Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/304 E. 2022/415 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/304 Esas
KARAR NO : 2022/415
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/08/2010
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; denetçisi bulunduğu şirket adına şirket eski yönetim kurulu üyesi davalı … tarafından, 14/08/2008 tarihli Kredi Sözleşmesi ile müvekkil şirketin yürütmekte olduğu Salihli Projesinin finansmanında kullanılmak üzere, dava dışı … Bank Ltd. Şti.’den 2.484.000,00 USD tutarında kredi alındığını, bu krediye ilişkin ayrıca taahhütname de düzenlendiğini, davalı …’in kredi kullanılan bankaya yazılı talimat vererek müvekkilinin denetçisi bulunduğu şirket adına kullanılan 2.484.000,00 USD tutarındaki kredinin 2.100.000,00 USD’lik kısmının … Madencilik San ve Tic. A.Ş nin … A.Ş Nişantaşı Şubesindeki 16593050 nolu hesabına aktarılmasını, kalan 384.000,00 USD lik kısmının ise şirket ile herhangi bir ilgisi bulunmayan dava dışı … Menkul Değerler A.Ş nin … Bankası Esentepe Şubesi 39798623 nolu hesabına aktarılmasını talep ettiğini, müvekkilinin denetçisi bulunduğu şirket tarafından davalı … aleyhine düzenlenen …. yevmiye nolu ihtarnameleri ile 384.000,00 USD’nin iade edilmesinin talep edildiğini, davalının Beşiktaş …Noterliğinin 21/06/2010 tarih ve 139305 yevmiye nolu istifanamesi ile şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını bildirdiğini, davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının bu takibe 20/07/2010 tarihinde yaptığı itiraz ile takibi durdurduğunu, yapılan itirazın yerinde olmadığını beyanla; icra takibine konu likit alacağın tahsiline yönelik yapılan Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı şirket adına takip yapan …’in bu şekilde takip yapmasının usulsüz olduğunu, …’in tek başına şirket adına icra takibi yapamayacağını, davalının adresinin İstanbul olması nedeniyle takibin İstanbul icra dairesinde görülmesi gerektiğini, anonim şirketler hukukunda yönetim kurulu üyesi hakkında bir dava açılabilmesi için öncelikle şirketin genel kurulunda bir gündem maddesinin olması gerektiğini, 16/08/2010 tarihi itibariyle şirketin genel kurulunun böyle bir kararının olmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Davanın tarafları arasındaki uyuşmazlık hukuki niteliği itibari ile; dava dışı şirketin kötü yönetildiği iddiası ile oluşan şirket zararının davalı şirket yönetim kurulu üyesinden tahsili talebinden ibarettir.
Davanın ve talebin kanuni dayanağı; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762. sayılı TTK’nun 309 vd.maddelerinden ibarettir.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davacı şirket denetçisi olduğunu, davalının ise şirket yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalı tarafından şirket adına dava dışı ….Ltd. Şti.’nden kullanılan kredinin 384.000 USD’lik kısmının şirket hesabına aktarılmayıp, … Menkul Değerler A.Ş. adına aktarıldığını, adı geçen miktarın ödenmesi amacıyla keşide edilen ihtarlardan sonuç alınamadığını, icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilince ise cevap dilekçesi ile özetle; … tarafından bu şekilde takip yapılamayacağını, genel kurulda alınmış bir karar bulunmadığını, davacının iddialarının doğru olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 2010/532 Esas, 2013/298 Karar ve 09.05.2013 tarihli karar ile “… Şirket adına kullanılan kredinin 384.000 USD’lik kısmının şirket ile ilgisi bulunmayan dava dışı … Menkul Değerler A.Ş. hesabına aktarıldığı, şirketin bu şekilde zarara uğratıldığı’ gerekçesi ile davanın kabulüne, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2013/14385 Esas, 2014/17105 Karar ve 07.11.2014 tarihli kararı ile “… Dava anonim şirket eski yönetim kurulu üyesinin şirketi zarara uğrattığı iddiasından kaynaklanan itirazın iptali ilişkin olup, şirketin tüzel kişiliği ve dava ehliyeti sicilden terkin edilmesi ile sona erer. Husumet yokluğu mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınır.
Somut olayda, davalı vekili temyiz aşamasında 02.12.2013 tarihli olağan genel kurula ilişkin sicil kaydını ibraz ederek, davacı şirketin tasfiye kapanışının yapıldığını, sicilden terkin edildiğini belirtmiştir.
Bu itibarla, mahkemece davacı şirketin sicil kaydı getirtilerek, aktif dava ehliyetinin olup olmadığı belirlenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. …” gerekçesi ile bozularak iade edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nca yapılan bozma kararına karşı temlik alan … vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/2453 Esas, 2015/9728 Karar ve 01.10.2015 tarihli kararı ile “… Dava şirket, yönetim kurulu üyesi davalı aleyhine açılan sorumluluk davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 07.11.2014 tarihli kararı ile, davalı vekilinin temyiz aşamasında şirketin 02.12.2013 tarihli olağan genel kurula ilişkin sicil kaydını ibraz ederek, davacı şirketin tasfiye kapanışının yapıldığını ve sicilden terkin edildiğini belirttiği, bu itibarla, mahkemece davacı şirketin sicil kaydı getirtilerek, aktif dava ehliyetinin olup olmadığı belirlenerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bu kez davacı şirketten dava konusu alacağı temlik aldığını belirten ( temlik alan) … vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de, mahkemenin karar tarihinden sonra alacağı temlik alan …’nin işbu davada henüz taraf sıfatı bulunmadığından ve Dairemiz bozma kararına uyulması halinde mahkemece temlik hususu değerlendirileceğinden, temlik alan … vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçesinin aynı yasanın 442/3. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyulduktan sonra, bozma gereklerinin yerine getirilmesi amacı ile, dava dışı şirketin sicil özeti celp edilmiş, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 01.03.2016 tarihli müzekkere cevabı ve eklerinin incelenmesinden; tasfiye halinde … Mad. San. ve Tic. A.Ş.’nin 01.02.2011 tarihli karar ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna …’ın atandığı, 02.12.2013 tarihli kararla tasfiye kapanışının yapıldığı, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ndeki sicil kaydının 04.12.2013 tarihinde silindiği, şirket tüzel kişiliğinin 04.12.2013 tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya temyiz aşamasında sunulan 04.11.2013 ve (2) nolu kararın incelenmesinden; mahkememizdeki yargılamaya konu, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün 2013/10932 Esas sayılı dosyası ile talep edilen şirket zararının tasfiye memuru … tarafından şirket borcuna karşılık …’e temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi HMK’nun 125/2. maddesi gereğince, davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.
HMK 125/2. maddesindeki düzenleme, dava dışı şirkete ait sicil özeti ve dosyaya sunulan temlik dikkate alındığında, dava dışı şirketi temsilen tasfiye memuru …’ın şirket tüzel kişiliği silinmeden önce, takibe konu alacağın, şirket adına, …’e temlik edildiği anlaşılmakla; davada, davacı sıfatı …’e geçmiştir.
Bozma öncesi alınan bilirkişi raporu ve dava dışı … Menkul Değerler A.Ş.’ce düzenlenen 10.08.2010 tarihli yazı cevabı ile … Madencilik … A.Ş.’nin … Menkul Değerler A.Ş. nezdinde bir hesabının bulunmadığı ve bu miktar kadar şirketin zarara uğratıldığı sabittir. Davada ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça, yargılama aşamalarında şirket adına bir takım masraflar yapıldığı iddia edilmiş ise de, bu konuda bozma öncesi alınan rapor ve ek raporda denetime elverişli bir değerlendirme yapılmadığı dikkate alınarak, 09.06.2016 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, 1.500,00-TL bilirkişi ücretinin savunmaya ilişkin olması nedeniyle delil avansı olarak davalı tarafça iki haftalık kesin süre içerisinde karşılanmasına karar verilmiş ancak bilirkişi ücreti kesin süre içerisinde karşılanmadığı için bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır. HMK 94/2.maddesine göre, hakim tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. HMK 94/3.maddesine göre ise kesin süre içerisinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. Bu düzenlemeler dikkate alındığında, davalı tarafın savunmalarının ispatlanamadığının kabulü gerekir.
Tüm dosya kapsamı ile davalının şirket adına yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde, dava dışı … Bank Ltd. Şti.’den alınan kredinin 384.000,00-USD’lik kısmının yine dava dışı … Menkul Değerler….A.Ş.’ye aktardığı, bu şekilde şirketi zarara uğrattığı, şirket zararının, şirket borcuna karşılık …’e temlik edildiği sabittir.
Davacı vekili, 24.11.2016 tarihli duruşmada aynen “önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, şu aşamada temerrüt ihtar belgesini bulamıyoruz, davaya konu ettiğimiz takip tarihine kadar işlemiş faiz alacakları 5.840 USD ve 3.338,67 USD ye ilişkin taleplerimizden feragat ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce 2015/764 Esas, 2016/720 sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından 2017/2428 Esas, 2019/1416 Karar sayılı kararı ile sair itirazlar reddedilerek davalı savunmaları ile davacı şirket lehine yapılan ödemelere ait defter ve belgeler incelenerek, davalının tüm delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile bir karar verilmesi gerekirken davalı delilleri toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğinden bahis ile mahkememiz kararının bozulduğu, bozma sonrası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce bozma ilamına uyulduğu, bozma ilamı doğrultusunda oluşturulan bilirkişi kuruluna dosyanın tevdi edilerek bilirkişi kurulundan; Davalı vekilinin bilirkişi ve bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarının değerlendirilerek, temlik eden şirket ticari defterleri ve belgeleri incelenmek sureti ile 384.000 USD’ye ilişkin olarak davalının yapmış olduğunu iddia etmiş olduğu harcamaların değerlendirilmesi, bu bağlamda yapıldığı iddia edilen işçi ödemelerine esas işçilerin, dava dışı şirket çalışanı olup olmadığı (ödeme tarihleri itibari ile), şirket ticari defterlerinde anılı döneme ilişkin ödeme kaydının olup olmadığı, yine mal alım satımına ilişkin olduğu iddia edilen ödemeleri ilişkin şirket kayıtlarında fatura yer alıp, yer almadığı, şirket aktifine girdiği iddia edilen malların şirket kayıtlarında yer alıp almadığının tespit edilerek 384.000 USD’lik harcamaya ilişkin davalı iddia ve savunmalarının değerlendirilmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi kurulunun mahkememize ibraz etmiş oldukları 13/01/2021 tarihli rapor ile davanın, Yönetim Kurulu üyesine karşı, uhdesinde bulunan paranın tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, davalı yanca dava dışı … Menkul Kiymetler A.Ş. hesabına aktarılan 384.000,00 USD’nin, 250.000 USD’lik kısmının şirket hissesi devir bedeli olduğunu tevsik eden bir kayda rastlanılmadığı, anılan paranın Şirket nam ve hesabına yapılan ödemelerde kullanıldığına dair somut bir olmadığı, bu nedenle davacının, takip tarihi itibariyle 384.000,00 USD tutarında alacaklı olduğu, icra inkar tazminatının takdiri Sn. Mahkemenize ait olmakla birlikte, hükmolunması halinde 384.000,00 x 9640 — 153.600,00- USD olarak hesaplandığı rapor edilmiştir.
Dava devam ederken temlik alan …’in vefat ettiği, buna ilişkin Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı veraset ilamının dosyaya sunulduğu, söz konusu veraset ilamına göre müteveffa …’in tek mirasçısının … olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizce verilen … Karar sayılı kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından sair itirazlar reddedilerek 21/02/2019 tarihinde bozulduğu, bozma doğrultusunda dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya 13/01/2022 tarihli raporun hazırlandığı, söz konusu rapora göre davalı yanca dava dışı … Menkul Kiymetler A.Ş. hesabına aktarılan 384.000,00 USD’nin, 250.000 USD’lik kısmının şirket hissesi devir bedeli olduğunu tevsik eden bir kayda rastlanılmadığı, anılan paranın şirket nam ve hesabına yapılan ödemelerde kullanıldığına dair somut bir olmadığı, bu nedenle davacının, takip tarihi itibariyle 384.000,00 USD tutarında alacaklı olduğunun rapor edildiği, söz konusu raporun usul ve yasay uygun olarak hazırlanması denetime elverişli olması nedeni ile mahkememizce kabul görmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının 13/01/2022 tarihli rapor doğrultusunda 384.000,00-USD yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın 384.000 USD asıl alacak yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Davacının icra tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 39.740,03-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 9.106,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 30.633,38-TL harcın davalıdan alınarak hazine adına irat olarak kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 46.138,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 892,30-TL (dava açılış, tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 871,47-TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 9.106,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 3.850,00-TL (tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın red/kabul oranına göre hesaplanan 89,88-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza