Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2021/29 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/32 Esas
KARAR NO : 2021/29

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
KR.YZL.TARİHİ : 25/01/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili müflis bankaya olan kredi kartı borcunu ödememesi nedeni ile başlattıkları icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini, müvekkili Bankanın …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. sayılı dosyasında 16/11/2017 tarihli kararı ile iflasına ve iflas tasfiyesinin TMSF tarafından yapılmasına karar verildiğini, yerleşik içtihatlar gereğince fon bankaları tarafından açılacak hukuk davalarının ihtisas mahkemesi olarak ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyanla davalının dava konusu icra takibine vâki itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, itirazın iptali davası niteliğindedir.
Eldeki davada, … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ’nin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, davalı … ile müflis şirket arasında bireysel kredi kartı sözleşmesinin bulunduğu, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı, bireysel kredi sözleşmesinin de kanun kapsamında bulunduğu, bu suretle eldeki davada davalının tüketici sıfatına haiz olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Davalının tüketici sıfatına haiz olması karşısında öncelikle mahkememizin yargılamada görevli olup olmadığının değerlendirilmesi, bu değerlendirmeyi yapar iken 6502 sayılı yasanın 3., 73. ve 83. maddelerinin gözönünde bulundurulması zorunludur.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Anılı yasal düzenleme çerçevesinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 83/2. Maddesi nazara alındığında diğer kanunlardaki görev kuralları bu Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra (28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda) tüketici sıfatına haiz davalılara karşı açılan ve eda davası (alacak) olan işbu itirazın iptali davasında görevli mahkeme aynı yasanın 73. maddesi uyarınca Tüketici Mahkemeleri olacaktır. Nitekim, 6502 sayılı yasanın 83/2. maddesi tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklarda diğer kanunlarda yer alan görev ve yetkiye ilişkin düzenlemelerin gözönünde bulundurulmamasını, anılı tüm uyuşmazlıklarda 73/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olacağını emredici şekilde düzenlemiştir. Zira aynı konuya ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin …. Karar sayılı kararı ile aynı dairenin 14/07/2020 tarih … Esas 2020/758 Karar sayılı kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmıştır.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2021
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır