Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2023/129 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/480 Esas
KARAR NO : 2023/129

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – (VKN:…) – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …

DAVALI : … – (VKN:…) – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KR.YZL.TARİHİ : 15/03/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacağının tahsili amacıyla …’nün 2019/11345 Esas sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun 26.08.2019 tarihinde borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı/borçlu, ödeme emrine davacı müvekkil uhdesinde herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle tamamen haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı/borçlu ile müvekkili şirket arasında 06.07.2018-29.05.2019 tarih aralıklı düzenlenen cari hesap ekstresi ile de görüleceği üzeri müvekkili ile davalının ticari iş ilişkisi mevcut olup müvekkilinin hesap dönemi sonu bakiye alacağı takip çıkışı olarak 31.959,70 TL olduğunu, bu husus müvekkilinin ticari defterleri, faturalar, muhasebe kayıtları da incelendiğinde açıkça görüleceğini, ancak davalı dönem sonunda müvekkiline ödeme yapmaktan kaçındığını, bu sebeple … 2019/11345 Esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, ancak davalı yine ödeme yapmaktan kaçınarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve başlatmış olduğu takibi durdurduğunu, davalı tarafça …’nün 2019/11345 Esas sayılı dosyasına itiraz edilmiş olması davalının kötüniyetli hareket ettiğini açıkça ortaya koyduğunu beyanla, davalı yanın, …’nün 2019/11345 Esas sayılı dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı yanca takibe haksız olarak itiraz edildiğinden davalının %20 den az olmamak üzere lehimize icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME; Dava, cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel arabulucuya müracaat edilmiş olup işbu dava şartı yerine getirilmiştir.
Tarafların BA-BS formları, …’nün 2019/11345 Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları ve takibe/cari hesaba dayanak faturalar getirtilerek dosya kapsamına alınmış, tarafların bildirdiği diğer tüm deliller toplanmıştır.
Davanın dayanağı olan …’nün 2019/11345 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının 31/10/2018 düzenleme tarihli cari hesaba dayalı olarak 27.685,18 TL asıl alacak ve 4.274,52 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 31.959,70 TL toplam alacak üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının süresi içerisinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu faturanın/faturaların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dosya üzerinden yapılan incelemede, davalıya T.K. 35.maddesi gereği yapılan tebligat ile verilen iki haftalık kesin süre içerisinde davalı ticari defter ve belge sunmadığından, 2018-2019 yılları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalının davacıdan 2018 yılında 9 adet belge karşılığı 36.843,00 TL’lık mal/hizmet alışı yaptığı, 2019 yılında mal/hizmet alışı bulunmadığı, işbu formalar üzerinden 5.000,00 TL altında kalan aylık mal/hizmet alışlarının beyan zorunluluğu bulunmaması nedeniyle görülemeyeceği rapor edilmiştir.
Davacının ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu cari hesap dönemi ve dayanağı faturanın/faturaların davacının ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden davacının ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı, davacının ticari defterleri arasında farklılık var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ve dayanaklarının ibrazı maksadıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının usulüne uygun 2018,2019,2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin; HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca ticari davalarda delil olarak kabul edilebilme niteliğine sahip olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre, davalıdan, 12 adet toplam 36.611,93 TL tutarlı faturanın bakiyesi 27.685,18 TL açık hesap (cari hesap) alacağının olduğu, davalının ticari defterlerinin incelenmesini konu alan 14.04.2022 tarihli bilirkişi ön raporu’nda davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığının belirtilmiş olduğu, HMK’nın 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.’ şeklinde düzenleme yapılmış olduğu, delillerin takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan davacının ticari defterleri sahibi lehine delil olarak kabul edilebilme niteliğine sahip olduğu ve davacının, takip tarihi itibari ile davalıdan 27.685,18 TL alacaklı olduğu kanaati oluştuğu, takip öncesi dönem için faiz talep edilmiş ise de; takip öncesi temerrüt oluşmadığından ve sözleşme görülemediğinden faiz hesaplanamayacağı rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı var ise davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve bu kapsamda davacının başlatmış olduğu takipte haklı olup olmadığı noktasında toplanmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı icra takibe itiraz ederken icra dairesinin yetkisiz olduğunun savunmuş ise de; itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesini göstermediğinden yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla davalı adına ticari defterlerin ibrazı amacıyla ihtaratlı tebligat gönderilmiş, tebligat 26/03/2022 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça ticari defterler incelemeye arz edilmemiştir.
Davacı şirketin cari hesaba dayalı alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, taraf defterlerinin incelenmesi hususunda alınan ara karar doğrultusunda davalı şirketin usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı ve sunmamaya dair kabul edilebilir bir mazeret de göstermediği, davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde cari hesaba dayanak faturaların yöntemine uygun şekilde davacı defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin defterlerini usulüne uygun ihtarata rağmen ibraz etmemesi karşısında davacı defterlerinin kendisi lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, böylelikle cari hesaba dayanak fatura konusu mal/hizmetin davalıya tesliminin ve davacının davalıdan 27.685,18 TL alacaklı olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşılmakla; bu miktar üzerinden davanın kabulünün gerektiği değerlendirilmiştir. Alacağın likit olması ve takibe itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatına da hükmedilmiş, takipten önce davalının temerrüde sevki söz konusu olmadığından davacının işlenmiş faize hak kazanamayacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının …’nün 2019/11345 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 27.685,18 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
5.537,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.9891,17 TL olduğundan peşin alınan 386,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.505,17 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.143,45 TL’sinin davalıdan, geri kalan 176,55 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 440,40 TL harç toplamı ve 2.204,55 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.085,55 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 2.672,87 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır