Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/270 E. 2021/614 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/270 Esas – 2021/614
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2021/614

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KR.YZL.TARİHİ :12/11/2020

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/01/2020 tarihinde yüksek ateş ve halsizlik nedeniyle … Karatekin Hastanesi’ne müracaat eden müvekkiline, Dr. …’ın kontrolünde, sağlık personeli …’nun hatalı bir şekilde sinir harabiyetine sebep olacak şekilde iğne yapması nedeni ile müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavacılığı’nca … numarasıyla başlatılan soruşturmada hatalı bir şekilde yapılan iğne neticesinde, müvekkilinin sakat kaldığını, kaza neticesinde müvekkilinin malul kalacak derecede yaralandığını, müvekkilinin sol femur başı düzeyinde siyatik sinir çerçevesinde belirgin bir ödem olduğu ve farklı hassasiyetlerinin olduğunun tespit edildiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sürekli iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 9.000,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 1.000,00-TL, geçici olarak bakıma muhtaç kalmasından dolayı hasıl olan bakıcı gideri olarak 1.000,00-TL olmak üzere toplamda 11.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, söz konusu uyuşmazlıkla ilgili görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, söz konusu davada yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, pasif husumet ehliyetinin olmadığını, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin ZMMS Genel Şartları Uyarınca, riziko gerçekleştiği tarih vade yönünden poliçe kapsamında olmadığını, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı poliçe teminatı kapsamına girmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİL, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlıkta davacı vekili, davalının Ankara’da Bölge Müdürlüğü bulunduğu iddiasına dayanarak iş bu davanın Ankara’da açıldığını ve mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş, davalı taraf yöntemine uygun şekilde yetki itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Anılan Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 16. maddesindeki düzenleme genel yetki kuralını daha da genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. HMK’ da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki değil bir seçimlik yetkidir. Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda seçimlik hakka sahip olup davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Kararı)
Somut olayda; davacının tedavi gördüğü ve zararın meydana geldiği yani haksız fiilin gerçekleştiği yer …, davalının yerleşim yeri adresi Ataşehir/İstanbul, davacının ikametgahı Merkez/… ve poliçeyi tanzim eden acentenin bulunduğu yer İstanbul’dur. Bu tespitlere ve yukarıda anılan yasal hükümlere göre Ankara Mahkemeleri ihtilaf bakımından yetkili değildir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere, davacı taraf, davalı sigorta şirketinin Ankara’da Bölge Müdürlüğünün bulunduğunu belirterek Ankara mahkemelerinde dava açmış ise de; yasada düzenlenmeyen, görev ve yetkilerinin ne olduğu, hangi bölgede bulunduğu bilinmeyen veya varsa adresi ancak internet üzerinden yapılacak arama ile bulunabilecek Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yerin yasada düzenlenen şube ve acenteye kıyasla yetkili olarak kabul edilmesinin Anayasa’nın 142. maddesinde düzenlenen, mahkemelerin görev ve yetkilerinin ancak kanunla düzenleneceğine ilişkin Anayasa hükmüne açıkça aykırı düşeceği izahtan varestedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2018 tarih 2017/17-1092 E – 2018/463 K. sayılı sigorta şirketlerinin bölge müdürlüklerinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkisi ile ilgili ilamı da gözetildiğinde tüm bu yetki kuralları bertaraf edilerek, davacı tarafın kanunda öngörülen genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birinde dava açmadığı, yetkisiz mahkemede dava açtığı dikkate alındığında seçme hakkının davalı tarafa geçtiği, davalı sigorta şirketi vekili tarafından seçilen İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile HMK nun 114/1-ç ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021