Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/268 E. 2023/456 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2021/268
KARAR NO :2023/456

DAVA :Menfi tespit
DAVA TARİHİ :21/04/2021
KARAR TARİHİ :11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirket aleyhine 30.04.2019 keşide tarihli, … ve … seri numaralı 100.000,00’er TL bedelli çeklere dayanılarak … ve …. Esas sayılı dosyaları üzerinden başlatılan icra takiplerini kabul etmediklerini, çekler üzerindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadıklarını, yapılan takiplerin haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin, … Dairesinin yukarıda esas numaraları belirtilen dosyalarında davalıya borçlu olmadığının tespitine, başlatılan icra takiplerinin iptaline ve davalının takip miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu çeklerin hukuki ilişki çerçevesinde müvekkili şirkete verildiğini, bankaya ibrazları sırasında karşılıksız olduklarının anlaşılması üzerine taraflarınca icra takibi başlatılmasına rağmen davacı şirket yetkilisi tarafından imzaya itiraz edildiğini, bu kapsamda icra hukuk mahkemesine dava açılmasına rağmen … Mahkemesince davanın reddine karar verildiğini, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı iddia edilen çekler nedeni ile herhangi bir işlem yapılmadığını, çeklerin rızaları hilafına elden çıktığına dair bir iddialarının bulunmadığını, müvekkilinin şikâyeti doğrultusunda çeklere ilişkin … Esas sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, çeklere ödeme yasağı dahi konulmadığını, bu nedenle davanın reddine hükmolunarak, kötü niyetli olan davacının takip miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve %10’u oranında para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava; davalı tarafça başlatılan icra takip dosyalarından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden; … 04.05.2021 tarihli yazılarının içeriğine göre davacı şirket yetkilisinin … olduğu, … Esas sayılı dosyasında başlatılan takipteki toplam alacağın 109.212,39 TL, … Esas sayılı dosyasındaki toplam takip alacağının ise 110.782,60 TL olduğu, icra mahkemesine sunulan ve grafoloji uzmanı tarafından düzenlendiği anlaşılan 28.09.2020 tarihli raporda, 31.03.2019 keşide tarihli ve 100.000,00 TL tutarındaki çek altındaki imzanın şirket yetkilisi … tarafından atıldığı yönünde görüş belirtildiği, adli belge incelemeleri uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 07.07.2022 günlü raporda, dava konusu çeklerdeki keşideci imzalarının iki çizgiden ibaret, kişilere atfedilecek karakteristik hususiyetleri içermeyen basit tersimli imzalar olmaları sebebiyle söz konusu imzaların …’un elinden çıkıp çıkmadıkları hususunda teknik incelemeye dayalı olarak herhangi bir kanaatte bulunulmasının mümkün olmadığı yönünde mütalaada bulunulduğu, … Mahkemesinin 15.10.2020 gün ve … sayılı ilamı ile; davalı … şirketi tarafından …. Esas sayılı dosyasına yapılan imza itirazına ilişkin davanın reddine karar verildiği, … Esas sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine hükmolunduğu, … Dairesinin 12.10.2021 tarih ve … sayılı ilamıyla hükmün onandığı, … Mahkemesine sunulan ve adli belge inceleme uzmanı tarafından düzenlenen 07.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda, …’un mukayese imzalarının, tersimi basit, taklidi kolay, grafolojik materyal ve yazı unsuru içermeyen imzalar olması nedeniyle imza atan şahsı karakterize eden grafolojik özellikleri teşhise yetecek oranda yansıtmadığından, çekteki keşideci imzasının ve düzeltme imzalarının aidiyetinin, dolayısıyla …’un eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği yönünde görüş belirtildiği, ATK’nin 01.11.2022 gün ve 7568 sayılı raporunda, inceleme konusu çeklerde atılı keşideci ve düzeltme imzalarının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, dolayısıyla …’un eli ürünü olup olmadıklarının tespit edilemediği şeklinde kanaatte bulunulduğu; … 18.01.2023 tarihli raporunun da aynı yönde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce imzanın kendisine ait olup olmadığının tespiti için isticvap edilen davacı şirket yetkilisi tarafından imzaların kendisine ait olduğu yönünde ikrarda bulunulmamış ise de, davalı şirket yetkilisinin yeğeni olmasına rağmen çeklerin keşide edildiği davalı şirketi ve yetkililerini tanımadığı yönünde beyanda bulunması, çekleri pandemi sırasında kaybettiğini belirtmesine rağmen çeklerin 2019 yılında takibe konu edilmiş olmaları, bu itibarla beyanlarının çelişkili olması, yine kaybolduğunu belirttiği çeklere ilişkin suç duyurusunda bulunmaması ve çek iptali davası açmaması ile her iki çekin farklı bankalara ait olmaları, davalı dışındaki farklı kişilere verilen çeklere ilişkin olarak da birçok dosyada inkâr yoluna gidildiğinin UYAP kayıtlarından anlaşılması hususları birlikte değerlendirildiğinde; çeklerdeki imzaların tespiti yoluna gidilmemiş ise de dava konusu çeklerin davacının yetkilisi tarafından ticari ilişki çerçevesinde davalıya verildiği kanaatine ulaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davacının kötüniyetli olduğu hususu davalı tarafça ispat edilemediğinden davalı yanın kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeli kararda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 269,80 TL maktu harcın, peşin alınan 3.756,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.487,17 TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 33.799,30 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza