Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/158 E. 2021/356 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/158 Esas – 2021/356
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/158 Esas
KARAR NO : 2021/356

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin …’ya ait … plaka sayılı ticari aracın 01/02/200-01/02/2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığını, 06/10/2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın …’ye ait yağmur suyu ızgarasına çarpması sonucu aracın hasarlanmasına sebebiyet veren trafik kazasının gerçekleştiğini, ızgara kapağı sebebiyle meydana gelen kazada …’nin kusurlu olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen kaza sebebiyle araçta 6.170,00-TL hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin 10/12/2020 tarihinde ödendiğini ve rücu hakkı kazanıldığını, işbu rücuen tazminat için yapılan arabuluculuk başvurusu sonucu yapılan görüşmenin olumsuz sonuçlandığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 6.170,00-TL tazminatın ödeme tarihi olan 10/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılması şeklinde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yolların bakım ve onarım sorumluluğunun müvekkil idareye ait olmadığını, yaşanılan kazanın davacı tarafından ispat edilmesinin sorumluluğunun onlarda olduğunu, davada asıl sorumlunun Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın olduğunu, açılan davanın dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, bahsedilen nedenlerle açılan davanın davanın reddini ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Dosya kapsamındaki meydana gelen kaza nedeni ile tarafların kusur durumu, kazaya karışan davacıya sigortalı araçtaki hasar miktarının tutarı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu ilgili banka ödeme dekontları getirtilerek dosya içerisine eklenmiştir.
Dosyanın trafik kazalarından anlayan bir hasar bilirkişisine tevdi edildiğini, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, 10.10.2020 tarihinde meydana gelen kazada toplam hasar miktarının KDV hariç 6.170,00-TL olduğunu, davacı sigorta şirketinin 07/12/2020 tarihinde EFT ile …’ya 3.085,00-TL ve 10/12/2020 tarihinde yine EFT ile Kemal Demirci’ye 3.085,00-TL olmak üzere toplam 6.170,00-TL ödeme yapıldığının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı sigortaya sigortalı … plakalı ticari araca 06/10/2020 tarihinde yerinden oynayan yağmur suyu ızgarasının zarar verdiği, bu durumun kaza tespit tutanağı ile sabit olduğu, sigortalı araç sürücüsüne kaza tespit tutanağına göre herhangi bir kural ihlali verilmediği, bu durum mahkememizce değerlendirildiğinde; bilindiği gibi kaza tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, mevcut kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne herhangi bir kusur verilmediği, yargılama aşamasında da sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğuna yönelik herhangi bir delil sunulmadığı, olayın tamamen yağmur suları sebebi ile yerinden oynayan ızgaranın araca zarar vermesi sureti ile gerçekleştiği, bu suretle mahkememizde de sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ızgaradan sorumlu davalı …’nin %100 kusurlu olduğu yönünde bir kanaatin oluştuğu, bu kabul çerçevesinde hasar miktarının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan rapora göre araçtaki hasarın 6.170,00-TL olduğunun rapor edildiği, söz konusu raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması denetime elverişli olması nedeni ile mahkememizce kabul görmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının 6.170,00-TL yönünden kabulüne, söz konusu bedele 10/12/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile; 6.170,00-TL’nin 10/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 421,48-TL olduğundan peşin alınan 105,37-TL harcının mahsubu ile bakiye 316,11-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.096,27-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 173,17-TL harç toplamı, 58,00-TL tebligat ve posta masrafı, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 881,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

,,,,