Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/274 E. 2023/387 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/274 Esas
KARAR NO : 2023/387

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC: …)
….
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin 08/06/2012 tarihinde davalı tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin yaralanması nedeniyle 20/01/2014 tarihinde davalı … şirketi tarafından müvekkilinin %3 maluliyetine göre 9.635,00 TL ödemede bulunmuş ise de, müvekkilinin geçen süre içerisinde de rahatsızlığının devam ettiğini, uzun yıllar tedaviler gördüğünü 20/02/2018 tarihinde… alınan rapora göre de %15,2 oranında kalıcı sakatlığının meydana geldiğinin tespit edildiğini, meydana gelen artış nedeniyle dava açmak zorunda kaldıklarını, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 4.000,00 TL iş göremezlik tazminatının ilk ödeme tarihi olan 20/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahslini istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan aracın müvekkili tarafından … ile sigortalı olduğunu, sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle davacının müvekkiline müracaatı üzerine 29/01/2014 tarihinde %3 maluliyet durumuna göre 9.635,00 TL nin kayıtsız şartsız ibraname karşılığında ödendiğini, davanın ödeme tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde açılmamış olmasına göre ibranamenin geçerisizliği ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ibranamenin geçersiz sayılması halinde ise, mahkemece öncelikle ödeme tarihi itibariyle hesaplama yapılarak, yapılan ödemenin yeterli olması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ödemenin yetersiz olması halinde ise rapor tarihine göre hesaplama yapılarak, yapılan ödeme güncellenerek tazminat miktarından indirilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyetini, kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, ayrıca davacıya rücuya tabi ödeme yapılmış ise indirilmesi gerektiğini, faizin de avans faizi olarak talep edilemeyeceğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz olarak talep edilebileceğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, Trafik Kazasından Kaynaklı Tazminat Davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davaya konu kazada zarar miktarı, zararın poliçe teminat kapsamında olup olmadığı, temerrüt tarihi ile faizin türü noktasında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizce, hasar dosyası, sigorta poliçesi, sosyal ekonomik durum tespiti, hastane evrakları, trafik tescil belgeleri … sayılı dosyası uyap sureti dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizin …, 18/02/2021 tarihli kararı ile davacıya geçirdiği kaza nedeniyle 29/01/2014 tarihinde ibranameye istinaden 9.635,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından KTK’nun 111. Maddesi gereğince 2 yıl içerisinde ibranamenin geçerisizliğini ileri sürerek dava açabileceği, davanın 2 yıllık sürenin sonra ermesinden sonra açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine …, 18/02/2021 tarihli ilamı ile “…….Davacı vekili dava dilekçesinde, meydana gelen kaza nedeniyle davalı tarafından ödeme yapılmış ise de, maluliyetinin yapılan ödemeden sonra arttığından bahisle tazminat talep etmiştir. Mahkemece, davalının davacıya aynı kaza ve maluliyeti nedeniyle ödemede bulunduğu ve davacının davalıyı ibra ettiği, KTK’nın 111. maddesi gereğince, ödemenin yetersiz olması halinde 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerektiği, davacı tarafından açılan davanın ise 2 yıllık süre dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle reddedilmiştir.Bazı hallerde, zararın öğrenilmesi, onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamındadır, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartların öğrenilmesi, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterlidir. Buna karşılık ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (…) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için KTK 111. maddesinde düzenlenen 2 yıllık süre bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır. (…). Dava konusu olay yönünden taraflar arasında düzenlenen ibranameden sonra 2 yıllık süre dolmuştur. Ancak davacı davasını yetersiz ödeme nedeniyle değil, yapılan ödemeden sonra artan maluliyete dayalı gelişen duruma istinaden açmıştır. Gelişen durumun varlığı halinde gelişen durumun sona ermesinden itibaren 2918 sayılı yasanın 111. maddesinde belirtilen 2 yıl içinde dava açılması gerekir. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir. Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, … alınan 08/02/2018 tarihli raporu delil olarak sunmuş, raporda özet olarak; 08/06/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası sebebiyle %15,2 sakatlığının olduğu belirtilmiş, davacı tarafından söz konusu rapora istinaden gelişen durum nedeniyle tazminat talep edilmiştir. Davacı tarafından, sunulan maluliyet raporunda sigorta tarafından yapılan ödemeden sonra davacının devam eden tedavisi olup olmadığı, maluliyetin yapılan ödemeden sona gelişen durumlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı değerlendirilmemiş, ödemeden önceki evraklar çerçevesinde rapor düzenlenmiştir. Söz konusu rapor bu yönleri ile davacının yapılan ödemeden sonra gelişen durumlardan kaynaklanan artan maluliyetini kanıtlamaya yeterli değil ise de, mahkemece, davacının iddiası doğrultusunda delilleri toplanılmaksızın davanın esası hakkındaki karar verilmesi de doğru değildir. Bu göre, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplandığı ve/veya değerlendirildiği söylenemez. Davacı tarafından ödemeden sonra gelişen durumlar nedeniyle maluliyetinin arttığı ileri sürdüğünden, mahkemece, kaza tarihi ile ödeme tarihi arasındaki tüm tedavi evrakları ile ödemeden sonra tedavisi devam etmiş ise söz konusu tedavi evrakları da dosyaya kazandırılarak, …; davacının yaralanması nedeniyle tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavilerinin ne zaman sona ereceği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği ve kaza nedeniyle maluliyet durumunun ve tespit edilen maluliyetin kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınarak, bu hususta gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra artan bir maluliyetin olması halinde, söz konusu maluliyetin gelişen durumlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve buna göre taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerli olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına, belirtilen hususlarda deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiştir….” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize gönderilmekle, işbu esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce, davacının yaralanması nedeniyle, maluliyet durumunun ve tespit edilen kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda …müzekkere yazılmasına karar verilmiş, mahkememize sunulan raporda; kişinin değerlendirme sonucu tespit edilen sekellerinin 08/06/2021 tarihli kaza ile nedenselliğinin bulunduğu, kişinin meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %13, olduğu, kişinin olay sırasında oluşan arızaları ve tedavi süreci dikkate alındığında, geçici iş göremezlik süresinin 180 gün olduğu ve 60 gün bakıma muhtaç olduğu, kişinin sürekli bakıma muhtaç olmadığı, kişinin… kapsamı dışında kalan masraflarının 6.000,00-TL olduğu rapor edilmiştır.
… kararı uyarınca … …’dan davacının yaralanması nedeni ile tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, gelişen bir durumun bulunup bulunmadığı, tedavilerin ne zaman sona erdiği, vücut çalışma gücünün hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, mahkememize sunulan raporda, davacının yaralanmasına nedeni ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerince %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay boyunca başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği rapor edilmiştir.
Mahkememizin 24/10/2022 tarihli celse ara kararı uyarınca … raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve itirazları karşılayacak mahiyette rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, … sunulan raporda, davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerince %1,2 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay süre boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyacağı rapor edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması amacı ile Aktüer bilirkişi marifeti ile rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda, davacıya 29/01/2014 tarihinde 9.635,00-TL tazminat ödemesi yapıldığı, tazminat ödemesini takip eden süreçte davacının maluliyet oranında artışın meydana gelip gelmediği ve artış meydana gelmiş ise artan maluliyet oranın nedeni ile davacının maddi zararının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilafın olduğu, davalı tarafça yapılan ödemeden sonra artan bir maluliyetin bulunmadığı bu nedenle sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, … … tarafından 25/10/2018 tarihli yazı ile davacıya 1.302,67-TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik 5.402,39-TL olduğu rapor edilmiş, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan dava değeri artırım dilekçesi ile , 100,00-TL geçici iş göremezlik taleplerini 5.302,39-TL artırarak 5.402,39-TL’ye yükselttiklerini 3.900,00-Tl sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 9.302,39-TL tazminatın ilk ödeme tarihi olan 29/01/2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme, toplanan deliller ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi raporu ile birlikte yapılan inceleme sonucunda; dava konusu kaza nedeni ile ikame olunan … kararında kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, sanığın tam kusurlu olduğunun kabulü ile hüküm kurulduğu ve kararın kesinleştiği, davacının dava konusu 08/06/2012 tarihli trafik kazası nedeni ile yaralanması sebebi ile %1,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay süre boyunca başka birisinin yardımına ihtiyacı olduğu, davalı şirket tarafından davacıya 29/01/2014 tarihinde 9.635,00-TL sürekli iş göremezlik tazminine yönelik ödeme yapıldığı, davacının artan sürekli iş göremezliğe yönelik artan maluliyeti bulunmadığı bu nedenle sürekli iş göremezlik talebinin reddi gerektiği, … tarafından 1.302,67-TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, davacının 6.705,06-TL geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığı ancak yapılan ödemenin mahsubu ile 5.402,39-TL geçici iş göremezlik talebinde bulunabileceği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile sürekli iş göremezlik talebinin reddine, 5.402,39-TL geçici iş göremezlik tazminat talebinin ise ödeme tarihi olan 29/01/2014 tarihinden itibaren aracın cinsi gözetilmek kaydı ile birlikte işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile
-Sürekli iş göremezlik talebinin Reddine,
-5.402,39-TL geçici iş göremezlik tazminatının ödeme tarihi olan 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 369,03-TL olduğundan, peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 333,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.402,39-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 89,95-TL harç toplamı ile 1.940,70-TL posta, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.030,65-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.179,19-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 12/06/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır