Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/526 E. 2021/772 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/526 Esas – 2021/772
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/526 Esas
KARAR NO : 2021/772

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı sözleşmelerin davalı şirket adi ortaklığı tarafından imzalandığını, akdedilen sözleşmenin 7 ve Kamu İhale Tebliği’nin 78.30 maddeleri uyarınca ihale karar pulu ve sözleşme damga vergilerinin yüklenici olan davalılar tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, davalıların taahhüt ettikleri üzere vergi dairesine 3 ihale için toplam 430.789,54-TL ihale karar pulu bedelini ödediği, müteakiben davalılar tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine açılan ve Ankara … Mahkemesi’nin …, … ve … esasına kaydı yapılan davalarda vergi mahkemesinin ihale karar pulu bedelinin yüklenici şirketlere iadesine karar verdiğini ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi’nin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın istinaf talebinin reddine karar verdiğini, ilam doğrultusunda davalılar tarafından yatırılan ihale karar pulu bedelinin Gelir İdaresi Başkanlığınca davalılara iade edilip, akabinde ihale karar pulu bedeli ve 73.593,50-TL gecikme zammı ile birlikte toplam 504.383,04-TL’yi 27.09.2019 tarihinde müvekkili kuruluştan tahsil ettiğini, vergi mahkemesinin ilamında taraflar arasında özel hukuktan kaynaklanan meseleleri incelemediğini beyan ederek, 504.383,04-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Her iki davalı vekili mahkememize ayrı ayrı ibraz etmiş oldukları cevap dilekçelerinde özetle; öncelikle davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, yine davanın zamanaşımına uğradığını, ihale karar pulu mükellefi ve sorumlusunun davacı olduğunu, sözleşmelerin ihale karar damga vergisi yönünden 488 sayıl Damga Vergisi Kanunu’na aykırı hükümlerinin bulunduğunu beyan ederek, öncelikle davanın usulden, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini istemişlerdir.
KABUL VE GEREKÇE : Eldeki dava alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında … ihale kayıt numaralı sözleşmelerin davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında akdedildiği, davalılar tarafından … ihale kayıt numaralı sözleşme için 124.506,68-TL, … ihale kayıt numaralı sözleşme için 130.898,30-TL ve … ihale kayıt numaralı sözleşme için 175.384,56-TL olmak üzere toplamda 430.789,54-TL ihale karar pulu bedelinin hazineye yatırıldığı, müteakiben davalılar tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine açılan ve Ankara … Mahkemesi’nin …, … ve … esasına kaydı yapılan davalarda Vergi Mahkemesinin damga vergisi mükellefinin ihaleyi yapan ve ihale kararında imzası bulunan Devlet hava Meydanları Genel Müdürlüğü olduğu gerekçesiyle her üç sözleşme için davalı şirketler tarafından yatırılan ihale karar pulunun faizi ile birlikte iadesine karar verildiği, davacının ilam sonrasında 73.593,50-TL gecikme zammı ile birlikte her 3 ihale için toplam 504.383,04-TL ihale karar pulu bedelini 27.09.2019 tarihinde Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yatırdığı dosya kapsamı ile sabit ve taraflar arasında ihtilafsız olup, taraflar arasındaki ihtilafın akdedilen sözleşmelerde 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na aykırı hükümlerin olup olmadığı, sözleşme uyarınca ihale karar pulu bedelinden kimin sorumlu olduğu, neticeden davacı tarafından 3 adet sözleşmeye istinaden ödenen ihale karar pulu bedelinin ve gecikme zammının davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı saptanmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
Dosya muhteviyatında bulunan vergi mahkemesi kararlarından anlaşılacağı üzere eldeki alacak istemine ilişkin davaya konu ihale karar pulu (damga vergisi) mükellefinin ihale kararında tek başına imzası bulunan ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 448 sayılı Damga Vergisi Kanunu gereğince davacı idare olduğunun açık bir şekilde ortaya konulduğu ve dava konusu verginin ilgili mevzuat ve Mahkeme kararları gereğince usulsüz olarak davalıdan tahsil edilen verginin iade edilerek davalı idareden tahsil edildiği, iş bu davanın konusununda 25/11/20121 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekillinin de doğru tespit edildiği beyanı ile sabit hale gelen davacı tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan hizmet alımı ihaleleri neticesinde, ihale üzerinde bırakılan davalılar ile davacı idare arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca ihale karar pulu bedellerinden kimin sorumlu olduğu ve idarenin bu bedeller ile gecikme zammının davalılardan talep edilip edilemeyeceği uyuşmazlığına ilişkin olduğu görülmektedir.
4734 sayılı Kamu ihale Kanunun kapsamında yapılan ihaleler üç ana aşamadan oluşmakta olup bunlar ihaleye hazırlık aşaması, ihale süreci aşaması ve sözleşme imzalanmasıyla başlayan sözleşmenin uygulanması yani taahhüdün sözleşme imzalayan yükleniciler tarafından yerine getirilmesi aşamasıdır. İlk iki aşmada idare ve vergi hukuku alanına girerken idare hukuku kuralları uygulanması gerekirken , üçüncü aşmada özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Yine ilk iki aşamadaki öncelilikle idarece uyulması gerekli ihaleye hazırlık işlemleri ve ihale onay belgesinin imzalanmasıyla başlayıp sözleşmenin imzalanmasına kadar olan işlemelerin yer aldığı ihale sürecine yönelik kuralların belirlenmesine ilişkin ikincil mevzuat kapsamında ihale ve alım türlerine göre Yönetmelikler, kamu ihale genel tebliği, idari şartname, teknik şartname, genel şartname ve sözleşme tasarısı şeklinde 4734 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Kamu ihale kurumu tip dökümanlar düzenlenmiş ve yayınlanmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.30.maddesinin (ç) bendine göre ihale damga vergisinin sözleşme giderlerine dahil olduğu ve bundan dolayı ihale öncesi damga vergilerinden davalıların sorumlu olduğu iddia edilmiş olsa da bu iddianında mahkememizin çoğunluğu tarafından yerinde görülmediği zira her ne kadar (ç) bendinde sözleşme öncesi damga vergisi sözleşme gideri olarak sayılmış ise de söz konusu genel tebliğin taraflar arasında imzalanan tip sözleşmelerin eki ya da unsuru olmadığı gibi taraflar arasındaki tip sözleşmenin 8.2.maddesinde düzenlenmediği, aşağıda ayrıntılı açıklandığı üzere söz konusu genel tebliğin sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak ve sözleşme ile dokümanlar arasında çelişki ve farklılık çıkması halinde oluşacak uyuşmazlıkların çözümü noktasında öncelikle hiyerarşi ile bakılacak belgeler arasında yer almadığı, taraflar arasındaki sözleşmeden üstün tanınacak 2 adet belge türünün yine taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesi gereğince hizmet işleri genel şartnamesi ve idari şartname olduğunun belirtildiği, Kamu İhale Genel Tebliği’ne taraflar arasındaki iradenin uyuşarak imzalanan sözleşmeden daha üstün bir nitelik tanınmasının taraflar arasındaki sözleşmeyi ortadan kaldıracağı gibi yine taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesinede aykırı olacağı anlaşılmış ve buna göre davaya konu uyuşmazlığı çözümü için özel hukuk hükümlerin uygulandığı taahüdün yerine getirilmesi aşamasına ilişkin taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda sözleşmelerin ilgili maddeleri incelendiğinde ;
Sözleşmelerin “Sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7.1 maddesinde; “Taahhüdün (İlave işler nedeni ile meydana gelebilecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin ilgili mevzuat gereğince yapılacak ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç, sözleşme damga vergisi, karar pulu, KİK Payı vb. giderler, personel giderleri, vergi ve sigorta primleri, personele ilişkin diğer yasal yükümlülükler,……sözleşme bedeline dahildir” düzenlemesi yer almakta olup sözleşme hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere sözleşme imzalandıktan sonra taahhüdün yerine getirilmesi aşamasında ödenen damga vergisi ve karar pulunun sözleşme bedeline dahil olduğunun hüküm altına alındığı, oysaki dava konusu ihale karar pulunun sözleşme imzalanması öncesine ait ihale süreci aşamasında idare tarafından alınan ve davalıların imzasının taşımayan tek taraflı ihale kararlarına ilişkin olduğundan, davalıların yüklenmek zorunda olduğu sorumlulukları kapsamında bir gider olmadığı anlaşılmaktadır.
Yine sözleşmenin “Sözleşmenin ekleri” başlıklı 8 inci maddesinde;
” 8.1. İhale dokümanı, bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup, İdareyi ve Yükleniciyi bağlar. Ancak, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde, ihale dokümanında yer alan hükümler esas alınır.
8.2. İhale dokümanını oluşturan belgeler arasındaki öncelik sıralaması aşağıdaki gibidir:
1) Hizmet İşleri Genel Şartnamesi,
2) İdari Şartname,
3) Sözleşme Tasarısı,
4) Birim fiyat tarifleri (varsa),
5) Teknik Şartname,” düzenlemesi yer almaktadır.

Sözkonusu bu düzenleme ile de ihale dokümanının sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olup sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde belirlenen öncelik sıralamasıyla belgelere bakılması gerektiği, bir hiyerarşi üstünlük sıralamasının oluşturulduğu sıralamaya göre Hizmet işleri genel şartnamesi ve İdari Şartnamenin Sözleşme Tasarısından daha öncelikli ve üstün tutulduğu görülmektedir.
Bu bağlamda yapılan inceleme neticesinde Hizmet işleri genel şartnamesinde dava konusu ihale karar puluna (damga vergisi) ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, dava konusu ihale dokümanında yer alan ….idari şartnamenin “Teklif fiyata dahil olan giderler” başlıklı 25 inci maddesinde “25.1.Sözleşmenin uygulanması sırasında, ilgili mevzuat gereğince ödenecek ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderleri teklif fiyata dahildir.
25.2. 25.1. maddesinde yer alan gider kalemlerinde artış olması ya da benzeri yeni gider kalemlerinin oluşması hallerinde, teklif edilen fiyatın bu tür artış ya da farkları karşılayacak payı içerdiği kabul edilir. Yüklenici, bu artış ve farkları ileri sürerek herhangi bir hak talebinde bulunamaz.” düzenlemesi yer aldığı , bu düzenlemelerden de açıkça anlaşılacağı üzere sözleşmenin uygulanması sırasındaki ödenecek vergilerin teklif fiyata dahil olan giderle kapsamında kabul edildiği, dava konusu sözleşme öncesi işleme dayanan ihale karar pulunun teklif fiyata dahil giderler kapsamında belirtilmediği ayrıca idare tarafından işin mahiyetine göre doldurulan 25.2,25.3, ve 25.4 maddelerinde de ihale karar pulunun teklif fiyata dahil giderler arasında olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar tespitler neticesinde; davacı kabulünde de olan dava konusu ihtilafta esas alınarak taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 7.1 maddeleri gereğince sözleşme imzalandıktan sonra taahhüdün yerine getirilmesi aşamasında ödenen damga vergisi ve karar pulunun sözleşme bedeline dahil olduğunun hüküm altına alındığı, yine sözleşmelerin 8 inci maddeleri uyarınca sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak belirtilen sözleşme ile dokümanlar arasında çelişki ve farklılık çıkması halinde oluşacak uyuşmazlıkların çözümü noktasında öncelikle hiyerarşi ile bakılacak belgeler incelendiğinde de sözleşmeden daha üstün tutulan idari şartnamenin 25 inci maddesinde açıkça Kamu ihale Genel Tebliği den de farklı olarak teklif fiyata dahil olan giderler arasında sözleşmenin uygulaması sırasındaki ödenecek verginin sayılıdığı anlaşılmakla dava konusu daha önce davalılardan tahsil edildikten sonra vergi mahkemesi kararları uyarınca davacının vergi mükellefi olduğu ve davacının ödemesi gerektiğinden davalılar iade edilen davacı tarafından Mahkeme kararı gereği Hazineye ödenen, sözleşme öncesi idare tarafından alınan ihale karar pulu (damga vergisi) bedelleri ile gecikme zammı bedellerinin istemli talebinin yerinde olmadığı davacının davasının reddine, yine red sebebi tek olduğundan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması zorunlu 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 8.613,61-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.554,31-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
– 6325 sayılı yasanın 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 42.269,15-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere mahkeme başkanı …’ün muhalefeti ile karar verildi. 09/12/2021

MUHALEFET ŞERHİ:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Eldeki davada; … ihale kayıt numaralı sözleşmelerin davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında akdedildiği, davalılar tarafından … ihale kayıt numaralı sözleşme için 124.506,68-TL, … ihale kayıt numaralı sözleşme için 130.898,30-TL ve … ihale kayıt numaralı sözleşme için 175.384,56-TL olmak üzere toplamda 430.789,54-TL ihale karar pulu bedelinin hazineye yatırıldığı, müteakiben davalılar tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine açılan ve Ankara … Mahkemesi’nin …, … ve … esasına kaydı yapılan davalarda Vergi Mahkemesinin damga vergisi mükellefinin ihaleyi yapan ve ihale kararında imzası bulunan Devlet hava Meydanları Genel Müdürlüğü olduğu gerekçesiyle her üç sözleşme için davalı şirketler tarafından yatırılan ihale karar pulunun faizi ile birlikte iadesine karar verildiği, davacının ilam sonrasında 73.593,50-TL gecikme zammı ile birlikte her 3 ihale için toplam 504.383,04-TL ihale karar pulu bedelini 27.09.2019 tarihinde Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yatırdığı dosya kapsamı ile sabit ve taraflar arasında ihtilafsız olup, taraflar arasındaki ihtilafın akdedilen sözleşmelerde 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na aykırı hükümlerin olup olmadığı, sözleşme uyarınca ihale karar pulu bedelinden kimin sorumlu olduğu, neticeden davacı tarafından 3 adet sözleşmeye istinaden ödenen ihale karar pulu bedelinin ve gecikme zammının davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davacının mükellefi olduğu ihale damga vergisini akdedilen sözleşme ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığa yansıtıp yansıtmayacağı noktasında toplandığı saptanmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, ihale karar pulu ifadesi ile ihale damga vergisi ifadesi aynı anlama gelmektedir. İhale kararı ise ihale makamı tarafından (somut olayda davacı) imza edilen ve ikinci bir tarafı bulunmayan kamu hukuku işlemidir. Bu nedenledir ki, ihale kararından doğan damga vergisinin (karar pulunun) mükellefi de kanunu gereği kağıdı imza eden ihale makamındadır.
Uyuşmazlıkta, taraflar arasında akdedilen 3 adet sözleşmenin 7. maddesinde ayrı ayrı açıkça;”taahhüdün (ilave işler nedeniyle meydana gelebilecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin ilgili mevzuat gereğince yapılacak ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç, sözleşme damga vergisi, karar pulu… sözleşme bedeline dahildir.” ibaresi yer almakta olup, her ne kadar taahhüdün sözleşmenin akdi ile başlayacağı, bu bağlamda taahhüt öncesi başka bir deyişle sözleşme öncesi ihale aşamasında davacının tek yanlı almış olduğu ihale kararından doğan damga vergisinin 7. madde kapsamında kalmayacağı şeklindeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım,
Nitekim, TBK. 19/1 maddesi uyarınca sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçları gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın gerçek ve ortak iradelerinin esas alınması gerekir. Bu bağlamda tarafların ortak ve gerçek iradelerini tespit edebilmek amacıyla sözleşme öncesi başka bir deyişle ihale aşamasındaki ihale evraklarının incelenmesi zorunludur.
Dava konusu her sözleşme için uygulanması gerektiği tartışmasız olan Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.30 maddesinin ç bendinde, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalelerinde isteklilerin teklif bedelleri içerisinde ihale damga vergisinin bulunduğu açıkça düzenlenmiştir. Bu bağlamda, tebliğ uyarınca davalının her 3 ihale için vermiş olduğu teklif içerisinde ihale damga vergisinin bulunduğu sabittir. Davalı ayrıca, her 3 sözleşme için davacı kuruma vermiş olduğu birim fiyat teklifinde açıkça ;”Yukarıda ihale kayıt numarası ve adı yer alan ihaleye ilişkin ihale dökümanını oluşturan tüm belgeler tarafımızdan okunmuş, anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Teklif fiyata dahil olduğu belirtilen tüm masraflar ve teklif geçerlilik süresi de dahil olmak üzere ihale dökümanında yer alan tüm düzenlemeleri dikkate alarak teklif verdiğimizi, dökümanda yer alan yükümlülükleri yerine getirmemiz durumunda uygulanacak yaptırımları kabul ettiğimizi beyan ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunarak ihale damga vergisini dikkate alarak teklif verdiğini ve bu yükümlülüğü kabul ettiğini açıkça ifade etmiştir. Bu suretle, birim fiyat teklif mektubundaki teklif üzerinden akdedilen her 3 sözleşmede belirtilen bedelin içerisinde ihale karar damga vergisinin de yer aldığı/alması gerektiği tarafların gerçek ve ortak iradelerinin sonucudur. Bu bağlamda sözleşmelerin 7. maddesi kapsamında davalının ihale karar damga vergisinden sorumlu olduğu, aksine yorumun tarafların gerçek ve ortak iradesini yansıtmayacağı kuşkusuzdur.
Yine, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.30 maddesinin ç bendi uyarınca davalının ihale damga vergisi miktarını da dikkate alarak vermiş olduğu birim fiyat teklifi üzerinden akdedilen sözleşmenin ifası aşamasında birim fiyat içerisinde ihale damga vergisinin yer almadığına ilişkin beyanda bulunmasının TMK. 2 maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olacağı izahtan varestedir.
Böylelikle, taraflar arasında akdedilen … ihale kayıt numaralı sözleşmelerin 7. Maddesindeki tarafların gerçek ve ortak iradeleri, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.30 maddesinin ç bendi ve davalı tarafından her 3 sözleşme için davacıya verilen birim fiyat teklif mektup içeriği nazara alındığında ihale karar pulu (damga vergisi) bedelinden yüklenici olan davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın sorumlu olduğu, tacir olan davalıların anılı sözleşmeleri imzalamakla 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na göre vergi yükümlüsü olan davacının ihale karar pulu bedelinden olan sorumluluğunu Özel Hukuk hükümlerine göre üstlendiği, tacir olan davalıların akdedilen sözleşmeye göre ihale karar pulu bedelinden sorumlu olduğunu bilmesine rağmen özel hukuk hükümlerine göre akdedilen sözleşmelere göre üstlendiği ve ödediği ihale karar pulu bedelinin iadesi için Ankara Vergi Mahkemelerine dava açarak ihale karar pulu bedelinin davacı tarafından gecikme zammı ile birlikte ödenmesine sebebiyet verdiği, bu nedenle asıl alacak ile birlikte gecikme zammından da davalıların sorumlu olduğu, her iki davalının adi ortaklıktan kaynaklanan borç için davacıya karşı müteselsil sorumlu oldukları, tarafların tacir, ihtilafın ticari iş mahiyetinde olması sebebiyle davacının ödeme tarihi olan temerrüt tarihi itibariyle davalılardan avans faizi isteminde bulunabileceği kabul edilerek, 504.383,04-TL’nin ödeme tarihi olan 27.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.