Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/649 E. 2021/418 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/605 Esas – 2021/408

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/605 Esas
KARAR NO : 2021/408

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 26/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 18/09/2018 tarihinde Ankara İli …. müvekkiline ait … plakalı araca, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 2432 caddeyi takiben Etimesgut istikametine seyir halindeyken fren tedbirinde geçikerek çarptığını ve müvekkilin sevki ve idaresindeki … plakalı aracın 4 metre savrulduğunu, orta refüj üzerinde trafik yön levhasına çarparak anca durabildiğini, müvekkile ait 2013 model … marka aracın hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesi ile … Sigorta Aş’nin teminat altındığı olduğunu ve zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu davayı açmadan önce … Sigorta Aş’ye 18/11/2018 tarihinde dilekçe ile yazılı olarak başvuru yapıldığını,davalı sigorta şirketince belirtilen eksiklikleri sunmuş olunmasına rağmen herhangi bir cevap verilmediğini, davaya konu uyuşmazlık için Sigorta Tahkim Komisyonuna 18/12/2018 tarih ve 2018 E.103251 numarasıyla başvurulduğunu, başvurunun reddedildiğini, sunulan ekspertiz raporuna istinaden müvekkilin aracında 89.802,91-TL hasar meydana geldiğini söz konusu hasar sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin sigorta şirketi tarafından karşılanmadığını beyanla, HMK 107 madde uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde davanın kabulü ile talep artırım dilekçesi hakkı saklı kalmak kaydıyla, 18/09/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde müvekkilinin maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybı sebebiyle 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kesinleşen mahkeme ilamına rağmen aynı taleple taraflarına yeniden husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davanın usulden red edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı aracının pert işlemi gördüğünün bilindiğini ve pert olan bir araçta değer kaybı oluşmayacağı bu nedenle esasa girilmesi halinde davanın esastan red edilmesi gerektiğini, güncel istinaf mahkeme kararlarının da bu durumu desteklediğini, davacının kasko sigortacısı olan … sigorta aş’ye davanın ihbarını talep ettiklerini, kabul edilmez ise hasar dosyasının celbini talep ettiklerini, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranlarının belirlenmesi sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen hasarın tespitinin gerektiğini, aracın pert olarak değerlendirilmesi halinde ayrıca değer kaybı oluşmayacağı hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle ile birlikte gerçek zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, gerçek zararı ispat yükümlülüğünün zarara uğradığını iddia eden kişiye ait olduğunu, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle müvekkili şirketin ancak dava tarihinden başlayarak yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ederek, davacının aracının pert olması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen Tazminat istemine ilişkin olup davacı tarafından araçta meydana gelen değer kaybının tahsili talebine yöneliktir,
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının kendisine ait araç ile davalı sigorta şirketince sigortalı … plakalı aracın 18/09/2018 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde davacının aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği, tarafların kusur durumu ve sorumlulukları ile istenebilecek değer kaybı miktarı hususunda toplandığı görülmüştür.
Araçlara ait, trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, tramer kayıtları istenilmiş, mahkememiz dosyasına kazandırılmıştır.
Mahkememizden verilen 16/12/2019 tarih, … Karar sayılı karar davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin …tarihli kararı ile “Somut olayda, davacı yönetimindeki araçla, davalıya trafik sigortalı dava dışı … yönetimindeki aracın karıştığı trafik kazası sonucu, davacıya ait araçta değer kaybı oluştuğundan ve davalının sigortalısının olayda tamamen kusurlu olduğundan bahisle, davacı vekilince fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 100,00 TL değer kaybı tazminatının davalıdan tazmini için Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat edilmiş, tahkim komisyonu tarafından her hangi bir inceleme yapılmadan, mevcut bilgi ve belgelerin yeterli olduğu belirtilerek dosyada bulunan KTT’da davacı yönetimindeki aracın … plakalı araç olduğu, bu aracın … Metal Tic. Ltd. Şt. Adına trafikte kayıtlı olduğu, … plakalı araç sürücüsünün asli, karşı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun belirtildiği, değer kaybı talebinin davacı …’e ait … plakalı araç için yapıldığı, anılan araçla ilgili ruhsat, resim, kasko ekspertiz raporunun yer aldığı, davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasar ve buna bağlı değer kaybı nedeniyle davalı sigorta şirketine sorumluluk yüklenebilmesi ve tazminat talep edilebilmesi için, davalı sigortacıya ZMSS poliçesi ile teminat verilmiş olan motorlu aracın kusurlu olarak davacıya ait araçta hasara neden olduğunun ispatlanması gerektiği, buna karşın dosyada mevcut KTT’da 18.09.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacının sevk ve idaresindeki aracın,kendine ait olan … plakalı araç değil, … Metal Tic. Ltd. Şt. ne ait … plakalı araç olduğunun belirtildiği, bu nedenle davacıya ait plakası belirtilen araçta oluşan hasar ve buna bağlı olarak oluşan değer kaybından, davalıya sigortalı aracın sorumlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12 fıkrası uyarınca miktar yönünden kesin olarak talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili bu kez belirsiz alacak davası açtığını belirtip, talep artırım hakkını saklı tutarak, tahkim komisyonunca başvurularının reddine karar verildiğini, KTT’na davacıya ait aracın plakasının 9464 yerine sehven trafik görevlilerince 9467 olarak yazıldığını, bu hususun dosya kapsamından, ekspertiz raporundan, aracın fotoğraflarından anlaşıldığını, mahkemece inceleme yapıldığında gerçeğin ortaya çıkacağını, davacıya ait aracın söz konusu trafik kazası sonucu davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın çarpması sonucu hasarlandığını ve değer kaybına uğradığını belirterek şimdilik 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının tahsili istemi ile iş bu davayı açmıştır. Mahkemece davacıya ait aracın davaya konu kazaya karışıp karışmadığı ve araçta davaya konu kaza dolayısı ile değer kaybı olup olmadığı hususunda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın, tahkim komisyonunca, KTT’da yazılı plakaya göre dava dışı şirkete ait aracın kazada hasarlandığı bu nedenle davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybından, davalı sigortacıya sigortalı aracın sorumlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile miktar itibari ile kesin olmak üzere talebin reddine karar verildiği, uyuşmazlığa ilişkin kesinleşmiş bir karar bulunduğu, HMK’nın 114/1-i bendinde kesin hükmün düzenlendiği, aynı kanunun 115/2 maddesi gereğince bu hususun dava şartı olduğu anlaşıldığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça kısmi dava açılarak, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulup, Sigorta Tahkim Komisyonundan ve belirsiz alacak davası açılıp, talep artırım hakkı saklı tutularak mahkemeden tazminat talebinde bulunulmuştur. Talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmemiş, bilakis her seferinde fazlaya ilişkin haklar yada talep artırım hakkı saklı tutularak tazminat istenmiştir. Kesin hükümden söz etmek için her iki davanın taraflarının, dava sebebinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davanın talep sonucunun aynı olması gerektiği gibi, davada ileri sürülen taleplerden sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm oluşturduğunun göz önünde bulundurulması gerekir. Davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması nedeniyle henüz dava konusu edilmeyen kısım yönünden kesin hüküm oluşmayacağı muhakkaktır. Zararın kesin ve usulüne uygun şekilde belirlenmesinden sonra zaman aşımı süresi içinde bakiye kısım için zarar gören tarafından, her zaman kısmi yada ek dava açma hakkı bulunmaktadır. Görüldüğü üzere sigorta tahkim komisyonu kararının hüküm fıkrası ile iş bu dava dilekçesindeki talep sonucu farklı olup, somut olayda kesin hükümden söz etmek mümkün değildir. Bu durumda ancak davacının gerçek zararı tespit edildikten sonra, sigorta tahkim komisyonundan talep edilen 100,00TL’nın mahsubu ile bakiye tazminata karar verilmesi gerekir. Kaldı ki, sigorta tahkim komisyonu tarafından her ne kadar davaya konu kaza sonucu hasarlanan aracın davacıya ait araç olmayıp, KTT’da plakası yazılı aracın dava dışı ……Ltd. Şt.ne ait araç olduğu bu nedenle davacının kendi aracında oluşan değer kaybı zararını davalıdan talep edemeyeceği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de, bu hususta gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın, şekli inceleme ve sadece KTT’da yazılı plaka esas alınarak karar verilmiş olup, bu gerekçe de dosya kapsamına uygun düşmemiştir. KTT’da kazanın 18.09.2018 tarihinde meydana geldiği belirtilmiş olup, dosyada mevcut tramer kaydında ve davacıya ait aracın kasko şirketi tarafından yapılan ekspertiz inceleme raporunda davacıya ait aracın da aynı tarihte trafik kazasına karışıp hasarlandığı tespit edilmiş, bu kaza nedeniyle araçta oluşan hasar bedeli hesaplanıp davacıya ödenmiştir. KTT’da davacıya ait aracın plakası … olarak yazılmış ise de, aynı tarihte aynı trafik görevlileri tarafından düzenlenen alkol tespit tutanağında, olay yeri de sokak olarak (aynen kaza tutanağındaki gibi) belirtilip, davacıya ait aracın plakası … olarak yazılmıştır.Yine davacıya ait araç ile dava dışı … plakalı aracın trafik kayıtları ve ruhsat bilgileri getirildiğinde, davacıya ait aracın 2013 model beyaz renkli …… .. Sedan otomobil olduğu, dava dışı … …Ltd. Şt. Ne ait aracın 2013 model metalik gri renkli …sedan otomobil olduğu, kasko ekspertiz raporu ekinde olan hasarlı fotoğrafların beyaz renkli … plakalı davacı adına kayıtlı araca ait olduğu, bu fotoğraflarda yer alan şase numarasının davacı aracına ait olduğu, söz konusu davaya konu trafik kazasının, davalıya sigortalı araç ile davacı aracı arasında meydana geldiği, davacıya ait aracın bu kaza neticesi hasarlandığı, sadece KTT’na davacıya ait aracın plakasının … yerine, sehven trafik görevlilerince ….olarak yazıldığı anlaşılmıştır. Yine davacı vekilinin, davalı sigorta şirketine değer kaybının giderilmesine ilişkin başvurusu üzerine verilen, dosyada mevcut 11.12.2018 tarihli cevapta, davacıya ait aracın kazaya karışmadığına, bu kazada hasarlanmadığına ilişkin her hangi bir itirazda bulunulmayıp, sadece aracın kaza tarihinden önce çekme belgeli işlem gördüğünün tespiti nedeniyle değer kaybı talebinin değerlendirilemediği belirtilmiştir. Trafik kazalarında tarafların kusur durumunun ve araçta kaza nedeniyle oluşan değer kaybının tespiti hususu özel veya teknik bilgiyi gerektirdiğinden, HMK’nın 266. maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişi marifeti ile bunun belirlenmesi, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. Davalı sigorta şirketi kaza tutanağında plakası doğru şekilde yazılı olan … plakalı, sigortalısı …. Tur. Tic. San. A.Ş. olan aracın ZMSS şirketi olup, söz konusu poliçe kaza tarihini kapsamaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle davaya konu kazanın davalıya trafik sigortalı araç ile davacıya ait araç arasında gerçekleştiğinin, somut olayda kesin hüküm şartlarının bulunmadığının kabulü ile, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile olayda sürücülerin kusur durumları ile varsa davacı aracında kaza nedeniyle oluşan değer kaybı zararının yöntemine uygun şekilde belirlenmesi hususunda gerekçeli, hükme ve denetime elverişli rapor alınması, daha sonra tahkim komisyonu tarafından reddine karar verilen 100,00 TL’nın, tespit edilen değer kaybı zararından mahsup edilmesi, bakiye zarar bulunması halinde bu meblağa hükmedilmesi, bakiye zarar olmaması halinde kesin hüküm şartlarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davanın esasına ve sonucuna etkili olan ve davacı tarafça dayanılan deliller toplanıp, değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile sigorta tahkim komisyonu tarafından verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğu ve iş bu dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre hüküm kurulması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.12.2019 Tarih, … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 54,40TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından gider avansı yatırılmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 4-İstinafa gelen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine, 5-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi. KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi” şeklinde kaldırılmakla, mevcut esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce Ankara BAM 26 Hukuk Dairesinin kararı da dikkate alınmak üzere ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacıyla Makine Mühendisi ve Kusur bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti marifetiyle rapor hazırlanılmasına karar verilmiş, sunulan 22/04/2021 tarihli raporda, … plakalı aracın davacı sürücüsü …’ün 2918 sayılı KTK 67-a maddesini ihlali nedeniyle %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olacağı, davalı … sigorta A.ş. tarafından ZMMS ile sigortalanan … plaka sayılı aracın dava dışı sürücüsü …’nun 2918 sayılı KTK 52-a maddesini ihlali nedeni ile %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olacağı, … plakalı 2013 model … …. hususi binek tip aracın, değerinin kaza tarihi itibariyle 171.200,00-TL olduğu, aracın onarım bedelinin KDV dahil 89.802,91-TL olarak hesaplandığı, aracın kaza sonucu oluşan onarımlardan dolayı %13 değer kaybettiği ve bu bedelin de kaza tarihi itibariyle değeri dikkate alındığında değer kaybının 22.256,00-TL olduğu, değer kaybının davacının kusuru oranındaki tenzilatının uygulanmasıyla bedelinin 5.564,00-TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 31/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 5.000,00-TL olan değer kaybı tazminat bedelini 564,00-TL artırmak suretiyle 5.564,00-TL değer kaybın tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcının yatırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile Ankara Bam 26 Hukuk Dairesi kararı ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; 18/09/2018 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu, … plakalı aracın hasar gördüğü, kazaya sebebiyet veren aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğu ve davacının zararının davalı sigorta şirketi sorumluluğunda olduğu, tarafların kusur durumuna ilişkin … plakalı aracın davacı sürücüsü …’ün %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, davalı … sigorta A.ş. tarafından ZMMS ile sigortalanan … plaka sayılı aracın dava dışı sürücüsü …’nun %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, değer kaybı yönünden yapılan değerlendirmede ise davacıya ait değer kaybının 5.564,00-TL olduğu tespit edilmekle, sigorta tahkim komisyonundan talep edilen 100,00-TL’nin mahsubu ile davanın kısmen kabulü ile bakiye 5.464,00-TL değer kaybı alacağının, başvuru tarihi olan 29/11/2018 tarihinden itibaren yasal faize (aracın cinsi gözetilerek) hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile 5.464,00-TL’nin 29/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 373,25-TL olduğundan, peşin alınan 85,39-TL’nin mahsubu ile bakiye 287,86-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.296,24-TL’sinin davalıdan, geri 23,76-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 129,79-TL harç toplamı ile 1.714,20-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 1.843,99-TL’nin 1.810,79-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021