Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/443 E. 2023/610 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/443 Esas – 2023/610
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/443 Esas
KARAR NO : 2023/610

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … A.Ş.’nin (müvekkil şirket veya … …), …’ndan aldığı tedarik lisansı kapsamında lisansına derç edilen … ile ve ilçelerine … satış faaliyeti gösteren bir … şirketi olduğunu, … Şirketleri faaliyetleri 4628 sayılı …’nun 3. Maddesi gereğince … ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesi zorunluluğu kapsamında … A.Ş. (…), …’nın 12.09.2012 tarihli 4019 sayılı Kurul Kararı uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nun 159/b maddesi gereğince kısmi bölünme yoluna gitmiş ve 13/12/2012 tarihinde müvekkili şirketin kurulduğunu, bu kapsamda … satışı yapmakta olan müvekkili şirketin 9093 sayılı … Kanunu’un 2/b maddesine uyarınca satışı yapılmakta olan elektrik enerjisi hasılatından … Kanunu ile belirlenmiş olan payı davalıya intikal ettirdiğini, müvekkili şirketin özelleştirmesinin yapıldığı dönem olan 2013 yılı ile ilgili olarak hukuki ayrışma ve Hisse Devir Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin yönetiminin değiştiğini ve yeni kurulan şirketin hem piyasa hem de mevzuat açısından görev ve yetkilerinin tanımlanması hem de iç işleyişinin oturmasının zaman aldığını, ancak bu süreçte de elektrik satışı yapmaya da devam ettiğini, bu sebeple 2013 yılında … katkı payının dönem dönem müvekkili şirket tarafından davalıya fazla şekilde ödendiğini, müvekkili şirketin davalıya perakende satışları kapsamında elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde ikisi tutarındaki payı ödemesi gerektiğini, müvekkilinin bu ödemeleri düzenli olarak yaptığını, ancak müvekkilinin hisselerinin özel sektöre devri ve … şirketinden kısmi bölünme yolu ile kurulma aşaması olan 2013 yılı (Ocak-Aralık) dönemi ile ilgili taraflar arasında hesap mutabakatının sağlanamadığını ve huzurdaki davayı ikame ettirme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalının … Sayı ve “… … 2013 yılı (Ocak-Aralık) … enerji payı tasfiyesi” konulu yazısı ile yapılan inceleme sonucunda 2013 yılı bilanço dönemlerine ait bakiye 167.164,28-TL ana para ve 222.161,34-TL faiz olmak üzere toplam 389.325,62-TL alacağı olduğu iddiası ile bu meblağın ödemesini müvekkili şirketten talep ettiğini, … Sayı ve “… … 2013 yılı (Ocak-Aralık) … enerji payı tasfiyesi” konulu yazının müvekkili şirkete 15/04/2021 tarihinde tebliğ olduğunu, sonrasında müvekkilinin kayıtlarının incelenerek bahsi geçen dönem için müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespit edildiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından 30.11.2020 tarih, 69407 sayılı yazı ile alacak talebine itiraz edildiğini, zira, talep dönemine ilişkin olarak yapılan mali araştırmada davalının iddia ve talebinin aksine müvekkili şirketin aslında davalıdan alacaklı olduğunun ortaya çıktığını, 2013 yılı … Payı mutabakatı icmali matrahından olduğu; %2 … payının 5.677.685,38-TL olarak hesaplanması gerekirken müvekkili tarafından sehven davalı banka hesaplarına 7.090.957,16-TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, başka bir ifade ile müvekkili şirket 2013 yılı için davalıya 1.413,271,78-TL fazla ödeme yaptığı halde davalının müvekkili şirketten 389.325,62-TL ödeme talep ettiğini, bu sebeple müvekkili şirketin davalıya … Sayı ve “… … 2013 yılı (Ocak-Aralık) … enerji payı tasfiyesi” konulu yazısı ile talep edilen toplam 389.325,62-TL bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ve fazla ödenen miktardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200.000,00-TL’nin ise ödeme tarihinden itibaren işletilecek … değişen oranlarda avans faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini, davalının müvekkiline gönderdiği talep yazısının gerekçesi olarak 20.01.2021 tarihli ve Mali Denetçi … tarafından hazırlanan İnceleme Raporunu gösterdiğini, bahsi geçen rapordaki veriler ile müvekkili şirket kayıtlarının karşılaştırılarak müvekkili şirketten talep edilen miktara gerekçe edilen raporun eksik/hatalı hazırlanmış olması sonucunda davalının müvekkili şirketten bakiye alacak talep ettiğini, müvekkili şirket kayıtları ile davalı yan kayıtları arasındaki farkın “Satıştan İadeler ve Satış İskontoları” kalemlerinden kaynaklandığı tespit edildiğini, müvekkilinin 2013 (Ocak-Aralık dönemi) yılı Yurtiçi Satışları Toplamından, indirim düşümü sonrası … payı matrahı oluşmakta bu bedelin de %2’si olan 5.677.685,38-TL davalı yana ödenmesi gereken bedelin ortaya çıktığını, yani 2013 yılı için müvekkili şirket tarafından davalı yana ödenmesi gereken miktarın 5.677.685,38-TL olduğunu, müvekkilinin bu miktardan daha fazlasını davalıya ödemiş olduğundan davalıya bahsi geçen dönem ile ilgili olarak herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı yana 2013 yılı (Ocak-Aralık dönemi) için … payı ile ilgili olarak ödemesi gereken başkaca bir meblağ bulunmadığı sabit olduğundan müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket ile davalı yanın hesap mutabakatını gerçekleştiremediği kalemin müvekkili şirketin satıştan iade edilen tutarlara ilişkin meblağ olduğunu, taraflar arasında muhtelif zamanlarda bu konuyla ilgili yazışmalar yapıldığını ve müvekkili şirket tarafından fazla ödenen miktarın davalı yandan talep edilmiş olsa da bu taleplerinin davalı tarafından –kendilerinin alacaklı olduğu gerekçesi ile- reddedildiğini beyan ederek; müvekkili şirketin davalı şirkete 18.02.2021 tarih ve … sayılı yazıda belirtilen toplam 389.325,62 TL. borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları haklı kalmak kaydı ile şimdilik davalıya fazladan ödenmiş olan 200.000,00-TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek … değişen oranlarda avans faizi ile birlikte müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15/08/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; davanın 389.325,62 TL menfi tespit ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 200.000,00-TL alacak davası olarak ikame edildiğini, 03.07.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamaya göre müvekkili şirketin borçlu olmadığını, aksine 2013 yılının Ocak-Aralık dönemleri boyunca davalı kuruma toplam 697.589,11-TL tutarında fazla bir ödeme yaptığının sonuç ve kanaatine varıldığını beyan ederek; ıslah taleplerinin kabulüne, 200.000,00-TL olan dava değerinin 497.589,11 TL artırılarak 697.589,11’ye çıkarılmasına, fazladan ödenen 697.589,11-TL’nin müvekkili şirkete ödeme tarihinden itibaren işleyecek … avans işlemlerinde uygulanan en yüksek avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi birlikte iadesine, vekalet ücretinin 389.325,62 TL menfi tespit talebi de göz önünde bulundurularak toplam 1.086.914,73 TL üzerinden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili kurum aleyhine açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, 2013 yılı için müvekkili kuruma 7.090.957,16-TL … payı ödemesi yapıldığı iddiasının yanlış ve yersiz olduğunu, davacının Ocak-Aralık/2013 bilanço döneminde kurum hesaplarına ödemiş olduğu … payı toplamının 7.163.921,95-TL olduğunu, ancak davacının … Payları ödeme devri konulu 31.01.2017 tarihli ve … sayılı ile 17.10.2020 tarihli ve … sayılı her iki yazısında da davacının 2013 yılı Ocak ayı 61.860,14-TL, Şubat ayı 47.092,01-TL, Mart ayı 102.268,73-TL, Nisan ayı 149.392,17-TL, Mayıs ayı 118.199,86-TL, olmak üzere toplam 478.812,90-TL tutarındaki ödemenin … A.Ş. nam ve hesabına yapıldığının kabul ve beyan edildiğini, dolayısıyla davacının 2013 dönemi için müvekkili kuruma ödediği tutarın 7.163.921,95 – 478.812,90 = 6.685.109,04-TL olduğunu, davacının Ocak-Aralık/2013 döneminde 5.677.685,38-TL … payı hesapladığını, 7.090.957,16-TL ödeme yaptığını ve bu nedenle 1.413.271,78-TL’yi fazladan ödediği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının 25.09.2020 tarih ve 67826 sayılı yazısında müvekkili kuruma 1.844.065,08-TL fazla ödeme yaptığını belirterek bu tutardan … … tarafına ait olan 418.812,90-TL’nin mahsubu ile 1.425.252,18-TL’nin iadesini talep ettiğini, davacının 30.11.2020 tarih ve 69407 sayılı yazısında, müvekkili kurumdan olan iade talep miktarını ilk dilekçesinde yer alan 1.425.252,18-TL olarak değil, 2.478.445,26 TL olarak hesapladığını ifade ettiğini ve son olarak 02.03.2021 tarih ve … sayılı yazısında da 634.714,65-TL fazla ve mükerrer ödemesi olduğunu belirttiğini, davacının her iade talebi yazısında birbirinden oldukça farklı tutarların söz konusu olduğunu, davadaki tutarının da yine yukarıdaki tutarlardan farklı olduğunu, ne kadar borç/alacak bulunduğunun davacının kendisi tarafından henüz net olarak hesaplanamadığını, davacı tarafından gönderilen evraklar değerlendirildiğinde esasen davacının kurumdan iade talep etmesinin asıl sebebinin satıştan iade edildiğini iddia ettiği tutarlardan kaynaklandığının anlaşıldığını, davacı şirketin 2013 yılında kurulup faaliyete başlamasına karşın 2007 yılından 2013 yılının sonuna kadar olan satıştan iade tutarların yer aldığı excell dökümünü gönderdiğini, 2007-2012 arası döneme ait KDV hariç iade faturası toplamının 36.620.544,92-TL olduğunu, ancak bu yıllarda davacı … …’ın faaliyette olmadığından indirim konusu yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle indirim olarak dikkate alınmadığını, diğer yandan yıllar itibariyle dava konusu 2013 yılı iade tutarının 2007-2012 yılları arasındaki iade tutarlarının yaklaşık dört katı olup sebebinin anlaşılamadığını, davacının Ticaret Kanununda tanımlanan basiretli tacir gibi hareket edemeyerek alacak ve borcunu hesaplayamadığını, davacıdan … payı ve gecikme zammı olmak üzere 25.03.2021 tarihi itibariyle toplam 389.325,62 TL alacaklarının bulunduğunu, müvekkili kurumun davacıya borcu bulunmadığı gibi davacıdan … payı ve gecikme zammı olmak üzere 25.03.2021 tarihi itibariyle toplam 389.325,62 TL alacağı bulunduğunu beyan ederek; hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava menfi tespit ve alacak istenime ilişkindir.
Taraflar arasında davacının … satışı yapıp bu bağlamda … Kanunu’nun 2/b maddesi uyarınca elektrik hasılatı üzerinden … Katkı Payı ödemekle yükümlü olduğu konusunda ihtilaf bulunmayıp, taraflar arasındaki ihtilafın; 2013 yılı bilanço dönemine ilişkin olarak davacının davalıya yapmış olduğu ödemenin miktarı, yapılan ödeme karşısında davacının fazla ödemesinin olup olmadığı, var ise miktarı, bu bağlamda 2013 yılı bilanço dönemi için davalının davacıya gönderdiği … sayılı yazıda belirtilen miktar kadar davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin ek 3’ünde yer alan yazının incelenmesinde; yazıyı yazanın …, muhattabının … A.Ş. tarih ve sayısının 18/02/2021 ve … olduğu, söz konusu yazı içeriğinde yazıyı yazanın muhattaptan 2013 yılı dönemine ilişkin 164.164,28-TL kalan ana para, 222.161,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 389.325,62-TL talep ettiği görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra öncelikle davacının defterleri üzerinde talimat yolu ile 14/12/2021 tarihli mali müşavir bilirkişiden raporun alındığı, söz konusu rapora göre 2013 yılı içerisinde davacının ödemesi gereken … payının 5.677.685,38-TL yapılan ödeme miktarının 7.090.957,16-TL olduğu, davacı tarafından 1.413.271,78-TL fazla ödeme yapıldığının rapor edildiği görülmüştür.
Söz konusu mali müşavir bilirkişi raporundan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya 30/03/2022 tarihli raporun sunulduğu, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine 30/08/2022 tarihli ek raporun alındığı, ek rapora da itiraz edilmesi üzerine 28/11/2022 tarihli ikinci ek raporun alındığı görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi kurulundan alınan rapor ve ek raporlarla özellikle davalının … payının hesaplanmasına yönelik perdeleme yapıldığı iddiasının çözüme kavuşturulamaması nedeni ile talimat mahkemesinden davacı defterleri üzerinde ve faturalar karşılaştırılarak rapor alınması için bilirkişi kurulu oluşturulduğu, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından 25/01/2023 tarihli raporun sunulduğu, söz konusu rapora itiraz edilmesi ve ayrıca mahkememizce bilirkişiye verilen görevlerin tam olarak yerine getirilmemesi nedini ile aynı bilirkişi kurulundan 03/07/2023 tarihli ek raporun alındığı, söz konusu ek rapora göre davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının iş yerinde incelenmek üzere taraflarına ibraz edilen defterde il bazında aylık tahakkuk işlemi yapılan mahsup fişlerinde yer alan … payı toplamları baz alınarak davalı yıl için … payı matrahının 399.936.152,50-TL olduğu, dava dosyasındaki davacı şirket tarafından sunulan CD’deki faturalanın tasnifinin yapılmış olup … payı matrahından indirilecek toplam tutarın 80.267.750,27-TL olarak hesaplandığı, davacının 2013/ ocak – aralık aylarında ödemesi gerek … payı matrahının 319.668.402,26-TL olduğu, davacı şirketin 2013 Ocak – Aralık aylarına ait davalı kuruma ödemesi gereken … payı miktarının 6.393.368,05-TL olduğu, söz konusu döneme ilişkin davacı tarafından davalının … Bankasındaki … nolu hesabına 7.090.957,16-TL … payı ödemesi yapıldığı, 2013 yılına ilişkin davacı tarafından 697.589,11-TL fazla … payı ödemesi yapıldığı, davacının 31/01/2017 tarih ve … sayılı 17/10/2020 tarih ve 207209 sayılı yazılarında davacının kendi adına değilde başka bir şirket olan … adına 478.812,90-TL … payı ödediğine ilişkin ticari defter ve kayıt tespit edilemediğinden yukarıdaki hesaplamalara dahil edilemeyeceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunda belirtilen 31/01/2017 tarih ve … sayılı yazının yapılan incelemesinde; yazıyı yazanın … A.Ş. muhattabın …, konusunun … payları ödeme devri hakkında olduğu, söz konusu yazı içeriğinde tahakkuk kayıtlarından 31/06/2013 tarihine kadar … ait olan … payı, … şirketi tarafından yazı ekinde sunulan tabloya göre Ocak ayı 61.860,14-TL / Şubat ayı 47.092,01-TL / Mart ayı 102.268,73-TL / Nisan ayı 149.392,17-TL / Mayıs ayı 118.199,86-TL olmak üzere toplam 418.812,90-TL (toplam her ne kadar 418.812,90-TL olarak gösterilmiş ise de, belirtilen rakamların toplamı 478.812,91-TL tutmaktadır) ödeme yapıldığı, söz konusu ödemenin … Şirketi tarafından … şirketi hesabına ödendiğinin kabul edildiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunda belirtilen 17/10/2020 tarih ve … sayılı yazının incelenmesinde; yazıyı yazanın … A.Ş., muhattabının …. , konusunun … payı fazla ödeme tutarı iade talebi olduğu, yazı içeriğinde fazla ödendiği belirtilen 1.844.065,08-TL’den 418.812,90-TL …’a ait olan bedel düşüldükten sonra bakiye 1.425.252,18 TL’nin iadesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; Taraflar arasındaki ihtilafın temelinin 2013 yılı bilançosundan dolayı davacının davalıya ödemesi gereken … payı miktarı noktasında toplandığı, bu çerçevede yapılan incelemede … payı hesabının usulüne uygun tutulan ticari defterler ile kesilen faturaların karşılaştırılarak doğru bir şekilde hesaplanmasının gerektiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, usulüne uygun tutulan ticari defterler ile söz konusu ticari defterlerdeki kayıtların dayanağı olan faturaların 03/07/2023 tarihli alınan ek raporda inceleme konu edildiği, davalı tarafın söz konusu ek rapor öncesi … payı hesabına yönelik kalemlerin perdeleme (gizleme) yapılmak suretiyle gizlenildiği ve bu nedenden ötürü eksik hesaplandığı yönündeki itirazının 03/07/2023 tarihli ek rapor ile giderildiği, yine davalı tarafından kendilerine farklı bilançoların sunulduğu, bu nedenden dolayı hesapların birbirin tutmadığı iddia edilmiş ise de mahkememizce alınan tüm bilirkişi raporunda davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun belirtildiği, usulüne uygun tutulan ticari defterler karşısında davalı ile davacı arasında ticari defterler ile uyuşmayan bilançoların mahkememizce dikkate alınmasının mümkün olmadığı, mahkemece hesaplamada dikkate alınması gereken noktaların davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri ve söz konusu ticari defterlerdeki kayıtların dayanağı faturalar olduğu, bu iki noktayı dikkate alarak hesaplamanın 03/07/2023 tarihli ek raporda yapıldığı, söz konusu ek rapora göre davacı tarafından ödenmesi gereken miktarın 6.393.368,05-TL olarak belirlendiği davacı tarafından ödenen miktarın ise 7.090.957,16-TL olarak belirlendiği, bilirkişi ek raporunun bu hususlara yönelik belirlemesinin mahkememizce de kabul gördüğü, söz konusu belirlemelere göre davacının fazladan 697.589,11-TL ödemesinin gözüktüğü, ancak söz konusu fazla ödeme içerisinde davacının yukarıda bahsedilen ve açık kabulünün bulunduğu 31/01/2017 ve 17/10/2020 tarihli yazılarında ki … adına yapılan ödemelerinin düşülmesinin gerektiği, davacının ticari defterlerinde söz konusu 478.812,91-TL’lik ödemenin … adına yapıldığının gözükmemesinin söz konusu yazılardaki davacının açık kabulü karşısında hiç bir öneminin bulunmadığı, bu nedenden ötürü davacı tarafından fazla ödediği belirtilen 697.589,11-TL’den 478.812,91-TL düşüldüğünde bakiye 218,776,02-TL yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu, dolayısıyla davacı davalıdan alacaklı olduğundan menfi tespit talebinin de kabulünün gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar dava dilekçesinde fazla ödediği belirtilen miktara ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de tek başına yanlış hesap sonucu fazla para ödenmesi durumunda paranın ödendiği tarih itibariyle temerrüdün oluşmasının mümkün olmadığı, temerrüdün oluşması için davacı tarafından fazla ödendiği yada yanlış ödendiği belirtilen bedelin davalından talep edilmesi gerektiği, mevcut olayımızda davacının açık talebinin 17/10/2020 tarihi ve … sayılı yazı ile yapıldığı, söz konusu yazının davalıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında her hangi bir tebligat parçasının yada iletinin bulunmadığı anlaşılmış ve bu nedenden ötürü davalının temerrüdünün davanın açılması ile oluştuğu kabul edilerek hükmedilen alacağa dava tarihi olan 12/07/2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının menfi tespit talebinin kabulü ile davalı tarafından davacıya hitaben yazılan 18/02/2021 tarih ve …. sayılı yazı gereği istenilen 389.325,62-TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının alacak talebinin kısmen kabulü ile 218,776,02 TL’nin dava tarihi olan 12/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 41.539,42-TL harçtan, peşin alınan 18.561,79-TL (10.064,21-TL peşin ve 8.497,58-TL ıslah harcı toplamı olmak üzere) harcın mahsubu ile bakiye 22.977,63-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Dava şartı zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL olduğundan söz konusu ücretin 738,51-TL’lik kısmının davalıdan, geri kalan 581,49‬-TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 91.134,23-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 73.033,83-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 7.043,80-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi gideri, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 3.940,83-TL yargılama gideri ile peşin harç olarak yatırılan 18.561,79-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 7.393,70-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre hesaplanan 3.257,11-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza