Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2021/368 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2021/368

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2014
KARAR TARİHİ : 14/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı … İnş. Tur. Dış. Tic. Ltd. Şti. ile davalı firma … Makina Elek. Elekt.İnş.Otom.Turz. Medik. Gıda San. ve Tic. Ltd Şti. arasında yıllara sarih ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki gereği, mal satımı karşılığında müvekkili şirketin, davalı şirketten, ekli cari hesap ekstreleri ve muavin defter kaydına göre alacaklı olduğunu, davalı … Makina Elek. Elekt. İnş. Otom. Turz. Medik. Gıda San. Ve Tic. Ltd Şti. mal alımından kaynaklı fatura borçlarını ticari ilişkini başlangıcından bu yana sürekli gecikmeli olarak ve kısmi yapılan ödemelerle gerçekleştirdiğini ve müvekkilinin mağduriyete sebebiyet verdiğini, borç miktarı, vadesi geçmesine rağmen ödenmemiş olduğunu, 38.795,67TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili firmada herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı vade farkı altında kestiği 14/02/2014 tarih 29.445,17 TL’lik 062171 nolu fatura müvekkili firma tarafından süresi içinde ….Noterliğinin 13/03/2014 tarih …nolu noter ihtarı ile iade edildiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, vade farkı ödeneceğine dair bir anlaşma ya da uygulama da bulunmadığını, davacının vade farkı talebinin hiçbir yasal dayanağı olmadığını, vade farkı istenebilmesi için yazılı sözleşme bulunması gerektiğini, müvekkili firma aleyhine … Müdürlüğü … sayılı dosya ile toplam 45.530,00TL alacak iddiası ile icra takibi başlatıldığını, ve borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, açılan iş bu davanın derdest olduğunu, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, haksız davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan Alacak davası olup, dava konusu satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak ve geç ödemeden kaynaklanan vade farkı alacağının tahsili talebinden ibarettir.
Davanın tarafları arasında, satış sözleşmesinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davalının geç ödemesinin bulunup bulunmadığı varsa geç ödeme sebebi ile vade farkı istenip istenemeyeceği, ayrıca satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, varsa alacak miktarı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizin 27/10/2015 tarih ve …. Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …. sayılı kararı ile davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce 2017/656 Esas numarasına kayıt olmuş, bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdii edilerek, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 9.350,49 TL devir alacağı, 29.445,18 TL vade farkından kaynaklanan alacak olmak üzere toplam 38.795,67 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin mahkememizden verilen kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11 Hukuk Dairesi …. tarihli kararı ile “1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacının talep ettiği vade farkının temerrüt faizine ilişkin olduğunun anlaşılması nedeniyle, bu yöne ilişkin temyiz itirazının Dairemizin … K. sayılı ilk bozma ilamında da reddedilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak ve geç ödeme nedeniyle temerrüt faizinin tahsili isteminden ibaret olup, mahkemece Dairemiz bozma ilamı sonrasında üç ek rapor alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak davacı, 18.07.2014 tarihli açıklama dilekçesinde; dava konusu edilen alacağın 9.350,49 TL’sinin asıl alacak olduğunu ve bu meblağın talep edildiğini belirtmesine rağmen, mahkemece ilk kararda 5.717,49 TL asıl alacağa hükmedilmiş olup, davacı tarafından bu karar temyiz edilmemekle bu yönden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu durumda, usulü kazanılmış hak gözetilmeyerek bu kez talep gibi 9.350,49 TL asıl alacağa hükmedilmesi doğru olmadığından, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 3- Dairemiz bozma ilamının 2 numaralı bendinde asıl alacak ve faiz hesabının ne şekilde yapılması gerektiği detaylı şekilde açıklanmış olup, bilirkişinin 2. ve 3. ek raporlarında davacının tek taraflı olarak düzenlediği ve davalı tarafından kabul edilmeyen 14.02.2014 tarihli faturaya dayalı olarak faturadaki miktar kadar faiz alacağının olduğu kabul edilip hüküm kurulması da doğru olmamış kararın açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirketin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı şirketin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” hükmü ile mahkememizce mevcut esasa kayıt olmuştur.
Yargıtay Bozma ilamları doğrultusunda hesaplama ve belirleme yapmak suretiyle, davacının varsa asıl alacak (yapılan ödemelerin mahsubu suretiyle) ve temerrüt faizinin (vade farkı) ayrı ayrı hesaplanıp belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, Mali Müşavir bilirkişi tarafından sunulan 05/04/2021 tarihli raporda, Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerine yapılan kayıt ve yapmış olduğu ödemelerin mahsubu ile davalı kayıtlarında 35.170,79-TL fazla ödeme rakamına ulaşılsa da, davalı kayıtlarında yer alan fakat davacıya ödenmeyen 40.000,00-TL’lik çek ile yine davacı tarafından düzenlenen farklı tarihlerdeki 4 adet toplamı 888,30-TL tutarındaki faturalar ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 35.17,79- (888,30+40.000,00)=5.177,51-TL davacının asıl alacak tutarı olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerine kaydından sonra 6102 sayılı TTK’nın 1530/4 -a bendi uyarınca 30 gün eklenip bulunan bu tarihten her bir faturanın ödendiği tarihe kadar faiz hesabı yapılmak suretiyle, davacı tarafından hak kazanılan temerrüt faizi tutarının (vade farkı) toplamının 4.659,66-TL olarak ayrı ayrı hesaplandığı rapor edilmiştir. Söz konusu rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dosyada bulunan tüm bilgi belgeler, Yargıtay Bozma ilamları ve alınan bilirkişi raporları ve ek raporları ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde, davacı dayanağı davaya konu düzenlenen faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında yer alıp ancak davacıya ödenmeyen 40.000,00-TL’lik çek ile yine davacı tarafından düzenlenen farklı tarihlerdeki 4 adet toplamı 888,30-TL tutarındaki faturalar ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 35.17,79- (888,30+40.000,00)=5.177,51-TL davacının asıl alacağı (devir alacağı) olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerine kaydından sonra 6102 sayılı TTK’nın 1530/4 -a bendi uyarınca 30 gün eklenip bulunan bu tarihten her bir faturanın ödendiği tarihe kadar faiz hesabı yapılmak suretiyle, 6098 sayılı TBK’nın 100, 101 ve 102. maddeleri uyarınca mahsup yapıldıktan sonra, davacı tarafından hak kazanılan vade farkından kaynaklı (temerrüt faizi) 4.659,66-TL alacağı olmak üzere toplam 9.837,17-TL alacağın bulunduğu, Yargıtay Bozma ilamları doğrultusunda kabul edilmek suretiyle, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmekle, sehven kısa kararda yazılmış olan iade kelimesi vade olarak düzeltilmiştir.

HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile 5.177,51-TL asıl alacak (devir alacağı ) ile 4.659,66-TL vade farkından kaynaklanan (temürrüt faizi) olmak üzere toplam 9.837,17-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınmasa gerekli karar ve ilam harcı 671,98-TL harçtan, peşin alınan 662,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 9,43-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul red oranına göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul red oranına göre hesaplanan 4.343,78 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 687,75-TL harç toplamı ile 953,00-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti ) olmak üzere toplam 1.640,75-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 415,93-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan 103,63-TL (posta, tebligat) ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 77,35-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 14/06/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır