Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/642 E. 2022/307 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/642 Esas – 2022/307
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/642 Esas
KARAR NO : 2022/307
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KR.YZL.TARİHİ : 20/05/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.09.2019 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … İnş.Malz. Paz. Tah. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı beton mikseri ile ….’de …’e ait evin bahçe kısmına beton dökerken, beton mikserinin eğimli araziye kurulması sonucu denge ayağının kırılması sonucu pompanın uç kısmındaki beton borusunun evin bahçesinde beton yayma işini yapmakta olan davacı …’ın bel kısmına vurması ile davacının yaralanarak % 4 oranında iş göremez duruma düştüğünü, kusurun tamamının … firmasına ve sürücüye ait olduğunu, kazalıya geçişi ve sürekli iş göremezlik tazminatı hükmedilmesini, … plakalı aracı sigortalayan davalı şirketin kusursuz sorumlu olarak davacının uğradığı maddi zararı telafi etmesi gerektiği, şimdilik 100,00 TL olmak üzere iş göremezlik tazminatının kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; usule ilişkin olarak, davacının davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuru ibraz edilmesi ve gelecek cevabı bekledikten sonra davanın açılmaması, dava şartı yokluğu ve olayın trafik kazası değil iş kazası olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, davanın ….Ltd. Şti.’nin ihbarına karar verilmesini, esas yönünden ise trafik sigorta poliçesinin teminat limitinin 410.000 TL olup manevi tazminatın teminata dahil olmadığını, araç sürücüsünün kusuru bulunmaması durumunda işletenin sorumlu olmayacağını, olayın karayolu olmayan şantiye alanında geçmesi ve işletilme halinde olmaması nedeniyle talep konusu zararın teminat dışında kaldığını, SGK tarafından iş kazası bildirimi sonucu hazırlanan rapor olup olmadığının araştırılması, davacıya SGK tarafından rücuya tabi sürekli iş göremezlik geliri almaya hak kazanıp kazanmadığını, gelir bağlanıp bağlanmadığı bağlandı ise bağlanma tarihi itibariyle PSD ne olduğu ve ne kadar miktar ödendiğinin sorulması, olay tarihinde geçerli AMS sigortası Genel Şartlarına göre mağdurun sağlık giderleri poliçe teminatı kapsamında olmayıp SGK sorumluluğunda olması nedeniyle davacının geçici iş göremezlik talebinin reddi gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlara göre sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde yeni genel şartlara tabi poliçelerden kaynaklanan maluliyet belirlemesinde “Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” esas alınması gerektiğini, sigorta şirketinin riskin gerçekleşmesi durumunda sigorta ettirene ve sigortalıya gerçek zarar miktarını ödemekle yükümlü olduğunu, gerçek zarar miktarını tespitinde ise 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve eki olan TRH tablosunun uygulanmasını, davacının sakatlığa maruz kalma derecesinin belirlenmesini müteakip aktüer bilirkişiye tevdii ve tazminat hesabı yapılmasını, davacı tarafın usulüne uygun başvuru yapmaması nedeniyle kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faiz talebinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Bala Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/1043 soruşturma sayılı dosyasının Uyap kayıtları, SGK yazı cevabı, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve poliçe sureti getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların gösterdikleri diğer tüm deliler toplanmıştır.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla Ankara Üniversitesi ATK’dan alınan 03/11/2021 tarihli ATK raporunda; davacının erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği’ne göre engel oranının %8 olduğu, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı rapor edilmiştir.
Bala Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; olayın meydana gelmesinde beton tedarikçisi firma sahibi ve yetkilisi İsmail Dursun’un tali kusurlu, beton pompası operatörü …’ın asli kusurlu olduğu, dosyamızda davacı olan …’ın ise kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın bir trafik bilirkişisi ve bir de inşaat yüksek mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek olayın gerçekleştiği yerin krokili tam olarak tespiti, kaza yerinin araç geçişine uygun olup olmadığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1-3 fıkralarındaki işletilme-işletilmememe hallerinde sorumluluk hallerinin açıkça değerlendirildiği ve kusur durumlarının tespit edildiği rapor tanzim edilmesi amacıyla dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 22/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; dosya muhteviyatındaki bilgi ve belgelere dayanan incelemeler ve işbu raporun önceki bölümlerinde yapılan açıklamalara göre olayda davacı …’ın olayın meydana gelmesine etki edebilecek kusurunun bulunmadığı, denge ayağı kırılarak kazaya sebep olan … plakalı kamyonu sigortalayan davalı … Sigorta A.Ş.’nin, olayın karayolu niteliğinde sayılmayan alanda meydana gelmesi ve aracın işletilme (hareket) halinde olmaması nedeniyle KZMSS Genel Şartlarına göre teminat kapsamı dışında olması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; 29/09/2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle tarafların kusur durumu, davacının sürekli ve geçici iş göremezlik durumunun olup olmadığı, davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı, faiz türü ve başlangıç noktasında toplanmış olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacının, dava dışı … ile yaptığı anlaşma gereği …’e ait evin bahçesinde beton yayma işini üstlendiği, olay günü işi yaptığı sırada davalı nezdinde sigortalı, ….. …Ltd. Şti’ye ait, … plakalı beton mikserinin ikinci dökme işlemini yaparken ön sol denge ayağının kırılması ve bomunun davacıya çarpması neticesinde davacının maluliyet raporunda belirtilen şekilde yaralandığı / malul kaldığı sabittir.
Davacı, meydana gelen kaza ve oluşan maluliyet dolayısıyla yaralanmaya sebebiyet veren beton mikserinin trafik sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Kazanın meydana geldiği yerin dava dışı şahıslara ait evin bahçesi olduğunun iddia edilmesi üzerine mahkememizce yetki verilen bilirkişiler tarafından yerinde inceleme yapılarak 22/03/2022 tarihli rapor tanzim edilmiştir. Söz konusu raporda; kazaya sebebiyet veren … plakalı beton mikserinin davalı nezdinde sigortalı olduğu, kazanın meydana geldiği yerin karayolu niteliğinde olmaması ve aracın işletilme halinde bulunmaması sebebiyle meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olmadığı belirlenmiştir. Alınan bilirkişi raporu ile dosyaya yansıyan tüm bilgi, belge ve krokilere göre; davacının, olay anında dava dışı şahıslara ait evin bahçesinde beton yayma işi yaptığı sırada kazanın meydana geldiği, kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmadığı gibi aracın da işletilme halinde olmadığı anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. ve 85. maddeleri ile karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre karayolu sayılmayan alanlarda veya işletilme halinde olmayan araçların üçüncü kişilere vermiş oldukları zararlar sigorta teminatı dışında olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022