Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2023/580 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/387 Esas – 2023/580
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2023/580

HAKİM :….
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı şirket ile aralarındaki sözleşmeye istinaden talep edilen hafif çelik konutları imal ederek demontaj şekilde 19/10/2020 tarihinde davalı şirkete teslim ettiğini, yapılan işe karşılık 20/10/2020 tarihli, 12.150-USD tutarlı fatura düzenlendiğini, faturaya ilişkin kısmi ödeme yapıldığını ancak 7.837-USD’lik bakiyenin ödenmemesi üzerine …. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu, dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak netice alamadıklarını iddia ederek, …. Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile takip dosyasının kaldığı yerden devamına, ayrıca %20 oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin …’da hafif çelik bina sevk ve montaj işiyle iştigal ettiğini, bu kapsamda …’da bulunan … … isimli şirket ile sözleşme imzalandığını, sözleşmeye konu işin ifası için davacı ile anlaştıklarını, müvekkili şirketin imalatı istenen malzemeye ilişkin mimari proje ile ilgili evrakları davacıya gönderdiğini, davacı tarafından statik hesap raporu yapılarak üretime geçildiğini, davacının müvekkili tarafından talep edilen projeye uygun üretim yapmadığını hatta kendi hazırladığı statik hesaplamaya dahi uymadığını, davacının imalatının eksik ve kusurlu olduğunu, malın istenilen kalitede olmadığının malzemeler tırdan indirilirken farkedildiğini, ayrıca montaj için birçok eksik parçanın bulunduğunu, davacıyla hemen iletişime geçilmesine rağmen sorunun çözülmediğini, müvekkili şirketin müşterisi … … şirketinin ayıplar nedeniyle müvekkiline 62.245,00-TL fatura kestiğini, bu faturanın davacı tarafa bildirildiğini ancak davacının ayıpları gidermediğini, eserdeki eksik ve kusurlu imalat nedeniyle montajı yapılan binanın çatısının uçtuğunu, müvekkilinin davacıya yaptırdığı iş nedeniyle birçok zararı varken davacının alacak isteminde bulunmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkememiz aksi kanaatte ise 62.245,00-TL için takas mahsup taleplerinin bulunduğunu bildirmiştir.
YAPILAN YARGILAMA,DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava ticari nitelikteki eser sözleşmesinden doğan faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tensip zaptı düzenlenerek bildirilen deliller toplanmış, dava miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğundan duruşma günü tayin edilmiştir.
Davaya konu …. Esas sayılı dosyası tensip zaptının 4 numaralı ara kararına istinaden Uyap üzerinden istenilerek bir sureti dava dosyası arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden; takibin 7.837-USD asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 20/10/2022 tarihli 12.150-USD tutarlı faturanın gösterildiği, takip talebinin borçluya gönderilen ödeme emri ile uyumlu olduğu, borçlunun 7 günlük itiraz süresi içinde borca tüm fer’ileriyle birlikte itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin … tarafından durdurulduğu görülmektedir.
Takip dayanağı olarak gösterilen fatura incelendiğinde 20/10/2022 tarihli 12.150-USD tutarlı e- fatura olduğu görülmektedir.
Taraf vekilleri ön inceleme duruşmasında hazır bulunmuş, dava ve cevap dilekçesindeki iddia ve savunmalarını tekrar etmişlerdir. Davacı tarafın dava açmadan önce usulüne uygun şekilde arabuluculuk yoluna başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair son tutanağın aslının dosyaya ibraz edildiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süresi içinde içinde açıldığı, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, dava şartlarının sağlandığı anlaşılmakla davanın esasına girilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
-Mahkememize sunulan 21/09/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda, mali müşavir bilirkişi tarafından davacının 2020 yılı ticari defter ve kayıtları yerinde inceleme yetkisi ile incelenmiş olup, bilirkişi tarafından defterlerin açılış kapanış tasdiklerinin bulunduğu, muhasebe ilkelerine uygun tutulduğu, davaya konu faturanın davacı defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılmış iki farklı ödeme kaydı bulunduğu, bu ödemeler mahsup edildiğinde davacının kendi defterinde davalıdan 7.831,36-USD alacaklı göründüğü görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
-Mahkememize sunulan 21/09/2022 havale tarihli heyet raporunda, inşaat mühendisi, mali müşavir bilirkişi ve nitelikli hesap bilirkişisi tarafından dosya kapsamı ve davalı defterleri incelenmiş olup;
Mali müşavir bilirkişi tarafından; davalının inceleme konusu 2020-2021 yılı defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usule uygun olduğu, icra takibinin dayanağı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin (08/10/2020 tarihinde 5.000-USD karşılığı 39.500,00-TL, 13/10/2020 tarihinde 1.500-USD karşılığı 11.750-TL olduğu) davalı defterlerinde de aynen kayıtlı olduğu, davalının defterlerinde davacı adına düzenlenmiş olduğu 02/01/2021 tarihli 62.245,00-TL tutarlı, eksik işler açıklamalı fatura kaydı bulunduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya borcu bulunmadığı aksine alacaklı olduğu görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
İnşaat mühendisi bilirkişi ve hesap bilirkişi tarafından; dosyada ölçümlendirilmiş proje olmadığı, dolayısıyla teslim edilen parçaların boyutlarının projeyle kıyaslanarak uygunluklarının tespitinin mümkün olmadığı, aynı sebeple hesaplama da yapılamadığı, projede 5350 çeliği kullanacağına dair ibare bulunmadığı gibi toplam malzeme tonaj bilgisinin de bulunmadığı, bu kapsamda davacının imalatta … çeliği kullanmış olmasında sözleşmeye aykırılıktan söz edilemeyeceği, kaldı ki statik hesap raporunda … çeliğinin kullanılacağının yazdığı, davalının bu çeliğe göre imalat yaptığı, montaj için eksik teslim varsa davalının herhangi bir bildirimde bulunmadığı, ayrıca davaya konu faturayı itirazi kayıtsız olarak defterlerine kaydettiği, dosyadaki görsellere göre teslim edilen malzemede bükülme olduğunun anlaşıldığı, mevcut verilere göre paketlemenin özensiz olduğu, malın taşıma sırasında zarar gördüğü kanaatine varıldığı, maldaki ayıpların gözle görülür açık ayıp mahiyetinde olduğu, dosyadaki delillere göre davalının yasal süresinde ayıbı bildirmediği, nihai takdirin mahkememizde olduğu yönünde görüş ve tespit bildirmiştir.
-Davalı tarafın heyet raporuna itirazları karşılanmak üzere malın yurtdışına taşınmasıyla ilgili gümrük belgeleri dosyaya müzekkere ile getirtilmiş, aynı heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti mahkememize sundukları ek raporda, davalının itirazlarının tek tek karşılamış olup kök rapordaki görüşlerini değiştirmemiştir.
-21/09/2022 tarihli raporu düzenleyen bilirkişiden davacının 2021 yılı defterleri incelenmek üzere ek rapor alınmış, bu raporda davacının inceleme konusu defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin bulunduğu, defterlerin usule uygun tutukduğu, davalı defterinde kayıtlı olan 02/01/2021 tarihli yansıtma faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkememize sunulan raporlar dosya kapsamına uygun, denetime elverişli bulunmuş, taraflara usulünce tebliği sağlanmış, itiraz sürelerinin dolması beklenmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT:
Bilindiği üzere itirazın iptali davalarında ispat yükü kural olarak davacı tarafa aittir. Davacı taraf alacağının varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmekle yükümlüdür. Huzurdaki dava için de bu kural geçerli olup davacı takip dayanağı faturalardaki malı davalıya teslim ettiğini ancak bedelini tahsil edemediğini ispat etmekle yükümlüdür. Huzurdaki davada taraflar arasında mal teslimine ilişkin ihtilaf yoktur. İhtilaf davacının teslim ettiği malda ayıp olup olmadığına, ayıp varsa davalının ayıptan doğan haklarını kullanıp kullanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
İlk olarak teslim edilen malın ayıplı olup olmadığına dair iddialar incelenecektir; taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı ancak imal edilecek eser için proje yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı taraf davacının projeye uygun nitelikte çelik malzeme kullanmadığı, imal edilen eserin projedeki tonaj ile uymadığı, ayrıca ürünün eksik olarak teslim edildiği bu sebeple montajının uygun şekilde yapılamadığı, binanın çatısının uçtuğunu iddia etmektedir. Bilirkişi incelemesi ile dosyaya sunulmuş projenin ölçümlendirilmiş olmadığı, malzeme için tonaj bilgisi içermediği, ayrıca kullanılacak çeliğe dair bilgi bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla davacı tarafından üretilen eserin malzeme ve işçilik yönünden ayıplı olduğuna dair iddialar ispat edilememiştir. Eksik ifa olduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmayıp davalının bu yöndeki iddia ve savunmaları ispata muhtaç kalmıştır. Teslim edilen malda gözle görülür bükülmeler olduğu anlaşılmaktadır ancak bunların bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde malın yurt dışına taşınması sırasında yetersiz ambalaj ve uygun yükleme yapılmaması nedeniyle meydana geldiği kanaati hasıl olmuştur. Kuşkusuz bu hususlar açık ayıp niteliğindedir.
Teslim edilen malın ayıplı olduğunun tespit edilmesinden sonra davalının ayıp ihbarını yasal süresinde yapıp yapmadığı hususunun incelenmesi gerekmektedir; bu husustaki ispat yükü davalı taraftadır. Dosyaya getirtilen gümrük belgelerine göre mal yüklü tır gümrükten 20/10/2020 tarihinde çıkmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı davacıya sms yoluyla 29/10/2020 tarihinde bildirimde bulunmuştur. Davalı taraf malın …’daki şantiyeye 29/10/2020 tarihinde ulaştığını iddia etmekte ise de nakliyeyi yapan tırın …. gümrük kapısından geçtikten sonra yurt dışındaki gümrükte bekletildiğine dair dosyada delil bulunmadığına göre 8-9 günlük bir teslimat süresi makul süreyi aşmakta olup davalının bu yöndeki iddiaları ispata muhtaç kalmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 474.maddesine göre; ” İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.
Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini
ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.
” düzenlemesini içermektedir.
Aynı kanun’un 477 maddesine göre; ”Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.
Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.”
Görüldüğü üzere yasa koyucu eser sözleşmesinde eseri teslim alan tarafa açık ayıp varsa derhal bildirimde bulunmak yükümlülüğünü yüklemiştir, aksi durumda eseri mevcut haliyle kabul etmiş sayılacaktır. Yasanın açık hükmü ışığında somut olay değerlendirildiğinde davacı tarafça imal edilen ürünün projeye aykırı şekilde imal edildiği, eksik ifada bulunulduğuna dair iddiaların sübut bulmadığı, eserin taşınması sırasında hasara uğradığı ve bu deformasyonların açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının yasanın aradığı makul sürede bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediği dolayısıyla ayıptan doğan seçimlik haklarını yitirdiği kanaatine varılmıştır.
Davalının takas ve mahsup talebi yönünden değerlendirme yapıldığında; davalı tarafça davacı adına düzenlenen 02/01/2021 tarihli 62.245,00-TL tutarlı fatura davacı defterinde kayıtlı olmadığına göre takas ve mahsup edilebilir bir alacağı varsa bu konudaki ispat yükü davalıdadır. Davalı teslim aldığı üründe imalat hatası, eksik ifa bulunduğuna dair iddialarını ve taşınma sırasında meydana gelen ayıp ayıplar için yasal süresinde bildirimde bulunduğunu ispat edemediğine göre takas ve mahsup edebileceği bir alacak bulunmamaktadır. Davalının bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan davacının icra inkar tazminatı talebi değerlendirildiğinde alacak faturaya dayalı olup davalı defterinde kayıtlı olduğuna göre likit olduğunun kabulü ile icra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesindeki şartların sağlandığı kanaatine varılmış, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; … esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Kabul edilen alacak tutarı üzerinden ( 7.837 USD’nin dava tarihindeki kura … Bankası efektif satış kuruna göre (1 USD=8.5499-TL) karşılığı olan 66.927,98 -TL üzerinden) %20 oranında hesaplanan 13.385,59 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 4.571,85-TL olduğundan, peşin alınan 872,67-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.699,18-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 951,97‬-TL harç toplamı ile 5.800,50-TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.752,47‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza