Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/445 E. 2022/80 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/445 Esas – 2022/80

T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/445 Esas
KARAR NO : 2022/80

DAVA : Tespit (Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı … Eğitim … Ltd. Şti’nin temelli ….. adresinde …, Hasan Özpalas taraından kurulmuş olan … Eğitim Kurumları …Ltd. Şti olduğu, şirket ortağı …’nin hisselerini … ve …’a devrettiği, …’ın hissesini ise …’a devrettiği, … ve … hisselerini …’a devrettiğini, …ın da …’ya devrettiğini, şirketin adının … … Eğitim Kurumları… Ltd. Şti olarak ve adresinin de …olarak değiştirildiği, … hisselerini bir kısmını …’ye …nın ise hisselerinin bir kısmını …’ye devrettiğini, şirketin adresinin önceki adresi olan ….e naklediği ve tasfiye sürecine sokulduğunu, … Eğitim Kurumları Tic. Ltd. Şti’nin ise …. adresin … ve … Ortaklığında kurulduğunu, … ve … hisselerini …’ye devrettiğini, …. …Tic. Ltd. Şti ile … … …Ltd. Şti’nin ticaret sicil numarası … olduğu, … Eğitim….Ltd. Şti’nin ise ticaret sicil numarasının …. olduğu ancak … … Eğitim… Ltd. Şti’ne döndüğünde …’nün önce ortak olduğu ardından …. … …Ltd. Şti’nin bulunduğu adres olan …. adresinde davalı şirket … …. Ltd. Şti kurulduğunu bir müddet iki şirketin aynı adreste bulunduğunu, …. … … Ltd. Şti’Nin kapatılmasını çalışanlarına karşı olan borçlarından kurtulmak maksatlı olduğunu beyan ederek, Davalı şirketi olan ….Ltd. Şti’nin dava dışı .. … …Ltd.Şti ve … …. Ltd. Şti’nin devamı olduğunun tespiti ile perdenin kaldırılmasına, davalı şirketin önceki şirketlerin borçlarından sorumlu olduğuna, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, Tüzel kişilik perdesinin aralanmasına dayalı tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalıların bünyesinde işçi olarak çalıştığı tasfiye edilen … … …. Ltd. Şti ve … …. Ltd. Şti ile davalı şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, alacaklılardan kurtulmak amacıyla dava dışı … ….Ltd. Şti.’nin tasfiye edilip, davalı şirketin kurulup kurulmadığı, davalı şirketin … ve … şirketlerinin devamı niteliğinde bulunup bulunmadığı hususunda toplanmıştır.
Mahkememizce, ticaret sicil kayıtları, … .. İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyaları uyap sureti, … …İcra Müdürlüğü …Esas sayılı icra takip dosyaları aslı ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Öğreti ve uygulamada kabul edilen ve mal varlığının bağımsızlığı ve sınırlı sorumluluk ilkelerinin istisnası olan tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi; ancak istisnai ve sınırlı durumlarda titizlikle uygulanması gereken bir teoridir. Bu teoriye ihtiyatlı bir biçimde yaklaşılmalı; istisnai bir teori olduğundan mümkün olduğunca dar yorumlanmalı ve bu teorinin uygulanmasına ancak tüzel kişilik kavramının arkasına saklanılarak dürüstlük kuralına aykırı davranıldığı, kendisine tanınan hakkın kötüye kullanılarak üçüncü kişilerin zarara uğratıldığı, zarara yol açan tüzel kişinin sorumluluğuna hükmedebilmek için ise başka bir yasal nedene dayanılmasının mümkün olmadığı durumlarda başvurulmalıdır. Zira tüzel kişilik perdesinin aralanması, tüzel kişilerin borçlarından dolayı başkalarının sorumlu tutulamayacağı ilkesinin, özellikle şirketlerin sadece sermayeleri ile sorumlu olacakları ve tüzel kişilerin borçlarından dolayı ortakların sorumlu tutulamayacağı kuralının önemli bir istisnasını teşkil etmektedir.
Öğreti ve uygulamada, tüzel kişilik perdesinin aralanmasının genel olarak üç değişik durumda mümkün olabileceği ifade edilmektedir. Birinci durum perdenin düz aralanması olarak ifade edilen şirketin borcu için şirkete ilave olarak ortakların da borçtan sorumlu tutulmasıdır. İkinci durum perdenin ters çevrilerek aralanması olarak ifade edilen ortağın borcu için ortağın yanında şirketin de borçtan sorumlu tutulmasıdır. Nihayet üçüncü durum ise somut uyuşmazlık bakımından tartışılması gereken ve perdenin çapraz aralanması olarak ifade edilen, borçlu şirketin yanında aynı ana şirkete bağlı bir kardeş şirketin sorumluluğu cihetine gidilmesidir. Perdenin çapraz aralanması sadece ana ve kardeş şirket için değil, aynı zamanda grup veya holding sistemi içinde yer alan kardeş şirketler arasında da söz konusu olmaktadır.
Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadı. Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 114/h maddesine göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 106.maddesinde ise; “(1)Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.
(2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
(3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Açılacak bir davada iddia veya savunma yoluyla ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Yine, aynı şekilde eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur.
Mahkememizce yapılan inceleme neticesinde; davacı tarafça, davalı …. Ltd. Şti ile devredilen ile devreden şirketler olan dava dışı … …..Ltd. Şti ve … …..Ltd. Şti arasında organik bağ bulunduğunu, devredenler ve devralanlar arasında yakın arkadaşlık ve akrabalık bağları bulunduğu, davalı şirketin dava dışı … …. Ltd. Şti ve dava dışı … … Eğitim Kurumları Tic. Ltd. Şti’nin devamı niteliğinde olduğunun tespiti ve davalı şirket ile dava dışı şirketler arasındaki tüzel kişilik perdesinin aralanması talepli mevcut dava açılmış, davacı tarafça yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, davacı vekili tarafından davacıların … … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları ile hüküm altına alınan işçilik alacaklarına ilişkin olarak, … … Eğitim… Ltd. Şti ile …. Ltd. Şti arasında organik bağ ve iktisadi bütünlük bulunduğu iddiası ile davalı şirketden alacak davası veya icra takibi yapıp, söz konusu dava ve takibe itiraz halinde itirazın iptali davası olarak eda davası açılması gerekirken, işbu organik bağ ve tüzel kişilik perdesinin aralanması teorilerinin birlikte uygulanması ile davalı şirket ile dava dışı şirketler … ….Ltd. Şti ve … ….Ltd. Şti arasındaki tüzel kişilik perdesinin aralanması hususunda tespit kararı verilmesi yönündeki işbu davada hukuki yararının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın HMK 114/1-h uyarınca dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince Usulden Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2022