Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/688 E. 2021/743 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/688 Esas – 2021/743
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/688 Esas
KARAR NO : 2021/743

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile … arasında Ankara (Sincan) Santraline ilişkin olarak 30.03.2004 tarihinde, Kayseri Santraline ilişkin olarak ise 29.12.2004 tarihinde Sistem Kullanım Anlaşması (SKA) imzalandığını, müvekkili şirkete ait santrallerin bağlantı noktasından maksimum enerji alış ve veriş kapasitesi, söz konusu kapasitesinin aşılması durumunda taraflarca izlenilecek usül ve uygulanacak cezai şartın sözleşme ile belirlendiğini, bu kapsamda … tarafından yapılan inceleme neticesinde müvekkili şirketin Aralık 2004-Eylül 2008 dönemi arasında anılan santrallerde SKA’nın 10.maddesinde belirtilen maksimum enerji alış ve veriş kapasitesini aştığının tespit edildiği gerekçesi ile dava konusu mezkur ceza faturalarının düzenlendiğini ve var olduğu iddia edilen ihlalin gerçekleşmesinden yıllar sonra bu faturaların müvekkili şirkete iletildiğini, söz konusu faturalara müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, söz konusu itirazlara cevaben müvekkili şirket tarafından tüm fatura bedellerinin ihtirazi kayıt konulmak sureti ile 07.03.2011 tarihinde ödendiğini, söz konusu ceza faturalarının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile … arasında imzalanan SKA’nın “Cezai Şartlar” başlıklı 10.maddesi Genel İşlem Koşulu Niteliğinde olduğundan yazılmamış sayılacağını, dava konusu faturaların ilgili mevzuat hükümleri ve dürüstlük kurallarına aykırı bir nitelik taşıdığını, davalı …’ın Borçlar Kanunu’na göre cezai şart talep etmesinin mümkün olmadığını, dava konusu ceza faturalarının SKA’da öngörülen bildirim usullerine aykırı bir usulle tanzim edildiğini, dava konusu cezalara esas ölçümlerin ve faturalandırmanın mevzuata uygun olarak yapılmadığını beyanla; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Sistem Kullanım Anlaşması’nın 10. maddesine istinaden; Sincan Santrali hakkında tesis edilen ve 21.02.2011 tarih ve 1506 sayılı yazısı ekinde iletilen 16.02.2011 düzenleme tarihli; Aralık 2004 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572421 seri sıra numaralı 6.989,14-TL bedelli, Aralık 2005 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572422 seri sıra numaralı 12.926,47-TL bedelli, Haziran 2006 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572423 seri sıra numaralı 28.634,89-TL bedelli, Aralık 2007 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572424 seri sıra numaralı 195.032,60-TL bedelli, Temmuz 2008 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572426 seri sıra numaralı 125.759,543-TL, Eylül 2008 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572425 seri sıra numaralı 1.356,78-TL bedelli, Kayseri Santrali hakkında tesis edilen ve 21.02.2011 tarih ve 1493 sayılı yazısı ekinde iletilen 16.02.2011 düzenleme tarihli; Aralık 2005 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572414 seri sıra numaralı 24.269,44-TL bedelli, Ocak 2006 dönemi sistem kullanım ceza ücretine ilişkin J-572415 seri sıra numaralı 43.788,18-TL bedelli faturaların hukuka aykırılığının tespiti ve ihtirazi kayıtla ödenen 438.757,03-TL ceza bedelinin müvekkili … Enerji Elektrik Üretim A.Ş.’ye ödeme tarihi olan 07.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans işlemlerine uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; teşekkülleri ile davacı şirkete ait Sincan TM için 30.03.2004 tarihinde Sistem Kullanım Anlaşması imzalanarak 01.04.2004 tarihinde yürürlüğe girdiğini, daha sonra bu anlaşmanın 01.01.2005 ve 23.09.2008 tarihlerinde revize edildiğini, Ankara (Sincan) TM’ye sistem kullanım ceza faturaları düzenlenerek muhteviyatları ile birlikte 21.02.2011 tarihli ve 1506 sayılı yazıları ekinde davacı şirkete gönderdiklerini, davacı şirket tarafından söz konusu sistem kullanım ceza faturalarına itiraz edildiğini ve davacı şirkete cevap verildiğini, teşekkülleri ile davacı şirkete ait Kayseri OSB için 29.12.2004 tarihinde Sistem Kullanım Anlaşması imzalanarak 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe girdiğini, dava sonra bu anlaşmaların 16.05.2005 ve 28.09.2006 tarihlerinde revize edildiğini, Kayseri OSB TM’ye söz konusu sistem kullanım ceza faturaları düzenlenerek muhteviyatları ile birlikte 21.02.2011 tarihli ve 1493 sayılı yazıları ekinde davacı şirkete gönderdiklerini, davacı şirketin itiraz ettiğini ve davacı şirkete cevap verildiğini, Sistem Kullanım Anlaşmasında belirtilen maksimum enerji alış/veriş kapasitelerinin aşılması nedeni ile düzenlenerek gönderilen sistem kullanım ceza faturalarının, yalnızca Sistem Kullanım Anlaşmasının 10.maddesi doğrultusunda düzenlenmediğini, aynı zamanda Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğin (Tebliğ) ikinci bölüm maksimum enerji alış ve maksimum enerji veriş kapasiteleri başlıklı 5. Maddesi ile hükmü ile kuruluşlarınca imzalanan Sistem Kullanım Anlaşmasının birinci bölüm maksimum enerji alış/veriş kapasitesi başlıklı 2.maddesinde yer alan hükümleri doğrultusunda düzenlendiğini, söz konusu tebliğ ve anlaşma hükümleri gereğince bir iletim sistemi kullanıcısının hiçbir koşulda sistem kullanım anlaşmasında belirtilen maksimum enerji alış veya veriş kapasitelerini aşamayacağını karşılıklı olarak imzalanarak akde bağlandığını, davacının dava konusu cezai şartın “Genel İşlem Koşulu” olarak değerlendirilerek, sözleşmeye yazılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacının ceza faturalarının SKA “Ödeme Prosedürleri” başlıklı 15. maddesine aykırı olduğunu iddia ettiğini, davacının sistem kullanım ceza faturasının BK 179/II maddesinde düzenlenen bir ifaya eklenen cezai şart olduğunu ve davacının uyarı yapılmadan ceza faturası düzenlenemeyeceğini iddia ettiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Davanın tarafları arasındaki uyuşmazlık hukuki niteliği itibari ile; davalı İdarece Sincan Santrali için Aralık 2004-Eylül 2008 dönemine ilişkin, Kayseri Santrali için 2005-2006 dönemine ilişkin düzenlenen ceza faturaları sebebi ile yapılan ödemenin iadesi talebinden ibarettir.
Davanın ve talebin hukuki dayanağı; taraflar arasında düzenlenen Sistem Kullanım Anlaşmaları hükümlerinden ibarettir.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı idare arasında Sincan Santrali için 30.03.2004, Kayseri Santrali için 29.12.2004 tarihinde Sistem Kullanım Anlaşmaları imzalandığını, davalı idarece Sincan Santrali için Aralık 2004-Eylül 2008 dönemi için, Kayseri Santrali için 2005-2006 dönemine ilişkin değişik tarihli ceza faturalarının düzenlendiğini, ceza faturaları kapsamında itirazi kayıtla ödeme yapıldığını, dava konusu faturaların sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak düzenlendiğini beyanla; yapılan ödemelerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasında düzenlenen Sincan Santrali ile ilgili anlaşmanın 01.01.2005 ve 23.09.2008 tarihlerinde revize edildiğini, Kayseri Santraline ilişkin anlaşmanın 16.05.2005 ve 28.09.2006 tarihlerinde revize edildiğini, faturaların Sistem Kullanım Anlaşmasında belirtilen maksimum enerji alış/veriş kapasitelerinin aşılması nedeni ile sözleşmenin 10. maddesi doğrultusunda düzenlendiğini, yapılan ödemelerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın tarafları arasında, Sincan Santrali için 30.03.2004, Kayseri Santrali için 29.12.2004 tarihinde Sistem Kullanım Anlaşmalarının yapıldığı, her iki anlaşmanın da 01.02.2005, 23.09.2008, 16.05.2005, 29.09.2006 tarihlerinde revize edildiği, Sincan santrali için Aralık 2004-Eylül 2008 dönemlerine ilişkin, Kayseri Santrali için Aralık 2005 ve Haziran 2006 dönemlerine ilişkin enerji alış/veriş kapasitelerinin aşıldığının tespit edildiği gerekçesi ile değişik tarihli ceza faturalarının düzenlendiği, fatura kapsamındaki talebin davacı tarafça itirazi kayıtla ödendiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, Sincan ve Kayseri Santrallerine ilişkin enerji alış/veriş kapasitesinin aşılıp aşılmadığı, bu sebeple ceza uygulamasının yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce tüm taraf delillerinin toplanmasından sonra, davacı tarafa ait Sincan ve Kayseri Santrallerine ilişkin enerji alış/veriş kapasitelerinin aşılıp aşılmadığı, buna göre Sistem Kullanım Anlaşmaları doğrultusunda uygulama yapılıp yapılmadığı konularının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi Koray Aydın tarafından sunulan 05.04.2017 tarihli rapor ve 18.09.2017 tarihli ek raporda özetle; davacı kullanıcının fatura dönemlerinde geçerli mevzuatta tanımlanan sınır değerlerini aşmış olduğu, taraflar arasında akdedilen Sistem Kullanım Anlaşmasının 10. maddesi uyarınca ilgili mevzuat ve sözleşme hükümlerinden herhangi birinin ihlal edilmesi halinde ceza uygulanabilmesi için davalı tarafça uyarı yapılması ve ihlalin ortadan kaldırılması için süre verilmesi gerektiği, ihtar müessesesinin işletilmediği, davacı tarafça ceza faturaları bedeli toplamı 438.757,03-TL’nin istirdadına ilişkin koşulların oluştuğu beyan edilmiştir. Sunulan rapor ve ek rapora davalı tarafça itiraz edilmiş ise de, ceza faturalarının düzenlendiği Aralık 2004 tarihi ile Eylül 2008 tarihleri arasında uygulanmakta olan Sistem Kullanım Anlaşmalarının “Cezai Şartlar” başlıklı 10. maddesine göre, kullanıcının bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik alması veya maksimum enerji veriş kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi vermesi halinde ceza uygulamasının yapılabilmesi için söz konusu ihlalin …’ın uyarısına rağmen, uyarıda belirtilen süre içerisinde sona erdirmemesi durumunda …’ca ceza uygulamasının yapılacağının kararlaştırıldığı ve rapor ve ek raporun bu düzenleme ve dosya kapsamı dikkate alınarak düzenlendiği anlaşılmakla, itirazlara itibar edilmemiştir.
Yukarıdan beri açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında davanın kabulüne, işin ticari iş olduğu dikkate alınarak yapılan ödemeye avans faiz oranı uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşeceği şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi’nin 11/07/2019 tarihli, 2018/353 Esas, 2019/1148 Karar sayılı ilamı ile “….7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması….” şeklinde bozulduğu, bozma sonrası mahkememizin yukarıdaki yeni esasına dosyanın kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkemece verilen kararın Yargıtay 6.Hukuk Dairesi tarafından yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahis ile bozulduğu, bozmaya uyulduğu, bozma doğrultusunda davanın HMK 114/1-b ve 115.maddeleri gereğince yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği yine mevcut davanın yargı yerinin dava devam ederken değişmesi nedeni ile usulden reddedildiğinden davalı lehine AAÜT 7/3.maddesi gereğince vekalet ücreti tayinine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın usulden reddine
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin olarak alınan 7.492,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.433,58-TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirse de karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/3.maddesi uyarınca lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021