Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/49 E. 2021/176 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/49 Esas
KARAR NO : 2021/176

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 21/07/2020 ve 19/08/2020 tarihli sözleşmeler uyarınca 04/09/2020-06/09/2020 tarihleri arasın da15 oda ve 25/09/2020-27/09/2020 tarihleri arasında 100 oda için …. otelinde yapılması kararlaştırılan organizasyon hizmeti karşılığında ödenen peşinatların iadesi ve hizmetin yerine getirilmemesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğunu, …. otelinde yapılması planlanan organizasyonlar hakkında davalı şirket ile müvekkili arasında akdedilen 21.07.2020 ve 19.08.2020 tarihli sözleşmeler uyarınca planlanan organizasyonlar hiçbir neden gösterilmeksizin davalı şirket tarafından gerçekleştirilmediğini, hizmetin gerçekleştirilmeyeceğinin davalı … yetkililerince “yerimiz yok” ifadesiyle müvekkiline bildirildiğini, bu nedenle müvekkiline ait organizasyon firması sözleşmeleri kapsamındaki grubları …. Oteline yerleştirmek zorunda kaldığını, öncelikle davalı şirkete sözleşmeler uyarınca ödenen toplam 40.000,00TL. tutarındaki peşinatın iadesi gerekirken; bu güne kadar sözlü talep ve uyarılarına rağmen bu bedelin ödenmediğini, yine organizasyonlar kapsamındaki müşterilerin acilen başka bir otele yerleştirilmesi sebebiyle müvekkilinin bir kez daha ve bu kez aciliyetten dolayı standartın üstünde bedeller ödemek zorunda kaldığını, 66.000,00-TL. tutarındaki ödemelerden kaynaklanan zararının da davalı şirketçe karşılanmadığını, müvekkili tarafından Ankara … Noterliğince düzenlenen 13 Ekim 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı tarafa sözleşmelerden kaynaklanan alacak ve uğranılan zararın tazmini talepli ihtarnamenin 2 Aralık 2020 tarihinde tebliğ edilmesine ve anılan ihtarnamede bedelin 3 iş günü içinde ödenmesinin istenmesine rağmen talep edilen bedelin müvekkiline ödenmediğini, davalarının ticari dava türünden olduğundan öncelikle arabuluculuk sürecinin işletildiğini, karşı yanın ilk toplantıya katılmaması nedeniyle görevli arabulucu tarafından “anlaşamama tutanağı” düzenlendiğini beyan ederek, davalı şirketin, müvekkiline hizmetin yerine getirilmemesi sebebiyle iade etmek zorunda olduğu 40.000,00-TL’nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı şirketin gerekçesiz olarak sözleşmeye aykırı tutumu nedeniyle müvekkilinin uğradığı 26.000,00-TL’lik zararın ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu edilen sözleşmeler incelendiğinde tarafların herhangi bir yetkili yer mahkemesi belirlemediklerinin görüleceğini, bu nedenle HMK 6.maddesi gereği davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davayı görmeye yetkili mahkemeler olduğunu, davanın davalının yerleşim yeri olan Manavgat’ta açması gerekirken yetkisiz mahkeme olan Ankara Mahkemeleri’nde açıldığını, bu nedenle yetkisizlik kararı ile huzurdaki davanın Manavgat Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, 21.07.2020 – 19.08.2020 tarihli sözleşmeler incelendiğinde vekil eden şirketin dava konusu hizmet ile bir ilgisinin bulunmadığı görüleceğini, 21.07.2020 tarihli sözleşmenin ilk sayfasında her ne kadar otel adına vekil eden şirketin ismi yazılmışsa da sözleşmede vekil eden şirkete ait herhangi bir kaşenin olmadığı, her sayfasının imza altına alınmadığı ve sözleşmenin sadece son sayfasının dava dışı … tarafından imzalandığının görüleceğini, dava dışı …’un vekil eden şirket bünyesinde çalışan bir işçi olmamakla birlikte vekil eden şirket adına sözleşme imzalama yetkisinin de bulunmadığını, söz konusu sözleşmenin ilk sayfasında vekil eden şirketin isminin nasıl ve neden geçtiğinin belirsiz olduğunu, vekil eden şirket yetkilisinin yetkisiz üçüncü kişiler tarafından şirket adına hareket edilen durumları bilebilme imkanının bulunmadığını, 19.08.2020 tarihli sözleşmede ise vekil edenin herhangi bir şekilde isminin dahi geçmediğini, yine bu sözleşmenin de dava dışı … tarafından imzalandığını, sözleşmede vekil eden şirketin ne ismi geçmekte ne vekil eden şirkete ait bir imza ne de herhangi bir kaşenin bulunmadığını, huzurdaki davanın dava dışı otele ya da dava dışı …’a veyahutta da şahsi hesabına para girişi olan dava dışı …’ya yöneltmesi gerekirken vekil eden şirkete yöneltmesinin taraflarınca anlaşılamadığını, işbu dava ile vekil eden şirketin herhangi bir ilgisi bulunmadığından pasif husumet nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesinin 19.02.2021 tarihinde Tebligat Kanunu Md. 35.’e göre vekil eden şirkete tebliğ olunduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde ihtarnamenin 02.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğinden bahsedildiğini, bu tarihte pandemi nedeni ile seyahat acentalarının kapalı olması nedeniyle ihtarname vekil eden şirket tarafından 08.02.2021 tarihinde tebliğ alındığını, bunun üzerine Antalya …Noterliği ….yevmiye no.lu 09.02.2021 tarihli ihtarnameye cevap davacı vekiline gönderildiğini beyanla, davanın öncelikle yetki bakımından usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise davanın husumet nedeniyle usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise; haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davalı tarafından süresi içerisinde Manavgat Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nin yetkili olduğu yönünde itiraz dilekçesi sunduğu, bu çerçevede yapılan incelemede taraflar arasındaki davaya konu sözleşmelerde herhangi bir yetki şartının bulunmadığı, davalının ikametgahının Manavgat olduğu, sözleşmenin ifa yerinin Manavgat olduğu, bundan dolayı HMK.nın 6/1 ve 10/1.maddeleri gereğince mevcut davaya bakma yetkisinin Manavgat Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nde bulunduğu, davalının yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmış ve yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile HMK nun 114/1-ç ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili Manavgat Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸