Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/349 E. 2021/337 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2021/339
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2021/339

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, …-Boru Hatları ile Taşıma A.Ş. ile 2011/84016 ihale kayıt numarası ile yapılan ihaleye istinaden 15.09.2011 tarihinde Silahlı Özel Güvenlik Sözleşmesi imzaladığını, işbu imzalanan sözleşmenin teknik şartnamesinin 5.1.10. maddesinde güvenlik görevlilerinin şoför olarak görev yapamayacağının açıkça bildirildiğini. ancak buna rağmen müvekkil şirketin alt işveren olarak tesis etmiş olduğu güvenlik personelini müvekkil şirketin haberi ve bilgisi olmadan davalı tarafından düzenlenen 28.11.2012 tarih ve 152976 nolu taşıt görev formu ile bir güvenlik görevlisi şoför olarak görevlendirilerek diğer güvenlik görevlisi dava dışı işçi … ile birlikte görev sahaları dışında başka bir yere müvekkil şirketin bilgisi dışında davalı tarafından gönderildiğini, bu hususta … Valiliği İl Özel Güvenlik Komisyonun 12.10.2011 tarih ve 2011/15 sayılı kararında da … … Pig istasyonundan güvenlik görevlisi görevlendirileceğine ilişkin karar alındığını, 28.11.2012 tarihinde şoförlüğünü özel güvenlik görevlisi …’ın yapmış olduğu … plakalı kamyonet ile dava dışı işçi …’ün seyir halinde iken meydana gelen trafik kazasında … ağır yaralandığını, söz konusu kazadan sonra … Valiliği İl Özel Güvenlik Komisyonun 31.03.2016 tarih ve 2016/2 sayılı kararı ile 2011/15 sayılı karar ile verilen görev yeri belirlenen özel güvenlik görevlilerinin görev alanının genişletildiğini, söz konusu kazada müvekkil şirketin kusursuz sorumluluğu dahi bulunmadığını, Müvekkil şirket çalışanı müvekkil şirketin görevlendirdiği alanı terk ederek müvekkil şirkete haber vermeksizin asıl işverenin talimatı ile hareket ettiğini ve istenmeyen kazanın meydana geldiğini, görev yerini terk ederek petrol boru hatlarını kontrolü hususunda müvekkil şirketin herhangi bir talimatı olmadığını, görev yeri dışında görevi ile ilgisi olmayan bir iş sebebi ile kaza meydana geldiğini, yaralanan işçi vasisi tarafından … Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında görülen dava neticesinde davalı yan ile müvekkil şirket maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, istinaf ve Yargıtay incelemeleri sonucunda dosyanın kesinleştiğini, dava dışı işçi vekili tarafından … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından dosyaya ödeme yapılmak durumunda kalındığını, … Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında yapılan masraflar, istinaf ve temyiz masrafları da ödendiğini, müvekkilin zarar kalemine dahildir ve davalı taraf sorumluluğunda olduğunu, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasından alınan 28.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda müvekkili şirketin herhangi bir kusuru olmadığının tespit edildiğini, SGK tarafından dava dışı işçiye yapılan ödemeler nedeniyle … Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası üzerinden davalıya ve müvekkil şirkete rücu davası açıldığını, dosyada alınan bilirkişi raporu ile müvekkil şirketin kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, konu ile ilgili davalı yan ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, davalı tarafça talebin reddedildiğini, açıklanan nedenlerler davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile toplam şimdilik 10.000 TL’nin ödemenin yapıldığı tarih olan 27.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına şeklinde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dışı işçiye ve mahkeme masrafları için yapmış olduğu ödemelerin tamamını bildilğini, bu durumun tazmin edilmek istenen miktar davacı tarafından belirlenmesinin beklenemeyeceği veya bunun imkansız olmadığını gösterdiğini, bu sebeple davacının açmış olduğu davanın HMK 107nci maddesindeki unsurları taşımıyor olması nedeni ile “hukuki yarar bulunmaması nedeniyle” usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin anılan maddesinde işçinin talep edeceği her türlü hak tazminat ve alacaklardan davacı yüklenici firmanın sorumlu olacağı açıkça tarafların hür iradeleri ile kararlaştırılmış durumda olduğunu, dava dışı işçiye ödenmiş olan tazminatlardan tamamen yüklenicinin sorumlu olacağının açık olduğunu, haksız olarak açılan davanın reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerce, davanın öncelikle hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddini, haksız davanın esastan reddini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Dava dışı işçinin geçirmiş olduğu trafik kazasının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında kalıp kalmadığı, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında davacı aleyhine hükmedilen ve … İcra Müdürlüğü’nde davacı tarafından ödenen bedelin davalıdan sözleşme kapsamında istenilip istenemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
… Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden çıkarılarak dosyamız içerisine bir suretleri eklenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından dava dışı işçi … tarafından açılan … …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen karar gereğince … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödeme yaptıklarını, meydana gelen kaza olayının taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşmenin eki mahiyetinde olan teknik şartnamenin 5.1.10. Maddesi gereğince güvenlik görevlilerinin açıkça şoför olarak kullanılmayacağı belirtilmesine rağmen davalı tarafından güvenlik görevlisinin şoför olarak kullanılmasından kaynaklandığını ve davalının kusurlu olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak sureti ile alacak talebinde bulunulmuş ise de taraflar arasındaki teknik şartnamenin 5.1.10 maddesinde yol giderlerinin düzenlendiği, söz konusu maddenin ” Yol gideri: Sadece … ve Bahçe pik istasyonlarında çalıştırılacak personelin ulaşımı yüklenici tarafından sağlanacak olup, teklif fiyata dahil edilecektir. Ulaşım giderleri ayni olarak öngörülmüştür. Bu yerlerde servis aracı olarak hafif ticari araç kullanılacak olup 2010 model ve üstü araç olacaktır. Araçların şoförleri sivil olacaktır. Güvenlik görevlileri şoförlük yapmayacaktır.” şeklinde olduğu, söz konusu maddeden de açıkça anlaşılacağı gibi bu maddede düzenlenen hususun söz konusu istasyonlarda çalışan personelin işe gidiş ve gelişine yönelik bir düzenleme olduğu, iş yerinde çalıştığı esnaya ilişkin bir düzenleme olmadığı, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının gerekçeli kararının 6.sayfasında da kabulün bu yönde olduğu, bundan dolayı davacının teknik şartnamenin 5.1.10 maddesine göre ileri sürdüğü iddianın kazanın iş yerinde çalışmanın gerçekleştiği anda meydana gelmesi nedeni ile mahkememizce yerinde bulunmadığı, meydana gelen iş kazasında söz konusu Asliye Hukuk dosyasında alınan rapor ve kurulan hükme göre davacı ve davalının müşterek müteselsil ve kusursuz sorumlu olduklarının belirlendiği, davacı ve davalı her ne kadar işçiye karşı müşterek ve müteselsil sorumlu iseler de kendi iç ilişkilerinde sorumluluklarının aralarındaki sözleşmeye göre belirlenmesinin gerektiği, bu çerçevede taraflar arasındaki 15/09/2011 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımına Ait Birim Fiyat Sözleşme başlıklı belgenin Diğer Hususlar başlıklı 36.maddesinin 4.fıkrasında ” İş süresinde ve sonunda işçinin talep edeceği her türlü hak, tazminat ve alacaklardan … sorumlu olmayıp, tüm sorumluluklar yüklenici firmaya aittir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme dikkate alındığında dava dışı işçiye karşı dış ilişkide her ne kadar davacı ve davalı birlikte sorumlu iseler de iç ilişkide davacının sorumlu olduğu, davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının teknik şartnamenin 5.1.10. maddesinin personelin işe gidiş ve gelişine yönelik olması yine taraflar arasındaki sözleşmenin 36/4.maddesi uyarınca işçilerin yapacağı taleplerden iç ilişkide davacının sorumlu olması nedeni ile mahkememizde davanın reddi yönünde kanaati oluşmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin olarak alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 564,75-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021