Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/113 E. 2021/517 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/113 Esas
KARAR NO : 2021/517

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; icra dosyalarında takibe konu Ankara İş Mahkemelerince verilen ve ödenmeyen işçilik alacaklarının davalı şirketten tahsiline dair ilamların icraya konularak davalı şirkete icra emirlerinin gönderildiğini, icra emrinin tebliğ edilmesine rağmen davacıların bu alacaklarının hala ödenmediğini, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 178/4 maddesi gereğince davalı şirketin iflasına karar verilmesini istediklerini, aynı taleple mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile işbu davanın davacısı müvekkilleri için açmış oldukları davada; davacı … yönünden işbu dosya üzerinden, diğer müvekkiller yönünden ise yine mahkememizin … Esas arası seri dosyaları üzerinden görülen ve ve nihayetinde her bir dosya için 15/06/2017 tarihli kararlar ile “Yukarıdaki deliller ile tüm dosya kapsamından; uyuşmazlığın, ilama bağlı işçi alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iflas davası olduğu, ancak 15/06/2017 tarihli borç yapılandırma protokolü sonucu anlaşma sağlanmış olup dava konusuz kaldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği sonucuna varılmıştır.” denilerek “Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” kararının verildiğini, ancak davalı tarafından mahkememiz kararına konu 15/06/2017 tarihli protokolün (ve 2.7.2018 tarihli işbu protokole ek protokolün) gereğini yerine getirmediğinden işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile iflas istemli açtıkları davada ise “Ankara … ATM’nin …, …, …, … ve … esas sayılı dosyalarında aynı davacılar tarafından aynı davalı aleyhine ve aynı sebebe dayalı olarak aynı konuda açılmış bir dava olduğundan HMK 114/1-ı maddesindeki aynı davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdestlik) dava şartının gerçekleşmediği kanaatine varılmakla davacının iflas davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine” karar verildiğini ve bu karara karşı yaptıkları istinaf başvurusunun Ankara BAM 23.Hukuk Dairesi tarafından 09/09/2020 tarihinde reddolunup kararın kesinleştiğini, … Ticaret Mahkemesi’nin …, …, …, … ve … esas sayılı dosyalarının kesinleştiğini, davalı aleyhine ve aynı sebebe dayalı olarak aynı konuda açtıkları herhangi bir davalarının bulunmadığını, müvekkillerinin yaşamlarını emekleri ile yürüten işçiler olduğunu, dava dayanağı takiplere konu alacaklarının da işverenlerince ödememesinin onları zaten ekonomik yıkıntı içine soktuğunu, icra takiplerinin yürütülmesininde bu ekonomik yıkıntıları nedeniyle olmadığını, davacılar adına bu davanın açılması için gereken ilk masrafların, İİK. 166. maddesi uyarınca yapılması gereken ilanların ve “iflas avansı” yönünden “adli yardım” isteğinde bulunduklarını ve davacıların 6100 sayılı yasanın 334 ve devamı maddeleri uyarınca adli yardımdan yararlandırılmasını istediklerini beyan ederek; öncelikle davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK. 159. maddesi uyarınca iflas muhafaza tedbiri konulmasına, ilamlı alacakları ödenmediğinden davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkili şirketine karşı yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, öncelikle müvekkili şirket aleyhine daha önceden açılan iflas davalarının reddine karar verildiğini ve bu kararların kesinleştiğin, … Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … esas, … esas, … esas ve … esas sayılı davalarda, davanın konusuz kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyada ise dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, tarafların sulh olduklarını, bu nedenle artık davacının ilama bağlanan alacağın ödenmesine değil sulh protokolüne bağlanan alacağın ödenmesini isteyeceği, davacılara verilen kesin süreye rağmen iflas avansını yatırmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sulh protokolüne istinaden 5 adet davacıya toplamda 141.641,80-TL ve 102.813,81 USD olmak üzere yaklaşık 1.000.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, bu nedenle davacıların adli yardım talebinin reddinin gerektiğini, yine her bir davacı yönünden davaların tefrik edilmesinin gerekeceğini, sulh protokolünce yapılan ödemelerin icra dosyasına bildirilmediğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, iflas istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı İİK. 177/4. maddesidir.
Eldeki davada, davalı şirketin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı olarak Ankara ili, Çankaya ilçesinde faaliyet gösterdiği, davacı …’in … Müdürlüğü’nün … esas, davacı …’in … Müdürlüğü’nün … esas, davacı …’in … Müdürlüğü’nün … esas, davacı …’in … Müdürlüğü’nün … esas, davacı …’ın … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyaları ile davalı şirket aleyhine ilamlı icra takibinde bulunduğu, davacılar tarafından davalı şirket aleyhine açılan iflas istemli davada … Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … esas, … esas, … esas ve … esas sayılı her bir davada, her bir davacının ayrı ayrı davalı şirket ile akdedilen 15.06.2017 tarihli “borç yapılandırma protokolü” ne istinaden davada konusuz kaldığından karar verilmesine hükmedilmesini talep etmeleri üzerine … Ticaret Mahkemesi’nce her bir davacı yönünden davanın konusuz kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmettiği ve anılı ilamın kesinleştiği, yine … Ticaret Mahkemesi’nin … esas-… karar sayılı ilamı ile her bir davacı yönünden ayrı ayrı dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve ilamın kesinleştiği dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizin 23.09.2021 tarihli celsesinde, her bir davacı yönünden … Ticaret Mahkemesi’nce tesis edilen hükümde protokole istinaden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi ve taraflar arasında akdedilen borç yapılandırma protokolünün 4.maddesinde açıkça davalının peşpeşe 2 taksit ödemediği takdirde temerrüde düştüğü kabul edilerek yeniden icra takibine kaldığı yerden devam edilebileceğinin ve doğrudan doğruya iflas davası açılabileceğinin hüküm altına alınması karşısında davalı vekilinin kesin hüküm itirazını esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiştir.
Ayrıca davacıların adli yardım talebi mahkememizin 16.02.2021 tarihli ara kararı ile değerlendirilmiş, davacılar …, …, … ve …’in adli yardım talebinin HMK. 334 vd. maddeleri gereğince reddine, davacı …’ın ise sadece iflas avansına yönelik adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş, … Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş-karar sayılı ilamı ile davacıların adli yardım talebinin reddine ilişkin karar reddedilmiş, müteakiben ilk ret kararından sonra sunulan belgelere dayalı olarak yeniden yapılan adli yardım istemi mahkememizin 16.03.2021 tarihli ara kararı ile yeniden ret yönünde hüküm tesis edilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, işbu iflas istemli davada davacılar arasında ihtiyarı dava arkadaşlığı mevcut olup, her bir davacını ayrı ayrı iflas avansı ve iflas ilanına ilişkin gider avansını yatırması zorunludur. Nitekim, davacılardan birisi tarafından iflas avansı yatırıldığında, diğer davacılar tarafından iflas avansı yatırılmadığı takdirde iflas avansını yatıran davacının hükümden önce davadan feragat etmesi veyahut hüküm kesinleşmeden önce iflas avansını yatıran davacının alacağının ödenmesi karşısında mahkememizde iflas avansından yoksunluk hali doğacaktır.
Yukarıda açıklanan gerekçeye binaen, mahkememizin 16.02.2021 tarihli tensip zaptı ile davacılar …, …, … ve …’e iflas avansını yatırması, tüm davacılara ise iflas ilanına esas olmak üzere 2.000,00-TL gider avansını yatırması için kesin süre verilmiş, kesin sürenin hüküm ve sonuçları ihtar edilmiş, İİK. 181.maddesi yollamasıyla, İİK’nun 160. maddesindeki “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. Mahkeme, masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.” şeklindeki amir düzenlemeye rağmen davacılar …, …, … ve … iflas avansı ve iflas ilanına ilişkin gider avansını, davacı … ise iflas ilanına ilişkin gider avansını mahkeme veznesine depo etmemiş, bu suretle iflas kararı verilebilmesi için gerekli olan şekli şartın her bir davacı tarafından yerine getirilmediği saptanmakla, davanın ayrı ayrı usulden reddine, her bir davacı arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan her bir davacının ayrı ayrı yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.

HÜKÜM :
1-Her bir davacı yönünden açılan davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30-TL maktu harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-(a) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
(b) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
(c) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
(d) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
(e) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza