Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2021/212 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/730 Esas
KARAR NO : 2021/212

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan 31/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; şirketin kuruluş esnasında EPDK şartlarını taşıyabilmesi için ana sözleşmesinin doğru bir şekilde hazırlanması gerekmekte olduğunu, ana sözleşmede olabilecek eksiklikler ve yanlışlıkların şirket kuruluşundan sonra EPDK’ya yapılacak lisans başvurusu sırasında reddedilmesi nedeni olacağını, EPDK bazı özel maddelerin ana sözleşmede olmasını ve asgari sermaye tutarını belirtmek gerektiğini, şirket ortaklarının EPDK açısından sorunlu kişilerden oluşmaması gerektiğini, müvekkilinin TC.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 23/11/2017 tarihi ve Dağ/7455 -1/39319 lisans nolu 23.11.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 15 (onbeş) yıl süreyle, dağıtım faaliyet yapmak üzere 5015 sayılı Petrol piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca EPDK ‘nın 23/11/2017 tarihli ve 7455-1 sayılı kararı ile Dağıtıcı lisansı aldığını, şirket kar ortağı ve sermayelerin birleşmesi için 13/05/2019 tarihli dilekçe ile EPDK petrol piyasası daire başkanlığına … Akaryakıt Enerji Dağıtım Aş ile … Enerji Anonim Şirketi ile tüm aktif ve pasifleri ile birlikte birleşmek istediğini içerir dilekçenin davalı kuruma ibraz edildiğini, davalı kurum tarafından talebin red edildiğini, Ticaret sicil gazetesinde birleşme nedeniyle fesih ve tasfiyeler yazılarında birleşme nedeniyle Terkin (Devrolunan ) devralan Mersi no:…. ünvanı … Enerji Anonim Şirketi ile birleştirildiğinin ilan edildiğini, Davlı kurumu hukuka uygun olmayan 04/07/2019 tarihli ve 8696-3 sayılı Kurul kararı ile … Akaryakıt Enerji Dağıtımı A.ş’nin şirket sahibi olduğu, ve şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle Petrol piyasası Lisans yönetmeliğinin 17. Maddesinin (b) bendi uyarınca sona erdirilmesine karar verdiğini, müvekkilinin 96 bayisi bünyesinde iken lisansının iptal etmesi nedeniyle uğradığı zararları baz alındığında, toplam zarar konusunun 307.824.000,00-TL olduğunu müvekkilinin büyük ölçüde mağdur duruma düştüğünü, müvekkilince Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması istemli dava açıldığını, ve dava konusu 04/07/2019 tarihle ve 8696-3 sayılı kurul kararının yürütmenin durdurulasına, ardından anılan işlemin iptaline, karar verilmesini talep ve dava edildiğini beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı olarak EPDK ‘nun 04/07/2019 tarihli ve 8696-3 sayılı kararı ile DAĞ/7455-1/39319 numaralı dağıtıcı lisansının davalı kuruma sona erdirilmesi neticesinde müvekkilinin uğradığı maddi zararın mahkemece yapılacak işlemler ve bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiğinde artırmak üzere şimdilik 1.000,0-TL maddi tazminatın lisan sona erdirilmesi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan 28/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan dava ile “04/07/2020 tarihli ve 8696-3 sayılı kurul kararı ile DAĞ /7455-1/39319 no’lu dağıtıcı lisansının sona erdirilmesi sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini amacıyla 1.000,00-TL maddi tazminat lisansının sona erdirilmesi tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte talep edildiğini ancak, davacının iddia ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve davanın reddini gerektiğini, Anayasanın 125 nci maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun kurala bağlandığını, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları” başlıklı 2. Maddesinin birinci fıkrasının (b)bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türleri arasında sayıldığını, mevcut davanın Anayasa gereği, idari yargı yerlerinde görülmesi gerektiğini, davanın öncelikle görev yönünden reddini talep ettiklerini, davacı şirkete idari para cezası verilmesi işleminden kaynaklanan söz konusu zararın 60 günlük yasal süre içerisinde dava konusu edilmediği anlaşılmakla, davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddini gerektiğini, hizmet kusuruna dayanarak idarenin işleyişinden doğan zararların karşılanabilmesi için idarenin kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Sözleşmeden Kaynaklanan Tazminat davasıdır,
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı kurumun 04/07/2019 tarih ve 8696-3 sayılı kararı ile davacı şirketin dağıtıcı lisansının iptal edilmesi nedeniyle uğradığı zararın istenip istenemeyeceği, istenilebilecekse miktarı noktasında toplanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde; “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idarî eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların idari yargı yerinde görüleceği” belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı şirketin dağıtıcı lisansının davalı kurum tarafından 04/07/2019 tarih ve 8696-3 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın istenilmesine ilişkin söz konusu davada, EPDK’nin Ankara …İdare Mahkemesinin 31/12/2019 tarih ve … Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği, söz konusu iptal kararının talep konusu olan EPDK’nın davacının 04/07/2019 tarih ve 8696-3 sayılı kararı ile DAĞ/7455-1/39319 numaralı dağıtıcı lisansının iptal etmesi nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklı tazmin talebinin idari yargının iptal kararının devamı niteliğinde tam yargı davasına konu olabileceği, idarenin görevine giren işlem ve eylemleri nedeniyle açılan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun belirtilen 2. maddesine göre idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerektiği açık olup ilk derece mahkemesince davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın HMK 114/1-b ve 115.maddeleri gereğince yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirse de karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/3.maddesi uyarınca lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır