Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2022/8 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2022/8

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KR.YZL.TARİHİ : 18/02/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirketin açık hesap şeklinde çalıştığını, taraflar arasında süregelen alışveriş içerisinde davalı şirketin 06/01/2016- 18/03/2016 tarihleri arasında gazları, tüpleri ile birlikte teslim aldığını ancak bu malların bedelinden kalan bakiye borcu ödemediği gibi tüp çeliklerini de iade etmediğini, davacı ile davalı arasında 2011 yılından itibaren devam etmekte olan ticari ilişkide, davacı şirketin tüpleri dolu olarak teslim ettiğini ve davalının elinde olan kendisine ait boş tüpleri de geri aldığını, davacı şirketin her sevk irsaliyesinde “… Gazın Teslim Ettiği Tüpler” ve “… Gazın Teslim Aldığı Tüpler” başlıklı bölümlerde teslim edilen ve teslim alınan tüplerin kaydını tuttuğunu, davacının teslim alınan ve teslim edilen tüplerle ilgili davalı tarafla mutabakat yapılmak istendiğini, (hesap kesimi), 18.12.2015 tarihli mutabakatla davalının elinde … Gaza ait toplam 21 adet tüp çeliği bulunduğunun tespit edildiğini ve düzenlenen mutabakat tutanağı ile taraflarca imza altına alındığını, bu tarihten sonra yapılan 3 adet teslimatta ise teslim edilen tüp sayısı kadar tüp teslim alındığını, dolayısıyla 18.12.2015 tarihli mutabakatı değiştirecek bir alışveriş olmadığını, bunun sonucunda 21 adet tüp çeliği davalıdan istenmesine rağmen davacı şirkete iade edilmediğini, davacı şirketin daha sonra davalının elinde kalan kendisine ait tüp çelikleri için 18.03.2016 tarihli A seri 313195 sıra numaralı faturayı düzenlediğini, bu faturayı …. yevmiye numaralı cevabı ihtarında davacı şirkete fatura konusu herhangi bir sipariş veya borç kaydı bulunmadığı gerekçesiyle fatura içeriğine itiraz ederek faturayı iade ettiğini, davacı şirketin, borcun ödenmesi için davalıya mükerrer defalar yaptığı şifahi taleplerin davalı tarafından karşılıksız bırakıldığından, davacı şirket alacağının tahsili için davalı hakkında, söz konusu faturalara dayalı olarak Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının fatura konusu malları teslim aldığı dilekçe ekinde sunulan faturalar, davalı şirketçe imzalanmış sevk irsaliyeleri, mutabakat metni, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile tespit edilebileceği, davalının itirazında haksız olduğu, davalının aldığı malların bakiye bedelini ödememiş olması ve teslim edilen tüp çeliklerini iade etmemiş olması karşısında itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir cari hesap mutabakatının olmadığını, davacının dosyaya sunmuş olduğu fatura ve irsaliyelere bırakıldığında; davacının, davalıya sanayide kullanılan karışım gazını m3 cinsinden sattığının görüldüğünü oysaki dosyaya sunmuş olduğu 18.03.2016 tarihli 313195 seri numaralı 11.463,70 TL’lik fatura içeriğinin tüp çeliği adeti olarak gösterildiğini, davacının geçmiş dönemlerde m3 cinsinden gaz sattığını, son fatura ile tüp çeliği sattığını iddia ettiğini, bunun hayatın olağan akşına ters olduğunu, gaz firmalarının ilk satış esnasında tüplü gazı önce depozitosu ile birlikte sattığını akabinde sadece gaz parası ödendiğini, davacının ise bu durumun tersi olduğunu beyanla hareket ettiğini, sunduğu delil ve belgelerden alacak sebebini bu faturaya dayandırdığının anlaşıldığını, davacı tarafın sunmuş olduğu fatura irsaliyelerdeki birim fiyatlar incelendiği ve davalı şirketin yeni çalışmaya başladığı … Sınai ve Tıbbi Gazlar San. Tic. Ltd. Şti.’ nin 19.03.2016 tarihli birim fiyatlı karışım gaz listesinden, faturalarından gazın m3 cinsinden birim fiyatları mukayese edildiğinde anlaşıldığını, davalı şirketin davacıdan gaz almayacağını belirtmesi üzerine davacı tarafın tüp çeliği faturası tanzim ederek davalı şirketi borçlu göstermeye çalışan ticari kayıtlar oluşturmaya çalıştığını ve dava açtığını, davalı şirketin 18.03.2016 tarihinde gaz alımını kestiğini, 16.03.2016 tarihi itibariyle başka firmadan gaz almaya başlaması ile bu durumla karşı karşıya kaldığını, davalı şirketin keşide etmiş olduğu ihtarname ile Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu Genel hükümlerine göre itirazlarını sunduklarını, özellikle davacı tarafından dosyaya sunulan 2015-2016 yıllarına ait irsaliyelerin davalı şirket adına olmadığının görüldüğünü, gaz satışında boş tüp çeliklerini doldurarak dolu gaz çeliği ile satış yaptıkları halde sonradan ticareti gaz satım işi bittikten sonra fatura tanzim ederek alacak talep etmelerinin fiili gerçeklerle örtüşmediğinden bu yöntemin usule uygun olmadığını, ileri sürerek hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 28/03/2018 tarih, 2016/563 Esas ve 2018/269 Karar sayılı ilam ile davanın reddine, davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’nin 2018/2324 Esas, 2021/917 Karar ve 08/06/2021 tarihli kararı ile; “…davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan fatura yönünden yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, davacının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
05/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin dava tarihi itibariyle davacıyı 1.662,79TL tutarında borçlu olduğu, davacı ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından düzenlenen ve davalı şirketçe itiraz edilen 18/03/2016 tarih 313195 fatura numaralı 11.463,70TL + KDV tutarındaki muhteviyatı Tüp Çeliği olan faturadan kaynaklandığı, davacı şirket tarafından Tüp Çeliklerinin kendilerine ait olduğu ve iade olduğu ve iade edilmediği için fatura düzenlendiği ve bedeli istendiği iddia ediliyor ise de, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlandığında davacı tarafından davalıya düzenlenen tüp çeliği teslimine yönelik faturanın mevcut olmadığı, dolayısı ile davacının böyle bir alacağı olmayacağı, davacının icra inkar tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu açıklanmıştır.
12/01/2022 tarihli duruşmada davalı şirket yetkilisi … ; 18/03/2016 tarihli, 11.463,70 TL bedelli faturada bahsi geçen ve yine 18/12/2015 tarihli mutabakat formunda belirtilen 21 adet tüp çeliğinin yetkilisi olduğum davalı şirket nezdinde bulunmadığına ve davacı şirkete borçlarının bulunmadığına dair yemin etmiştir.
4721 sayılı TMK ‘nun 6.maddesi gereğince; kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Dosya kapsamından davacı tarafın, ticari defterlerinde kayıtlı olmayan fatura yönünden teslim olgusunu yazılı delilerle kanıtlayamadığı görülmektedir. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde davacının aynı zamanda yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. 18/03/2016 tarih ve 11.463,70 TL tutarlı fatura alacağı yönünden davalı defterlerinde herhangi bir kayıt tespit edilememiştir. Davacı, dava dilekçesi ve 14/03/2018 tarihli dilekçesi ile yemin deliline müracaat ettiğinden bu noktadan sonra başkaca bir delile dayanma imkanı kalmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında da belirtildiği üzere davacının yemin deliline dayanmış olması karşısında davacıya karşı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması gerekmiş, davalı şirket yetkilisi … yöntemine uygun şekilde yemini eda etmiş ve davacı söz konusu fatura yönünden alacağını ispat edememiştir. Dava konusu 1.662,79 TL tutarındaki diğer alacak yönünden yapılan araştırmada; davalı ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle 1.662,79 TL borç kaydının bulunduğu yani davacının bu miktarda davalıdan alacaklı olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup, davalı ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğini taşıdığı gözetilerek bu miktar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Kabul edilen miktar yargılamayı gerektirmiş olup alacağın likit olmadığı kanaati ile davacı lehine icra inkar tazminatına ve davacının yaptığı takipte kötü niyetli oluğuna dair herhangi bir delil bulunmaması karşısında davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 1.662,79TL asıl alacak bakımında iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının icra inkar, davalının kötüniyet istemlerinin ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 113,56 TL olduğundan peşin alınan 224,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 110,56TL harcın talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.662,79 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 257,65TL harç toplamı ve 859,88TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.117,53TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 140,69 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL posta masrafı yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 130,99 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, geri kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin, davalı şirket temsilcisinin yüzüne karşı, kabul edilen miktar yönünden kesin, reddedilen miktar yönünden ise kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır