Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/72 E. 2021/118 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/72 Esas – 2021/118
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/72 Esas
KARAR NO : 2021/118

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2014
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
KR.YZL.TARİHİ : 24/03/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında İHDS akdedildiğini, İzmir ve Manisa illerinde elektrik dağıtım perakende satış işi İHDS imzalanmasından bu yana müvekkili tarafından yerine getirildiğini, müvekkili şirketin özelleştirildiğini, … Tekst. Tur. Gıda San. Tic. A.Ş. Fazla enerji bedeli talep edildiğinden bahisle davalı aleyhine menfi tespit davası açtığını, … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … K.sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusunu kararın Yargıtay 19.H.D.’nin 13/10/2006 tarih ve 2006/3641 Esas, 2006/9674 Karar sayılı ilamıyla onandığını, anılan kararın … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ilamlı takip konusu yapıldığını, takip sonucu müvekkili şirketin icra dosyasına 33.553,22-TL ödeme yaparak icra dosyasını kapattığını, noter aracılığı ile ihtarname tebliğ edildiğini, ayrıca icra dosyasına yatıranlar dışında müvekkilinin söz konusu davadaki temyiz ve karar düzeltme taleplerinin harç ve masrafları olarak 1.011,44 TL sarf edildiğini, İHDS 7.4 maddesi gereğince cebri icra yoluyla ödedikleri meblağın sorumluluğunun davalı … olduğunu, beyanla toplam 33.564,66-TL’nin temerrüt tarihi olan 15.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin İHDS imzalandığını, geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllara ilişkin olarak …’tan herhangi bir talepte bulunulamayacağını, hisse devir tarihi öncesinde tamamlanmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden davacı şirketin geçmiş yıllara ilişkin olarak müvekkili kurumdan herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idari ve hususi ihtilafların müvekkili şirkete bildirilmesi gerektiğini, davacı tarafından söz konusu dava hiçbir aşamada müvekkiline bildirilmediğini, rücu davasına konu mahkeme kararında bahsi geçen alacak türü …’a bırakılan alacaklardan olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 04/05/2016 tarih ve 2014/1270 Esas, 2016/355 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada;
Tüm dosya kapsamı ve mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; … Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2005 tarih ve … E … K sayılı kararı incelenmesinde; davaca … … A.Ş.nin kaçak elektrik bedeli tahakkuk ve tahsili işleminin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek tahakkuk ettirilen para cezasının iptali, ödenen tutarın iadesi ve borçlu olunmadığının tespitini talep ettiği ve yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu kararda elektrik dağıtım hizmetinin değil elektrik satış hizmetinin tartışıldığı sabittir. Davacı kaçak elektrik nedeniyle dava dışı üçüncü kişiye ödeme yapmış olup bu faaliyetin elektrik dağıtım hizmeti kapsamında kabulü mümkün değildir. Taraflarca imzalan İHDS’nin 7/4 maddesinde dağıtım faaliyetinden doğan sorumluluğun …’a atit olduğu düzenlenmiştir. Elektirk satış hizmetlerinden doğan sorumluluğun davalıya aiit olduğuna dair düzenleme yapılmamıştır. İHDS’nin hükümlerinin bu yönde yorumlanması ve hukukun genel ilkeliri çerçevesinde sorumluluğun davalıya ait olduğunun kabulü hukuken mümkün değildir. Bilimsel verilere dayalı ve denetime açık bilirkişi raporunda detaylı olarak açıklandığı üzere dava konusu edilen hizmet nedeniyle, davacı tarafından yapılan ödemeden davalının sorumlu tutulması mümkün olmadığından davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 23. H.D.’nin 22/10/2020 tarih 2017/2328 Esas, 2020/3204 Karar sayılı ilamıyla, “…Taraflar arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7/4. maddesi gereğince …’ın faaliyetlerinin yürütülmesi amacı ile sözleşmeden önceki dönemde gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin sorumluluğunun …’a ait olduğu … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler sebebiyle 3. Kişiler tarafından ileri sürülen her türlü talebin muhatabının … olduğu kararlaştırılmıştır. İHDS’nin ilgili maddesinde mahkemenin yapmış olduğu ayrıma gidilmemiştir. Tarafların ayrılışı sırasında bu ödeme nedeniyle mahsuplaşma da ileri sürülmediğine göre mahkeme kararına istinaden davacı tarafından yapılan ödemelerden …’ın sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmasına karar verilmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı ile aralarında İHDS akdedildiği dava dışı … …A.ş.tarafından fazla enerji bedeli talep edildiğinden bahisle menfi tespit davası açıldığını, … Ticaret Mahkemesinin 29/12/2005 tarih ve … E … K sayılı kararına istinaden başlatılan … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takip sonucunda 33.553,22-TL ödemek zorunda kaldığı, ayrıca yargılama masrafı olarak da ödediği 1.011,44-TL olmak üzere toplam 33.564,66-TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunularak imzalanan İHDS kapsamında geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiği geçmiş yıllara ilişkin kendilerinden herhangi bir talepte bulunamayacağı belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Alacak sözleşmeden doğduğu için 818 sayılı BK’nun 125. maddesine göre talep 10 yıllık zamanaşımına tabi olmakla zamanaşımı itirazı yerinde değildir.
… Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2005 tarih ve … E … K sayılı kararı incelendiğinde; … Tekstil Tur. Gıda San. Tic. A.Ş tarafından … aleyhine açılan davada mahkeme davanın kabulüne karar verdiği, kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine “Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2006 tarih ve 2006/3641 esas, 2006/9674 karar sayılı ilamıyla onandığı anlaşılmıştır.
İzmir 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasıyla … Ticaret Mahkemesi’nin kararının takibe konulduğu, dava dışı alacaklı … Tekstil Tur. Gıd. İnş. İm. Tic. Ltd. Şti tarafından 18.177,20 TL asıl alacak, 860,17 TL yargılama gideri, 1.951,32 TL vekalet ücreti, 793,84 TL bakiye harç, 7.636,66 TL işlemiş faiz olmak üzere 29.419,19 TL’nin talep edildiği, davacı kurum tarafından 32.553,22 TL’nin 29/12/2006 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada; taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesindeki “Dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır.”, hükmüne göre davacının yaptığı ödemeden davalının sorumlu olduğu kabul edilmekle davacı tarafından İzmir … Noterliği’nin 07/01/2014 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıdan talepte bulunulduğu, ihtarnamede belirtilen süre sonunda borcun ödenmemesi sebebiyle davalının 15/01/2014 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından kabul edilen alacağa bu tarihten itibaren avans faizi işletilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her nekadar kısa kararda istinaf yasa yolu açık olduğu belirtilmiş ise de, dosyanın daha Yargıtay incelemesinden geçmiş olduğu nazara alındığında yasa yoluna ait son fıkra aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 33.564,66-TL’nin 15/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.292,80-TL harçtan, peşin alınan 573,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.719,55-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.034,70-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 602,25-TL harç toplamı ve 587,40-TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.189,65-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021
….