Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2021/765 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2021/765

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KR.YZL.TARİHİ : 24/01/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin karşı taraftan aralarındaki ticari satım ilişkisi kaynaklı bakiye alacağı bulunduğunu, şöyle ki taraflar arasındaki 17.10.2016 tarihli sözleşme uyarınca ödemelerin EURO üzerinden yapılacağı, döviz ile satışı yapılan ürünler için sevkiyat tarihindeki TCMB döviz satış kurunun esas alınacağının kararlaştırıldığını, satılan ürün bedeli karşılıkları ödemeler davalı tarafça USD cinsinden yapıldığını, müvekkili tarafından da USD cinsinden muhasebeleştirilerek kayda geçirildiğini, sözleşme tarihi baz alındığında bu husus 32 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yönünden de bir engel oluşturmadığını, taraflar arasındaki bu ticari satım ilişkisi nedeniyle müvekkili tarafça süresinde ödenmeyen bakiye 2.078,52 USD alacağın tahsiline yönelik Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan icra dosyasında asıl alacak ile birlikte masraf, yıllık %13,75 avans faizi ve vekalet ücretinin tahsilinin talep edildiğini, borçlu şirketin ödeme emrine haksız olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, takip konusu alacak likit nitelikte olduğundan davalı borçlunun İİK md 67/II gereğince icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyanla, davalının Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında yaptığı haksız itirazın iptaline, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili adına açılan davada alım satım sözleşmesinden kaynaklı olması nedeniyle ve iş bu sözleşmenin borçlar kanunundan kaynaklanması gereği olarak görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki nedeniyle alım satımlar gerçekleştiğini ve tarafların birbirine ödemeleri USD cinsinden yaptığını, müvekkilinin ve davacının ticari defterleri incelendiğinde görülecektir ki davacı tarafından müvekkiline 21.10.2016 tarihinde 199.397,60 TL değerinde taraflarının borçlandığını ve aynı tarihte bedele mahsuben 64.850,00 USD çek verildiğini, ancak bu çek davacıdan 17.03.2017 tarihinde iade alındığını, ancak bu iade alınan çekin bedeli müvekkili tarafından ilerleyen süreçte ödenmiş bu ödemeler banka kanalı ile yapıldığını, müvekkilinin 2016-2017 defterine kayıtlı olan havaleler incelendiğinde ayrıca taraflar arasındaki alım satım işlemleri de gözetildiğinde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakla beraber bakiye alacak miktarı olarak da 34.195,88TL olarak alacağının gözüktüğünü beyanla, haksız olarak açılan iş bu davanın reddine, davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Ankara … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası aslı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı yazı cevabı dosya kapsamına alınmış, tarafların gösterdikleri diğer deliller toplanmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 09/01/2020 tarihinde 2078,52 USD alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalının yasal süresi içinde itiraz etmesi ile takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, faturaların tarafların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, her bir faturaya istinaden davalının her bir fatura yönünden ayrı ayrı ödeme yaptığı tarih itibari ile TL cinsinden yapılan ödemenin kur karşılığı bulunarak, bulunan kur karşılığının fatura bedelinden mahsubu ile ihtilafa konu toplam asıl alacak miktarının USD cinsinden belirlenmesi amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edilmiş, 31/05/2021 tarihli bilirkişi asıl raporu ile 02/12/2021 tarihli ek rapora göre; davacının davalıdan 2.078,52 USD alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasında sözleşme bulunduğu noktasında bir ihtilaf bulunmayıp ihtilaf; davacı tarafından davalıya gönderilen ve faturası kesilen ürünler sebebiyle taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kur farkından dolayı davacı alacağının olup olmadığı, var ise miktarı noktasında toplanmıştır. Davacı dayanağı 17/10/2016 tarihli teklif formunda; ” döviz ile satışı yapılan ürünler için sevkiyat tarihindeki TCMB döviz satış kurunun esas alınacağı ” belirtilmiştir. Davacı tarafından davalıya yönelik olarak 20/10/2016 tarihli toplam 201.633, 88 TL tutarlı iki adet fatura düzenlenmiş ve bu faturalar davalı ticari defterlerine aynı tarihte kaydedilmiştir. Yine davalı tarafından davacıya banka aracılığı ile fatura tarihlerinden sonra olmak üzere 4 parçada toplam 63.300,00 USD ödeme yapılmış ve bu ödemelerde davacı ticari defterlerinde kayıt altına alınmıştır. Taraf ticari defterleri bu konularda mutabıktır. Davalı tarafından ödemelerin USD olarak yapılması, teklif formunda yer alan ” döviz ile satışı yapılan ürünler için sevkiyat tarihindeki TCMB döviz satış kurunun esas alınacağı ” şeklindeki hükmün, davalı tarafça sevkiyat tarihindeki USD satış kuru olarak kabul edildiğini ortaya koymaktadır. İşbu kabule ve bilirkişi raporundaki doğru hesaplamaya göre davacının davalıdan 2078,52 USD alacaklı olduğu sabit olup bu miktar üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafın, davacı tarafından kendilerine gönderilen faturalar ile E-Fatura sistemine kayıtlı faturanın farklı olduğu yönündeki iddası, davacı tarafından keşide edilen davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması ve davalının teklif formundaki hükme uygun olarak hareket etmiş olması karşısında taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisi bakımından önem arz etmemektedir. Davcının, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalıdan bakiye 2078,52 USD alacaklı olduğu ve bu miktarın davalı tarafça basit bir hesaplama ile belirlenebileceği ve likit olduğu gözetilerek takip tarihindeki (09/01/2020) TCMB USD satış kuru ( 5,90 TL ) üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 2.078,52 USD asıl alacak ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını uygulamak sureti ile (davacının talebi olan yıllık %13,75 faiz oranını aşmamak şartı ile ) devamına,
İİK’nun 67.maddesi gereğince 2.452,81TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 836,80TL harçtan, peşin alınan 147,09TL harcın mahsubu ile bakiye 869,71TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL olduğundan söz konusu ücretin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 214,89TL harç toplamı ve 932,00TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.146,89TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır