Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2022/9
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KR.YZL.TARİHİ : 18/02/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalılardan … … Ltd. Şti. namıdiğer … İnş. ile ….adresinde yer alan taşınmazın 2 adet asansörünün imalat ve montajının yapılması için sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra 20/06/2015 tarihinde öngörülen sürelerden önce montajını yapıp teslim ettiğini ancak davalı tarafın verdiği ödeme karşılığı çeklerin karşılıksız çıktığını ve bedelin tahsil edilemediğini ileri sürerek 126.000,00 TL nin KDV si ile birlikte veya asansörlerin sökülerek aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, usulüne uygun tebligata rağmen cevap sunmamıştır.
DELİLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
13/12/2017 tarih, 2016/212 Esas ve 2017/1097 karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin verilen kararı istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarih, 2020/849 Esas ve 2021/220 Karar sayılı kararı ile “… Bu durumda, davacının iş bedeli ve KDV talebi konusunda rakam da belirtilerek toplam talebinin belirlenerek harcın bu miktar üzerinden ikmali zorunlu olup davacı tarafa açıklama yaptırılarak ve açıklanan talebe göre harcın ikmal ettirilmesiyle dava dilekçesinde oran da belirtilmeksizin KDV talep edildiği hususu da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken harç eksiği tamamlatılmaksızın eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek asansörün bedelinin ve sökmeye ve aynen iadeye uygun olup olmadığı hususunda bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda, asansörlerin sözleşmeye uygun olarak yapılıp teslim edildiği ve kullanılır vaziyette olduğu, gerekli yasal izinlerin de alındığının tespit edildiği, sökme ve aynen iadeye uygun olduğu, 2 ayrı asansörün toplan değerinin dava tarihi itibariyle 110.000,00 TL ve ilave %50 KDV değerinde olduğu hesaplanmıştır.
Davacı tarafa talep ettikleri KDV miktarını bildirmeleri ve bildirecekleri miktarı harçlandırmaları bakımından 2 haftalık kesin süre verilmiş, işin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olup olmadığı, uygun değilse tamamlanan kısımların dava tarihindeki değeri ve dava tarihi itibari ile tamamlanan kısımlar için ödenmesi gereken KDV miktarının ne kadar olduğu hususlarında bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmekle, bilirkişi tarafından sunulan ek raporda yapılan işin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğu, davacı yanca ilgili asansör imalatına ilişkin asansörlerin malzeme ve montajın sözleşmeye uygun şekilde yerinde tamamlanmış olduğu, davalı yanca herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiği imalat için davalı yandan talep edebileceği alacak bedelinin dava tarihinde 110.000,00TL+ 19.800,00TL (% 18 KDV olmak üzere toplam 129.800,00t (KDV dahil) olarak hesaplandığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili, 05/10/2021 tarihli dilekçesi ile; 126.000,00 TL asıl alacak ve bu miktar üzerinden %18 oranı ile hesaplanan 22.680,00 TL KDV talep ettiklerini bildirmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; asansör yapım işi karşılığı bedelinin ödenip ödenmediği, ödenecek ise ne kadar ödenmesi gerektiği ve terdidli olarak bedelin ödenmemesi halinde asansörün yerinden sökülerek iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ve gelinen aşamaya göre; davacının taraflar arasında yapılan sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği ve buna karşılık alacağını alamadığı sabittir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 04/03/2021 tarih, 2020/849 esas ve 2021/220 karar sayılı kaldırma ilamından önce mahkememizce, davacı lehine 110.000,00 TL asıl alacak ve %50 oranında KDV’ye hükmedilmiştir. Bu karar sadece davacı vekili tarafından, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmemiş olmasına rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğundan bahisle istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, KDV oranının net olarak belirlenmemiş olması nedeniyle eksik harç alındığı, öncelikle KDV miktarının değer olarak gösterilmesi ve harcın ikmal edilmesi gerektiğinden bahisle önceki hüküm kaldırılmıştır. Önceki kararı istinaf edenin sıfatı ve istinaf nedenine göre oluşmuş kazanılmış hak gözetildiğinde, kaldırma kararından sonra davacı yararına önceki kararda hüküm altına alınan 110.000,00 TL’yi geçecek şekilde asıl alacağa ve faize hükmedilmesi mümkün değildir. Bu miktarın aşılmaması ve faize hükmedilmemesi noktasında davalı yararına kazanılmış hak oluşmuştur. Kaldırma kararının içeriğine uygun olarak davacıdan KDV miktarını netleştirmesi ve harçlandırması istenilmiş olup davacı, dava dilekçesinde talep ettikleri 126.000,00 TL’nin %18 oranında yani 22680,00 TL tutarında KDV talep ettiklerini açıklamıştır. Davalı lehine asıl alacak bakımından oluşan kazanılmış hak gözetildiğinde, KDV’nin %18 oranı ile 110.000,00 TL üzerinden belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş ve bu kapsamda bilirkişi tarafından KDV 19.80000 TL olarak hesap edilmiştir. Davalı yararına oluşan kazanılmış hak ve kaldırma ilamına uygun olarak belirlenen KDV miktarı gözetilmek suretiyle toplam 129.800,00 TL alacağa hükmetmek gerekmiş, davalı yararına faiz noktasında da kazanılmış hak oluştuğu ve artık faize hükmedilemeyeceği kanaati ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Nedenleri gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
110.000,00TL asıl alacak ve 19.800,00 TL KDV olmak üzere toplam 129.800,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 8.866,64 TL olduğundan peşin alınan 2.537,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.328,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 16.281,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.788,77TL harç toplamı ve 1.404,53TL harç toplamı olmak üzere toplam 4.193,30TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 3.660,82 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır