Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/58 E. 2021/189 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/58 Esas – 2021/189
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/58 Esas
KARAR NO : 2021/189

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/08/2017 günü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı … Turizm firmasına ait İzmir-Ankara seferini gerçekleştiren yolcu otobüsünün karışmış olduğu kazada istirahatte bulunan yedek şoförün görevindeki müvekkilinin kalıcı olarak yaralandığını, kazada sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kazaya ilişkin Ankara Batı Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası kapsamında alınan 30/10/2017 tarihli kusur raporunda müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiğini, yine müvekkili adına … Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile görülen maddi tazminat davası kapsamında alınan 20/05/2020 tarihli kusur ve hesap raporunda müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, yine aynı dosyadan alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda geçici iş göremezlik yaşadığını ve %!5 oranında sürekli malul sayılacağının bildirildiğini, müvekkilinin hak kazandığı tüm teminatların … Sigorta A.Ş. Tarafından ödenmesi gerektiğini, ancak yapılan başvurular sonucu davalı sigorta şirketinin 08/10/2020 tarihli cevabıyla zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bahsedilen nedenlerce 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile hesaplanarak davalılardan müştereken tahsil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi şeklinde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuranın belirsiz alacak olarak dava açmada hukuki yararı bulunmadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesi gereğince dava şartı yokluğundan başvurunun reddinin gerektiğini, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değeri davacı tarafça dava açılmadan önce belirlenebilir ise davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmayacağını, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi için davacının kendisinden beklenememesi ve bunun olanaksız olmasının gerektiğini, açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması olarak belirtildiğini, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek üzere HMK madde 107 uyarınca davacının belirsiz alacak davasını, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle ikame etmesi gerektiğini, yine davacı vekilince işbu davaya dayanak gösterilen … Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası nazara alındığında işbu dosya kapsamında belirlenen maluliyet oranı ile bu doğrultuda tespit edilen tazminat tutarı dayanak gösteriliyor ise tazminat tutarının da evleviyetle belirlenebilir olduğunun kabulünün gerektiğini, davanın süresi içerisinde açılmadığını, bu nedenle zamanaşımı def’ini ileri sürdüklerini, davanın kasko sigortasından kaynaklanan kaynaklanan maddi – manevi tazminat istemine ilişkin olduğunu, davacının 2 yıllık ve 6 yıllık sürelere uymadığını, davacı zararı kaza tarihi itibariyle öğrenmiş olduğundan bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başladığını, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle zamanaşımı itirazını değerlendirmesi ve başvurunun zamanaşımına uğradığını bu sebeple davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat etmediğini, bu sebeple de davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı vekilinin meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin maluliyetinin oluştuğunu iddia ederek 100-TL maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tamamının tahsiline karar verilmesi ile 30.000-TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen ve müştereken tazminini talep ettiğini, müvekkili adına maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak davacının mükerrer talepte bulunduğunu, işbu nedenle taleplerin reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin 2918 sayılı kanun’un 98. maddesinde belirtildiği üzere tedavi giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığını, yukarıda arz ve izah olunan tüm nedenlere istinaden davacının öncelikle usulden aksi kanaatte olunması halinde haksız ve dayanaktan yoksun işbu davanın esastan reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılması şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Dosya kapsamındaki kaza nedeni ile tarafların kusur durumu, davacının vücudunda iş gücü kaybının olup olmadığı var ise oranı maddi ve manevi tazminat miktarı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası, SGK kayıtları ilgili yerlerden getirtilerek dosyamız içerisine eklenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı aleyhine meydana gelen trafik kazasından dolayı kasko poliçesi kapsamındaki ferdi kaza koltuk ölüm sürekli sakatlık teminatından kaynaklı mevcut maddi tazminat talepli davanın açıldığı, davalı tarafından süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu, mevcut kazanın 24.08.2017 tarihinde gerçekleştiği, kaza gerçekleştikten itibaren 2 yıllık süre içerisinde davalıya karşı mevcut poliçeden kaynaklı herhangi bir talepte bulunulmadığı, söz konusu poliçeden kaynaklı davaların 2 yıllık zamanaşımına tabii olduğu, ferdi kaza sigortalarında ceza zamanaşımının uygulama yerinin olmadığı, Yargıtay 17. HD. İçtihatlarının da bu yönde olduğu (Yargıtay 17. HD. 2019/5036 esas-2021/162 karar, 2016/17347 esas-2019/8558 karar), bundan dolayı davalının zamanaşımı def’inin yerinde olduğu anlaşılmış ve davanın zamanaşımından dolayı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın zamanaşımı nedeni ile reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021
….