Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2021/591 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/231 Esas – 2021/591
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/231 Esas
KARAR NO : 2021/591
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KR.YZL.TARİHİ : 04/11/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin … Yatak markası ile “… AVM … adresindeki mağazasında yatak, baza, yatak başlığı satışı yapmakta olduğunu, aynı zamanda internet üzerinden de satış gerçekleştirdiğini, … üzerinden gelen 14/07/2019 tarihinde 110289373 numaralı … adli kişinin siparişi olan 2 adet özel üretim Sandıklı Zama ve Başlık Set’i … kargo Ankara Emek şubesine özenli bir şekilde paketlenmiş olarak 19/07/2019 tarihinde teslim edildiğini, aynı gün alıcısına … kargo E240602069907 gönderi numarası ile gönderilmek üzere kontrolleri ve gerekli giriş işlemlerinin yaparak teslim alma işlemlerinin yapıldığını, gönderilen baza başlık setlerin müşterisi … tarafından hasarlı olarak geldiğinin görüldüğünü ve iade edildiğini, … kargo Emek Şubesine geri iade gelen ürünlerin taşıma sırasında hasar gördüğü şubede Şube Müdürü … … ile beraber tespit edildiğini ve fotoğraflarının çekildiğini, … için kişiye özel olarak üretilen ürünlerin 19/07/2019 tarihinde kesilen faturanın tutarının 7.499,80-TL olduğu, ayrıca müşteri tarafından hasarlı olarak geldiği görülen iade edilen ürünler için ekstra olarak 614,18-TL kargo ücreti ödendiğini, davalı kargo şirketinden hasarın tazmini için talepte bulunduklarını ancak 2 yıla yaklaşan süreçte cevap verilmediğini, akabinde arabuluculuk bürosuna başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, taşıma sırasında kullanılamayacak duruma gelen ürünlerin fatura tutarı olan 7.499,80-TL ile birlikte iade kargo ücreti olarak ödenen 614,18- TL’nin toplamı olan 8.113,98-TL’nin fatura tarihi olan 19/07/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak aylık yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının müşterisinin 2 adet özel üretim sandıklı baza ve başlık seti sipariş ettiği, 19/07/2019 tarihinde siparişlerin alıcısına gönderilmek üzere özenli bir şekilde paketlenerek müvekkili şirketin Emek şubesine teslim edildiğini, YZ365603 fatura numaralı kargo ile teslim edilen ürünlerin alıcısı tarafından taşıma sırasında hasar gördüğü, şube müdürü tarafından ürünlerin hasarlı olduğunun tespit edildiği, ürünlerin 7.499,80-TL değerinde olduğu kargo ücreti için 614,18-TL olmak üzere toplam 8.119,98-TL alacağın 19/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsil edilmesini talep ettiğini ancak dava dilekçesinde tazminat talep edilen YZ365603 fatura nolu kargonun 19/07/2019 tarihinde taşındığının belirtildiğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu faturanın kargo için 31/07/2019 ve 17/12/2020 tarihli, tazminat talep dilekçelerinin müvekkiline tebliğ edilip edilmediğinin belli olmadığını, hasarın açıkça görünmemesi halinde teslimden itibaren yedi gün içerisinde bildirilmesinin zorunlu olduğunu, kargo örneği ekli teslim tutanağı ile herhangi bir çekince konulmaksızın imza karşılığında 20/07/2019 tarihinde alıcısı tarafından teslim alındığını, TTK ‘da öngörülen 7 günlük sürede bildirim yapılmadığı halde, kargonun hasarlı teslim edildiği iddiasıyla zararının tazmini talebi ile mevcut davanın açıldığını, davacının 19/07/2019 tarihli taşıma nedeniyle 26/02/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, 02/04/2021 tarihinde işbu davanın açıldığını, TTK 885 maddesi gereğince zamanaşımı süresinin dolduğunu reddinin gerektiğini, talep olmadığı sürece taşıyıcının kendiliğinden kargo içeriğinin denetlemesinin mümkün olmadığını, iki tarafça imzalanan belge niteliğinde olmayan kargo içeriğinin müvekkili şirket tarafından denetlendiğini ve kargonun içeriğinde davacının iddia ettiği vasıflarda emtinanın bulunduğunun ispata elverişli olmadığını, kargo içerisinde davacının irsaliye ve faturaya konu ürünlerin bulunduğu iddiasının maddi dayanaktan yoksun olduğunu, beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle bildirim süresi ve zamanaşımına ilişkin savunmaları doğrultusunda, mahkemenin aksi kanaate olması halinde esasa ilişkin savunmaları ve deliller doğrultusunda haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRME VE KABUL: Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacı, taşımadan kaynaklı uğradığı zararın tazminini talep etmiş, davalı öncelikle zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
6102 sayılı TKK’nın 855.maddesinde ” (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(4) Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrasına uygun şekilde istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;
a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse,
b) Yolcu geç ulaşmışsa, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.
(6) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki zamanaşımı hükümleri saklıdır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafından taşınmak üzere davalı kargo şirketine teslim edilen ve dava dışı üçüncü şahsa gönderilen iki adet sandıklı baza ve başlık seti, 20/07/2019 tarihinde dava dışı üçüncü şahsa teslim edilmiştir. Eşyayı teslim ayan üçüncü kişi eşyanın zarar gördüğünü davacıya bildirerek ürünleri iade etmiştir. Davacı 31/07/2019 tarihinde davalı şirkete zararın tazmini için ihbarda bulunmuştur. İşbu ihbar davacının en geç 31/07/2019 tarihinde zarardan haberdar olduğunu ortaya koymaktadır. Yukarıda anılan yasa hükmünde açıkça yazılı olduğu üzere taşıma sırasında eşyanın zarara uğraması halinde zamanaşımı süresi eşyanın gönderilene tesliminden itibaren 1 yıldır. Ancak eşyanın üçüncü kişiye teslimi söz konusu olduğuna göre 1 yıllık sürenin davacının zararı öğrendiği tarihten başlatılması icap eder. Davacı zarardan en geç 31/07/2019 tarihinde haberdar oluğuna göre zamanaşımı süresi 31/07/2020 tarihinde dolmaktadır. Yaşanan Covid 19 pandemisi nedeniyle 13/03/2020 ve 15/06/2020 tarihleri arasında zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek hesaplama yapıldığında ise davacının davasını zamanaşımına uğramaksızın açabileceği son tarihin 17/09/2020 olduğu anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davayı açıklanan tarihten sonra 02/04/2021 tarihinde açmıştır. Taşımaya konu ürünlerin, taşıyıcının kastından veya pervansızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalden dolayı zarara uğramış olması da dosya kapsamına göre söz konusu değildir. Zira davacının bu yönde bir iddiası olmadığı gibi toplanan belgeler ürünlerde meydana gelen zararların genel olarak sürtünmeye bağlı oluşmuş olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum ise zararın pervansız bir taşımadan değil olağan bir taşıma sırasında dikkatsiz davranılmasından kaynaklandığını göstermektedir. Bu nedenle olayda 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanma ihtimali de mümkün olmayıp davalının zamanaşımı itirazına binaen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL harcın 138,57-TL harçtan mahsubu ile bakiye 79,27-TL harcın talep halinde yatırana iadesine,
3-Zorunlu arabululuk gideri olan 1.320,00-TL ‘nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2021