Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/629 E. 2021/747 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/389 Esas – 2021/740
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.02.2020 tarihinde … Sokak içinde müvekkile ait Ø110 mm’lik PE100 boru içme suyu hattına davalı Çelikler Taahhüt İnş. Ve San. A.Ş. tarafından yapılan kanal kazı çalışmaları esnasında hasar verildiğini, söz konusu hasarın … plakalı Mobil Grup aracı (…) yardımıyla, 1 adet Ø110 mm’lik PE100 kör plaka kullanılarak müvekkili personelleri … su ustası ve işçisi tarafından onarıldığını ve arızada toplam 20 dakika su akışı olduğunu, davalının kazı çalışması esnasında içme suyu şebeke hattında sebep olduğu zararın Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün şebeke hasar bedeli listesinde KDV dahil toplam 989,17 TL olduğunun hesaplandığını, zararın tazmin maksadıyla … Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile takibe edildiğini, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının … Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğunu itirazının iptali ile alacağın faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davada husumetin yanlış yönetildiğini, mevcut davanın müvekkili ile ilgisi bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, söz konusu hasarın müvekkili şirketin eylem ve işlemlerinden kaynaklanmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan bir kazı çalışmasının olmadığını, olay yerini gösterir fotoğraf olmadığını, müvekkili şirketin ne gibi bir illiyet bağı olduğunu anlayamadıklarını, açıklanan nedenlerle davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine açılan takibin usulsüz olduğunu, söz konusu dava alacağının likit bir alacak olmadığını, yargılamayı gerektirdiğini, bu sebeplerle davanın zamanaşımından ve husumetten reddedilmesini, davacı tarafa %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Ankara ..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı zararın davalı tarafından meydana getirilip getirilmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır
Ankara ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosya içerisine eklenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, söz konusu icra takibine itiraz edilmesi üzerine mevcut davanın açıldığı, bu davada davacının iddiasının davalıya ait iş makineleri ile davacıya ait su borusuna zarar verilmesinden dolayı tazminat talebi olduğu, davalının savunmasının ise söz konusu boruya davalıya ait iş makinelerinin zarar vermediğinin iddia edildiği, bu çerçevede davacı tarafından tutulan hasar tespit tutanağında tutanak munzisi olan İlhan Güngör’ün duruşmada dinlenildiği, söz konusu şahıs tarafından verilen beyanda boruya zarar verenin bizzat davalı şirkete ait iş makinelerinin olduğunu gördüğünü beyan ettiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mahkememizde davacı tarafın elemanları tarafından tutulan hasar tutanağı ve duruşmada dinlenilen tutanak munzisinin beyanı dikkate alındığında davalıya ait iş makinelerinin davacıya ait boruya zarar verdiği yönünde kanaatin oluştuğu, bu kabul çerçevesinde dosyamızdaki maddi vakanın kesinleştiği, 6100 Sayılı HKM’ya hakim olan ilkelerden bir tanesinin de ” Usul Ekonomisi İlkesi ” olduğu, söz konusu ilke çerçevesinde davacının talep ettiği miktar ve hesaplanış tarzı göz önüne alındığında mahkememizde dosyanın bilirkişiye tevdine gerek görülmemiş ve davacının davasının kabulü ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kaldırılmasına ve takibin kaldığı yerden devamına, yine alacağın likit bir alacak olmaması nedeni ile davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 74,35-TL olduğundan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 15,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 1.088,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 127,10-TL harç toplamı, 97,00-TL tebligat ve posta masrafı, olmak üzere toplam 224,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021