Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/712 E. 2021/201 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/712 Esas
KARAR NO : 2021/201

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
KR.YZL.TARİHİ : 26/03/2021

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kurum İstanbul İşletme Müdürlüğünde “personel Çalıştırılmasına Dayalı İdari Ve Hizmet Binaları İle Çevre Genel Temizlik Ve Düzenlemesi, Ziraat, Cay Ocağı, Bakım Taşıma, Yabancı Otla Mücadele Ve Misafirhane Hizmet Alım İşi” kapsamında yüklenici firmalar adına 04/01/2012 tarihiden itibaren çalışan …, 31/12/2018 tarihinde emeklilik nedeniyle işinden ayrıldığını, 6552 sayılı Torba Kanunun 8.maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunun 112.maddesi’ne eklenen a fıkrası uyarınca … çalıştığı sürelere ait kıdem tazminatının ödenmesi talebi ile davacı kuruluş …-İstanbul İşletme Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğunu, bu kanun hükümleri çerçevesinde … için hesaplanan 23.731,39-TL kıdem tazminatından 180,05-TL tutarında damga vergisi kesildikten sonra kalan 23.541,34-TL tutarın 22/02/2019 tarihinde banka hesabına yatırıldığını, … -İstanbul İşletme Müdürlüğü tarafından …’e ödenen kıdem tazminatı bedeline ilişkin, çalıştığı firmalardaki hizmet süreleri dikkate alınarak bu firmalara rücu edilmesini teminen tahsiline ilişkin toplam 19.791,38-TL tutarın firmalardan tahsil edilemediğini beyanla, ödeme tarihi olan 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde “(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekesine eklenmenin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda; davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ekinde dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk tutanağının fotokopisinin sunulduğu, 05/01/2021 tarihli tensip tutanağının 5 nolu ara kararı uyarınca “dava dilekçesi ekine “Arabuluculuk Son Tutanağı”nın aslının eklenmemesi nedeniyle 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile değiştirilen 6325 sayılı Kanunun 4.bölümünden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 18/a-2.maddesi gereğince davacı vekiline “Arabuluculuk Son Tutanağı’nın aslının, tensip zaptının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarına ” karar verildiği, tensip zaptının davacı vekiline 10/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 06/01/2021 tarihinde UYAP üzerinden arabuluculuk son tutanağının yine suretinin sunulduğu anlaşılmakla, yukarıda aktarılan kanun hükümleri gereğince söz konusu dava şartının gerçekleşmediği kanaati hasıl olduğundan 6325 sayılı yasanın 18/a maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 337,99-TL harçtan mahsubu ile bakiye 278,69‬-TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL olduğundan söz konusu ücretin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır