Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2021/343 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2021/343

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01.08.2014 tarihli eser sözleşmesi imzalandığını, müteakiben taraflar arasında 26.11.2012 tarihli 1 nolu zeyilname imzalanarak davalının zeyilname içeriğindeki imalatların müvekkili tarafından yapılmasını talep ettiği, müvekkilinin davalı istemi doğrultusunda ayıptan ve eksikten ari bir şekilde edimlerini ifa ettiğini, davacının müvekkilinin sözleşme ve sözleşme kapsamında davalıdan 179.655 USD ve 20.060,00-TL hakediş alacağının olduğunu, davalının sadece 55.000,00-TL avans ödemesi yaptığını ve başkaca bir ödeme yapmadığını, davalının hakedişlere bağlanan alacağı ödemediği gibi müvekkilin yanında çalışan işçiye bakiye işi yaptırmak suretiyle sözleşmeyi eylemli olarak feshettiğini, 1 nolu zeyilname ile müvekkili şirket tarafından yapılması gereken işlerden “santral inşaatı + elektrik ve mekanik işleri ile projeye daha sonradan eklenen kuyruk suyu tesislerini” müvekkili şirketin sigortalı işçisi olan …’a yaptırıldığını, böylelikle sözleşmenin eylemli olarak feshedildiğini, haksız fesihten dolayı davacının kar kaybına uğradığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00-TL kar kaybının avans faizi ile birlikte, sözleşmeden eylemli olarak dönülmesinden önce müvekkili şirket tarafından sözleşme ve 1 nolu zeyilname ahkamında gereği yapılan işlerden doğan fazlaya ait hakları mahfuz 179.655 USD alacaklarının Dolar’a ödenen en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, 25.10.2013 tarihli hakedişten doğan 20.060,00-TL alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesi ile özetle; öncelikle müvekkili şirket adına arabuluculuk tutanağını imzalayan …’in şirket yetkilisi olmadığını, bu nedenle arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olarak tanzim edilmediğini, … Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası sebebiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, alacağın zamanşımına uğradığını, davanın esası yönünden ise davalının edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, bu nedenle projenin dava dışı …’a yaptırıldığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş alacağının ve eser sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak açılan müspet zararın (kar kaybının) tazmini istemine ilişkindir.
Eldeki davada, taraflar arasında 01.08.20111 tarihli “İkiler HES Projesi için Uygulama Projesi Hizmet Sözleşmesi” isimli sözleşmenin ve 26.11.2012 tarihli sözleşmeye ek 1 nolu zeyilnamenin imzalandığı, sözleşmedeki işlerin davacı iddiasına göre bir kısım, davalı savunmasına göre ise tamamının dava dışı …’a davalı tarafından yaptırıldığı, böylelikle işlerin …’a yaptırıldığı andan itibaren sözleşme ve zeyilnamenin eylemli olarak davalı tarafından feshedildiği, davacının dava dışı … aleyhine, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu işlerin … tarafından iş akdinin feshi sonrası yapıldığından bahisle, haksız rekabetten kaynaklanarak açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemli davanın … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile reddedildiği dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın öncelikle akdedilen sözleşmenin hukuki niteliği (eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi), davacının hakediş alacağı olup olmadığı, sözleşmenin eylemli olarak davalı tarafından haksız olarak feshedilip feshedilmediği, yine davacının sözleşme haksız olarak feshedilmiş ise müspet zarar kapsamında kalan kar kaybı alacağının olup olmadığı, var ise miktarı noktasında toplandığı belirlenmiştir.
Öncelikle, mahkememizin 03.06.2021 tarihli celsesinde, … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı ilamına konu maddi vakanın ve davanın taraflarının farklı olması ve … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı ilamına konu maddi vakanın farklı olması karşısında davalı vekilinin davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiş, yine davalı şirketin bizzat arabuluculuk görüşmelerin katılan … tarafından imzalanan evraka muvafakat ettiğine ilişkin davacı vekili tarafından ibraz edilen 13.04.2021 tarihli dilekçe ekindeki tutanak nazara alındığında arabuluculuk görüşmelerinin yetkili temsilci tarafından gerçekleşmediği yönündeki davalı savunmasına mahkememizce itibar olunmamış ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin bizzat davacı vekilinin dava dilekçesinde beyan ettiği gibi eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, nitekim bağımlılık unsuru bulunmadığından sözleşmenin hizmet sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği kanaatine ulaşılarak davalının süresi içerisinde yapmış olduğu zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 126/4 ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK 147/6 maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Alacağın muaccel-istenebilir olduğu tarih de sözleşmenin feshi iradesinin diğer tarafa ulaştığı tarihtir. Başka bir deyişle, nakdi bedel karşılığı yapılan sözleşmelerde tek taraflı fesih irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğuracağından sözleşme ve feshe bağlı alacaklarda fesih beyanının diğer tarafa ulaştığı tarihte alacak muaccel hale gelir.
BK’nın 128, TBK’nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlar.
Somut olayda, taraflar arasında dava dışı işlerin (davacı iddiasına göre bir kısmının, davalı savunmasına göre tamamının) dava dışı …’a yaptırılması ile birlikte davalının sözleşmeyi eylemli olarak feshettiği, fesih beyanının davacıya yazılı olarak bildirilmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davacı tarafından dava dışı … aleyhine haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemli davanın açıldığı, 06/10/2015 tarihinde en geç fesih bildiriminin davacıya ulaştığının, davacının eylemli olarak sözleşmenin fesh edildiğini öğrendiğinin kabulü gerekir. Fesih bildiriminin davacıya ulaştığı/davacının öğrendiği tarih olan 06/10/2015 tarihinden itibaren dava tarihi olan 09/02/2021 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, eldeki davada zamanaşımını kesen ve durduran herhangi bir sebep bulunmadığı, nitekim … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan kısmi davada zamanaşımının dava konusu alacak yönünden kesildiği, kısmi davanın fazlaya ilişkin hak yönünden zamanaşımının kesici etkisinin bulunmadığı, dava dilekçesinin davalıya 02/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, cevap vermek süresinin mahkememizin 08/03/2021 tarihli ara kararı ile 2 haftalık süreye ek olarak 3 hafta süre ile uzatıldığı, böylelikle davalının süresi içerisinde (31/03/2021) zamanaşımı definde bulunduğu kabul edilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması zorunlu 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 22.608,87-TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.549,57-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
– 6325 sayılı yasanın 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 79.136,43-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/06/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza