Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/539 E. 2022/235 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/539 Esas – 2022/235
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/539 Esas
KARAR NO : 2022/235

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Teşekkül Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürlüğü’nün 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi, elektrik üretim iştigal eden bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu, kamu tüzel kişiliğine haiz olduğunu, teşekküle bağlı … İşletme Müdürlüğü’nün 15/06/2015 tarihli ve 2015/55 nolu ÖYK kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, özelleştirme süreci devam eden santralin arz ve güvenliğine yönelik olarak yapılması planlanan yatırımlar çerçevesinde santralde bulunan dört adet gaz türbini ve yardımcı tesislerin sökülerek başka bir projede kullanılması amaçlanarak Yüzer Elektrik Santralinin yapılmasının planlandığını acil durumlar haricinde uzun zamandır çalıştırılmayan özelleştirme sürecinde olan santralin Yüzer Elektrik santrali projesinde kullanılmasının en hızlı, ekonomik ve makul çözüm olacağı kararının verildiğini, bu bağlamda işletme müdürlüğünde artık elektrik üretimi yapılmayacağından santralin elektrik üretim lisansının iptal edilmesi için başvuruda bulunulduğunu, santralin özelleştirilmesi kapsamında ihale ilanının 05/10/2017 tarihli resmi gazetede yayımlandığını, bu kapsamda, santralin faaliyetlerinin durdurulduğunu, emre amadeliğinin sonlandırıldığını, bu bağlamda Müdürlüğün İşletme Bakım İhalesinin hizmet alımı yolu ile 01/08/2015-31/07/2017 tarihleri arasında olmak üzere … Ltd. Şti firmasına verildiğini, Müdürlüğün özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle bu ihalenin yenilenmediğini, bu nedenle … firmasında işe başlayan 30 işçiden ikisinin istifa ettiğini, kalan 28 işçinin ise … firması tarafından işten çıkarıldığını, müvekkili … Kombine Çevrim Santrali ve Gaz Türbinleri İşletme Müdürlüğü ile davalı … firması arasında imzalanan sözleşmelerin hizmet alım tipi olduğunu, sözleşme kapsamında yüklenicinin, istihdam ettiği personelin muhatabı ve sorumlusu olduğunu, davalıların işçilerinden …’nin davalı şirkette iş akdiyle çalıştığını, davalı firma tarafindan iş akdinin feshedilmesi nedeniyle … İş Mahkemesinde açtığı davanın, aynı mahkemenin 13.07.2018 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile hükme bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, … İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararının ve ayrıca kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının … vekili tarafından … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile takibe koyulduğunu, … İşletme Müdürlüğü tarafından icra dosyasına, 19.06.2019 tarihinde 90.867,23 TL ödemenin yapıldığını, ayrıca … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 3.288,79 TL ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faizinin 29.03.2019 tarihinde ödendiğini, … İş Mahkemesinin yukarıda belirtili ilgili kararlarında alacağın müvekkili idareden tahsiline karar verildiği ve ödemeye esas olan işçilerin de diğer davalıların işçisi olarak çalışmış oldukları ve davalılarla yapılan sözleşmede de bu şirketlerin çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından kendilerinin sorumlu olacağı hükmünün yazılı olduğunu bu sebeple müvekkili idarenin, ödemiş olduğu miktarı rücuan davalılardan tahsil amacıyla dava açma zaruriyetinin doğduğunu beyan ederek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla, 94.156,02-TL alacağa ödeme tarihinden itibaren işleyecek Avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şti cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazında bulunmuş, rücu davalarının 2 yıllık kısa ve 10 yıllık uzun zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının davasını açtığı tarih itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dışı işçi tarafından daha önceden açılan dava taraflarına ihbar edilmediğinden bu davadaki tespitlerin söz konusu bu rücu davasında müvekkili aleyhine kesin hüküm etkisi doğurmayacağını, dolayısıyla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kesinleşmiş mahkeme kararıyla mevcut olduğunun taraflarına karşi iddia edilemeyeceğini, dava dişi işçinin, davacı idarenin işçisi olduğunu, taraflar arasındaki görünürdeki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazalı olduğunu, nitekim dava dışı işinin işe alınması, çalışmasıyla ilgili emir ve talimatlar ve işten ayrılmasındaki tüm yetki ve sorumluluğun davacı idareye ait olduğunu, dava dışı işçinin müvekkili şirket nezdinde çalışmasının sadece kağıt üzerinde olduğunu, somut olayda yasal bir asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığına göre, davacı idarenin müvekkili şirkete rücu hakkının bulunmadığını, davacının ilk davada işçiye ödemiş olduğu vekalet ücreti ve takip masraflarının da davalılardan tahsilini talep ettiğini, davacının söz konusu bu talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nitekim, davacı şirketin kanun gereği alt yüklenicilere rücu edebileceği alacakların yalnızca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacakları olduğunu, işçilik alacakları dışında, davacı idarenin kendi kusurundan kaynaklanan icra takip ve vekalet ücreti masraflarının alt yüklenicilere rücu imkanı bulunmadığını, davacı şirketin, yüklenicilerin tümüyle yaptığı sözleşme ve teknik şartnamelere genel işlem şartı hükmünde maddeler koyduğunu ve yüklenicilerin de rızaları olmadan bu şartları kabul etmek zorunda kaldığını, bu genel işlem şartlarından birisinin de, davacı idarenin taraflar arasında yapılan tip sözleşme ve şartnamelere koyduğu %3’lük hak ediş oranı olduğunu, söz konusu bu %3 oranındaki tutarın, ihale kapsamında davacının iş yerinde çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatı vb. işçilik alacaklarını karşılamaktan çok uzak hatta komik bir rakam olduğunu, genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafin aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümlerin konulamayacağının TBK m.25’te düzenlendiğini, bu hüküm çerçevesinde, davacı idarenin %3 oranında tutar olarak yüklenicilere dayattığı genel işlem şartının TBK m.21 çerçevesinde yazılmamış sayılması gerektiğini, davacı her ne kadar işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını iddia etse de, 4857 sayılı iş Kanunu’nun 112. Maddesi, aynı Kanun’un geçici 9. Maddesi ve 6552 Sayılı Kanun’nun 8. Maddesinin oldukça açık olduğunu, söz konusu Kanun metinlerinde kıdem tazminatının asıl işveren olan kamu kurumu tarafindan ödeneceğinin açık bir biçimde düzenlendiğini, 4857 sayılı Kanun’da, 21/2/2019 tarihli ve 7166 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler uyarınca davacı idarenin müvekkili şirkete rücu hakkının bulunmadığını, Sayın Mahkeme tarafından asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu ve işçilik alacaklarından kısmen sorumlu oldukları kanaatine varılsa bile, kabul anlamına gelmemek şartıyla, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları çerçevesinde, işçilik alacaklarının asıl işveren ile alt işveren arasında yarı yarıya oranda paylaştırılması gerektiğini, nitekim taraflar arasında akdedilen sözleşme ve şartnamelerin hiçbirisinde, açık ve şüpheden uzak bir şekilde, işçilik hak, alacak ve tazminatların alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmediğini, davacı idarenin savunmuş olduğu sözleşme hükümlerinin genel, soyut ve yorumlamaya muhtaç nitelikte olduğunu, Yargıtay kararlarında açıkça kabul edildiği üzere, genel nitelikli sorumluluk yükleyici sözleşme hükümleriyle alt işverenin işçilik alacaklarından tam sorumluluğuna gidilemeyeceğini beyan ederek, söz konusu davanın öncelikle usulden, mümkün olmazsa esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen bedelden davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
… İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının aslı, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Karar sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosya içerisine eklenmiştir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın işçi alacaklarının rücusundan anlayan bir hesap bilirkişisine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 08/12/2021 tarihli rapora göre, davacı tarafından dava dışı işçi …’ye … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında 19.06.2019 tarihinde 90.867,23-TL, … E. sayılı dosya kapsamında 29.03.2019 tarihinde 3.288,79-TL olmak üzere toplam 94.156,02-TL ödeme yapıldığı, aradaki farkın davalı nezdinde gerçekleşmeyen dönemlerden kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşme ile işçilik alacaklarının tamamından davalı yüklenici firmanın sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde, dava dışı işçi …’nin alacaklısı olduğu icra dosyalarına yapılan ödeme nedeniyle, davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sorumluluğunun … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 64.234,04-TL’si, … E. sayılı dosya kapsamında 29.03.2019 tarihli ödemenin 3.288,79-TL’si olmak üzere toplam 67.522,83-TL’den, yarı yarıya olduğu kanaatine varılması durumuna ilişkin olarak davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sorumluluğunun … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 32.117,02-TL’si, … E. sayılı dosya kapsamında 29.03.2019 tarihli ödemenin 1.644,39-TL’si olmak üzere toplam 33.761,41-TL’den sorumlu olacağının rapor edildiği, söz konusu rapora gelen itirazların ve kıdem tazminatına yönelik itirazların yeniden değerlendirilmesi üzerine ek rapor alınması için dosyanın raporu hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 28/02/2022 tarihli ek rapora göre, ilk raporda bildirilen hususlara ek olarak … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan kıdem tazminatı ödemesinden davalı firmanın sorumluluğun yarı yarıya olduğu kanaatine varılması durumuna ilişkin olarak davalı … Temizlik Gıda İnşaat Nakliye Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sorumluluğunun … E. sayılı dosyasına yapılan 19.06.2019 tarihli ödemenin 45.433,61-TL’si, … E. sayılı dosya kapsamında 29.03.2019 tarihli ödemenin 1.644,39-TL’si olmak üzere toplam 47.078,00-TL’den sorumlu olacağının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor ve ek raporun alındığı, söz konusu rapor ve ek rapor tarafların itirazları ile birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar davalı taraf sözleşmede hükmün olmadığından kendilerine davacı tarafından rücu edilemeyeceğini beyan etseler de taraflar arasındaki sözleşmenin 7, 12.1 ve 36.maddelerinde açıkça İş Kanunu’ndan kaynaklı tüm yükümlülüklerin yüklenicide olduğunun belirtildiği, bu nedenden ötürü davalının iddiasını yerinde olmadığı ve davacının davalıya rücu edebileceği, davacı tarafından davalıdan 94.156,02-TL’lik talepte bulunulduğu, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapor ve ek raporda söz konusu ödenen bedelin işçinin tüm hizmet süresine yönelik hesaplandığında davacının davalıdan toplamda 67.522,83-TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, davacı tarafından her ne kadar dava dilekçesinde talep etmiş olduğu bedelin sadece davalının bünyesinde geçen çalışma süresine ilişkin olduğunu iddia edilmiş ve buna dair belgelerin dosya kapsamında olduğu belirtmiş ise de bilirkişi tarafından rapor ve özellikle ek raporda belirtildiği üzere her yüklenici yönünden kıdem tazminatları tablolarının ve ödeme belgelerinin davacının iddiasının aksine mevcut dosyada bulunmadığı, sadece iş mahkemesi dosyasında 4 yıllık çalışmaya ilişkin 15.759,67-TL’lik bir ödemeye rastlanıldığı ancak söz konusu ödemeninde hangi yıla ilişkin olduğunun belirtilmediği, bu yöndeki belirlemeninde yapılamadığı, dosya kapsamında davalı tarafından bir ödeme iddiasında da bulunmadığı gözetildiğinde bilirkişi rapor ve ek raporunda davacı tarafından ödenen bedelin dava dışı işçinin tüm sigortalı hizmet süresi dikkate alınarak hesap yapılmasının yerinde olduğu, buna göre davacının davalıdan toplamda 67.522,83‬-TL talep edebileceği ve bu bedel yönünden davacının davasının kabulünün gerektiği, söz konusu bedelin 64.234,04-TL’sine ödeme tarihi olan 16/09/2019 tarihinden itibaren 3.288,79-TL’sine ödeme tarihi olan 29/03/2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 64.234,04-TL’nin 16/09/2019 tarihinden itibaren, 3.288,79-TL’nin 29/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 4.612,48-TL olduğundan peşin alınan 1.607,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.004,53-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 946,57-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 373,43-TL sinin davacı tarafından alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uyarınca hesaplanan 9.577,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.607,95-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 67,80 -TL harç toplamı, 145,00-TL tebligat ve posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.212,80 -TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 869,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, redde tekabül eden kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022