Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2022/35 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/636 Esas
KARAR NO : 2022/35

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2014
KARAR TARİHİ : 24/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … – Ankara Şubesi nezdinde kredi borçlusu … Süpermarket Gıda Paz. ve Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine, davalı kefil … ile dava dışı kefil …’ın müteselsil kefaleti ile Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden çek karnesi hesaplarının açıldığını ve kredi kullandırıldığını, kredi borçlusu ve kefillerin sözleşme hükümlerini yerine getirmediklerini, bunun üzerine borçlulara …yevmiye numaralı ihtarnamenın gönderildiğini ve olumlu bir sonuç alınamadığını, alacağın tahsili amacı ile borçlular aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 18.01.2013 tarihinde icra takibine başlandığını, davalı borçlunun kendisine gönderilen ödeme emirlerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının borcun tamamına, takibe ve faize yönelik itirazlarının haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla, hesap hatalarına ve fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 4.718,62-TL’lik yapılan hesaplama doğrultusunda davalarının kabulüne, olanak sağlayacak şekilde davalı borçlunun Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, haksız itiraz sebebi ile davalının % 20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresi içinde cevap dilekçesi sunmayarak davacının iddialarını inkar ile yetinmekle birlikte dosyaya sunmuş olduğu 10/06/2014 havale tarihli dilekçesinde dava dışı şirketin davalı banka ile imzaladığı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden çek kredileri kullandırıldığını, davalı müvekkilinin borca kefil olduğunu, dava dışı şirketin borçları ödenmesine karşın davalı müvekkili hakkında takip başlatıldığını, dava dışı şirketten haksız yere erken kapama ücreti tahsil edildiğini, haksız tahsil edilen meblağlar gözetildiğinde müvekkilinin borcunun bulunmadığını beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, 2014/136 Esas, 2015/149 Karar, 03/03/2015 tarihli kararı ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/2737 Esas, 2021/380 Karar ve 25/01/2021 tarihli kararı ile “….1-Davacı vekilinin aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece hüküm fıkrasında uygulanan temerrüt faizine ilişkin olarak “bankanın cari en yüksek kredi faiz oranının % 50 fazlası üzerinden temerrüt faizi” denilmiş olup açıkça uygulanan faiz oranı belirtilmediğinden ve bu husus infazda tereddüt oluşturacağından mahkemece açıkça temerrüt faiz oranı belirtilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı vekilinin aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
4-Davalı Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil olup müteselsil kefillerin teminat mektubu ve bankanın yasa gereği ödemekle yükümlü oldukları çek yaprak bedellerinden sorumlu tutulabilmesi için sözleşmede bu konuda açık bir hükmün bulunması gerekir. Her ne kadar bilirkişi Genel Kredi Sözleşmesinin 36. maddesinde bu konuda hüküm olduğunu belirtmiş ise de söz konusu madde hükmünde kefillerin depo bedelinden sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından mahkemece davalının çek depo bedeliden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. Ayrıca takip talebinden sonra karşılıksız çek yaprağı ile ilgili olarak banka tarafından yapılan ödeme nedeni ile ayrıca bir icra takibi yapılması gerekmektedir. İcra takibinden sonra tahsil edilen çek yaprağı bedelinden dolayı davalı kefil aleyhine hüküm kurulamaz. Yine icra takibinden sonra ve davadan önce davacıya yapılan ödemenin de mahsup edilmeksizin karar verilmesi de doğru değildir. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir…” ilamı ile bozularak, mahkememize gönderilmekle, mevcut esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davaya konu genel kredi sözleşmesinde davalı müteselsil kefilin çek depo bedellerinden sorumlu tutulmasına ilişkin açık bir hükmün bulunmadığı ayrıca karşılıksız çek yaprağı ile ilgili takip talebinden sonra yapılan ödeme nedeni ile çek yaprağı bedelinden kaynaklı davalı kefilin aleyhine hüküm kurulamayacağı gözetilmek sureti ile ve yine temerrüt faizine ilişkin olarak açıkça uygulanacak faiz belirtilerek daha önceki hükme esas hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak 231,78-TL, temerrüt faizi 56,58-TL, gider vergisi 2,83-TL, ihtar masrafı 432,96-TL olmak üzere toplam 724,15-TL talebine yönelik itirazlarının iptaline,
-Takibin asıl alacak olan 231,78-TL’ye takip tarihi olan 18/01/2013 tarihinden itibaren davacı bankanın cari en yüksek kredi faiz oranının (%63) %50 fazlası olan %94,5 üzerinden temerrüt faizi ve faizin %5 i gider vergisi uygulanarak devamına,
-İİK 67/2 maddesi gereğince hesaplanan 144,83-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 49,47TL olduğundan peşin alınan 25,20TL harcın mahsubu ile bakiye 24,27TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 724,15TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 688,47TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 50,40TL harç toplamı ve 740,38TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 790,78TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 406,53TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 25,62TL posta ve tebligat ücreti yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 12,53TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, geri kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 24/01/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır