Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2021/568 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/612 Esas
KARAR NO : 2021/568

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
KR.YZL.TARİHİ : 08/10/2021
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; müvekkili … Boya İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, boya ithalat ve ihracatı ile iştigal etmekte olup, davalı … yönetimine merdiven boşlukları ile bina iç duvarının boyanması ve mantolama işleri için boya malzemesi sattığını, bu malzemeler karşılığında davalıdan 01.03.2018 düzenleme tarihli, 10.02.2019 ödeme tarihli 52.500,00 TL değerinde ve 22.10.2018 düzenleme tarihli, 10.01.2019 ödeme tarihli 15.000,00 TL değerinde senetler alındığını, bu hususta tahsilat makbuzu da düzenlendiğini, senetler incelendiğinde malen ibaresi ile düzenlendiğini, bununla birlikte ayrıca müvekkili şirket tarafından davalı … yönetimine irsaliyeli faturalar düzenlendiğini, bu faturalar … ve … isimli şahıslar tarafından imza altına alındığını ve malzemeler teslim edildiğini, blok yönetimi, söz konusu senetler karşılığında müvekkilinden satın ve teslim aldığı boya ve boya malzemeleriyle merdiven boşluklarını, bina iç duvarlarını boyatmış, bunları mantolama işinde kullanmış ve bu şekilde blok yönetimi ve sakinleri, bu malzemelerden en yüksek faydayı sağladığını, blok yönetiminin ve sakinlerinin, müvekkilinden satın ve teslim aldıkları boya malzemeleri sayesinde görsel olarak çok daha düzgün bir binaları olmuşken, diğer yandan müvekkiline olan senetlere konu borç ödenmediğini, davalı … tarafından müvekkiline verilen senetlerin tahsiline yönelik olarak öncelikle … Müdürlüğü’nün … ve … sayılı icra dosyalarından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, bu icra takiplerine Blok Yönetimi tarafından, … Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … Esas sayılı dosyaları ile senet üzerindeki imzanın yetkisiz kişi tarafından atıldığından bahisle itiraz edildiğini, … Hukuk Mahkemesi’nce yapılan inceleme sırasında Blok Yönetimi tarafından sunulan ve yönetime ait karar defterlerine göre senetleri imzalamış olan … adlı şahsın Blok Yönetimini temsilen senet imzalamaya yetkili olmadığı, kendisinin yöneticilik görevinin 04.05.2018 tarihi itibariyle sonlandığı ve senetlerin düzenlendiği tarih itibariyle …’nin yönetici olmadığı tespit edildiğini ve bu sebeple icra takiplerinin iptaline karar verildiğini, davalı … yönetiminin müvekkili şirketle bugüne dek müvekkilinin uğradığı zararı giderme saikiyle herhangi bir görüşme çabası içinde olmaması bir yana, hiçbir şekilde blok yönetimince müvekkili şirkete karşı yapıcı bir tutum sergilenmediğini ve müvekkilinin mağduriyeti giderilmeye çalışılmadığını, bunun üzerine davalı … yönetimine Ankara …. Noterliği’nden 07.07.2021 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ama karşı taraftan bir cevap gelmediğini, ihtarnamenin 08.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunla değişik TTK’nun 4 ve 5.maddesinde ticari davalar açıkça belirtilmiştir. Buna göre;
“IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri
1. Genel olarak
MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde,
d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/02/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
2. Ticari davaların ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder” düzenlemesini içermektedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanunla değişik 4.md.de ticari davalar sayılmış olup, aynı kanunun 6335 sayılı kanunla değişik 5.md.de ise ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği, 5/3.md.de ise Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda eldeki uyuşmazlığın ticari dava olup olmadığının 6102 sayılı TTK 4.md.ne göre belirlemek gerekir. Bu düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.mad.ye göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması gerekir. TTK 4/2.md.ne göre ise tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve deliller ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davalının tacir sıfatının bulunmadığı, davanın mutlak ticari dava olarak kabul edilemeyeceği ve ticari dava niteliğinin olmadığı anlaşılmakla, HMK 2. Maddesi gereğince dava esası yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmış olup; HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK’nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nun 114-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE,
2)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3)HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde re’sen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunnu taraflara ihtaratına,
5)Davcı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/10/2021
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır