Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/546 E. 2021/392 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/546 Esas
KARAR NO : 2021/392

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının Ulaştırma Bakanlığı Türkiye … San. Aş. Genel Müdürlüğünün açmış olduğu 300 adet tren camı ihalesinin kazandığını, davacının cam işi yapan firmalarla görüştüğünü ve aracı … önermesi ile … A.ş ‘nin istemiş olduğu camların yapılması ve fiyatı konusunda anlaştıklarını, davalının toplamda 300 adet cam yaptığını, bu camlara ilişkin olarak davacıya 08/09/2018 tarihli kod 0051 5 mm düz cam 1478*1032 mm emaye boyalı temperli bronz +6 mm hb +5 mm 90 adet ısıcam içeren 21.307,26-TL bedelli, 09/08/2018 tarihli faturada kod 0056 5 mm bronz cam emaye boyalı temperli +6 mm hb +5 mm 210 adet ac temperli ısı cam içeren 49.169,30-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davacının davalıdan aldığı camlarla ilgili olarak Türkiye … San. Aş’ye 08/08/2018 tarihli 234515 seri nolu 69.879,60-TL ve 26/10/2018 tarihli 234521 seri nolu 29.948,40-TL’lik faturalar düzenlendiğini, ancak 300 adet camdan öncelikle 90 adetinin tesliminin gerçekleştiğini, bu camların Türkiye … San. Aş tarafından 18/09/2018 tarihinde muayene edildiğini, muayene sonucunda camlarda kırık ve çizikler olduğu bilye darbe dayanma testini geçemediği belirtilerek camların kabul edilmediğini, bu camların değiştirilmesi gerektiğini davacıya bildirildiğini, davacının da davalıya arayarak 90 adet camın değişimini sağladığını, kalan 210 camın da teslim edildiğini, birkaç ay sonra 210 adet camın da çizik ve lekeli olduğunun belirtilmesi üzerine davacının gidip camları kontrol ettiğini, davacıya gönderilen 14/02/2019 tarihli resmi yazı ile camlar üzerinde çizik ve lekeler olması sebebiyle değiştirilmesinin istenildiğini, davacının camları geç ve ayıplı teslim etmesi nedeniyle dava dışı … davacıya, 28/08/2018 tarihli, 1808012 nolu 3.020,22-TL bedelli ve 31/10/2018 tarihli 1810025 nolu 3.274,02-TL bedelli faturalar ile 2 adet gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini ve bu cezaların davacı tarafından ödenmek zorunda kalındığını, davalının davacıya toplam 70.476,56-TL bedelli 2 adet fatura kestiğini, davacının 6.294,24-TL gecikme cezalarını düşerek 64.182,32-TL bedelli 2 adet çek ile ödeme yaptığını, …’ın camların değiştirilmesi talebinin davacının davalıya derhal bildirdiğini, bunun üzerine davalının gönderdiği araçla davalı çalışanı Süleyman Dere, … tarafından düzenlenen 28/02/2019 tarihli 2017033 ret çıkışlı konulu malzeme kapı çıkış formu ile camları teslim aldığını ve Ankara’ya götürdüğünü, davalının davacıyı aradığını ve camların tamirinin mümkün olmadığını, yeniden yapılması gerektiğini söyleyince davacının da camları aracı kişi …’ın işyeri adresine bıraktığını, camların halen bu adreste olduğunu, davalının camları teslim ettikten sonra 30.000,00-TL’lik fark ödemesi halinde camları yeniden yapacağını söylediğini, davacının da davalı ile kendisini tanıştıran … ile 7.000,00-TL nakit tutarı önden gönderdiğini, aradan 7-8 ay geçtiğini, dolar krizi patlak verince davalının daha fazlasını vermez ise zarar edeceğini söylediğini, davacının da daha fazlasını vermeyeceğini bildirmesi üzerine davalının camları yapmayacağının bildirdiğini, camların 3. Kişiye yaptırılması zorunluluğu doğduğunu, davacının …’tan almış olduğu 300 adet cam ihalesi ile anlaştığını, davalının yapmış olduğu camların ayıplı olduğunu, davalı tarafından onarıldığı iddia edilen ve halen kullanılan 90 camın ayıplı olduğunu, kalan 210 camın ise ayıplı olması nedeniyle hiç kullanılmadan davalıya iade edildiğini, davacının ayıplı camları değiştirmesinin talep edildiğini, ancak davalının camların yeniden yapmayacağını açıkça bildirdiğini, davacının camları 3. Kişiye yaptırması zorunluluğu doğduğu da dikkate alınarak faturada belirtilen camların yeniden yapım bedelinin bilirkişi marifetiyle tespitine, aynı camların yeniden yapılması için tespit edilen bedellerin %15 fazlasının tespitine, tespit tarihindeki fiyatlandırma üzerinden şimdilik 400,00-TL ve davacının 3. Şahısta bulunan teminatından dolayı 100,00-TL’nin avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edilen 210 adet camda leke ve çiziklerin bulunması şeklindeki ayıp hakkında bir tespit olmadığı gibi davalıya yönelik kanuna ve usule uygun yapılmış bir ayıp ihbarının da bulunmadığı, ticari satışlarda ayıp ihbarı hususunun Ticaret Kanununda düzenlendiğini, bu hususta bildirim koşulunun sağlanmasına bağlı olarak talep hakkının ileri sürülebildiğini, TTK’nun 23. Maddesinde teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın 2 gün içerisinde satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiğini, malda açık ayıp söz konusu olmasa ile malı satım ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, yapılan inceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içerisinde yani 8 günlük süre içerisinde satıcıya bildirilmesinin gerektiğini, 8 günlük sürenin malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarih itibariyle başladığını, yasal süre içerisinde ayıp ihbarının yapılmamasının alıcısının talep haklarına başvurmaması sonucunu doğurduğunu bu durumda alıcı tacirin malı satın aldığı hali ile kabul etmekte ve başvuru hakkını kaybettiğini, dava dilekçesinde de anlaşılacağı üzere davacı tarafın, davalıya usulüne uygun ihbarda bulunmadığını, teslim tarihinden aylar geçtikten sonra Türkiye … San. A.ş’nin yaptığı testte “kırık ve çizikleri olduğu, bilye dayanma testini geçemediği iddialarıyla değişim istendiğinin dava dilekçesinde ifade edildiğini, ancak ticari satımlarda bu şekilde keyfi bir ayıp ihbarının da yapılmasının mümkün olmadığını, usulüne uygun ayıp ihbarı yapılmaksızın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun talepte bulunulmasının yasaya aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, TTK ve TBK’nun tacire yüklediği muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının malı mevcut hali ile kabul etmiş sayılacağına ilişkin yasal karinede nazara alınarak davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı tarafından 210 adet camda çizik ve lekelerden söz edilmekte ise de kabul anlamına gelmemek üzere bu çizik ve lekelerin imal aşamasında değil depolama, saklama ve kabul anlamına gelmemek üzere bu çizik ve lekelerin imal aşamasında değil depolama, saklama ve montaj aşamasında meydana gelmesinin olası olduğunu, davalının sorumluluğunun teslim ile sona erdiğin, depolama, saklama ve montaj aşamasında meydana gelen ayıplardan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu camların dava dışı Türkiye … San. Aş’nin bilye darbe dayanma testinden geçmemiş olmasının davacıya ayıplı mal satıldığının göstergesi niteliğinde olmadığını, davalı ile dava dışı … arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davalını taraf olmadığı bir hukuki ve fiil işlemin aleyhe sonuçlarının davalıya yükletilmesine olanak bulunmadığını, davacının kabulünde olduğu üzere dayanma testinden geçmeyen 90 adet cam yönünden adalının değişimi sağladığını ve bu yönden taraflar arasında hukuki ihtilafın olmadığını, dolayısı ile 90 adet camın iş bu davanın konusunu oluştumadığını, davacının davalının camları geç ve ayıplı teslim etmesi nedeniyle dava dışı …’ın davacıya 28/08/2018 tarihli 3.020,22-TL bedelli ve 31/10/2018 tarihli 3.274,02-TL bedelli faturalar ile 2 adet gecikme cezası tahakkuk ettirilmiş olduğunu ve bu kapsamdaki davacının ödemiş olduğu ceza bedelinin davalıya çek ile ödemesinin yaptığını belirttiğini, davacının 14/02/2019 tarihinde ayıp tespiti ile ihbara bağlandığını iddia ettiği ayıba yönelik 2018 yılında gecikme cezası tahakkuk ve mahsubu iddiasının çelişki oluşturduğunu, dava dışı …’ın camlara hatalı demiş olmasının camların ayıplı olduğunu göstermediğini, aynı camların yeniden yapılması için tespit edilen bedellerin %15 fazlası ile tespitinin hukuken mümkün olmadığını, bir zarar mevcut ise yalnızca iş bu zararın karşılığının tazmininin mümkün olduğunu, zarardan fazlasını talep eden davacının hukuka aykırı talebinin reddi gerektiğini, davacının 3. Şahısta bulunan teminatından dolayı uğradığı zararlar için talepte bulunamayacağını, kabul anlamına gelmemek üzere davalının faturada belirtilen cins ve miktardaki ürün tesliminden ibaret olduğunu, teslim yükümlüğünün davalı tarafından yerine getirildiğini, malın imalat bedellerine yönelik taleplerinin yasal karşılığının bulunmadığının, süresinde muayene ve ihbarda bulunmayan davacının gecikmeden doğacak zararlardan sorumlu tutulmasının gerektiğini bu konuda davalıya sorumluluk yüklenemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Türkiye … San. Aş’nin yapmış olduğu 300 adet cam alım ihalesini kazanan davacının söz konusu mallara ilişkin davalıya vermiş olduğu sipariş neticesinde teslim edilen camların ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, mallar ayıplı ise davacının davalıdan camların yeniden yapılma bedeli ve artı %15 fazlasına ilişkin tazminat ve 3. Kişilere vermiş olduğu teminat nedeniyle uğranılan zarar talep etme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu görüldü.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle, işbu esasa kayıt olmuştur.
Mahkememizce, tarafların dava konusu uyuşmazlık dönemi olan 2018-2019 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtların incelenmesi, alacağın varlığı hususunda yerinde tespit yapmak üzere Mali Müşavir, Endüstri-İmalat Mühendisi ile Nitelikle Hesap Uzmanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılarak, rapor düzenlenilmesine karar verilmekle, bilirkişi heyetince sunulan 26/05/2021 havale tarihli raporda; davacı ve davalı ticari defterlerinin incelendiği ve usulüne uygun olarak tutulduğu, kanuni süreler içerisinde onaylarının yapıldığı, taraflar arasında düzenlenen faturalardan ve ödeme işlemlerinde bir sorun olmadığı, bütün kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve 31/12/2019 tarihi itibariyle tarafların birbirine karşı borcu veya alacağının bulunmadığı, davalı tarafından üretilen camların, siparişler doğrultusunda TS 3539 EN1279’a uygun olarak üretilerek teslimatının yapıldığı, davalının üretim ve teslimatından dolayı kusurunun bulunmadığı, davacı tarafça kanuna uygun şekilde davalıya ayıp ihbarının yapılmadığının düşünüldüğü rapor edilmiş, bilirkişi heyetince usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; Dava dışı Türkiye … San. Aş’nin yapmış olduğu 300 adet cam ihalesini alan yüklenici/davacının söz konusu camların yapılması için davalı firmaya sipariş vermek suretiyle yapımı konusunda anlaştığı ihtilafın davalının teslim ettiği camların ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, mallar ayıplı ise davacının davalıdan camların yeniden yapılma bedeli ve artı %15 fazlasına ilişkin tazminat ve 3. Kişilere vermiş olduğu teminat nedeniyle uğranılan zarar talep etme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkin olan davada; tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, tarafların defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu ve kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu, borç ve alacağın bulunmadığı,davalı tarafından üretilen camların, siparişler doğrultusunda TS 3539 EN1279’a uygun olarak üretilerek teslimatının yapıldığı, davalının üretim ve teslimatından dolayı kusurunun bulunmadığı, üretilen camların belirlenen kalitede üretildiği ve teslimatlarının yapıldığı, davacı tarafça ayıp ihbarının TTK’nun 23. Maddesi gereğincesüresi içerisinde yapılmadığı, bu durumda davacının 3 kişilere yaptırılması nedeniyle ödenen bedelin davalıdan talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan, peşin alınan 54,40-TL’den mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır