Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 E. 2022/214 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/574 Esas – 2022/214

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/574 Esas
KARAR NO : 2022/214

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2004
KARAR TARİHİ : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle, müvekkili bankanın Ankara şubesi ile … Ahşap Ürün İnş…. Ltd. Şti. Arasında imzalanan Umumi Kredi Taahhütnamesi uyarınca anılan firmaya kredi kullandırıldığını, davalı …’in bu taahhütnameyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamakla borçtan sorumlu olduğunu, …’in aynı zamanda borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle şirket ve kefillerine … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtara rağmen borç ödenmeyince Ankara ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlu ve kefillerin adreslerine menkul haciz için gidildiğini, ancak borca yeter mal varlığının tespit edilemediğini, borçlu … Ltd. Şti’nin … köyündeki iş yerine hacze gidildiğinde … Mobilya… Ltd. Ştib.’nin görüldüğünü, şirket adına hazır bulunan kişinin iş yerini davalı … Ltd. Şti’inden mülkiyeti ile birlikte satın aldıklarını beyan ettiklerini, bu sebeple haciz işleminin yapılamadığını, bu satış işleminin gerçek bir satış olmayıp alacaklı müvekkili bankadan mal kaçırmak kastı ile yapıldığını, borçlu şirket ile kefilin bankaya alacağını ödemek yerine sahibi bulunduğu taşınmaz ve iş yerini devir ederek borçtan kurtulmaya çalıştığını, borçlu şirket ile diğer davalı … Mobilya… Ltd. Şti’nin aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir birlerini tanıyan bir birleri ile ticari ilişkileri olan şirket olduğunu, İİK’nın 280.md.gereğince yapılan tasarrufların batıl olduğunu, Yargıtay kararlarının bu tür tasarrufların batıl sayılması yönünde olduğunu beyanla …. gayrimenkulün davalılar …’.a devrine ilişkin 14.01.1998 tarihli ve … Ahşap….. Ltd. Şti.iş yeri ve iş yerindeki emtianın devrine ilişkin tasarrufların iptaline, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden cebri icra yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılardan …. vekilleri cevap dilekçeleri ile özetle, kendi tasarruflarını üretip yurt içinde ve yurt dışında satan müvekkillerinin imalat hane için yer aramakta iken … Gazetesindeki ilanı gördüklerini, bunun üzerine ilanda verilen telefonu arayarak neticede 343 nolu dava konusu parseli içi boş dört duvar olarak 14.01.1998 tarihinde rayiç değerinden satın aldıklarını, müvekkillerinin daha önce davalı …’ı ne de diğer davalı şirketi tanımadıklarını, iddiaların haksız, yersiz, dayanaksız gerçek dışı olduğunu, satımın gerçek olup müvekkillerinin iyi niyetli olduğunu, bilahare satın aldıktan sonra büyük çapta harcama yaparak şirketlerine ait makinaları araç ve gereçleri, teçhizatları monte ederek tesislerini kupu mevcut haline getirdiklerini, bu yerin şu anda müvekkillerini sahibi olduğu … … Ltd. Şti imalathanesi olduğunu, tasarrufun takipten ve alacağın muacceliyetinden çok önce yapıldığını, dava şartlarının gerçekleşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalılardan …İnş….. Ltd. Şti ile … İnş….. Ltd. Şti vekilleri 22.04.2009 ve 27.05.2009 havale tarihli cevap dilekçeleri ile, davayı kabul etmeyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE :
Davanın tarafları arasındaki uyuşmazlık hukuki niteliği itibariyle, davacının alacağının tahsilinin engellenmesi amacıyla yapılan tasarrufların iptali talebinden ibarettir.
Davanın ve talebin kanuni dayanağı İİK’nın 277 vd. maddelerinden ibarettir.
Mahkememizce, 2006/211 E., 2010/688 K.sayılı ve 21/10/2010 tarihli kararı ile, taşınmaz ile ilgili davada taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve davacı lehine İİK’nın 277 vd maddelerindeki şartların oluştuğu ancak taşınmazın … ve …’in ölümü üzerine mirasçıları tarafından elden çıkarılmış olması sebebi ile davanın bedele dönüştüğü, bu durumda davalılar … ile davalı …’in taşınmazı elinden çıkarttığı tarihte alacak miktarını aşmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerektiği, taşınmazın elden çıkartıldığı tarih itibari ile değerinin icra takibindeki toplam alacaktan fazla olduğu, bu hususunun keşif ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu, bu sebeple tazminat miktarının Ankara …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasındaki talep edilen miktar kadar istenebileceği, davacının dava konusu edilen … Ahşap …Ltd.Şti’ne ait işyerindeki menkullerin devri ve …nolu parselin yargılamalar sırasında dahili davalılar …İnşaat Ltd.Şti ve … İnşaat …Ltd.Şti’ne devrine yönelik açılan davaların HUMK’un 185/1.fıkra 1.bendi gereği geri alındığı gerekçesi ile menkul devrine ilişkin talep ile davalılar …İnş…Ltd.Şti ve … İnşaat …Ltd.Şti’ne karşı açılan davaların konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2013/3918 E., 2013/7792 K.sayılı ve 27/05/2013 tarihli kararı bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce, 16.09.2014 tarihli celsede, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2013/3918 Esas, 2013/7792 Karar ve 27.05.2013 tarihli bozma kararının 2. nolu bendi yönünden Önceki Kararda Direnilmesine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2013/3918 Esas, 2013/7792 Karar ve 27.05.2013 tarihli bozma kararının 1 nolu bozma kararına uyulmasına, karar verilmiş, yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile Mahkememizin önceki 2006/211 E., 2010/688 K.sayılı ve 21/10/2010 tarihli hüküm fıkrasının 1 nolu önceki kararında direnilmesine, Davalı … … Ltd. Şti., …İnşaat … Ltd. Şti. ve … İnşaat … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın geri alınması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan … ve … (mirasçıları …, …, …) aleyhine açılan davanın KABULÜ ile 47.677,59-TL’nin bu davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 2021/2031 Esas, 2021/1774 Karar 23/02/2021 tarihli ilamı ile ” …………Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamının bir kısmına uyma kararı verilerek yeniden alınan rapora göre karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davanın 283/1. maddesi gereğince bedele dönüşmesi halinde, dava konusu şeyin üçüncü kişilerin ellerinden çıkardıkları tarihteki değeri ile sınırlı olarak ve takip konusu alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde belirlenen bedelin davacı üçüncü kişilerden tahsili gerekirken, takip konusu alacak ve ferilerinin tasarruf tarihindeki miktarı ile sorumlu tutulması isabetli değildir. Bu davaların amacı alacaklıya, borçlunun üçüncü kişilerle yaptığı, İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde belirtilen iptal koşulları gerçekleşmiş bir tasarrufu kendi alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptalini sağlayarak alacağını tahsil etmektir. Yani alacaklı bu tasarruf olmamış gibi alacağını dava konusu şey üzerinden nasıl tahsil edecek ise o şekilde tahsil imkanı sağlayacaktır. Ancak dava konusu şey alacağın tahsil edileceği tarihten önce üçüncü kişinin elinden çıktığından, sorumluluğu bu tarihteki değeri ile sınırlı olup, alacağın bu tarihteki ulaştığı miktar ile sorumlu değildir.
Bu nedenlerle, davalılar … ve …’ın taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki değeri 506.250,00 TL ile ve alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde anılan davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağın 18.10.2006 tarihinde uluştığı miktar ile sorumlu tutulmaları usul ve yasaya uygun olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi… ” ilamı ile bozularak, mevcut esasa kayıt edilmiştir.

Mahkememizin Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2013/3918 Esas ve 2013/7792 Karar sayılı bozma ilamına 2 nolu bendi yönünden vermiş olduğu direnme kararı üzerine alınan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/17-2635 Esas, 2020/906 Karar sayılı ilamında “……………davacı tarafın iki ayrı tasarrufla ilgili tasarrufun iptali talebi olduğu, birinci talebin 343 nolu parselin kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsilini engellemek amacı ile davalı …’ce davalılar … ve …’a yapılan tasarrufun iptaline ilişkin, ikinci talebin ise genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsilini engellemek amacı ile asıl borçlu … Ahşap Ürün İnş. Dek. Ltd. Şti işyerindeki menkul malların devrine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkin olduğu, 23.02.2010 tarihli duruşmada; davacı tarafa; davaya konu … Ahşap Ürün İnş. Dek. Ltd. Şti’ne ait işyerinde devredilen eşyaların neler olduğu, kime hangi tarihte devredildiği, hangi tasarruf işlemlerinin dava konusu edildiği konusunda beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekilince verilen 25.06.2010 tarihli dilekçe ile dava dosyası kapsamında kastedilen emtiaların taşınmazda bulunan menkuller olduğu, bu aşamada bunların neler olduğunun ve hangi tasarruf işlemlerine konu edildiğinin tespit edilemediğinden taşınmazda bulunan menkul mallara ilişkin taleplerini takipsiz bıraktıklarının beyan edildiği, beyan dilekçesinin davalılar kısmında açık bir şekilde … Ahşap Ürün inş. Dek. Ltd. Şti’ne yer verildiği, söz konusu dilekçesinin 20.07.2010 tarihli celsede okunarak tekrar edildiği ve bunun üzerine davalıların davanın geri alınmasına açık rızalarının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından adı geçen davalılara tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır. Diğer davalılara yapılan tebligata davanın geri alınması talebine muvafakat edip etmediklerinin bildirilmesi konusunda şerh düşülmüş ise de; adı geçen uyuşmazlık konusu davalıya çıkarılan tebligatta içerik sadece davacı vekili tarafından sunulan 25.06.2010 tarihli dilekçe olarak belirlenmiş olup, geri alma konusunda herhangi bir şekilde yasal ihtara yer verilmemiştir.
33. O halde her ne kadar davacı vekilinin 25.06.2010 tarihli dilekçe içeriğinden davalı … Ahşap Ürün İnş. Dek. Tic. Ltd. Şti. Adına açılan davanın geri alınarak takipsiz bırakılmak istendiği anlaşılmakta ise de, yapılan tebligatın içeriği, dosya kapsamı ve yargılama safahatından davalının geri alma konusunda açık bir muvafakatinin bulunmadığı, bu konuda sessiz kalmanın ise zımni kabul şeklinde, açık muvafakat olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu durumda açık muvafakatin varlığından söz edilemeyeceğinden, davalı … Ahşap Ürün İnş. Dek. Tic. San. Ltd. Şti. Adına açılan advanın geri alınmasına karar verilemeyeceği de açıktır. Bu davalı hakkında da işin esasına yönelik olarak karar verilmelidir. Direnme kararı bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmalıdır. …………..” şeklinde karar verilmiştir.
Söz konusu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda, … Ltd. Şti yönünden işin esasına girilerek, Mahkememizin 31/01/2022 tarihli celse ara kararında; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı doğrultusunda davacının … ltd. Şti’ne yönelik işyeri ve işyerindeki emtiaların devrine ilişkin tasarrufların iptaline dair talepleri hususunda söz konusu işyeri devrinin mahiyeti ticari işletme devri olup olmadığı ve işyerindeki emtiaların neler olduğu ve söz konusu talebin HMK 31 maddesi uyarınca dava değerinin yine söz konusu emtiaların kime hangi tarihte devredildiği hangi tasarruf işleminin dava konusu edildiği konularında beyanda bulunmak üzere 30 günlük kesin süre verilmesine, rağmen davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 01/03/2022 tarihli ara karara ilişkin dilekçesinde talep konusu işyeri devrinin mahiyetinin bilinmediği, devrinin iptali istenen emtiaların neler olduğunun, hangi tasarruf işlemlerine konu olduğunun, dava değerinin tespit edilemediğine ilişkin beyanda bulunduğu görülmüştür. Davalı … mirasçısı … vekili tarafından mahkememize sunulan dilekçe ekinde davacı ile muris davalı … mirasçıları arasında söz konusu eldeki dava ile ilgili olarak ibra edildiğinin beyan edildiği buna ilişkin dilekçe ekinde alacaklı/davacı … Varlık Yönetim A.ş ve borçlu/davalı … mirasçıları tarafından imza altına alınan ibranamenin sunulduğu, ibraname içeriği incelendiğinde, mahkememiz iş bu dava dosyasına da atıfta bulunarak davalı … …. Ltd. Şti. … Türk A.ş’den kullanmış olduğu nakit ve nakde dönüşmüş gayrinakdi kredilerden kaynaklanan borçlar ile ilgili olarak temlik alan sıfatı ile borçlulara ait temlik sözleşmelerine konu nakit kredilerden kaynaklanan her türlü hak ve alacak, sorumluluk dolayısı ile … , … ve …’in gayrikabili rücu olarak ibra edildikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, tüm dosya kapsamında bulunan bilgi, belgeler, Yargıtay bozma ilamları ve Yargıtay Hukuk Genel kurulu kararının birlikte değerlendirilmesi neticesinde;
Dahili Davalılar …İnşaat …. Ltd. Şti ile … İnş…. Ltd. Şti. yönünden yapılan inceleme neticesinde, davacı vekili tarafından 25/06/2010 tarihli dilekçesinde söz konusu şirketlere ilişkin …parsel no’lu taşınmazın devrine yönelik tasarrufun iptaline yönelik taleplerine dair davasını geri aldığı, geri alma işlemine karşı hukuki durumu etkilenen davalılar adına ihtarlı davetiye çıkarılmasına rağmen davalılarca herhangi bir beyan ileri sürülmediğinden bu dahili davalılar yönünden davanın geri alınması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı ……. Ltd. Şti yönünden yapılan inceleme neticesinde, yukarıda aktarılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda davacının geri alma işleminin mahkememizce ilgili davalılara çıkarılan tebligatta ihtara yer verilmemesi nedeni ile geçerli olmadığından esasa girilmesinin gerektiği dikkate alınarak, mahkememizce davacının söz konusu davalıya karşı, işyeri ve işyerindeki emtiaların devrine ilişkin tasarrufların iptaline dair talepleri hususunda söz konusu işyeri devrinin mahiyeti ticari işletme devri olup olmadığı ve işyerindeki emtiaların neler olduğu ve söz konusu talebin HMK 31 maddesi uyarınca dava değerinin yine söz konusu emtiaların kime hangi tarihte devredildiği hangi tasarruf işleminin dava konusu edildiği konularında beyanda bulunmak üzere 30 günlük kesin süre verilmesine, rağmen davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 01/03/2022 tarihli ara karara ilişkin dilekçesinde talep konusu işyeri devrinin mahiyetinin bilinmediği, devrinin iptali istenen emtiaların neler olduğunun, hangi tasarruf işlemlerine konu olduğunun, dava değerinin tespit edilemediğine ilişkin beyanda bulunduğu bu durumda ispat yükü kendisinde olan davacının söz konusu talebinin soyut nitelikte kaldığı ve davasının ispat edemediği anlaşılmakla, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesine,
Davalı Muris …. mirasçıları … yönünden yapılan incelemede, mahkememize sunulan 06/05/2019 tarihli davacı/alacaklı ve davalılar/borçlular tarafından imza altına alınmış usulüne uygun kabul edilen ibraname ile eldeki davaya konu …… Ltd. Şti , … T. Aş’den kullanmış olduğu kredilerden kaynaklı borçlar nedeni ile kefil sıfatında olan …’e ait borçtan kurtulmak amacı ile taşınmazın 3. kişi olarak davalılar mirasçısına devrine ilişkin tasarrufun iptali talebine ilişkin davaya esas kullanılan nakit ve nakde dönüşmüş gayrinakdi kredilerden kaynaklanan borçlar ile ilgili olarak temlik alan sıfatı ile borçlulara ait temlik sözleşmelerine konu nakit kredilerden kaynaklanan her türlü hak ve alacak, sorumluluk dolayısı ile … , … ve …’in gayrikabili rücu olarak ibra edildikleri anlaşılmış olmakla, bu davalılar/mirasçılar yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ancak 06/05/2019 tarihli ibranamede, Eldeki davada belirtilmek sureti ile bu davalılar/mirasçılar ‘ın doğacak her türlü harç ve masrafların kendilerine ait olduğu belirtilerek ibra edildikleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ibra edilmedikleri, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden mirasçıların sorumlu olduğu görülmekle,
Davalı … yönünden yapılan inceleme neticesinde, Dava konusu …parsel no’lu taşınmazın kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi amacı ile davalı/kefil … tarafından davalılar … ve …1/2 hisse olarak devredildiği taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve davacı lehine İİK 277 vd. maddelerindeki şartların oluştuğu ancak taşınmazın son olarak tamamının … mirasçıları tarafından dahili davalı … İnş… Ltd. Şti’ne devredilmesi ve bu davalı yönünden davanın geri alınması nedeni ile davalılar … yönünden İİK 283. Maddesi gereğince davanın bedele dönüştüğü, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/3918 Esas ve 2013/7792 Karar sayılı bozma ilamı gereğince … ve …’ın taşınmazı elden çıkardıkları tarih olan 18/10/2006 tarihi itibari ile mahkememizce alınan 20/08/2015 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen değeri olan 506.250,00-TL ile sınırlı olmak üzere alacaklı ferilerine geçmeyecek şekilde karar vermek gerekmiştir ancak anılan davalılardan …’in mirasçılarına ilişkin olarak yukarıda da belirtildiği üzere işbu dava yönünden ibra edildikleri görülmekle ve davaya konu taşınmaza ilişkin tapunun 14/01/1998 tarih ve 87 yevmiye no’lu işlemi ile 1/2 ‘sinin davalı …’a devredildiği görülmekle, bu davalı yönünden, …parsel nolu taşınmaza ilişkin tapunun 14/01/1998 tarih ve 87 yevmiye no’lu …’a yapılan 1/2 hisse devrine dair tasarruf işlemlerinin iptali ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki Asıl ve Feri alacakların 203.125,00-TL ile sınırlı olmak kaydı ile söz konusu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ise de; sehven kısa kararda taşınmazın temlik tarihindeki 1/2 hisse değeri 203.125,00-TL olarak yazılmış olması maddi hata olarak kabul edilip düzeltilerek, temlik tarihindeki taşınmaz değerinin yarısı olan 253.125,00-TL ile sınırlı olmak üzere bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile kısmen Reddi ile ,
2-…İnşaat …. Ltd. Şti ile … İnş….. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın geri alınması sebebi ile Karar verilmesine Yer olmadığına,
3-……. Ltd. Şti yönünden açılan Davanın Reddine,
4-… ( Mirasçıları …, …, …) açılan davanın konusuz kalması nedeni ile Karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … yönünden açılan davanın Kabulü ile … parsel nolu taşınmaza ilişkin tapunun 14/01/1998 tarih ve 87 yevmiye no’lu …’a yapılan 1/2 hisse devrine dair tasarruf işlemlerinin iptali ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki Asıl ve Feri alacakların 253.125,00-TL ile sınırlı olmak kaydı ile söz konusu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 3.256,86-TL olduğundan, peşin alınan 69,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.187,21-TL harcın davalı … ve davalı … mirasçıları (…, …, …,) alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 6.998,09 -TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı … mirasçıları (…, …, …,) alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 84,33-TL harç toplamı ile 3.375,10-TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.459,43-TL yargılama giderinin davalı … ve davalı … mirasçıları (…, …, …,) alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
. 21/03/2022