Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/75 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2022/75

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KR.YZL.TARİHİ : 11/02/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kantin ve büfe işletmeciliği kapsamında davalı federasyon ile imzalanan 06.01.2012 tarihli sözleşmeye istinaden federasyon mensuplarına, kulüp temsilcilerine sporculara, hakemlere ve seyircilere kantin hizmeti sunulduğu, takip konusu fatura alacaklarının ise bahsi geçen sözleşme ilişkisinin dışında davalı federasyonun ulusal ve uluslararası voleybol müsabakaları, kendi organizasyonları ile etkinlik ve yarışmalarda kullanmak üzere sipariş ettiği içecek ve kumanya bedeline dayandığı, davacı şirket tarafından gerçekleştirilen bu satışların bedelini içerir faturaların davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından itirazda bulunulmadığı, dava konusu her bir faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından hiçbir haklı gerekçe olmaksızın borçtan kurtulmak ve ödemeyi ertelemek için icra takibine itirazda bulunulduğu hususları ileri sürülerek Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında üzerinden başlatılan icra takibinde fazlaya ve faize ilişkin söz konusu tutarın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu hususları ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve alacağın % 20sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı Federasyon arasında Başkent Voleybol salonunun işletilmesi amacıyla mal ve hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, ayrıca Selim Sırrı Tarcan Voleybol Salonunun işletilmesi amacıyla kira sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelerin yanı sıra davalı federasyonun kendi faaliyetinde kullanmak yahut dağıtılmak üzere davacıdan hazır yiyecek (kumanya) satın almakta olduğu, davacının Federasyona olan sözleşmelerden doğan ciro ve kira borcu ile federasyonun davacıya olan kumanya borcunun aynı muhasebe kayıtlarında yer aldığı, taraflar arasında takas-mahsup ilişkisi bulunduğu, fatura bedellerinin davacının borçlarından mahsup edildiği, davacının alacağının bulunmadığı hususları ileri sürülerek davanın reddi ve davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, faturadan kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava; Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmek üzere açılmıştır.
Dava dosyasının tevzi edildiği Ankara ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasında sözleşme bulunuğu, davacının iddia ettiği alacağa dayanan faturaların iki tarafın da ticari faaliyetinden kaynaklandığı bu nedenlerle davanın ticari nitelikte olup Asliye Ticaret Mahkemesince yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, davacının süresi içerisinde yapmış olduğu talep üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Ticaret mahkemeleri sadece ticari davalar bakımından görevlidirler. Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Birici gurupta, mutlak ticari davalar yer almaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer bazı kanunların ilgili hükümlerinde açıkça gösterilmiştir. İkinci gurupta, nispi diğer ticari davalar yer almakta olup nispi ticari davalar, her iki tarafın tacir olduğu ve işin de tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerekir. Üçüncü grup ticari davalar ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu gruptaki davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesi ile ilgili olması yeterli görülmüştür.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davanın, ticari bir dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira, davacı şirket olup tacir sıfatını haiz ve ticari işletmesini ilgilendiren bir dava açmış ise de; davalı taraf … olup tacir sıfatını taşımamaktadır. Davacı, davalı taraf adına keşide ettiği faturalardan kaynaklı alacağı olduğu iddiası ile icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine eldeki davayı açmıştır. Sadece davacının tacir olması ve işin davacının ticari işletmesi ile ilgili olması davayı ticari hale getirmeyeceği gibi Asliye Ticaret Mahkemesini de görevli hale getirmez. Görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi iken hatalı değerlendirme ile mahkememize yönelik olarak görevsizlik kararı verilmiş olması mahkememizi görevli hale getirmeyeceğinden ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup her aşamada resen gözetilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görevinin ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDE olduğundan dolayı mahkememizin karşı görevsizliğine ve davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
5-İlam istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde mercii tayini için dosyanın re’sen ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır