Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/701 E. 2022/78 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/701 Esas
KARAR NO : 2022/78

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/01/2014
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KR.YZL.TARİHİ : 03/03/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili mahkememize verdiği 29/01/2014 havale tarihli dava dilekçesiyle, yanlar arasında akdedilen ve karşılıklı anlaşma ile fesh edilen hizmet alım sözleşmeleri nedeniyle ödenmeyen fatura bedelleri ve haksız yere nakde çevrilen teminat mektuplarının tahsili için müvekkili tarafından … Elektrik Dağıtım A.Ş aleyhine Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla alacak davası açıldığını, yeni kurulan mahkemelere dosya dağıtımı nedeniyle dosyanın Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayısına kaydedildiğini, davalı yanın 29/11/2011 tarihli dilekçesi ve 23/12/2010 tarihli duruşmada zapta geçen beyanı ile davacı yana borçlarının 372.287,13 TL yi kabul ve ikrar ettiğini, haksız yere nakde çevrilen teminat mektupları ve düzenlenen faturalardan dolayı müvekkilinin çekişmesiz 372.287,13 TL alacağı olduğunu, davalı yanın 07/08/2009 tarihinde nakde çevirdiği teminat mektuplarının bedellerini 30/06/2010 tarihine kadar elinde tutarak 30/06/2010 tarihinde davacının SGK borçlarına karşılık ödeme yaptığını, bu aşamada alınan ek bilirkişi raporuyla da davacının SGK ya geç ödeme sebebiyle fazladan ödenen gecikme cezalarını talep etme hakkı doğurabileceğini ve fazla ödenen gecikme cezalarından dolayı da 125.735,26-TL’yi talep edebileceğinin belirlendiğini, böylelikle müvekkilinin 125.735,26 TL zarara uğramasına sebep olduğunu, Ankara … Ticaret Mahkemesinin 26/06/2012 gün ve … esas … sayılı kararıyla davanın kısmen kabul reddine karar verilip davacının 372.287,13 TL üzerinden karar verdiğini, gecikme zammı yönünden ise davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmediği nedeniyle temyiz edildiğini, yargıtay incelenmesinde de kararın bozulduğunu, Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla bozmaya uyularak gecikme zammı yönünden davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 125.735,26 TL alacaklarının 30/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize verdiği 24/02/2014 havale tarihli cevap dilekçesiyle, davacı tarafın geç ödemeden dolayı zarardan bahsedebilmesi için SSK nin iddia edildiği üzere 2009 yılında talep etmesine rağmen 2010 yılında ödeme yapılmış olduğunun ispati ve bu mektup bedellerinin davacı tarafından bankaya ödendiğinin ispatı gerektiğini, öncelikle takas ve mahsup taleplerinin olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRME VE KABUL : Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 01/11/2017 tarih, 2016/243 Esas ve 2017/885 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin karar, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamı ile; “aynı hizmet ilişkisinde çalışan davacı işçileri ile davalı tarafından yapılan ödemelerin davacı alacağından mahsup edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle” bozulmuştur.
15/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirket tarafından davacı şirketin haksız yere nakde çevrilen teminat mektuplarını nakde çevirdiği, 07/08/2009 tarihinden, davalının borçlarına karşılık SGK’ya ödeme yaptığı 30/06/2010 tarihine kadar fazladan ödenen gecikme cezalarından dolayı davacının talep edeceği miktarın 125.735,26 TL olduğu, davalı şirket tarafından mahsup talebine konu edilen ödemelerin yapıldığı 31/10/2016 tarihine kadar işlemiş avans faizi (değişen oranlarda) tutarının 27.763,38 TL olduğu, 31/10/2016 tarihi itibari ile talep edilebilecek alacak miktarının (asıl alacak +avans faizi olmak üzere) 153.498,64 TL olduğu, davalı vekilinin mahsup talebine yönelik değerlendirme mahkemeye ait olmakla birlikte davalı şirketin mahsup talebine konu 31/10/2016 tarihi itibari ile davacı şirket adına icra dairelerine ödenen işçilik alacakları miktarı olan 183.771,59 TL’nin mahsup edilmesi halinde davacı şirket tarafından talep edilebilecek herhangi bir bakiye alacak kalmayacağı açıklanmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca; davacı yüklenici, yüklendiği edimi kendi işçisi ile yerine getirmiştir. Sözleşme sona ermiş olsa dahi davacı ve davalı, çalıştırılan işçinin özlük hakları yönünden müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davalı tarafından, davacı işçilerinin özlük hakları kapsamında bir takım ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim davalı yan, davacı işçilerinin özlük hakları kapsamında yaptığı ödeme belgelerini delil olarak dosyaya sunmuştur. Bu ödemeler taraflar arasındaki sözleşme ile doğrudan bağlantılı olduğu için ödemelerin mahsup olarak değerlendirilmesi gerekir. Hal böyle olunca; aynı hizmet ilişkisinde çalışan davacı işçileri için davalı tarafından yapılan ödemelerin davacı alacağından mahsup edilip sonucuna göre bir karar verilmesi icap etmektedir. Dosyada mevcut olan ve az yukarıda da ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacı işçileri için davalı tarafından yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davacı tarafından talep edilebilecek herhangi bir alacak kalmayacağından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 2.147,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.066,55 TL harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.894,85 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 114,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır