Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/714 E. 2021/184 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/714 Esas
KARAR NO : 2021/184

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilince mahkememize sunulan 27/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Kanun’un 30 maddesi 5. Fıkrası gereğince, “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı, karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” düzenlenmesine yer verildiğini, ancak 25/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi ile “on katı tutarında” ibaresinin “dört katı tutarında” olarak değiştirildiğini, sonuç olarak; 10 katı tutarındaki ceza eklenerek belirlenmişse de, bahse onu yasa gereği asıl alacak içinde yer alan geçiş ücretine ek ceza 4 katına indirildiğini, dolayısıyla uyuşmazlık konusu alacak miktarında yasa gereği azalmanın meydana geldiğini, davalıya ait …. plakalı araçların 29/11/2019-14/06/2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, müvekkilince … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile geçiş ücretinin takip açıldığı tarihte yürürlükte olan düzenleme gereği 10 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, borcun tamamına yönelik itirazın asılsız olduğunu, faize, faiz oranına, borcun tüm ferilerine yönelik itirazlarının da mesnetsiz olduğunu beyan ederek, davalı/borçlunun … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafça işbu İtirazın İptali davasına ilişkin usulüne uygun tebligat çıkarılmış, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştir.
Dava, İtirazın İptali davasıdır.
Mahkememizce … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası aslı dosyamız arasına alınmıştır, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı/borçlu … Alçı İzolasyon… Ltd. Şti aleyhine 47.905,65-TL asıl alacak (Geçiş Ücreti-Para Cezası), 3.138,44-TL f1aiz (Ticari-Yıllık), 564,92-TL KDV olmak üzere toplam 51.609,01-TL üzerinden 14/11/2017 tarihinde ihlalli geçiş listesi dayanak gösterilerek, ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı vekilince 26/12/2017 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş, itiraz dilekçesinde takipte Ankara İcra Dairelerinin yetkili olmadığını yetkili İcra Dairesi’nin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu belirterek, yetkiye, borcun tamamına, faize, faiz oranına ve borcun ferilerine itiraz etmiş ve takibin durmasına sebep olmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2019/2329 Esas, 2021/180 Karar, 03/02/2021 tarihli kararında “….. İtirazın iptaline konu … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Samsun İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira , 6001 sayılı Kanunu’nun 30/5 maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı, gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra Dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürüce geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Samsun olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Samsun yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de Samsun icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. Şu halde, mahkemece, Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ortada geçerli bir takip varmışçasına davanın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…….” hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı hakkında Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyol’unda ihlalli geçiş yaptığından bahis ile … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile 47.905,65-TL asıl alacak (Geçiş Ücreti-Para Cezası), 3.138,44-TL f1aiz (Ticari-Yıllık), 564,92-TL KDV olmak üzere toplam 51.609,01-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafından icra takibine yetki itirazında bulunarak yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Dairesi olduğu belirtilerek itiraz edildiği, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, bu nedenle yetki itirazının incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceği, yukarıda aktarılan BAM kararında da belirtildiği üzere yapılan icra takibinin geçiş ücreti 4 katı tutarında para cezasının toplamı üzerinden yapıldığı, para cezasından kaynaklanan borcun TBK’nın 89 maddesinde düzenlenen para borçlarından olmadığı bu nedenle davacının (alacaklının) ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki mahkemelerin yetkili kabul edilemeyeceği, bu kapsamda davalı şirket merkezinin Üsküdar/İstanbul’da bulunduğu anlaşılmakla söz konusu merkezin İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetki sınırları içerisinde olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 6.maddesi gereği mevcut davada davalının bulunduğu yer icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya uygun olduğundan ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmakla, söz konusu yetki kuralı çerçevesinde davacının açmış olduğu davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile HMK nun 114/1-ç ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır