Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/588 E. 2021/116 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/588 Esas
KARAR NO : 2021/116

DAVA : Kooperatif
DAVA TARİHİ : 31/05/2006
KARAR TARİHİ : 25/02/2010
BİRLEŞEN ANKARA 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2008/475 ESAS SAYILI DOSYASINDA:

DAVA : Kooperatif Ortaklığının Tespiti Davası
DAVA TARİHİ : 31/05/2006
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Ortaklığının Tespiti Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava ve birleşen davada, müvekkilinin Ankara 25.Noterliğinin 06.02.2006 tarih, 4520 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile davalı …’ın davalı kooperatifte bulunan 2.Blok 3 nolu bağımsız bölümdeki hissesini devir aldığını, devir işlemlerinin yapılması için 06.02.2006 tarihli dilekçe ile kooperatife başvurduğunu, 2006 yılına ait Şubat-Mart-Nisan aylarına ait aidatlarını ödediğini, 2006 yılı Mayıs ayında kendisine kooperatif üyesi olmadığının söylendiğini, bu nedenle dava açtıklarını, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Birleşen davanın davalısı … cevap dilekçesinde özetle, diğer davalı kooperatifin başkanlığını yaptığı dönemde aidatların ödenmemesi nedeni ile kooperatif borçlarını ödeyemez hale geldiğini, kooperatifin borçlarına karşılık şahsi senetler vererek borçlandığını, … isimli şahıstan borç para alındığını, bu şahsa kooperatif senedi verildiğini, borçların ödenmemesi üzerine bu şahsın müvekkilini mecur ettiğini ve teminat maksadı ile kendisine ait hisseyi davacı …’e devretmek durumunda kaldığını, bu devir işleminin teminat maksadı ile muvazaalı olarak yapıldığını, gabin nedeni ile geçersiz olduğunu, davacının…. isimli şahsın kardeşi olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava iddia etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, davacının iddia ettiği şekilde davacının kooperatif üyeliğine kabulüne dair herhangi bir karar alınmadığını, davacının kooperatif ortaklığına kabul edilmediğini, kabul kararı olmadan ortaklık sıfatının kazanılamayacağını, alınan kararların … tarafından sahte olarak oluşturulduğunu, kooperatifin başkanı ve yöneticisi olan … hakkında 2005 yılı Olağan Genel Kurulunda ibra edilmemesi kararı alındığını ve bunun üzerine hakkında tazminat davası açtıklarını, …’ın kooperatif başkanı sıfatı ile usulsüz ve kayıt dışı ödemeler yaptığını, usulsüzlüklerin kooperatifi bağlamayacağını, …’ın 21.05.2006 günlü Olağanüstü Genel Kurulda usulsüz işlemler yaptığını kabul ettiğini, bütün kayıt dışı ödemeleri kefil sıfatı ile ödeyeceğini ve verdiği zararı kabul ettiğini, aynı gün taahhütname imzaladığını, bu nedenle davacının hisse devri sureti ile kooperatif üyeliğine kabul edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
GEREKÇE :
Dava ve birleşen dava, kooperatif ile devir eden üyeye karşı açılan kooperatif üyeliğinin tespiti istemidir.
Mahkemece, 29.12.2006 tarih 2006/294-2006/632 E.K sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 28.04.2008 gün, 2007/3861-2008/5649 E.K sayılı ilamı ile “davada verilecek kararın dava dışı devir eden kişinin de hukukunu doğrudan etkileyecek nitelikte olduğundan davacı vekiline ortaklığı devir edene karşı dava açması için süre verilmesi, dava açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesi, ayrıca kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerekçeleri” ile eksik incelemeye dayanan mahkemem kararını bozmuştur.
Bozmaya uyulmuştur.
Bozma ilamında belirtildiği şekilde devir eden üyeye karşı dava açılması sağlanmış ve bu dosya ile birleştirilmiş, kooperatif kayıtları üzerinde bozma ilamında belirtilen gerekçelere dayalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Devir eden davalı üye, devir işleminin muvazaalı yapıldığı, dava dışı şahsa olan borçları nedeni ile teminat maksadı ile üyelik hakkının davacıya devir edildiği iddiasındadır. Yanlar arasındaki muvazaa iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Aynı şekilde, görünürdeki devir işleminin gerçekte teminat maksadı ile yapıldığı iddiası inançlı işlem niteliğinde olup, yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Davada, bu yöne ilişkin bir delil ibraz edilmiş değildir. Davalı vekili, dava dışı şahsa olan borç ve onun baskısı sonucu kooperatif hissesinin davacıya devir edildiğini ileri sürmektedir. Dava dışı şahıs tarafından yapıldığı ileri sürülen baskı iddiasının davacıya karşı kanıtlanması olanaklı değildir. Davalı …, kooperatifin önceki başkanıdır. Ancak, kooperatif kayıtları incelendiğinde başkan tarafından kooperatif borçlarının karşılanması amacı ile dava dışı şahıstan borç alındığına dair bir kayda rastlanılmamıştır. Aksine, kooperatif başkanının usulsüzlükler yaptığı tespit edildiğinden genel kurulda ibra edilmemesine ve hakkında dava açılmasına karar verilmiştir. Bu davalının davacıya yönelik muvazaa ve teminat iddiasına dayanan savunmasının yerinde olmadığı, teminat iddiası ile gabin iddiasının çelişki oluşturduğu düşünüldüğünden, davacı ile bu davalı arasındaki devir işleminin yasal koşullara ve usulüne uygun olduğu görüşüne varılmıştır.
Davalı kooperatif vekili ise, davacının üyelik başvurusundan sonra isteminin kabul edilmediğini ileri sürmekle birlikte Kooperatifler Kanununun 14.maddesindeki amir hüküm ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 10, 11 ve 17.maddelerindeki düzenleme karşısında davacının üyelik şartlarını taşımadığı iddiasında değildir. Davalı kooperatifin üyelik başvurusunu kabul etmeme nedeni ise, devir eden üyenin eski başkan olup, kooperatifi zarara uğrattığı iddiası ile açılan alacak davasıdır.
Davalı devir eden eski kooperatif başkanı üye ile davacı arasındaki devir işlemi 06.02.2006 tarih 4520 yevmiye numaralı noter sözleşmesine dayanmaktadır.
Davalı kooperatifin Olağan Genel Kurulu 25.03.2006 tarihinde, devir tarihinden sonra yapılmış ve bu toplantıda davalı kooperatif başkanı devir eden üye ibra edilmemiştir.
21.05.2006 gün Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapılmış, davalı devir eden üye kooperatif başkanının sorumluluğu görüşülmüştür.
Davacı, hisse devrinden sonra 06.02.2006 tarihli dilekçesi ile kooperatife başvuruda bulunmuştur. Davalı kooperatifin, yönetici üye hakkında sorumluluk davası açıldıktan sonra bu üyenin hissesini üçüncü şahsa devir etmesine, hakkında sorumluluk davası açılan üyeden muhtemel alacağı nedeni ile karşı çıkmasında yasal haklılık ve gerekçe mevcut ise de, somut olayda hisse devir işleminin devir eden üye kooperatif başkanının sorumlu tutulması ve ibra edilmemesi kararlarından önce olması nedeni ile davalı kooperatifin davacının üyelik istemine karşı durmasının yasal dayanaklı olmadığı, davalı kooperatif tarafından davacı ile devir eden üye arasındaki işlemin kooperatif alacağını karşılıksız bırakmak maksadı ile muvazaalı olarak gerçekleştirildiği yönünde bir iddia da ileri sürülmediğinden dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2008/396 Esas, 2010/116 Karar sayılı kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından 16/11/2011 tarih, 2011/2417 Esas, 2011/1832 Karar sayılı bozma ilamı ile “mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme karar vermeye yeterli değildir. Kooperatif kaydına ilişkin … dışında iki imzanın sahte olduğu belirtilmişse de mahkemece bu beyan üzerinde değerlendirilmediği gibi davacının ödediği paraya ilişkin belgenin de sahte olduğu belirtilmesine rağmen bu yön üzerinde de durulmamış, devir varsa bu devrin muvazaalı olup olmadığı, ayrıca kooperatifin …’dan bir alacağının olup olmadığı bu amaçla hareket edip etmediği üzerinde durulmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğrul olmamış ve kararın bu nedenle bozulmasına…” karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda 06/02/2005 tarih ve 2 numaralı karar başlık belge altındaki imzaların … ve …l’e ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 27/09/2016 tarihli rapora göre, söz konusu kararın altında …. ait olarak belirtilen imzanın…l’in eli ürünü olmadığı ve sahte olduğu, …’in imzasının ise karakteristik özellik taşımaması nedeniyle tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Ankara 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2006/442 Esas, 2009/412 Karar sayılı kararında davacının … Yapı Kooperatifi, davalıların …, …., …,…. ve …, konusunun; menfi tespit davası olduğu, 17/08/2006 tarihinde açıldığı, 22/07/2009 tarihinde davalı … yönünden davanın kabulüne karar verildiği, diğerleri yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizce bozma ilamına uyulduğu, bozma ilamı doğrultusunda 06/02/2005 tarih ve 2 numaralı karar başlıklı belge üzerinde inceleme yaptırıldığı, söz konusu belgedeki … adına atılı imzanın söz konusu şahsa ait olmadığının yine … adına atılan imzanın ise karakteristik özellik taşımadığından dolayı ona ait olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor düzenlendiği, söz konusu raporun mahkememizce kabul edildiği, bundan dolayı 06/02/2005 tarih ve 2 nolu kararın sahte olduğunun anlaşıldığı, yani davacının, davalı kooperatifin yönetim kurulunca usulüne uygun olarak alınmış bir karar ile kooperatife kabulünün yapılmadığının anlaşıldığı, yine burada tartışılması gereken diğer bir hususun ise birleşik dosya davalısı … tarafından söz konusu kooperatif hissesinin noter de davacıya muvazaalı devredilip devredilmediği noktasında olduğu, davalı … tarafından davalı kooperatif borçlu gösterilerek ve kendisi lehtar olacak şekilde 20/10/2005 tanzim tarihli birden fazla bononun düzenlendiği, söz konusu bonoların … tarafından cirolandığı, ciro zincirinde … , … , … ve ….’in bulunduğu, söz konusu bonolar nedeniyle Ankara 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2006/442 Esas, 2009/412 Karar sayılı dosyasında yargılamanın yapıldığı ve … yönünden açılan davanın kabulüne diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, söz konusu Ankara 6. Asliye Ticaret dosyasında …’ın kooperatiften alacağı olmadığını ve söz konusu bonolar nedeniyle kooperatife karşı sorumlu olduğunu kabul ettiği, söz konusu dosyada davalı konumunda olan … ile mevcut davamızın davacısı olan …’in kardeş oldukları, …’in söz konusu kooperatif hissesini davalı …’dan satın alırken ağabeyi olan ….’in davalı …’dan söz konusu senetler nedeniyle alacaklı olduğunu bilebilecek durumda olduğu, zira senetlerin düzenlenme tarihinin mevcut davamızın konusunu oluşturan hisse devrinin noterden satışına ilişkin satıştan önce olduğu, mevcut dosyaya davalı …’ın vermiş olduğu beyanda söz konusu senetlerden dolayı ….l’e olan borcuna karşılık teminat amaçlı olarak …’e söz konusu hisse senedinin noter de devredildiğinin belirtildiği, hayatın olağan akışında da ağabeyinin alacaklı olduğu bir şahıstan noter de hisse devrinin alınarak paranın da noterde devreden şahsa verilmesinin uygun olmadığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dava dışı …..’in Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda bahsedilen dosyasındaki bonolardan dolayı davalı …’dan alacaklı olması, …. ile …’in kardeş olmaları, …’in davanın konusunu oluşturan kooperatif hisse devrinin satışına ilişkin noter satışının senetlerin düzenlenme tarihinden sonra yapılması, noter satışından çok kısa bir süre sonra hem senetlerin vade tarihinin gelmesi hem de kooperatif tarafından davalı …’a yönelik açılmış Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesindeki istirdat davası ve yine davacının kooperatife üye olarak kabulüne ilişkin 06/02/2005 tarih ve 2 nolu ara kararın sahte olması ile davalı …’ın birleşen dosyaya vermiş olduğu beyan göz önüne alındığında mahkememizde …’ın davanın konusunu oluşturan kooperatif hissesinin Ankara 25. Noterliği’nin 06/02/2006 tarih ve 4520 yevmiye nolu işlemi ile davacıya devrine ilişkin işleminin muvazaalı olduğu yönünde kanaatin oluştuğu, bundan dolayı davanın ve birleşen davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 21/01/2020 tarih 2018/1711 Esas, 2020/279 Karar sayılı kararı ile “….Kooperatif ortağı olan …’dan hissesini devralan davacının Kooperatife üye olduğunun tespiti ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir….” şeklinde bozulduğu, bozma sonrası mahkememizin yukarıdaki yeni esasına dosyanın kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizce Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulduğu, uyma sonrasında davanın ve birleşen davanın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı doğrultusunda kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın ve birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/475 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulü ile;
-Davalı …. Kooperatifi Üyesi olan …’ın söz konusu Kooperatif’teki üyelikten kaynaklı hissesini davacı …’e devrettiğinin tespitine,
-Davacı …’in, … Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğunun tespitine,
2-Mevcut davada alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin alınan 12,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 47,10-TL harcın davalı …. Yapı Kooperatifi’nden alınarak hazineye irat kaydına,
3-Birleşen davada alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin alınan 14,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 45,30-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı mevcut dosya yönünden duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … Yapı Kooperatifi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı birleşen dosya yönünden duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından mevcut dosya yönünden yapılan 26,50-TL harç toplamı, 122,86-TL tebligat ve posta masrafı, 300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 449,36-TL yargılama giderinin davalı …. Yapı Kooperatifi’nden alınara alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından birleşen dosya yönünden yapılan 30,20-TL harç toplamı, 1.287,52-TL tebligat, posta masrafı ve ilan masrafı toplamı olmak üzere toplam 1.317,72-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınara alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.