Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/547 E. 2022/115 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/547 Esas – 2022/115
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/547 Esas
KARAR NO : 2022/115

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürlüğü’nün 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi, elektrik üretim iştigal eden bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu, kamu tüzel kişiliğine haiz olduğunu, teşekküle bağlı … İşletme Müdürlüğü’nün 15/06/2015 tarihli ve 2015/55 nolu ÖYK kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, özelleştirme süreci devam eden santralin arz ve güvenliğine yönelik olarak yapılması planlanan yatırımlar çerçevesinde santralde bulunan dört adet gaz türbini ve yardımcı tesislerin sökülerek başka bir projede kullanılması amaçlanarak Yüzer Elektrik Santralinin yapılmasının planlandığını acil durumlar haricinde uzun zamandır çalıştırılmayan özelleştirme sürecinde olan santralin Yüzer Elektrik santrali projesinde kullanılmasının en hızlı, ekonomik ve makul çözüm olacağı kararının verildiğini, bu bağlamda işletme müdürlüğünde artık elektrik üretimi yapılmayacağından santralin elektrik üretim lisansının iptal edilmesi için başvuruda bulunulduğunu, santralin özelleştirilmesi kapsamında ihale ilanının 05/10/2017 tarihli resmi gazetede yayımlandığını, bu kapsamda, santralin faaliyetlerinin durdurulduğunu, emre amadeliğinin sonlandırıldığını, bu bağlamda Müdürlüğün İşletme Bakım İhalesinin hizmet alımı yolu ile 01/08/2015-31/07/2017 tarihleri arasında olmak üzere … Ltd. Şti firmasına verildiğini, Müdürlüğün özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle bu ihalenin yenilenmediğini, bu nedenle … firmasında işe başlayan 30 işçiden ikisinin istifa ettiğini, kalan 28 işçinin ise … firması tarafından işten çıkarıldığını, müvekkili … Kombine Çevrim Santrali ve Gaz Türbinleri İşletme Müdürlüğü ile davalı … firması arasında imzalanan sözleşmelerin hizmet alım tipi olduğunu, sözleşme kapsamında yüklenicinin, istihdam ettiği personelin muhatabı ve sorumlusu olduğunu,
Mevcut dava bakımından; Davalıların işçilerinden …’nın davalı şirkette iş akdiyle çalıştığını, davalı firma tarafindan iş akdinin feshedilmesi nedeniyle … İş Mahkemesinde açtığı davanın, aynı mahkemenin 13.07.2018 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile hükme bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, … İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararının ve ayrıca kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının … vekili tarafından … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyaları ile takibe koyulduğunu, … İşletme Müdürlüğü tarafından icra dosyasına, 19.06.2019 tarihinde 94.043,02 TL ödemenin yapıldığını,
Birleşen dava bakımından ise; Davalıların işçilerinden …’un davalı şirkette iş akdiyle çalıştığını, davalı firma tarafindan iş akdinin feshedilmesi nedeniyle … İş Mahkemesinde açtığı davanın, aynı mahkemenin 01.08.2018 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile hükme bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, … İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararının ve ayrıca kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının … vekili tarafından … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile takibe koyulduğunu, … İşletme Müdürlüğü tarafından icra dosyasına, 19.06.2019 tarihinde 67.626,01 TL ödemenin yapıldığını, ayrıca … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 3.288,79 TL ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faizinin 29.03.2019 tarihinde ödendiğini, … İş Mahkemesinin yukarıda belirtili ilgili kararlarında alacağın müvekkili idareden tahsiline karar verildiği ve ödemeye esas olan işçilerin de diğer davalıların işçisi olarak çalışmış oldukları ve davalılarla yapılan sözleşmede de bu şirketlerin çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından kendilerinin sorumlu olacağı hükmünün yazılı olduğunu bu sebeple müvekkili idarenin, ödemiş olduğu miktarı rücuan davalılardan tahsil amacıyla dava açma zaruriyetinin doğduğunu beyan ederek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla, mevcut dava bakımından 94.043,02-TL, birleşen dava bakımından 70.914,80-TL alacağa ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazında bulunmuş, rücu davalarının 2 yıllık kısa ve 10 yıllık uzun zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının davasını açtığı tarih itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dışı işçi tarafından daha önceden açılan dava taraflarına ihbar edilmediğinden bu davadaki tespitlerin söz konusu bu rücu davasında müvekkili aleyhine kesin hüküm etkisi doğurmayacağını, dolayısıyla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kesinleşmiş mahkeme kararıyla mevcut olduğunun taraflarına karşi iddia edilemeyeceğini, dava dişi işçinin, davacı idarenin işçisi olduğunu, taraflar arasındaki görünürdeki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazalı olduğunu, nitekim dava dışı işinin işe alınması, çalışmasıyla ilgili emir ve talimatlar ve işten ayrılmasındaki tüm yetki ve sorumluluğun davacı idareye ait olduğunu, dava dışı işçinin müvekkili şirket nezdinde çalışmasının sadece kağıt üzerinde olduğunu, somut olayda yasal bir asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığına göre, davacı idarenin müvekkili şirkete rücu hakkının bulunmadığını, davacının ilk davada işçiye ödemiş olduğu vekalet ücreti ve takip masraflarının da davalılardan tahsilini talep ettiğini, davacının söz konusu bu talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nitekim, davacı şirketin kanun gereği alt yüklenicilere rücu edebileceği alacakların yalnızca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacakları olduğunu, işçilik alacakları dışında, davacı idarenin kendi kusurundan kaynaklanan icra takip ve vekalet ücreti masraflarının alt yüklenicilere rücu imkanı bulunmadığını, davacı şirketin, yüklenicilerin tümüyle yaptığı sözleşme ve teknik şartnamelere genel işlem şartı hükmünde maddeler koyduğunu ve yüklenicilerin de rızaları olmadan bu şartları kabul etmek zorunda kaldığını, bu genel işlem şartlarından birisinin de, davacı idarenin taraflar arasında yapılan tip sözleşme ve şartnamelere koyduğu %3’lük hak ediş oranı olduğunu, söz konusu bu %3 oranındaki tutarın, ihale kapsamında davacının iş yerinde çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatı vb. işçilik alacaklarını karşılamaktan çok uzak hatta komik bir rakam olduğunu, genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafin aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümlerin konulamayacağının TBK m.25’te düzenlendiğini, bu hüküm çerçevesinde, davacı idarenin %3 oranında tutar olarak yüklenicilere dayattığı genel işlem şartının TBK m.21 çerçevesinde yazılmamış sayılması gerektiğini, davacı her ne kadar işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını iddia etse de, 4857 sayılı iş Kanunu’nun 112. Maddesi, aynı Kanun’un geçici 9. Maddesi ve 6552 Sayılı Kanun’nun 8. Maddesinin oldukça açık olduğunu, söz konusu Kanun metinlerinde kıdem tazminatının asıl işveren olan kamu kurumu tarafindan ödeneceğinin açık bir biçimde düzenlendiğini, 4857 sayılı Kanun’da, 21/2/2019 tarihli ve 7166 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler uyarınca davacı idarenin müvekkili şirkete rücu hakkının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları çerçevesinde, işçilik alacaklarının asıl işveren ile alt işveren arasında yarı yarıya oranda paylaştırılması gerektiğini, nitekim taraflar arasında akdedilen sözleşme ve şartnamelerin hiçbirisinde, açık ve şüpheden uzak bir şekilde, işçilik hak, alacak ve tazminatların alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmediğini, davacı idarenin savunmuş olduğu sözleşme hükümlerinin genel, soyut ve yorumlamaya muhtaç nitelikte olduğunu, Yargıtay kararlarında açıkça kabul edildiği üzere, genel nitelikli sorumluluk yükleyici sözleşme hükümleriyle alt işverenin işçilik alacaklarından tam sorumluluğuna gidilemeyeceğini beyan ederek, söz konusu davanın öncelikle usulden, mümkün olmazsa esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, mevcut ve birleşen dosya kapsamında davacı tarafından dava dışı işçilere ödenen bedelden davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
… İş Mahkemesi’nin 01/08/2018 tarih … Esas, … karar sayılı dosyası, … İş Mahkemesi’nin 13/07/2018 tarih, … Esas, … Karar sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas, … Esas, … Esas sayılı dosyalarının bir örneği getirtilerek dosya içerisine eklemiştir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın işçi alacaklarının rücusundan anlayan bir hesap bilirkişisine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 06/12/2021 tarihli rapora göre, davacı tarafından dava dışı işçi …’ya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında 19.06.2019 tarihinde 90.753,59-TL, … E. sayılı dosya kapsamında 02.04.2019 tarihinde 3.289,43-TL olmak üzere toplam 94.043,02-TL, dava dışı işçi …’a … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında 19.06.2019 tarihinde 67.626,01-TL, … E. sayılı dosya kapsamında 29.03.2019 tarihinde 3.288,79-TL olmak üzere toplam 70.914,80-TL ödeme yapıldığı, aradaki farkın davalılar nezdinde gerçekleşmeyen dönemlerden kaynaklandığı, dava dışı işçilerin alacaklısı olduğu icra dosyalarına yapılan ödeme nedeniyle, davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sorumluluğunun … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 72.285,24-TL’si, … E. sayılı dosya kapsamında 02.04.2019 tarihli ödemenin 3.289,43-TL’si, … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 50.692,46-TL’si, … E. sayılı dosyasına yapılan 29.03.2019 tarihli ödemenin 3.288,79-TL’si olmak üzere toplam 129.555,92-TL’den sorumlu olduğunun rapor edildiği, tarafların rapora itirazları değerlendirilmek üzere dosyanın yeniden raporu hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiğini, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 08/02/2022 tarihli ek rapora göre, mevcut dosya yönünden, davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sorumluluğunun … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 90.753,59-TL’si, … E. sayılı dosya kapsamında 02.04.2019 tarihli ödemenin 3.289,43-TL’si olmak üzere toplam 94.043,02-TL’den, birleşen dosya yönünden, davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sorumluluğunun … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 67.626,01-TL’si, … E. sayılı dosya kapsamında 02.04.2019 tarihli ödemenin 3.288,79-TL’si olmak üzere toplam 70.914,80-TL’den sorumlu olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mevcut ve birleşen dosya yönünden tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından rapor ve ek raporun hazırlandığı, bu çerçevede yapılan incelemede davacı tarafından dava dışı işçilere ödenen bedelden davalının sorumlu olduğu zira taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesi ile taraflar arasındaki özellikle Teknik Şartnamenin 11 ve 13.maddelerinde açıkça işçinin İş Kanunundan kaynaklı tüm yasal yükümlülüğün yüklenici davalıda olduğunun belirtildiği, söz konusu düzenleme karşısında davacı tarafından dava dışı işçilere yapılan ödemelerden davalının sorumlu olduğu, bu kabul çerçevesinde inceleme yapıldığında her ne kadar bilirkişi ana raporunda kıdem tazminatının hesabında dava dışı işçilerin çalıştığı tüm dönemler göz önüne alınarak davalının sorumluluğu belirlenmiş ise de bu durumun doğru olmadığı zira mevcut olayımızda talep edilen miktarın sadece dava dışı işçilerin davalı bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin olduğu diğer dava dışı taşeronlar bünyesindeki çalışmalara tekabül eden kıdem tazminatlarının her bir taşeron yönünden ayrı ayrı hesaplandığı ve bir kısmının tahsil edildiği, bu durumun ek raporda da ortaya konulduğu anlaşılmış olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının mevcut ve birleşen dosyadaki davasının bilirkişi ek raporu doğrultusunda ödenen bedelin tamamından davalının sorumlu olduğu yönünde mahkememizde kanaatin oluştuğu, söz konusu ödenen bedellere ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmiş olup mevcut ve birleşen davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
A)-Mevcut dosya yönünden;
1-Davanın kabulü ile 90.753,59-TL’nin 19/06/2019 tarihinden itibaren, 3.289,43-TL’nin 02/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
A-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 6.424,07-TL olduğundan peşin alınan 1.606,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.818,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
B-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
C-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 12.884,09-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D-Davacı tarafından yapılan 1.673,82-TL harç toplamı, 118,50-TL tebligat ve posta masrafı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.292,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
E-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B)-Birleşen dosya yönünden;
2-Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/548 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulü ile 67.626,01-TL’nin 19/06/2019 tarihinden itibaren, 3.288,79-TL’nin 02/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
A-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 4.844,18-TL olduğundan peşin alınan 1.211,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.633,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
B-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
C-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.018,92-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D-Davacı tarafından yapılan 1.278,85-TL harç toplamı olmak üzere toplam 1.278,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
E-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022