Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/73 E. 2021/619 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/73 Esas – 2021/619
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/73 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GR.KR.YZM.TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, takip dayanağının 19.11.2019 tarihli fatura olduğunu, davalının faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmediğini, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından gönderilen faturanın müvekkili şirket tarafından iade edildiğini, davacının sunmuş olduğu belgeler arasında sözleşmeye rastlanılmadığını, icra dosyasına sözleşme sunulmadığından sözleşmeye itiraz etme imkanlarının olmadığını, sözleşmedeki imzayı kabul etmediklerini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

Eldeki davada, … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinden; davacının, 19.11.2019 tarihli, 934.452,62-TL bedelli faturaya istinaden 934.452,62-TL asıl alacak, 10.000,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 944.452,62-TL üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin davalıya 27.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde (28.01.2020) tarihinde takibe borcun esası yönünden itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı-alacaklıya tebliğ edilmediği bu suretle davacının süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı dosya kapsamı ile sabit olup, somut olayda taraflar arasındaki ihtilafın davaya ve takibe konu faturadaki malın davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği, anılı faturadan kaynaklı var ise davacı alacağının takip tarihi itibariyle miktarı noktasında toplandığı belirlenmiştir.
Mahkememizce davaya ve takibe konu faturanın taraf ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacı vekili mahkememizin 08.10.2020 tarihli celsesinde kendisine verilen kesin süreye rağmen davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi için depo etmesine karar verilen delil avansını yatırmadığından davalı şirket ticari defterleri mahkememizce incelenememiştir. Ancak, davacı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesi tanzim edilen 09.03.2021 tarihli bilirkişi raporunun tetkikinden, davaya konu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının faturayı BS formu ile vergi dairesine ibraz ettiği, davacının davalı şirketten 19.12.2019 tarihinde 11.102,03-TL ödeme aldığı saptanmıştır. Davacı vekili tarafından ibraz edilen 29.03.2021 tarihli dilekçe ekindeki makbuzdan davalı tarafından ödenen 11.102,03-TL’nin dava konusu faturaya değil, 28.08.2019 tarihli faturaya istinaden yapıldığı anlaşılmakla, anılı faturaya istinaden davalı tarafından davacıya ödeme yapılmadığı belirlenmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; davacı satıcının faturada yazılı malı alıcıya (davalıya) teslim ettiğini ve bu tesliminde borç doğurucu bir hukuksal ilişki sonucu olduğunu ayrıca ispat etmesi gerekir. Somut olayda davacı temel ilişkinin varlığını ispat için ticari defterlerin yanında, faturalara da dayanmıştır. Faturada belirtilen malların teslim edildiğine dair davacı vekili tarafından ibraz edilen 10.03.2020 tarihli dilekçe ekindeki tesellüm belgeleri altındaki imzanın davalıya veya akti ilişkide bulunduğu kişilere ait olup olmadığının tespiti için davalının isticvabına karar verilmiş, davalının isticvap edilmesi için İstanbul Nöbetçi Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, davalı şirket yetkilisi talimat mahkemesine 07.04.2021 tarihli celsesindeki beyanında, teslim alan kısmında isim ve imza bulunan tesellüm fişlerine konu malların davalı şirket tarafından teslim alındığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı şirket yetkili temsilcisinin davaya konu faturadaki malın davalı tarafından teslim alındığını ikrar etmesi karşısında imzası inkar edilen sözleşmede dahi birim fiyat bulunmadığından, takibe dayanak fatura davalı tarafından davacıya iade edildiğinden ve davacı tarafından süresi içerisinde iade edilmediği ispat edilemediğinden, mahkememizce faturadaki malların değerinin mahalli rayiçlere göre tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, makine mühendisi bilirkişi mahkememize ibraz etmiş olduğu 18/10/2021 tarihli ikinci ek raporunda, faturadaki malların değerinin 878.757,49-TL olduğunu beyan etmiştir. İbraz edilen rapor mahkememizce hukuka uygun ve hüküm kurmak için yeterli görülmüştür.
Böylelikle, öncelikle her ne kadar davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu 15/06/2020 tarihli dilekçesi ile dava konusu fatura ile ilgili olmayan iade edilmeyen demirbaşlar ile ilgili fatura alacaklarının da davaya dahil edilmesini talep etmiş ise de, itirazın iptali davasında takip konusu olmayan faturaların davaya dahil edilemeyeceği, zira itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle davacı vekilinin anılı isteminin kabulünün mümkün olmadığı, yine her ne kadar davalı, 22.11.2018 tarihli sözleşme altındaki imzayı inkar etmiş ise de, davalı şirket yetkili temsilcisi tarafından davaya ve takibe konu faturadaki malın davalı şirket tarafından teslim alındığını ikrar etmesi ve aralarında birden fazla sözleşme bulunan taraflar arasında davacının davaya konu faturadaki malı 22/11/2018 tarihli sözleşmeye istinaden (ayrıca hangi sözleşmeye istinaden) davalıya teslim ettiğini ispat edememesi karşısında, sözleşmedeki imza inkarının hükmün esasına etkili olmadığı, nitekim sözleşme içeriğinde malın birim fiyatının da yazılı olmadığından mahkememizce sözleşme maddelerine göre hüküm tesis edilmediği, faturadaki malları teslim aldığını kabul eden davalının fatura tarihi itibariyle faturaya konu malların piyasa rayiç değeri olan 878.757,49-TL üzerinden davacıya karşı sorumlu olduğu, davacının takip öncesi davalıyı temerrüte düşürdüğünü iddia ve ispat edemediğinden davalının takip öncesi faiz isteminde bulunamayacağı, her iki tarafın tacir, ihtilafın ticari iş mahiyetinde olması sebebiyle davacının avans faizi isteminde bulunabileceği ve taraflar arasında fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğinin ihtilafsız olduğu nazara alınarak, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 878.757,49-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullar ile devamına, davalının likit olan alacağı haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla, İİK. 67. maddesi gereğince hükmolunan alacağın %20’si olan 175.751,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 878.757,49-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
İİK. 67. maddesi gereğince 175.751,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine;
Davanın reddedilen kısmın yönünden davacının icra takibine kötü niyetli giriştiği sabit olmadığından, davacının tazminata mahkum edilmesi yönündeki davalı isteminin İİK. 67. maddesi gereğince reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 60.027,92-TL olduğundan, peşin alınan 11.235,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 48.792,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– 6325 sayılı yasanın 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 60.987,87-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 9.340,37-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.961,95-TL (dava açılış masrafı ve tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.825,48-TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 11.235,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının ve davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021