Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/505 E. 2022/533 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/505 Esas – 2022/533

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/505 Esas
KARAR NO : 2022/533

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 02.07.2017 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile bisiklet sürücüsü davacının çarpışması neticesinde davacının yaralandığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu beyan ederek, 1.000,00 TL geçici ve kalıcı işgöremezlik zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 10 yaşında olması sebebiyle ehliyetinin bulunmadığını, davanın … plakalı araç sürücüsüne ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının sürekli iş göremezlik zararını ispat etmesi gerektiğini, tazminat hesabının 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Poliçe Genel Şartnamesinin nazara alınması gerektiğini, müvekkili şirketin kabul anlamına gelmemek şartıyla dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin sorumlu olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; dava konusu kazada kusur durumu, zarar miktarı, zararın poliçe teminat kapsamında olup olmadığı, temerrüt tarihi ile faizin türü noktasında toplanmıştır.
Mahkememizin 2017/754 Esas, 2018/690 Karar, 24/09/2018 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, Davacı vekilince verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 2019/358 Esas, 2021/1115 Karar, 10/06/2021 tarihli kararı ile “…………………..Mahkemece bu durumda öncelikle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan, işgücü kaybı ve azalmasının tespitinde uygulanacak Yönetmelik hükümlerine uygun ve mahkemece alınan raporlar arasında çelişkiyi giderecek, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacının maluliyeti bulunması halinde ise kaza ile maluliyeti arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirildiği rapor alınarak, davacının geçici iş görmezliği meydana gelmiş olsa dahi, kaza tarihindeki yaşı itibariyle geçici iş göremezlik zararı oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, yaşı itibariyle geçici iş göremezlik zararı oluşmadığının kabulü halinde, sürekli iş göremezlik zararın kaza tarihinden itibaren, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/ 2598 E. 2021/34 K. Sayılı kararı ile içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplanmasında TRH2010 Yaşam Tablosunun ve “progresif rant yöntemi” uygulanması gerektiğini kabul ettiğinden) TRH2010 Yaşam Tablosuna göre ve progresif rant yöntemi uygulanarak tazminat miktarının belirlendiği rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile, uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan iş göremezlik raporu ile engelli raporu arasındaki çelişkinin giderildiği, kaza tarihinde iş gücü kaybı ve yitirilmesinde uygulanan yönetmelik hükümleri çerçevesinde rapor alınarak, AYM İptal kararı sonucunda oluşan duruma göre davacının taleplerinin değerlendirilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir………” ilamı ile kaldırılmakla, işbu esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce, Ankara BAM kararı doğrultusunda, davacının maluliyet durumuna ilişkin çelişkinin giderilmesi amacı İstanbul Adli Tıp ATK İhtisas Kurulu’na müzekkere yazılmış, dava konusu kaza nedeni ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik çerçevesinde, geçici ve sürekli iş göremezlik süresini bildirir rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunca düzenlenen 12/05/2022 tarihli raporda, davacının 22/04/2017 tarihli trafik kazası neticesinde, tüm vücut engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği mütalaa olmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ile BAM kararı doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde; davacının dava konusu trafik kazası neticesinde yaralandığı kaza tarihi itibari ile geçerli yönetmelik hükümlerine göre alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak kabul edilen İstanbul Atk İhtisas Kurulu raporunda belirtildiği üzere davacının kaza neticesinde kalıcı maluliyetinin bulunmadığı tespiti nedeni ile davacının sürekli iş göremezlik talep edemeyeceği, yine 02/09/2007 doğumlu olan davacının kaza tarihi olan 22/07/2017 tarihinde 10 yaşında olduğu, Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre 18 yaşından küçükler geçici iş göremezlik tazminatına hak kazanamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 49,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2022