Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/546 E. 2022/466 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/546 Esas
KARAR NO : 2022/466
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı teşekküle bağlı … İşletme Müdürlüğünün 15.06.2015 tarihli ve 2015/55 mumaralı ÖYK kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, santralin faaliyetlerin durdurulduğunu, işletme müdürlüğünün özelleştirme kapsamına alınması sebebi ile işletme bakım ihalesini üstlenen davalı tarafın sözleşmesinin yenilenmediğini, davalı firmada işe başlayan 30 işçiden 2’sinin istifa ettiğimi, 28 işçinin ise davalı tarafından işten çıkartıldığını, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin hizmet alım tipi olduğu, davalının istihdam ettiği personelin muhatabı ve sorumlusu olduğunu, davalı tarafın işçisi olan … isimli şahsın iş akdinin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle … İş mahkemesinde açtığı dava aynı mahkemenin 13.07.2018 tarih 2017/554 Esas ve 2018/511 Karar sayılı kararı ile hükme bağlanarak kesinleştiğini, söz konusu karar kapsamında … vekili tarafından kıdem ve ihbar tazminatı … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile takibe konulduğunu, 19.06.2019 tarihinde 195.320,47 b tutarında ödeme yapıldığını, ayrıca … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 3.289,43 tutarında ilam vekalet ücreti yargılama gideri ve işlemiş faizinin 29.03.2019 terihinde ödendiğini, iş bu sebeple … İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararında alacağın davacı idareden tahsiline karar verdiğini, ödemeye esas olan işçinin de diğer davalıların işçisi olarak çalışmış olduğunu, davalılarla yapılan sözleşmede de bu şirketlerin çalıştırdığı bütün işçilerin üçret ve her türlü alacaklarından kendilerinin sorumlu olacağı hükmünün yazılı olduğunu, davalı idarenin ödemiş olduğu miktarı rücuen davalılardan tahsili amacıyla dava açma zorunluluğunun doğduğunu iddia etmiş, ayrıca yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin ödemiş olduğu tazminat sebebi ile müvekkil şirkete rücu hakkı bulunmadığını, davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, mahkemenin görevli olmadığını ayrıca Diyarbakır mahkemelerinin yetkili olduğunu, rücu davalarının 2 yıllık kısa ve 10 yıllık uzun zamanaşımı süresine tabi olduğunu ve davacının davasını açtığı tarih itibari ile 2 yıllık kısa zamanaşımı süresi dolduğunu, dolayısı ile davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dışı işçi tarafından daha önceden açılan davanın taraflarına ihbar edilmediğini, yasal bir asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığına göre, davacı idarenin müvekkil şirkete rücu hakkı bulunmadığını, davacı idarenin kendi kusurundan kaynaklanan icra takip ve vekalet ücreti masraflarının alt yüklenicilere rücu imkanının bulunmadığını, davacı ile yapılan sözleşme ve şartnamelerin hiçbirisinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair hükme yer verilmediğini, beyan ederek haksız ve herhangi bir yasal dayanaktan yoksun bir şekilde açılmış bulunan söz konusu davanın öncelikle usulden, mümkün olmazsa esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, İşçi Alacağından Kaynaklanan Rücuen Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacı işyerinde davalı bünyesinde çalışan dava dışı işçiye ödenen işçi alacağının davalıya rücu edilip edilemeyecği edilecekse miktarı noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası aslı ile … İş Mahkemesinin 2017/554 Esas sayılı dosyası aslı ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin 4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü yer almaktadır.

Dava, Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklı Rücuen Alacak davası olup, buna ilişkin olarak; Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 15/09/20120 tarihli ve 2017/2497 Esas ve 2020/2808 Karar sayılı ilamında; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işveren karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. ” hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce, ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacı ile Rücuen İşçi Alacağı konusunda uzman Nitelikli Hesap Uzmanı tarafından bilirkişi raporu düzenlenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 02/02/2022 tarihli raporda, Kanundan doğan müteselsil sorumluluğu nedeniyle davacı kurumun, dava dışı … isimli işçiye iş akdinin feshi nedeniyle 25.08.2017 tarihinde 18.786,24 TL ve 19.06.2019 tarihinde 125.306,36 TL olmak üzere toplamda 144.092,60 TL Kıdem Tazminatı ödemesi yaptığı, Dava dosyasında bulunan Hizmet Alım Sözleşmelerinin, Teknik ve İdari Şertnamelerin tarafların tespitine imkân vermemesinden ötürü değerlendirmede dikkate alınamadığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, alt işverenlerin/alt yüklenicilerin kıdem tazminatından sorumluluğunun Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve amir mevzuat bhükümleri doğrultusunda %50 olduğu, … izlik San. ve Tic. Ltd. Şti. 15.127,25 TL’den sorumlu olduğu rapor edilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve davacı taleplerinin yapmış olduğu icra ödemeleri kalemleri ve Yargıtay 23 Hukuk dairesi güncel içtihatları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 04/04/2022 tarihli ek raporda, kanundan doğan müteselsil sorumluluğu nedeni ile davacı kurumun dava dışı işçilere iş akdinin feshi nedeni ile … İcra Dairesinin ödeme emrine konu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı olarak toplamda 195.320,47-TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, ek olarak davacının … İcra Dairesinin … sayılı ödeme emrine konu olan yargılama giderleri ve vekalet ücreti olarak toplamda 3.289,43-TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, dava dışı işçilerin … Tem….Ltd. Şti ünvanlı davalı şirket bünyesinde çalıştıkları döneme denk gelen kıdem tazminatı ödemelerinden %100 sorumlu olduğu ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatından ve feri ödemelerden kaynaklanan sorumluluğun ise son yüklenici olan davalı şirket üzerinde olduğu rapor edilmiş, bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile Yerleşik Yargıtay ilamları doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde; davacı ile davalı arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı firma bünyesinde çalışan dava dışı işçi …’ın kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmamama tazminat talebine ilişkin açılan iş mahkemesi dosyasından verilen kararın tahsili amacı ile açılan … İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin mevcut davada, dava dışı işçi …’ın davalı şirkette çalışması karşılığı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmamama tazminat bedeli olan 195.320,47-TL tazminattan , yukarıda aktarılan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadı davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla, her ne kadar kısa kararda sehven 195.329,47-TL yazılmış ise de düzeltilerek, davacının … İcra Dairesinin … sayılı ödeme emrine konu yargılama giderleri ve vekalet ücreti bedeli olarak yaptığı ödeme tutarı olan 3.289,43-TL miktardan da sorumlu olduğu kanaati ile davanın kabulüne, 98.609,90-TL rücuen işçi alacağının 195.320,47-TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 19/06/2019 tarihinden, 3.289,43-TL ‘lik kısmının ödeme tarihi olan 29/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile, 198.609,90-TL rücuen işçi alacağının 195.320,47-TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 19/06/2019 tarihinden, 3.289,43-TL ‘lik kısmının ödeme tarihi olan 29/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 13.567,04-TL olduğundan, peşin alınan 3.391,77-TL ‘nin mahsubu ile bakiye 10.175,27-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 22.352,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 3.451,07‬-TL harç toplamı ile 1.265,10-TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.716,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır