ekinde mevcut iş programı müvekkili şirket tarafından onaylanmış bir iş planı olmadığını, davacının iddiasının aksine davacı işlerin yapımında gecikmiş, yetersiz personel kullanmış ve nihayetinde de işlerini yarıda bırakıp sahayı terk ettiğini, davacının sökme işleri yaptığı doğru olduğunu, taraflar bu hususta mutabık kaldığını ve davacıya yapmış olduğu işlerin karşılığı da ödendiğini, müvekkilinin yaptığı veyahut yapacağı testler davacı şirketin çalışmasına engel teşkil etmediğini, davacı tarafından işin yarıda bırakılmasından sonra yine davacı tarafından belirlenen tarihlerde iskele sahadan çıkartılmıştır. iskele dışında bugüne değin davacı şirket tarafından müvekkili şirkete iletildiğini, herhangi bir malzeme iadesine dair talebin bulunmadığını beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkemece davacının alacağının olduğunun kabulü halinde ise davacıdan olan alacaktan dolayı takas definin kabulü ile inceleme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
…. sayılı dosyası aslı, … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların bildirdiği diğer tüm deliller toplanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarına göre sorumlulukları ve varsa taraflar lehine doğan alacakların (tüm alacak istemleri kalemler halinde tek tek irdelenerek) taraf ticari defterleri de incelenmek sureti ile tespiti amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 29/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “Davanın sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olduğu, dava değerinin 6.000,00-TL olduğu, hukuki değerlendirme ve takdir yetkisi mahkemeye ait olmak üzere, sözleşmenin imza tarihinin 24.06.2020 olduğu, sözleşmeye göre işin bitiş tarihinin ise 24.09.2020 olarak belirlendiği, hukuki değerlendirme ve takdir yetkisi mahkemeye ait olmak üzere, kurulca izolasyon için gerekli olan malzemelerin davacıya geç teslim edildiği ve bu nedenle sözleşmede belirlenen 3 aylık iş süresinin oldukça uzadığı, davalının bu hususta kusurlu bulunduğu ve bu sebeple davacı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olduğu, davalı tarafından yapılan teminat kesintilerinin davacıya iadesi gerektiği, bununla birlikte dosya kapsamında … ilişiksizlik belgesine rastlanmadığı, tarafların defter ve kayıtlarında yapılan mali incelemeye göre, davacının, kendi ticari defterlerine göre; davalıdan, 139.247,66-TL dava konusu işten kaynaklanan açık hesap alacağının olduğu, davacının teminat muhasebe hesaplarını kullanmadığı, tüm kayıtlarını açık hesapta kayıt etmiş olduğu, davalının kendi ticari defterlerine göre; davacıya (148.167,13 TL- 6.531,87 TL) 141.635,26 TL borçlu olduğunun hesap edilmiş olduğu, bu durumda davacının ticari defterlerinin kendi aleyhine delil olması sebebi ile davalıdan talep edebileceği miktarın 139.247,66-TL olduğu kanaati oluştuğu, her ne kadar davacı tarafından kendisine ait iskelenin davalı tarafından zapt edildiği iddia edilmiş olsa da, bu hususta dosya kapsamında herhangi bir delile rastlanmadığı, her ne kadar davacı tarafından çeşitli alet, edevat, araç gereç ve malzemenin davalı tarafından zapt edildiği iddia edilmiş olsa da, bu hususta dosya kapsamında herhangi bir delile rastlanmadığı, her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesi ile birlikte mahrum kalınan kâr talep edilmiş olsa da, bu hususta dosya kapsamında herhangi bir delile rastlanmadığından hesaplama yapılamadığı” ifade edilmiştir.
Davalı tarafın itirazlarının da süresi içerisinde yapıldığının anlaşılması halinde tarafların itirazlarının aksi halde sadece davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınması amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 15/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle “Daha önce kök raporda davalı tarafından yapılan teminat kesintilerinin davacıya iadesi gerektiği, bununla birlikte dosya kapsamında … ilişiksizlik belgesine rastlanmadığı yönünde görüş bildirildiği, davalı tarafça kök raporun sunulmasından sonra, davacının çalıştırdığı işçilerden birinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle …. E. Sayılı dosyasında derdest bir tazminat davası olduğunun iddia edildiği, bu kapsamda yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.3. Maddesinde, yüklenicinin hak edişlerinden yapılan %5 tutarındaki nakit teminat kesintisinin, iş kazası nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat davalarında verilen hükümlerin kesinleşmesi şartı ile Yükleniciye iade edileceğinin kararlaştırıldığı, ancak, dosya içerisinde söz konusu davaya ilişkin herhangi bir belge veya bilgi bulunmadığından, bu hususta takdir yetkisinin mahkemeye bırakıldığı, mahkemece davacı yüklenicinin hesabından yapılan nakit teminat kesintilerinin dava tarihi itibarı ile davacıya iadesi koşullarının oluşmadığı yönünde kanaat hasıl olması durumunda, davacı teminat muhasebe hesaplarını kullanmadığından ve tüm kayıtlarını açık hesapta kayıt etmiş olduğundan, davacının herhangi bir alacağının bulunmayacağı, aksi takdirde, davacının ticari defterlerine göre davalıdan talep edebileceği miktarın 139.247,66 TL olduğu yönündeki görüşümüzde herhangi bir değişiklik olmadığı, davalı taraf itirazında ‘29.8.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin iadesini talep edebileceği 139.247,66TL (hesaplamada cari kayıtların eksik değerlendirilmiş olmasına da itirazımızı ve ayrıca 1 nolu hakedişten kesilen 15.000,00TL kesintinin damga vergisi kesintisi olduğundan teminat olmadığını ve davacı tarafından ödenmesi gereken damga vergisinin ödenmemiş olması halinde bildiririz)’ şeklinde itirazda bulunmuş ise de itirazı cari kayıtların ne yönden eksik değerlendirildiği; 15.000.00 TL damga vergisi kesintisinin tahakkuku ve ödenmesi ile ilgili belgeleri sunmadığından ve davacı tarafından ödenmesi gerekçesini sunmadığından ve defter kayıtları aleyhine delil olduğundan 29.08.2022 tarihli raporda bu hususlar yönünden değişiklik yapılmasını gerektirir somut bir bilimsel gerekçe görülemediği, davacı tarafın zarar talepleri ile ilgili olarak; uyuşmazlığın davacının kendi işi ile ilgili olduğu (diğer bir deyişle davacının da işin ehli olduğu); kendi ticari defterlerinden tespit edilebileceği; bu hususlarda somut bir iddianın olmaması sebebi ile inceleme yapılamadığı, bunun dışında itiraz edilen diğer hususlarla ilgili olarak, kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığı” ifade edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Taraflar arasında imzalanan … şantiyesinde izolasyon işlerinin yapılmasına dair “…” başlıklı sözleşmeden dolayı tarafların üzerlerine düşen yükümlülüklerin süresi içerisinde yerine getirip getirmedikleri, davacının yerine getirdiği edimler dolayısıyla alacağının bulunup bulunmadığı, davacıya yaptırıldığı sabit olan sökme işleri dolayısıyla ödenmeyen alacak bulunup bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde davalıya atfettiği eylemler nedeni ile başkaca bir zararının doğup doğmadığı, davacıya ait bazı ekipmanların (dava dilekçesi ekinde listede yer alan) davalı tarafından zapt edilip edilmediği, zapt edilmiş ise nelerden ibaret olduğu ve davacının bundan kaynaklı olarak zararının bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça feshinin haksız olup olmadığı ve davacının mahrum kaldığı kar zararı bulunup bulunmadığı, davacı tarafından yerine getirilmeyen işlerin davalı tarafça üçüncü kişilere yaptırılmasının söz konusu olması halinde davalı taraf lehine doğması olası bir alacağın takasının mümkün olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili, bilatarihli harçlandırılmış bedel arttırım dilekçesi ile; diğer alacak ve tazminat talepleri saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından ticari defterler üzerinden hesaplanan 139.247,66 TL’nin alacağın doğduğu tarihten itibaren davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerinin, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 478. maddesi uyarınca 2-5 yıllık zamanaşımına tabi olması, taraflar arasındaki sözleşmenin 2020 yılında imzalanması ve davanın 2021 yılında açıldığı gözetildiğinde; davalının, taleplerin zamanaşımına uğradığını yönündeki savunması yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında … Şantiyesindeki izolasyon işlerinin yapılması için sözleşme imzalandığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davacı taraf, söz konusu sözleşmenin 05.06.2020 tarihinde imzalandığını, davalı taraf ise 24.06.2020 tarihinde imzalandığını iddia etmiştir. Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacı tarafça sunulan sözleşme örneğinde sözleşme tarihinin 05.06.2020 olduğu, ancak söz konusu sözleşmede tarafların imzalarının bulunmadığı, davalı tarafça sunulan renkli sözleşme fotokopisinde ise sözleşme tarihinin 24.06.2020 olduğu ve taraf imzalarının bulunduğu görüldüğünden, dosyaya kazandırılan taraf imzalarını havi sözleşme örneğinin esas alınması suretiyle sözleşmenin başlangıç tarihi 24.06.2020 olarak kabul edilmiştir.
Davacı vekili, izolasyon işlerine başlanması için gerekli olan “rulo sanayi şiltesinin” ilk defa 14.09.2020 tarihinde, yani işe başlama tarihinden 2 ay 7 gün sonra teslim edildiğini, dolayısıyla müvekkilinin 07.07.2020 tarihinde işe başladığından söz edilemeyeceğini, termik santral ünitelerinde izolasyon işlerine başlanmadan önce tamamlanmış olması gereken işler ve testlerin davalı şirket tarafından zamanında tamamlanmadığını, söz konusu iş ve testlerin tamamlanmadan termik santral ünitelerindeki izolasyon işlemlerine başlanmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle yaşanılan gecikmenin kendilerinden kaynaklanmadığını, ayrıca iş süresinin belirlenemez ve öngörülemez olduğunu, yapımı biten işlerin hak ediş ödemelerinin alınamadığını, gecikmeler sebebiyle zararların oluştuğunu, mevcut koşullarda işe devam edilmesinin mümkün olmadığını iddia etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde “İşbu sözleşme konusu işin süresi, sözleşmenin imza tarihinde başlayacak olup 3 (üç) aydır.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Bu durumda sözleşmenin 24.06.2020 tarihinde imzalandığının kabul edildiği gözetildiğinde, sözleşme konusu işin bitiş tarihi 24.09.2020’dir. Yine sözleşmenin 14.3. maddesine göre sözleşmenin eki niteliğinde olan ve bilirkişi raporunda da yer verilen “İş Programının” ayrıntılı dökümünde, söz konusu programa göre yapılacak olan işlerin en geç bitiş tarihinin 01.09.2020 olarak belirlendiği görülmüştür. Her ne kadar sözleşmenin 13.10. maddesinde “Sözleşme madde 2.1.’de belirtilen iş sürenin bitiminde şirketin inisiyatifinde olmak koşuluyla işin süresi şirket tarafından belirlenecek süre kadar uzatılabilir. Sözleşme süresinin uzatılması durumunda, sözleşme şartları aynen kalacaktır.” hükmü yer alsa da, davalı tarafından iş süresinin uzatıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamış olup, bu nedenlerle sözleşmenin başlangıç tarihi 24.06.2020, işin bitiş tarihi ise 24.09.2020 olarak kabul edilmiştir.
Dosya kapsamında davalı tarafından sunulan “İşyeri Teslim Tutanağında” tarih bilgisinin bulunmadığı, bu nedenle iş yerinin ne zaman davacıya teslim edildiğinin tespit edilemediği, yine davalı tarafından dosyaya sunulan “İşe Başlama Tutanağının” tarihinin ise 07.07.2020 olduğu görülmüştür. Davalı tarafından dosyaya sunulan “Malzeme Teslim Tutanaklarına” göre ise, ilk olarak 15.08.2020 tarihinde davacıya 2 rulo …. mm sac (toplam 596 kg) teslim edildiği, ardından 14.09.2020 tarihinde 390 x 1 adet rulo sanayi şiltesi teslim edildiği, devamında 06.10.2020 tarihinde 380 x 1 adet rulo sanayi şiltesi ve 190×1 adet Sanayi Şiltesi teslim edildiği, söz konusu tutanaklara göre davalı tarafından davacıya 15.08.2020-07.05.2021 tarihleri arasında 43 kalem malzeme teslim edildiği, son olarak 07.05.2021 tarihinde 7 adet rulo … mm (toplam 2054 kg) teslim edildiği belirlenmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.5.2. maddesinde “Sözleşme konusu işlerin yüklenici tarafından yapılması için gerekli olan …Şirket tarafından temin edileceği, şirket tarafından temin edilen malzemelerin teslimi Şirket deposunda yapılacak ise araca boşaltma ve şantiye içi nakliyesi Yüklenici tarafından yapılacaktır.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla davacının izolasyon işlemlerine başlayabilmesi için sözleşmede kararlaştırıldığı üzere alüminyum rulo levhaların ve taş yününün davacıya teslim edilmesi gerekmektedir. Her ne kadar davalı tarafından sunulan işe başlama tutanağında 07.07.2020 tarihi yazılı olsa da, davalı tarafından davacıya teslim edilen ilk izolasyon malzemeleri 15.08.2020 tarihinde teslim edilmiş olup, geri kalan malzemeler de toplamda 43 kalem halinde 07.05.2021 tarihine kadar teslim edilmiştir. Sözleşmeye göre işin bitiş tarihi olan 24.09.2020 tarihine kadar davalı tarafından davacıya yalnızca 2 rulo …. mm sac (toplam 596 kg) ve 390 x | adet rulo sanayi şiltesi olmak üzere 2 kalem malzeme teslim edilmiştir. Dolayısıyla söz konusu işin sözleşme ile belirlenen 24.09.2020 tarihinde bitirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. İzolasyon için gerekli olan malzemelerin davacıya geç teslim edildiği ve bu nedenle sözleşmede belirlenen 3 aylık iş süresinin oldukça uzadığı, davalının bu hususta kusurlu olduğu ve bu sebeple davacı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olduğu değerlendirilmiştir.
Bilirkişi kurulunca tarafların defterlerinde yapılan mali incelemede davacının, kendi ticari defterlerine göre; davalıdan, 139.247,66-TL dava konusu işten kaynaklanan açık hesap alacağının olduğu, ancak davalının, kendi ticari defterlerine göre; davacıdan (3.340,3843.191,49) 6.531.87 TL açık hesap alacağının olduğu ve toplam 148.167,13 TL’yi davacının teminat hesaplarına kayıt ederek, bu miktarı davacıya ödemediği belirlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3.maddesinde; yüklenici tarafından davalıya 100.000,00-TL tutarında 16 ay süreli kesin teminat mektubu verileceği, ayrıca her hakedişten %5 tutarında nakit teminat kesintisi yapılacağı, iş bitiminde yüklenicinin borcu olmadığına dair ilgili belgeleri davalıya sunması ve iş kazası nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat davalarında verilen hükümlerin kesinleşmesi şartı ile teminatların yükleniciye iade edileceği kararlaştırılmıştır. Yukarıda da belirtildiği bilirkişi heyetince yapılan mali incelemede, davalı tarafından davacının hak edişlerinden toplam 148.167,13-TL’nin teminat hesaplarına kayıt edildiği belirlenmiştir. Davacı tarafından … ilişiksizlik belgesi, mahkemenin talebi doğrultusunda dosyaya sunulmuştur. Davalı tarafça kök raporun sunulmasından sonra, davacının çalıştırdığı işçilerden birinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle … E. Sayılı dosyasında derdest bir tazminat davası olduğunun iddia edildiğinden bu dosyanın Uyap kayıtları temin edilmiş, incelenmesinde; bu dava dosyasına konu kazanın … tesisinde gerçekleştiği, eldeki davanın …’ daki işe ilişkin olduğu ve böylelikle söz konusu iş kazasının dava konusu işe/sahaya ilişkin olmadığı anlaşılmış ve sözleşmenin yukarıda anılı maddesine göre teminatların iadesi koşulunun gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetince hazırlanan denetime elverişli rapor da gözetilerek davacının, kendi ticari defterlerine göre; davalıdan, 139.247,66-TL dava konusu işten kaynaklanan açık hesap alacağının olduğu, davacının teminat muhasebe hesaplarını kullanmadığı, tüm kayıtlarını açık hesapta kayıt etmiş olduğu, davalının kendi ticari defterlerine göre; davacıya (148.167,13 TL- 6.531,87 TL) 141.635,26 TL borçlu olduğu, bu durumda davacının ticari defterlerinin kendi aleyhine delil olması sebebi ile davalıdan talep edebileceği miktarın 139.247,66 TL olduğu kanaati ile bu miktar yönünden davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir. Davacının dava dilekçesine konu ettiği, fesih tarihine kadar yapılan işlerden kaynaklı başkaca bir alacağının olmadığı/ispat edilemediği anlaşılmakla bu taleplerinin reddi gerekmiştir. Davalının daha önce temerrüde sevki söz konusu olmadığından hüküm altına alınan miktar yönünden temerrüt tarihi dava tarihi olarak kabil edilmiştir.
Bunun dışında davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından temin edilen iskeleler ve bir kısım ekipmanın hala davalı tarafa ait işyerinde bulunduğu ve zapt edildiği, söz konusu iskelelerin kiralık olduğu, buna rağmen davalı firma tarafından kullanılmakta olduğu, ayrıca değeri 100.000-TL’den fazla olan müvekkili şirkete ait alet, edevat, teçhizat ve malzemelerin de davalı şirket tarafından zapt edildiğini beyan ederek, söz konusu malzemelerin tespiti ile zayi olanların bedellerinin faizi ile ödenmesini talep etmiştir. Her ne kadar davacı taraf dosyaya birtakım iskelelerin kiralanmasına ilişkin sözleşme örneği sunmuş olsa da, söz konusu iskelelerin davalı tarafından halen kullanılmakta olduğuna veya davalı tarafından zapt edildiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delile rastlanmadığından bu taleplerin reddine karar verilmiştir.
Yine davacı tarafından değeri 100.000-TL’den fazla olan alet, edevat, teçhizat ve malzemenin de davalı tarafından zapt edildiği iddia edilmiş olup, Sözleşmenin 3.1.3. maddesine göre alüminyum rulo levha ve taş yünü hariç bütün malzeme, alet, edevat, ekipman ve bakımın yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığı, ayrıca davalı tarafından dosyaya sunulmuş bulunan 08.07.2020 tarihli “Alet Teslim Tutanağına” göre bir takım alet edevatın davalıya teslim edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak, davacının …. Noterliği’nin 19.07.2021 Tarihli ve … Yevmiye Numaralı İhtarnamesi ile sözleşmeyi 31.08.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshettiği, davalının ise …. Noterliği’nin 06.08.2021 Tarihli ve … Yevmiye Numaralı İhtarnamesi ile davacının sahadan çıktığını ve personelini çalıştırmadığını beyan ettiği görülmektedir. Davacının sözleşmeyi feshettikten sonra sahayı terk ettiği anlaşılmakta olup sözleşmenin feshinin ardından bahsi geçen araç, gereç ve malzemelerin davalı tarafından zapt edildiğine ilişkin herhangi bir delile dosya kapsamında rastlanmadığından bu talebin de reddi gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesine konu ettiği mahrum kalınan kâra ve fazla süreyle işçi çalıştırma dahil diğer zarar kalemlerine ilişkin talepleri yönünden de ispat sağlayamadığı değerlendirilerek bu talepler yönünden de davanın reddi cihetine gidilmiş ve neticeten davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştinr.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
139.247,66 TL’nin 25/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 9.512,01 TL olduğundan peşin alınan 2.502,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.009,54 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.274,25 TL’sinin davalıdan, geri kalan 45,75 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 21.887,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.554,78 TL harç toplamı ve 4.586,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.140,78 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 6.893,26 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2023

Katip …. Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır