Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/160 E. 2021/750 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/160 Esas – 2021/750
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
… TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/160 Esas
KARAR NO : 2021/750

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KR.YZL.TARİHİ :05/01/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinden kaynaklı, karşı tarafın bünyesinde çalışmış olan … lehine sonuçlanan işçilik alacağına konu Adana … Mahkemesi … Esas, … Karar Sayılı kararında hükmedilen tutar Adana … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile müvekkili şirketten tahsil edildiğini, bu kapsamda …’e ödenen 23.693,12TL’nin 01.02.2017 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle karşı taraftan rücuen tahsili için Adana … Müdürlüğünün … Esas numaralı icra icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz sonrası Adana … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yetkili icra dairesinin Ankara İcra Daireleri olduğuna karar verildiğini, karar sonrası Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine itiraz edildiğini beyanla, müvekkili şirketin Adana … Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı ilamı gereği Adana … Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına yaptığı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, taraflar arasında imzalanan “Yemek Hizmeti Alt İşveren Sözleşmesi ” kapsamında davalı tarafından istihdam edilen dava dış işçi …’e davacı tarafından ödenen işçilik alacakları nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava açılmadan önce arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Adana … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, Adana … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları, Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları ve taraflar arasındaki sözleşme örnekleri getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının başlattığı icra takibine karşı davalının süresi içinde hem icra dairesinin yetkisi, hem de alacak ve ferileri bakımından itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu görülmüştür.
…’e ödenen işçilik ücretlerinin miktarı faizin başlangıcı ve türünün hesaplanması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edilmiş, 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından dava dışı işçiye işçilik alacaklarına istinaden toplam 23.693,12TL ödeme yapıldığı, mahkeme tarafından taraflar arasındaki sözleşme ile işçilik alacaklarının tamamından davalı yüklenici firmanın sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde, dava dışı işçilinin alacaklısı olduğu icra dosyalarına yapılan ödeme nedeniyle, davalı … İnşaat Gıda Organizasyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin sorumluluğunun 14.910,08TL olacağı, mahkeme tarafından sorumluluğun yarı yarıya olduğu kanaatine varılması durumuna ilişkin de; davalı … İnşaat Gıda Organizasyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin sorumluluğunun 14910,08 TL/2=7.455,04TL olacağının değerlendirildiğini, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin, huzurdaki davaya dayanak İş Mahkemesi dosyasında davacı Kurum tarafından davalı firmaya davanın ihbar edilmiş olduğu tespit edildiğinden, yapılan ihbarla temerrüt koşullarının oluştuğu kanaatine varılması halinde, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olacağı açıklanmıştır.
4857 İş Kanunu’nun 2/6 maddesi “asıl işveren, alt işverenin işçilere karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 15/09/2020 tarihli ve 2017/2497 E- 2020/2808 sayılı kararında da izah edildiği üzere; Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işveren karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
Somut olayda; davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de taraflar arasındaki sözleşme ile Ankara icra daireleri yetkili kılındığından ve yeni takip Ankara’da başlatıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmelerin tamamında; yüklenicinin çalıştıracağı personele ödeyeceği ücretlerden/tazminatlardan davacının sorumlu tutulmayacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu sözleşme hükümlerine göre, dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı ve her türlü işçilik haklarından işçiyi çalıştıran davalı şirketin davacı ile yaptıkları sözleşme gereği sorumlu olacağı belirlenmiş olduğundan, davalının sorumluğunun kendi dönemi ile sınırlı olarak % 50 esasına göre değil %100 esasına göre değerlendirilmesi gerekmiştir. Dava dışı işçi sadece davalı şirkette değil diğer dava dışı şirketlerde de çalışmış olup davalının dava dışı işçinin kendi bünyesinde çalıştığı dönemle sınırlı olarak sorumlu tutulması icap etmektedir. Öte yandan; davalı son işveren olarak ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağından tek başına sorumludur. Bu tespitlere uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporuna göre davalının 14910,08 TL asıl alacak ve mahkememizce bu miktar üzerinden ödeme tarihinden takip tarihine kadar olan dönem esas alınarak resen hesaplanan 2749,98 TL işlemiş avans faizinden sorumlu tutulması gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulü, alacağın miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerekmiş ve yazılı şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 14.910,08TL asıl alacak ve 2.749,98TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.660,06TL üzerinden iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-İcra inkar tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.206,36TL olduğundan peşin alınan 476,82TL harcın mahsubu ile bakiye 729,54TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 834,90-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 485,10-TL sinin davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 544,62TL harç toplamı ve 750,00TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.296,62TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 820,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2021