Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2021/761 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/677 Esas
KARAR NO : 2021/761

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili Şirket ile Davalı Şirketin zemin araştırma ve sondaj çalışmaları yapılması konusunda anlaşmaya vardıklarını, müvekkilinin hesabına banka vasıtasıyla 10.000,00.-TL. Avans gönderilmesi suretiyle 29625/1 ada parselde sözleşme konusu işe başlanıldığını ve 95.000.-TL/29 Adet (873.-m.) sondajın yapıldığını, işin yapıldığına dair Kuyu Tutanağı’nın 11.05.2016 tarihinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi Yapı Denetim ve Ruhsat Şube Müdürlüğü ve Jeoloji Mühendisi … imzasıyla Tutanak altına alındığını, bakiyesi ödenmeyen sondaj bedeli karşılığında, Ankara … Müdürlüğünden … Takip sayılı dosya ile 12.06.2017 tarihinde takip başlatıldığı ve 72.982,5.-TL. Anapara, 11.05.2016 Kuyu Tutanak tarihinden itibaren 7.134,04.-TL. Faiz olmak üzere toplam 80.116,54.-TL. Bedelli takip yapıldığını, ancak Borçlu tarafından 19.06.2018 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve ayrıca %20’den az olmamak üzere Borçlu hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline talep ve iddia etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın TBK m. 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının 80.116,54.-TL. Alacağın ödenmediğine ilişkin iddiaların hukuki ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini, dava konusu edilen 29 adet sondaj işine ilişkin herhangi bir yazılı veya sözlü eser sözleşmesinin bulunmadığını, sondajın açıldığı ada parsel için Şirkete gönderilen herhangi bir teklif olmadığını, Müvekkilinin de dava konusu taşınmazda herhangi bir sondaj yapılmasına ilişkin kabul ve onayının bulunmadığını, davacıya gönderilen avans ile 19.03.2016 tarihli teklif ve bu ada parsel ile uyuşmadığını, öte yandan; 10.000,00.-TL. Avansın davacıya 18.04.2016 tarihinde gönderildiğini, davacının dayandığı kuyu tutanağında işe başlamanın 08.04.2016 olduğu ve bu tarihe kadar 8 kuyu açıldığını, yani davacının beyanlarının çeliştiğini, 18.04.2016’da gönderilen 10.000,00.-TL.nin Müvekkili şirkete ait 12350/7 ada parseldeki taşınmaza ilişkin etüt çalışması konusunda gönderilmiş ise de; daha sonra bu işin yapımından vazgeçildiği ve sözleşme yapılmadığını, verilen avansın da bugüne kadar iade edilmediğini, sözkonusu avansın iadesi için haklarını saklı tuttuklarını, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi eser sözleşmesinin bulunmadığını, davacının delilleri arasındaki 19.03.2016 tarihli teklifin müvekkiline hiç gönderilmediğini, akdi ilişkinin varlığının HMK’nun 200. Maddesi uyarınca tanıkla ispatlanamayacağını, tanık dinletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Ankara … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası sureti getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden “Kuyu Tutanağı” başlıklı belgenin okunaklı onaylı sureti, Çankaya Tapu Müdürlüğü’nden taşınmaza ilişkin kayıtlar ve Kadastro Müdürlüğü’nden taşınmaza ait çaplı kroki getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra kuyuların açıldığı taşınmaz üzerinde keşif yapıldığı, keşif sonrası bilirkişi kurulunca hazırlanan 28/03/2019 tarihli rapora göre, dava konusu taşınmazın çeşitli noktalarında 150-200 metre ara ile zemin sondajlarının yapıldığı, yapılan sondajlardan karot örneklerinin alındığı ve alınan karot örneklerinin açılan zemin sondaj kuyu başlarında yer aldığının tespit edildiği, heyet olarak her ne kadar 29 adet kuyu lokasyonu tespit edilemediyse de kuyuların açıldığının verilen belgelerde açılan sondajlara ait tutanak veya kuyu teslim kütüğü varsa ve kişiye ödenen bedel sözleşmede ön görülen metraj kadar ödeme yapılmışsa buda kuyuların istenen metrajlarda kuyu açımının yapıldığı ve açım sonrası kuyu teslim tutanaklarının olması kuyuların açıldığının kanıtı olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından ….Parselde bulunan taşınmazda metresi 95,00-TL’den 29 adet sondaj kuyusunun açılması işine yönelik davalı ile sözleşme yapıldığını ve ücretini alamadığından dolayı bu davanın açıldığını iddia ettiği, davalı tarafından ise davacı ile söz konusu parsele yönelik herhangi bir eser sözleşmesi imzalamadığını, davacıya gönderdiği avansın Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, Yağlıpınar Mahallesi’deki taşınmaza yönelik olduğunun iddia edildiği, söz konusu iddialar değerlendirildiğinde, eser sözleşmelerinin her hangi bir şekil şartına bağlı olmadığı, yazılı ve sözlü olarak yapılabileceği ancak sözleşmenin taraflarından birisi eser sözleşmesini inkar eder ise diğer tarafın eser sözleşmesini yazılı şekilde ispatlamasının gerektiği, mevcut olayımızda davacı taraf her ne kadar davalı ile aralarında eser sözleşmesi olduğunu iddia etmiş ise de davalının bu durumu inkar ettiği, davalının bu inkarı karşısında davacının eser sözleşmesini yazılı delil ile ispatlayamadığı, dosya kapsamında taraflar arasında mail yazışmalarının bulunduğu ancak mail yazışmalarında dava konusu parsel ve eser sözleşmesine yönelik hiçbir kaydın bulunmadığı, sadece davacı ile dava dışı … Mühendislik arasındaki yazışmalarda dava konusu parsele yönelik yazışmaların bulunduğu ancak bu durumun da davalı yönünden yazılı delil başlangıcı sayılamayacağı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne sunulan “KUYU TUTANAĞI” başlıklı belgenin de yine … ile belediye yetkilileri arasında düzenlendiği, davalı tarafın söz konusu belgede herhangi bir imzasının bulunmadığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı ile aralarında 29625 Ada, 1 Parselde 29 adet sondaj kuyusu açılması yönündeki eser sözleşmesini ispatlayamadığı yönünde mahkememizde kanaatin oluştuğu, yine davacının delilleri arasında yemin delili bulunmadığından davacıya yemin delilinin hatırlatılmadığı görülmüş ve davanın reddine şeklinde karar verildiği, söz konusu kararın “…davada, yanlar arasında kurulduğu ileri sürülen akdî ilişki, TBK’nın 470. madde hükmünde tanımlandığı üzere bir eser sözleşmesidir.Ancak, iş sahibi tarafından akdî ilişki inkâr edilmiştir. HMK’nın 200 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince taraflar arasında akdî ilişkinin kurulmuş olduğunu davacının yasal ve yazılı delille kanıtlaması zorunludur. Davalı iş sahibi şirket tarafından davacıya 18.04.2016 tarihinde 10.000,00 TL havale gönderildiği çekişmesizdir. Davacı, bu miktardaki kısmî ödemenin yanlar arasındaki anlaşma gereğince, iş bedeline mahsuben yapılmış “avans” niteliğinde ödeme olduğunu ileri sürdüğü halde; davalı şirket, yukarıda açıklanan nedenlerle ve davacı iddiasının aksine, başka parseldeki etüt çalışması nedeni ile yapılmış bir ödeme olduğunu savunmaktadır. Havale talimatında ödeme sebebi gösterilmemiş ise, havale yoluyla yapılan ödemenin mevcut bir borca mahsuben yapılmış olduğunun kabulü gerektiği gibi somut olayda gönderilen havalede “… moment proje” ibaresinin bulunduğu, davacı … tarafından davalıya gönderildiği ileri sürülen teklif mektubunun başlığının da moment proje olduğu, teklif mektubu tarihinin 19/03/2016 tarihi olduğu ve ödemenin bu tarihten sonra yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf, ödeme yaptığını kabul etmiş olduğu halde, ödemenin başka bir hukuki ilişki nedeniyle yapıldığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu durumda yapılan kısmî ödemenin iş bedeline mahsuben yapılmış avans ödemesi olduğunun ve davacı ile davalı arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunun kabulü gerekir. Nitekim Yargıtay 15. HD’nin yerleşik uygulaması da bu yöndedir ( yargıtay 15. HD’nin 28/01/2015 gün ve 2014/6982E- 2015/455 K sayılı ilamı). Bu nedenle, mahkemece taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulmuş olduğunun kabulüyle işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar verildiği, dosyanın yeniden karar vermek üzere mahkememize gönderildiği, kaldırma sonrası mahkememizin yeni esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizce verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi tarafından taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu belirtilerek kaldırıldığı, söz konusu kaldırma doğrultusunda dosya incelendiğinde, taraflar arasında sözlü eser sözleşmesinin bulunduğu, sözlü eser sözleşmesinde yapılacak işin birim fiyatı hususunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı, bundan dolayı bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 28/03/2019 tarihli rapor ile yapılan işin yapıldığı yıl itibari ile piyasa rayiç değerinin bulunarak hesaplama yapıldığı ve buna göre yapılan işin miktarının 82.982,50-TL olduğu, söz konusu bedelden 10.000,00-TL’lik avans düşüldüğünde geriye davacının 72.982,50-TL alacağının kaldığının rapor edildiği, söz konusu rapordaki hesap tarzının denetime elverişli olması nedeni ile mahkememizce kabul görmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının İstinaf’ın kaldırma kararı ve bilirkişi raporu doğrultusunda 72.982,50-TL yönünden kabulüne, davacının faize yönelik talebinin dava öncesi davalının temerrüde düşürülmemesi nedeni ile faiz talebinin reddine, davacının inkar tazminatı talebinin söz konusu alacağın likit bir alacak olmaması nedeni ile inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile Ankara ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 72.982,50-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 4.984,70-TL olduğundan peşin alınan 967,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.017,08-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uyarınca hesaplanan 10.287,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 967,62-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 355,10-TL harç (başvurma harcı, keşif harcı ve vekalet suret harcı) toplamı, 73,85-TL tebligat ve posta masrafı, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.228,95-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 2.030,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, redde tekabül eden kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 33,85-TL tebligat ve posta masrafının red kabul oranına göre hesaplanan 3,02-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, redde tekabül eden kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
11-Davalı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı … davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸