Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO : 2021/142
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/09/2014 tarih ve 29232 yevmiye numaralı sözleşme ile … şirketlerince adi ortaklık kurulduğunu, müvekkili şirket ve adi ortaklık arasında 23/10/2014 tarihinle taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile “…” işinin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, sözleşmede yer almayan ve sonradan ortaya çıkan ilave kabul sırasında ihale makamı tarafından tespit edilen eksikliklerin giderildiğini, işin tamamının davalı adi ortaklığa teslim edildiğini, işin tamamlandığına dair protokol imzalandığını, kesin kabulde ortaya çıkabilecek eksiklikler veya tamamlanması gereken işler için 60.000,00-TL tarihsiz teminat çeki verildiğini, işlerin İzmir ve Balıkesir illerinde gerçekleştirildiğini, İzmir inşaatı için 25/05/2016 tarihli, 143768 numaralı, 130.792,50 TL tutarlı ve Balıkesir inşaatı için 2 numaralı, 241.495,63 TL tutarlı faturaların kesildiğini, …Noterliğinin 31/05/2016 tarih ve … yevmiye ihtarnamesi ile toplam 375.288,13 TL alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, faturaların ihtarname ekinde gönderildiğini, ihtarnamenin 03/06/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, adi ortaklık tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını, faturaların iade edilmediğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00-TL alacak ve alacağa temerrüt tarihi olan 10/06/2016 avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 07/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; 2016 tarihinden itibaren Milli Savunma Bakanlığı’nın yapmış olduğu ihale kapsamında İzmir ve Balıkesir’deki binaların güçlendirilmesi ihalesine katıldığını, ihalenin müvekkili şirketler uhdesinde kaldığını, işin müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme ile taşeron olarak davacı şirkete verildiğini, sözleşme kapsamında yapılacak işlerin belirlendiğini, Balıkesir’de yapılacak işin 903.599,52 TL ve İzmir’de yapılacak işin 285.621,18 TL bedelli olduğunu, işlerin davacı tarafından yapıldığını ve sözleşme gereği bedellerinin ödendiğini, davacının bedelinin eksik ödendiğini iddia ettiği işlerin sözleşme gereği yapılması gereken ve süreç içerisinde ortaya çıkan işler olduğunu, bu işlerin ihale makamı tarafından tespit edildiğini ve onaylandığını, davacı tarafa sözleşmede belirtilen işlerin ve ilave iş olarak adlandırılan işlerin bedelinin ödendiğini, davacı tarafın, ihale makamı tarafından belirlenen birim fiyat ve bedelleri kabul etmediğini, farklı piyasa fiyatlarından ödeme yapılmasını istediğini, davacı tarafa iş sahibi idarenin uygun gördüğü ve onaylamış olduğu fiyatlar dahilinde hem ana işin hem de ilave işler kapsamındaki tüm bedelin ödendiğini, davacı tarafın yapılan işlerin bir kısmını ilave iş olarak tanımlamasının yanlış olduğunu, sözleşme gereği inşaat esnasında kaldırılan, bozulan veya hasar gören bina vs. eski haline getirileceği hükmünün yer aldığını, bunların işin parçası olduğunu ve ayrı olarak fiyatlandırılmadığını, davacı tarafın kestiği faturaların herhangi bir kayda alınmaksızınAnkara … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, ihtarname tebliğ edilmediğinden dava dilekçesi ile haberdar olunduğunu, Ankara … Noterliği’nin 02/06/2016 tarih ve …yevmiye numaralı tebligatı ile davacının yeni adresine tebliğ edildiğini, bu ihtarnamenin davacının taşındığı gerekçesiyle iade edildiğini, 22/11/2016 tarih ve … yevmiye numaralı tebligat ile faturaların davacı vekiline tebliğinin istendiğini beyanla, davacının herhangi bir alacağı olmadığından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulunca hazırlanan 26/12/2017 tarihli rapora göre, davacının davalıdan 23.10.2014 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklı olarak hakedişlerden yapılan genel gider kesintilerinden dolayı 38.128,71- TL talep edebileceğini, onarım ve eski hâle getirme niteliğinde olan işlerin, taraflar arasındaki sözleşmenin 15.d, 26. ve projenin 1.4 maddesi uyarınca sözleşme kapsamında kaldığını, bunun dışındaki ilave işlerin ise hakedişe girdiğini ancak davacı tarafından YÎGŞ’nin 40. ve 41. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak itirazda bulunulmadığı dikkate alındığında, davacının ilave işlerden dolayı alacak talebinin yerinde olmadığını rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten 05/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun aldırıldığı, söz konusu ek rapora göre ; davacının kök rapora yaptığı itirazların asıl iş sahibi MSB’den getirilen projeler kapsamında dava dosyasının yeniden incelemesi ile kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, davacının dosyaya sunduğu muavin defter kayıtlarına göre tespit edilen ödeme miktarları esas alınarak hesaplanan alacak-borç hesabı sonucunda davacının talep edebileceği miktarın 4.233,92 TL olduğu, söz konusu ek rapora da itiraz edilmesi üzerine farklı bilirkişi heyetinden 01/04/2019 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora göre ; davacının davalıdan 23.10.2014 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklı olarak hakedişlerden yapılan genel gider kesintilerinden dolayı 38.128,71 TL talep edebileceği, onarım ve eski hâle getirme niteliğinde olan işlerin, taraflar arasındaki sözleşmenin 15.d, 26. ve projenin 1.4 maddesi uyarınca sözleşme kapsamında kaldığını, bunun dışındaki ilave işlerin ise hakedişe girdiğini ancak davacı tarafından YÎGŞ’nin 40. ve 41. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak itirazda bulunulmadığı dikkate alındığında, davacının ilave işlerden dolayı alacak talebinin yerinde olmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişi kurulundan 24/06/2019 tarihli ek raporun aldırıldığı, söz konusu ek rapora göre; davacının alacağının 38.128,71 TL olarak belirlenmiş ise de, dava dosyasına sunulan müavin defterleri imcelendiğinde Balıkesir’de yapılan işler için 1.568.248,33 TL ve İzmir’de yapılan işler için 552.659,48 TL olmak üzere toplamda 2.120.909,26 TL imalat yapıldığını, yapılan bu imalatlar karşılığında muavin defterlere göre davacıya 2.116.675,34 TL ödendiğini, alacak-borç ilişkisi hesaplandığında davacı alacağının toplamda 4.233,92 TL olarak belirlendiğinin rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulunca hazırlanan 26/12/2017 tarihli rapora göre, davacının davalıdan 23.10.2014 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklı olarak hakedişlerden yapılan genel gider kesintilerinden dolayı 38.128,71- TL talep edebileceğini, onarım ve eski hâle getirme niteliğinde olan işlerin, taraflar arasındaki sözleşmenin 15.d, 26. ve projenin 1.4 maddesi uyarınca sözleşme kapsamında kaldığını, bunun dışındaki ilave işlerin ise hakedişe girdiğini ancak davacı tarafından YÎGŞ’nin 40. ve 41. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak itirazda bulunulmadığı dikkate alındığında, davacının ilave işlerden dolayı alacak talebinin yerinde olmadığını rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten 05/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun aldırıldığı, söz konusu ek rapora göre ; davacının kök rapora yaptığı itirazların asıl iş sahibi MSB’den getirilen projeler kapsamında dava dosyasının yeniden incelemesi ile kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, davacının dosyaya sunduğu muavin defter kayıtlarına göre tespit edilen ödeme miktarları esas alınarak hesaplanan alacak-borç hesabı sonucunda davacının talep edebileceği miktarın 4.233,92 TL olduğu, söz konusu ek rapora da itiraz edilmesi üzerine farklı bilirkişi heyetinden 01/04/2019 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora göre ; davacının davalıdan 23.10.2014 tarihli taşeron sözleşmesinden kaynaklı olarak hakedişlerden yapılan genel gider kesintilerinden dolayı 38.128,71 TL talep edebileceği, onarım ve eski hâle getirme niteliğinde olan işlerin, taraflar arasındaki sözleşmenin 15.d, 26. ve projenin 1.4 maddesi uyarınca sözleşme kapsamında kaldığını, bunun dışındaki ilave işlerin ise hakedişe girdiğini ancak davacı tarafından YÎGŞ’nin 40. ve 41. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak itirazda bulunulmadığı dikkate alındığında, davacının ilave işlerden dolayı alacak talebinin yerinde olmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişi kurulundan 24/06/2019 tarihli ek raporun aldırıldığı, söz konusu ek rapora göre; davacının alacağının 38.128,71 TL olarak belirlenmiş ise de, dava dosyasına sunulan müavin defterleri imcelendiğinde Balıkesir’de yapılan işler için 1.568.248,33 TL ve İzmir’de yapılan işler için 552.659,48 TL olmak üzere toplamda 2.120.909,26 TL imalat yapıldığını, yapılan bu imalatlar karşılığında muavin defterlere göre davacıya 2.116.675,34 TL ödendiğini, alacak-borç ilişkisi hesaplandığında davacı alacağının toplamda 4.233,92 TL olarak belirlendiğinin rapor edildiği, söz konusu raporlar mahkememizce değerlendirildiğinde; 1. Ve 2. Bilirkişi Kurulu Heyetlerinden alınan her iki ek raporun birbirini doğrular mahiyette olması, yine davacı tarafından her ne kadar “Ağır Betonarme Prefabrik Yapıların Sismik Sönümleyi Kullanılarak Güçlendirilmesi İnşaatı” başlıklı belge dayanak gösterilerek raporlara itiraz edilmiş ise de; söz konusu belgeye ilişkin değerlendirmenin 01/04/2019 tarihli ek raporun 9. Sayfasında açıkça değerlendirilmesi, yine 24/06/2019 tarihli ek raporun 7 ve 8. Sayfalarında açıkça yapılması nedeniyle mahkememizce davacının söz konusu belgeye yönelik itirazının yerinde görülmediği, ayrıca söz konusu belgenin tarihsiz olması, yani ne zaman yapıldığının da belli olmaması, hak ediş eklerindeki fiyat çizelgesi ile söz konusu belgenin birbiri ile uyuşmaması ve uyuşma olmadığından dolayı ve yine hak edişlere usulüne uygun itiraz da bulunmadığından dolayı bilirkişilerce yapılan tespitin yerinde olduğu mahkememizde kanaatin oluştuğu, bilirkişi kurulu ek raporlarının her ikisinin de usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması ve birbirini doğrular mahiyette olması nedeniyle mahkememizce kabul edildiği, yine davacı tarafından ıslah için süre istenilmiş ise de söz konusu talebin sözlü yargılama aşamasında yapılması, sözlü yargılamaya geçildikten sonra ıslahın söz konusu olamayacağı sebebiyle davacı vekili bu konuda süre verilmemiş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasının bilirkişi kurulu ek raporları doğrultusunda 4.233,92-TL yönünden kabulüne, söz konusu bedele 11/06/2016 tarihinden itibaren davacı tarafından davalıya çekilen ihtarnamede faiz türü belirtilmemesi nedeniyle yasal faiz işletilmesine karar verildiği, söz konusu kararın T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi tarafından 22/10/2020 tarih, 2019/1931 Esas, 2020/1039 Karar sayılı ilamı ile “Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarih ve 2016/964 Esas-2019/806 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA”şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizce verilen karardan sonra davacının iflas etmesi sebebi ile davacının 2.alacaklılar toplantısının yapılmasının beklenmesi gerektiğinden bahis ile kaldırıldığı, kaldırma sonrasında dosyanın mevcut esasına kaydedildiği, davacı müflisin 2.alacaklılar toplantısının Antalya Genel İcra Dairesi’nin … İflas dosyasında 24/01/2020 tarihinde yapıldığı, söz konusu toplantının 4.maddesinde “Müflis şirket adına devam eden ve açılacak olan davaların iflas masası adına İflas İdaresi tarafından takip edilmesine” şeklinde karar verildiği, 2. Alacaklılar toplantısından sonra 10 günlük sürenin geçtiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının önceki kaldırılan kararımızın gerekçesi doğrultusunda kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 4.233,92-TL’nin 11/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 289,21-TL olduğundan peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 118,43-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kadına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 204,28-TL harç toplamı, 186,90-TL tebligat ve posta masrafı, 3.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.141,18-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 1.752,96-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde, talep halinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021
Katip …
¸¸
Hakim …
¸¸