Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/580 E. 2022/311 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/580 Esas – 2022/311
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/580 Esas
KARAR NO : 2022/311

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 25/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile davalı … Yemek San.Ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşme/leri’ne istinaden, diğer davalılar …, … … … ve … … Paz. ve Tic. Ltd. Şti.’nin müşterek müteselsil kefaleti kapsamında davalı … Yemek San.Ve Tic.Ltd.Şti.’ne müvekkili bankanın Ostim Şubesi nezdinde ticari hesap kredisi ile muhtelif başkaca krediler açılarak kullandırıldığını, borçluların sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi ve biriken borçlarını ödememesi nedeniyle söz konusu kredilerin kat edilerek tüm muhatapların müvekkili bankaya bildirmiş oldukları son ikametgah adreslerine ….. yevmiye numaralı ve 27/12/2019 tarihli hesap kat ve borcu ödeme ihtarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin davalıların tamamına 30/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu tebliğlerin ardından muhatapların borca ya da başkaca bir unsura herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, diğer yandan ihtarnameler bila tebliğ edilmiş olsa bile adres değişikliğini bankaya bildirmeyenlerin son adresine bila tebliğ edilen ihtarnamelerin muhataplara tebliğ edilmiş sayıldığını (Yargıtay 12 HD 2008/3710 E 6610 K 01.04.2008 tarih) (Genel Kredi Sözleşmesi madde 13.2.b), ihtarnamenin Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen söz konusu borcun ödenmediği gibi borca herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, İİK. nun 68/b-2 md.si gereğince borçlunun tebellüğ ettiği ihtar ve hesap özetine aldığı tarihten itibaren bir ay içinde itiraz etmemesi durumunda ihtar edilen alacak miktarının kesinleşmiş olacağını, borcun ödenmemesi üzerine tüm borçlular hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapmış oldukları ilamsız takipte 1.680.070,71-TL toplam alacaklarının tahsilinin talep edildiğini, iş bu ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin her iki davalılar … Yemek .. Ltd Şti, … ve … … Paz.. Ltd Şti’ne 19/08//2021, diğer davalı … … …’e 18/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların herhangi bir geçerli sebep göstermeden 20/08/2021 havale tarihli dilekçeleri ile borcun tamamına itiraz ettiklerini, tüm borçlulara gönderilmiş olan ödeme emrinin ekinde ihtarname ile hesap özeti yer aldığını, ayrıca dosya içerisinde davalıların imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi örneğinin de mevcut olduğunu, itiraz sonucu Ankara Arabuluculuk Bürosu’na yaptıkları 27/08/2021 tarihli ve 2021/10386 sayılı başvurunun 07/09/2021 tarihli ve 2021/93241 sayılı son tutanak ile anlaşamama ile sonuçlandığını, talep edilen alacağın, borçluların imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerine dayandığını, borçluların bu sözleşme ile bir taraftan kendilerine müvekkili banka tarafından açılan krediyi sözleşme koşullarına uygun tarzda kullanmayı kabul ve taahhüt ettiklerini, diğer taraftan da uyuşmazlık halinde Bankalarının kayıtlarının muteber olacağını ve ayrıca münhasır delil teşkil edeceğini de kabul ettiklerini, temerrüt faiz oranının karşılıklı imzalanmış olan sözleşmenin 11/b maddesi kapsamında belirlendiğini, hesap kat tarihinde (04/06/2021) müşterinin kullanmış olduğu tüm krediler için bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından en yüksek olan kredi faiz oranına bu oranın %50 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini, bu durumda 910.368,95-TL’lik kredi türü/alacağı için ilgili dönemde bankaca uygulanan en yüksek kredi faiz oranının %31,20 olup bu oranın ½ ‘sinin (yani %50’sinin) ekli hali ile 910.368,95-TL’lik alacak için temerrüt faiz oranının %46,80 olarak tespit edildiğini, söz konusu uygulamanın kanunlara uygun olduğu ve temerrüt faizinin bu şekilde hesabının gerektiğinin Yargıtay 19 HD 2008/7309 E 2009/3258 K ile 2012/5456 E 2012/13988 K sayılı ve daha birçok kararı ile de sabit olduğunu, davaya konu icra dosyasına dayanak alacak/kredi için her ne kadar … kefaleti (yani … teminatlı kredi) mevcut olsa da iş bu dosya/alacak ile ilgili …’den henüz tazmin (… tarafından henüz ödeme yapılmamıştır) sağlanmadığını, bununla birlikte … tarafından ödeme yapılması durumda ise … ile müvekkili Banka arasında düzenlenen “… A.ş. … Bankası A.ş. Arasında Düzenlenen Kefalet Protokolü” bulunduğunu, Kefalet Protokolü’nün Hazine Destekli Kefaletlerde Takip ve Tahsilat Süreçlerine İlişkin Usul ve Esaslar Başlıklı 4. Maddesi’nin 2.bendinin 1.fıkrasına göre “Kurum’un kefaletiyle kullandırılan kredilerin temerrüdü halinde, Kurum’un alacağı dahil kanuni takip işlemleri Kredi Veren tarafından yürütülür. Kredi Verenin talep etmesi halinde Kurum kanuni takip işlemlerinin yürütülmesini teminen Kredi Verenin yetkilendireceği ya da göstereceği avukat/avukatlar adına vekalet düzenler.”, yine işbu protokolün 4….bendinin 3. fıkrasında “Kurum’un Kredi Verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamamen tahsil edilinceye kadar yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kanuni takibi sürdürmek Kredi Verenin yükümlülüğündedir” söz konusu protokole istinaden, … A.Ş.’ye karşı müvekkili bankanın sorumluluğunun devam ettiğini ve … tarafından gerçekleştirilmesi muhtemel ödemenin müvekkili banka tarafından kurum adına tahsil edilmek üzere takip edildiğini, ayrıca … A.Ş.’den tahsilat sağlansa dahi iş bu tahsilatın klasik bir tahsilat olarak değerlendirilmesi halinde, davada bu ödeme miktarınca hukuki yarar (dava şartı) yokluğundan kısmı red kararı verileceğinin ve aleyhlerine maktu vekalet ücretine hükmedileceği (Yargıtay 19 HD 2014/15002 E 2015/2852 K, 2014/4935 E 2014/7882 K, HGK. 03.05.2017 T.E:11-80, K:889) görüşü bulunduğunu, noterden gönderilmiş olan ihtarnameye itiraz etmeyerek kesinleşmiş olan borç için yapılmış olan icra takibine herhangi bir geçerli sebep göstermeden itiraz edilmesinin davalıların/borçluların kötü niyetli itirazlarının açık bir göstergesi olduğunu, alacağın tahsili için Sayın Mahkemenize başvurma ve mal kaçırma niyetinde olan borçlular aleyhine mevcut olan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının devamını talep etme zorunluluklarının doğduğunu beyan ederek; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıların %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın dilekçesinde hesap kat ve ödeme ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde muhataplar tarafından itiraz edilmediği için de alacağın kesinleştiğini belirttiğini, davalılara gönderilen hesap kat’i ve ödeme ihtarnamelerinin tamamının usulsüz olarak tebliğ edildiğinden muhataplarınca herhangi bir itirazda bulunulamadığını, tüzel kişiye yapılan tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmasının kanunun emredici hükmü olduğunu, yetkili temsilcinin bulunmaması halinde tebligatın, T.K. 12 maddede belirtilen sıraya uyularak yapılması gerektiğini, … Yemek San. ve Tic. Ltd. Şti. temsile yetkili kişinin kendisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürünün adreste bulunup bulunmadığına bakılmaksızın daimi işçi sıfatıyla … Yemek Sanayi Ltd. Şti. çalışanı … tarafına tebligatın yapılmış olmasının kanuna aykırı olduğunu, … … Paz.Ve Tic. Ltd. Şti.’e yapılan tebligatın da yetkili kişinin adreste bulunmaması sebebiyle tebligat kanunda belirtilen sıraya uyulmadan daimi işçi sıfatıyla Ömer Kutlutürkan’a tebliğ edildiğini, davalı … ve … … …’e gönderilen hesap kat ve ödeme ihtarnamesinin de usulsuz tebliğ edildiğini, davalı … ve … … …’nin davacı bankaya bildirdiği son ikametgah adresine gönderilen ihtarnameyi ‘daimi işçi’ olarak belirtilen … isimli şahsın teslim aldığını, davalı … ve … … …’nin bankaya belirtilen ikametgah adreslerinde (konut) herhangi bir işçi bulunmadığını, yaptıkları araştırma sonucunda …’nın tebligatın yapıldığı konutun bağlı olduğu sitenin güvenlik görevlisi olduğunun ortaya çıktığını, Mevzuat gereği kendisine tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunmaması durumunda tebligatın muhatabın kendisiyle aynı konutta oturan kişilere veya sigortalı çalışana yapılabileceği sabit olduğu halde bu kurala aykırı olarak yapılan tebligatın geçersiz olacağını, davacının hesap kat’i ve ödeme ihtarnamesinden sonra icra takibi başlatması üzerine davalıların aleyhlerinde yapılan işlemden haberdar olarak borca itiraz ettiklerini, usulüne uygun hesap kat’i ve ödeme ihtarnamesi göndermeden icra takibi başlatılmış olması nedeniyle de icra takibinde talep edilen alacak kalemlerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu iddia ederek; haksız davanın reddi ve takibin iptaline, mahkememiz aksi kanaatte ise hesap kat’i ve ödeme ihtarnamesinin usulsüz tebliği nedeniyle icra takibinden önceki dönemde hesaplanan temerrüt faizi başta olmak üzere alacağın tüm ferilerinin iptaline ve takip tarihine göre yeniden hesaplama yapılmasına, davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinden davacının davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla 910.368,95-TL asıl alacak, 732.223,02-TL temerrüt faizi, 36.611,14-TL BSMV, 867,60-TL masraf olmak üzere toplamda 1.680.070,71-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin davalılar … Yemek … Ltd. Şti. ile … … Ltd. Şti.’ne 19/08/2021 tarihinde, diğer davalılar … ile … … …’e ise 18/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tüm davalıların süresi içerisinde (20/08/2021) tarihinde takibe borcun esası yönünden itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinin davacı-alacaklıya tebliğ edilmediği bu suretle davacının süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada, ibraz edilen 02/04/2022 tarihli bilirkişi raporu çerçevesinde, davacı banka ile asıl borçlu … Yemek … Ltd. Şti. arasında 03/01/2006 tarihli 500.000,00-TL tutarlı, 12/12/2007 tarihli 2.000.000,00-TL tutarlı, 02/01/2013 tarihli 2.500.000,00-TL tutarlı ve 14/03/2018 tarihli 2.500.000,00-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmelerinin akdedildiği, davaya ve takibe konu 336 YV002200 nolu ve 336 YV002202 nolu kredinin 14/03/2018 tarihli ve 2.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi çerçevesinde asıl borçlu şirkete davacı tarafından kullandırıldığı, tüm genel kredi sözleşmeleri ile birlikte davaya ve takibe konu kredilerin kullandırıldığı 14/03/2018 tarihli genel kredi sözleşmesine davalılar …, … … … ve … … Ltd. Şti.’nin müteselsil kefil sıfatıyla şahsi kefalet verdiği, davalılar … ile … … …’in Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 26/04/2006 tarih ve 4543 sayılı nüshasından anlaşılacağı üzere asıl borçlu şirketin ortağı olması karşısında kefalet sözleşmesini TBK 584. maddesi uyarınca anılı iki davalı yönünden ve şekli şartları içermesi karşısında tüm davalılar yönünden kefalet sözleşmesinin TBK 583 maddesi uyarınca geçerli olduğu, tüm kefillerin kefalet limitinin 2.500.000,00-TL olarak kabul edilmesi gerektiği,
Davacı bankanın 14/03/2018 tarihli ve 2.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi çerçevesinde asıl borçlu şirkete 336 YV 002200 ve 336 YV 002202 numaralı ticari kredi kullandırıldığını, 336 YV002200 nolu diğer ticari kredinin; 20.07.2018 tarihinde davalı asıl borçlu şirketin 13.07.2017 tarihinde %90 … teminatlı olarak 36 ay vadeli kullanmış olduğu 336 YV001813 numaralı taksitli ticari kredinin anapara bakiye riski olan 1.275.631,94 TL’nin yine %90 … teminat yapısı kapsamında 48 ay vadeli esnek ödeme planı içerisinde yapılandırılmasını talep ettiği, yapılandırma talebinin kabul edilerek; -20.07.2018 tarihinde 1.275.631,94 TL tutarlı 48 ay vadeli aylık %1,96-yıllık %23,52 akdi faiz oranı ile esnek taksit ödemeli ticari kredinin kullandırılarak davalı asıl borçlu şirket hesabına alacak kaydedilmek sureti ile ödendiği, 25.12.2019 kat tarihinden önce en son 19.12.2019 tarihli 52.249,01 TL tutarlı 17.taksit ödemesinin yapıldığı, kalan anaparanın 1.036.029,38 TL olduğu, gecikmeli taksit ödemesinin olmadığı, yine 336 YV002202 nolu diğer ticari kredinin; 20.07.2018 tarihinde davalı asıl borçlu şirketin davacı banka nezdinde kullanmış olduğu 5526597003044798 nolu kredi kartının gecikme faizi ödemesi sonrasında kalan 75.000,00 TL’lik toplam borcun 36 ay vadeli eşit taksit ödemeli, erken kapama opsiyonlu olarak aylık %2,13-yıllık %25,56 akdi faiz oranı ile yapılandırılmasını talep ettiği, yapılandırma talebinin kabul edilerek; 20.07.2018 tarihinde 75.000,00 TL tutarlı 36 ay vadeli aylık %2,13-yıllık %25,56 akdi faiz oranı ile aylık 3.055,38 TL eşit taksit ödemeli ticari kredinin kullandırılarak davalı asıl borçlu şirket hesabına alacak kaydedilmek sureti ile ödendiği, 25.12.2019 kat tarihinden önce en son 19.12.2019 tarihli 3.055,38 TL tutarlı 17.taksit ödemesinin yapıldığı, kalan anaparanın 46.874,90 TL olduğu, gecikmeli taksit ödemesinin olmadığı, davaya ve takibe konu her iki kredi yönünden gecikmiş taksit ödemesi bulunmayan asıl borçlunun akde aykırı davranışının olmadığı, bu suretle davacı bankanın 14/03/2018 tarihli genel kredi sözleşmesinin 11.maddesine aykırı olarak hesabı kat ettiği, yine TMK …maddesi gereğince, herkesin borçlarını ifa ederken ve haklarını kullanırken dürüstlük kuralına uygun davranması gerektiği gözetilerek, TMK …ve genel kredi sözleşmesinin 11. maddesine aykırı olarak hesabın kat edilmesi suretiyle açılan işbu davada davanın reddine, davacının icra takibine kötü niyetli giriştiği sabit olmadığından davalının, davacıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki isteminin İİK 67. maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
Davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davalılar isteminin İİK 67 maddesi gereğince reddine,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 20.291,06-TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.210,36-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 91.602,47-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/04/2022