Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2021/658 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/374 Esas – 2021/658

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/374 Esas
KARAR NO : 2021/658

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka İvedik Organize Sanayi Şubesi tarafından, davalı … ve …’ a müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden … Plas. Kalıp Mak. İnş. Konf. Oto. ve Pet.Ürn.San. Ve Tic. Ltd.Şti’ne nakit kredi kullandırıldığını, borcun zamanında ödenmemesi üzerine Ankara 66. Noterliği 23/01/2020 tarih ve 2357 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide olunmak suretiyle kredi hesabının kat edildiğini, Keşide edilen ihtarnameye rağmen, borcun yine ödenmemesi üzerine, Ankara … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların söz konusu takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin, borcun tamamından sıra gözetilmeksizin birinci dereceden sorumlu olduklarını,TIK’ nın 7. maddesi gereği iki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Maddesinin yer aldığını, davaya konu kredi, bir tacire kullandırılmış olması dolayısıyla ticari kredi vasfına haiz olduğunu bu durumda teselsül karinesinin geçerli olduğunu, davalı borçlulara çekilmiş ihtarname ve Genel Kredi Sözleşmesi de bunu teyit ettiğini. 28.04.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin Temerrüt Faizi başlıklı | Bölüm 10. maddesinde takibe esas alınan faiz tür ve oranı açıkça düzenlendiğinden davalıların faize itirazlarının mesnetsiz olduğunu, anılan madde hükmünün aşağıda ifade edildiğini, “Müşteri temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için Banka’ca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık 9650 (yüzde elli) fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizinilgeçmiş günler faizini )ödeyecektir.” Taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacı bankaya verilen yetki ile davacı banka, faiz oranına 50 puan ilave etmek suretiyle davacı banka 9632 faiz oranına 450 fazlasını ilave etmek suretiyle 448 faiz oranı uygulama yetkisine haiz olduğunu, Ayrıca, ihtarnamelerde; Ticari Kredi Hesap Özeti temerrüt faiz oranı kısmında 440 olarak gösterilmesinin yasal olduğunu. Takipten sonra faiz gider vergisine yönelik itiraza ilişkin ise Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 1987/50940, Ve 1987/5575k. Sayılı Ve 23.10.1987 tarihli kararı ile; “Davacı banka ile 24.12.1982 tarihli sözleşmeyi “müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil” sıfatı ile imzalayan davalının sözleşmenin 4.maddesinin 1.bendi son cümlesi ile “faize ilişkin banka muamele vergisinin” kendisine ait olacağını kabul ettiğini. Kredi Sözleşmesinin bu açık hükmü ile 6802 sayılı yasanın 28. ve 30. Maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının takipten sonra oluşan faiz için de “gider vergisi” isteyebileceğinin kabulünün gerektiğini, Genel Kredi Sözleşmesi’ne göre de; borçlunun tüm komisyon, vergi ve masrafları ödemeyi baştan beyan ve kabul ettiğini. Yargıtay Kararına uygun olarak davacı bankanın gider vergisi talebinde bulunmasının hukuka uygun ve yerinde olduğunu. 4749 sayılı Kamu Finansmanı Kanunun geçici 20. maddesinde, Kredi Garanti Fonu alacaklarının kamu alacağı olarak tanımlanmış ve uygulanacak esasların düzenlemesi yönünden Bakanlar Kuruluna yetki verildiğini, Kredi Garanti Fonu ile yapılan sözleşme ve “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar” hakkındaki 2009/15197 – 2015/7331 – 2017/9969 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarınca “Kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile Kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır.”dava konusu icra takibinin başlatıldığı tarihten sonra, Kredi Garanti Fonu tarafından; 08/06/2020 tarihinde 7875676 nolu krediye 165.845,46-TL ödeme yapıldığını, belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda, KGF tarafından ödenen bu tutarın tahsili için davacı banka takibe devam etmek ve tahsilat yaparsa bu tahsilatı KGF’ye ödeme yükümlüğünün bulunduğunu, bilirkişi tarafından hesap incelemesi yapıldığında KGF tarafından ödenen bu tutarlar hakkında yasal düzenlemeler gereği davacı banka açısından takibe devam edilmesi gerektiğini, icra dosyasındaki borç tutarından düşülmemesi gerektiğini, Bilirkişilerce bu hususa dikkat edilmesini. Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılan krediler için davacı banka açısından takibe devam edilmesi gerektiğini, icra dosyasındaki borç tutarından düşülmemesini, icra takibine yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, davalı borçluların, davacı Banka’nın alacağına kavuşmasını geciktirme amacı taşıdıklarını, itirazın iptalini, takibin devamını ,davalılar aleyhine 620 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükseltilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılara usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.

GEREKÇE :
Dava, Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan İtirazın İptali davasıdır
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı şirketin, davacıdan kullanmış olduğu, 28/04/2017 tarihli GKS nedeniyle borçlu davalı ile müşterek ve müteselsilen kefil olan diğer davalılar için yapmış olduğu icra takibine karşı yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, davalıların sorumlulukları, davacı alacaklı ise takip tarihi itibariyle miktarı noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, Ankara … Müd. … Esas sayılı takip dosya aslı, banka kayıtları, noter evrakı ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı banka ile davalı … ve … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile 28/04/2017 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirkete nakit kredi kullandırıldığı, Ankara … Müdürlüğünce açılan takibe davalıların itirazı üzerine işbu davanın açıldığı görülmekle, icra takibine konu Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklı davalıların kredi borcunun bulunup bulunmadığı, sorumluluklarının tespiti amacı ile yerinde inceleme yapmak belge alma yetkisi verilmek suretiyle Bankacı bilirkişi uzmanı tarafından rapor düzenlenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 26/04/2020 tarihli raporda, davacı bankanın … Plastik Kalıp Makine İnş…. Ltd. Şti, … ve … ‘dan takip tarihi itibariyle taksitli ticari hesabından kaynaklanan 200.225,73-TL asıl alacak, 29.616,65-TL işlemiş faiz, 1.480,83-TL BSMV olmak üzere toplam 231.323,21 TL alacağı olduğu, takibin devamına karar verilmesi halinde taksitli ticari krediden kaynaklanan 200.225,73-TL asıl alacağa %22,50 oranında temerrüt faiz oranı uygulanması gerektiği, davacı bankanın asıl borçlu … Plastik Kalıp Makine İnş…Ltd. Şti ‘den çek sorumluluk bedeli olarak 4.450,00-TL’sini depo edilmesini talep edebileceği, icra inkar tazminatının tespiti ve hesaplamasının mahkemeye ait olduğu rapor edilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve alternatifli hesaplama yapılmak üzere bilirkişi’den ek rapor düzenlenilmesi talep edilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 20/09/2021 tarihli ek raporda, kök rapordaki sonuç ve kanaatin değişmediği sonucuna varıldığını bildirir rapor edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi ek raporu denetime elverişli olması nedeni ile kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi kök raporu ve ek raporu ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde; Davacı banka ile davalılar arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesine istinaden nakit kredi kullandırıldığı, alacağın tahsil edilememesi üzerine Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine, itirazın iptaline ilişkin işbu dava açılmış olup, yapılan incelemede davacı bankanın … Plastik Kalıp Makine İnş…. Ltd. Şti, … ve … ‘dan takip tarihi itibariyle taksitli ticari hesabından kaynaklanan 200.225,73-TL asıl alacak, 29.616,65-TL işlemiş faiz, 1.480,83-TL BSMV olmak üzere toplam 231.323,21 TL alacağı olduğu, takibin devamına karar verilmesi halinde taksitli ticari krediden kaynaklanan 200.225,73-TL asıl alacağa %22,50 oranında temerrüt faiz oranı uygulanması gerektiği anlaşılmakla, takibin bu miktar üzerinden aynı şartlarda devamı ile davacı bankanın asıl borçlu … Plastik Kalıp Makine İnş…Ltd. Şti ‘den çek sorumluluk bedeli olarak 4.450,00-TL’sini depo edilmesi gerektiği, alacağın likit alacak olması nedeni ile davacı banka lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
2- Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin nakdi alacak yönünden, 200.225,73-TL asıl alacak, 29.616,65-TL işlemiş faiz, 1.480,83-TL BSMV olmak üzere 231.323,21-TL üzerinden aynı şartlarda devamına,
3-Gayri nakdi alacak yönünden, çek sorumluluk bedeli olan 4.450,00-TL’nin asıl borçlu … Plastik … Tic. Ltd. Şti tarafından depo edilmesine,
4-İİK 67. Maddesi gereğince 46.264,64-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 15.801,69-TL olduğundan, peşin alınan 2.870,71-TL’nin mahsubu ile bakiye 15.747,29-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin 1.284,62-TL’sinin davalıdan geri kalan 35,38-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 24.642,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 2.925,12-TL harç toplamı ile 1.437,85-TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 4.362,97-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre, 4.246,04-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı . 08/11/2021