Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/180 Esas
KARAR NO : 2021/448
DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması ve İflas (İİK 174))
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/07/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 29/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması ve İflas (İİK 174)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının kambiyo senedine bağlı olduğundan borçlu şirket hakkında müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla icra takibinde bulunduklarını, borçlu şirkete kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip ödeme emrinin gönderildiğini ve 22/07/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu şirketin takibe karşı “Müvekkil şirketin takip konusu bono ve çeklerle ilgili herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle İİK madde 172 uyarınca borcun tamamına ve ferilerine itiraz ediyoruz.” diyerek itirazda bulunduğunu ve borçlunun itirazı ile takip durduğunu, takip konusu borcun da halen ödenmediğini, borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olup hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, borçlu şirket ile müvekkilinin arasında yapılmış ticari alışveriş neticesinde cari hesaba mahsuben takibe konu senetlerin borçlu şirket tarafından verildiğini, bu senetlerin halen ödenmediğini, ticari defter ve kayıtlar ile senet asıllarının davalının borcunun olduğunun ispatı olduğunu, eğer borçlu bu borcu ödediği iddiasında ise ödeme makbuzlarını ibraz etmek zorunda olduğunu, borçlu şirket ile arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek; davalarının kabulü ile, borçlu şirket tarafından yapılan itirazın ve şikayetin kesin olarak kaldırılmasını, itirazın kesin kaldırılması kararı ile birlikte ilk alacaklılar toplantısına kadar ki dönem için gerekli olan masrafları ve iflas kararının temyizi için gerekli tüm tebliğ masraflarını ödemek üzere karar ve taraflarına süre verilmesine, iflas ilanlarının yaptırılmasına, borçluya borcunu icra takip masrafları ve faizi ile birlikte ödemesi ya da mahkeme veznesine depo etmesi için 7 günlük kesin süre verilmesine ve borç ödenmediği takdirde ise borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu takibe karşı yasal süresi içinde faiz ve asıl alacak hususlarında itiraz edildiğini, davacı tarafından devamla iş bu davanın ikame edildiğini, ancak haksız açılan davanın reddinin gerektiğini, öncelikle davanın süresinde açılmış olup olmadığının tespiti, süresinde açılmamış ise davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi ekinde mahkememize sunulan belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu belgelerin taraflarına tebliğinin ardından beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, iki taraf arasında bir ticari ilişkinin varlığı kabul edilse dahi, müvekkili şirket ile davacı arasında cari işleme dayalı bir ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, bu doğrultuda davacı ve müvekkili arasındaki ticari ilişkinin tekil olaylar/ilişkiler üzerinden değil belli dönemlerde kesilen toplam rakamlar üzerinden yürüyeceğini, yani yapılması gerekenin, dönem sonunda tüm alacak/borç kalemlerinin hesaplanıp mahsup edildikten sonra kalan bakiye miktar üzerinden hareket edilmesi gerektiğini, bununla birlikte bir an için takibe konu alacağın varlığı kabul edilse dahi bu alacağa uygulanması talep edilen faiz yönünden de açıkça hukuka aykırılık bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkilinin takip öncesi temerrüde düşürülmediği gibi talep edilen faiz oranının da uygun olmadığını beyan ederek; HMK gereğince davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerin taraflara tebliğine, davacı tarafından takibe ve alacağa dayanak belgelerin ve tarafların kayıtlarının bilirkişi aracılığıyla incelenmesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, neticeten haksız açılan davanın reddi ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, iflas istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı vekili 27/07/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davalı vekili ise bila tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeğini beyan etmiş olmakla, vekaletnamesinde yetki bulunan davacı vekilinin beyanına istinaden, davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra vuku bulduğundan, Harçlar kanununun 22. maddesi gereğince harcın 39,53-TL olarak kabulü ile bakiye 19,77-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın açık beyanı doğrultsunda davalı yararına vekalet ücretitaktirine yer olmadığına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliği tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/07/2021
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza